Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/224 E. 2023/27 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/224 Esas
KARAR NO : 2023/27
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket İstanbul’ da … Otel unvanıyla konaklama, restoran, toplantı odaları ve benzeri hizmetleri vermekte olan köklü bir otel işletmesi olup bu kapsamda davalının başvurusuna şirketin yetkili görevlisine oda tahsis edildiği, davacı şirketin sağlamış olduğu bu hizmete karşılık yapılması gereken 24.283,00-TL tutarındaki ödeme ekonomik gerekçeler öne sürülerek ödenemeyince, davalı şirket ek-1 de sunulan 27/12/2019 tarihli olan imzalı belgeden de görüleceği üzere davacının toplam 24.283,00.-TL alacağını 5 taksit halinde ödeyeceğini davacıya yazılı imzalı şekilde bildirildiği, ancak geçen süre zarfında Covid 19 salgınından ötürü işlerin zayıfladığı gerekçe gösterilerek hiçbir ödeme yapılmadığı, …. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/… esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkartılmış olmasına rağmen süresi içerisinde cevap vermemiş olduğu görüldü.
DELİLLER:
… Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğü’ ne müzekkere yazılarak, davalı …’ nin ( vergi no: …) 2017-2019 yılları arası çalışanlarını gösterir listenin araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
… ‘ na müzekkere yazılarak, davalı … ‘nin (vergi no: … ) 2017-2019 yılları arası şirket kayıtlarının ve yönetici ve ortaklarının isim bilgilerinin araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
Bilgisayar alanında uzman bilirkişi aracılığı ile, 23/05/2022 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Mali Müşavir alınında uzman bilirkişi aracılığı ile, 10.11.2022 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Davanın, oda tahsis hizmeti karşılığı alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi noktalarında toplandığı anlaşıldı.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Dava konusu takip dosyasının incelenmesinde takibin usul ve yasaya uygun olduğu, itirazın ve açılan işbu davanın süresi içinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı alacaklı davalı borçlu ile aralarındaki hizmet sözleşmesine dayanarak takip başlatmıştır. Hizmet sözleşmesi kapsamında davacının, davalı şirket çalışanına otel hizmeti verdiği iddia edilmiştir. Otelin sistemi üzerinde yapılan incelemede herhangi bir kayıt bulunmadığı, hizmet alan çalışanın SGK kayıtlarına göre davalının çalışanı olmadığı ve davacının ticari defterlerini sunmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafın, otelde kalan kişinin kendi çalışanı olmadığına dair bir itiraz öne sürmediği mahkememizce değerlendirilmiştir. Davacının öne sürdüğü whatsapp yazışmaları ise, süresinde sunulmadığından iddiaların genişletilmesi yasağı sebebiyle mahkememizce hükümde esas alınmamıştır. Ancak tanık beyanları yazılı delil başlangıcının varlığı gözetilerek hükümde esas alınmıştır. Tanık anlatımları ile davalı şirket yetkilisinin imzasını içeren 27/12/2019 tarihli adi yazılı belge taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi ispatlar niteliktedir. Mahkememizce dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde her ne kadar otel kaydı, SGK kaydı ve fatura bulunmasa da, taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunduğu kabul edilmiştir.
Davacı alacağını adi yazılı bir senede dayandırmaktadır. Davalı tarafın yargılama sırasında işbu belgeye itiraz etmediği görülmüştür. HMK md. 205 adi senetlerin ispat gücünü “Mahkeme huzurunda ikrar olunan veya mahkemece inkâr edenden sadır olduğu kabul edilen adi senetler, aksi ispat edilmedikçe kesin delil sayılırlar.” şeklinde düzenlemektedir. Davacı tarafından sunulan adi yazılı belgenin aksi ise, davalı tarafından ispat edilememiştir. Belgeye karşı davalı tarafından herhangi bir itirazda da bulunulmadığından, 27/12/2019 tarihli belgenin kesin delil olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle taraflar arasında hizmet sözleşmesinin bulunduğu, 27/12/2019 tarihli belge kapsamında davalının davacıya borçlu olduğu ve davalının bu belgenin aksini veya borcu sona erdiren herhangi bir sebebin varlığını ispat edemediği kanaatiyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KABULÜNE,
2-…. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/… esas sayılı takip dosyasının davalı borçlunun yaptığı itirazın iptaline, takibin davalı borçlu şirket yönünden 24.283,00.-TL asıl alacak ve yıllık yasal faizi ile devamına,
3-4.856,60.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.658,77-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 293,28-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.365,49-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 293,28-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.250,00-TL Bilirkişi ücreti, 805,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.407,58.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır