Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/22 E. 2022/221 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/22 Esas
KARAR NO : 2022/221 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/01/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın 01.03.2018 tarihinde müvekkili … …” e, asli kusurlu olarak çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin geçirdiği trafik kazası neticesinde sürekli sakat kaldığını, kazadan sonra uzun süre tedavi görmek zorunda kalan müvekkilinin tedavi süresi boyunca sakatlığının %100 olarak kabul edilerek buna göre hesap yapılmasını, geriye kalan ömrünü sürekli sakat olarak geçirecek olmasından dolayı aktüer tarafından sürekli sakatlık tazminatının hesaplanacağını, kazadan sonra müvekkili adına Davalı kuruma 20.11.2020 – tarihinde müracaatta bulunulduğunu ve davalı taraftan … nolu hasar dosyası açıldığını fakat ödeme yapılmadığını, iş bu nedenlerle müvekkili için iş göremezlik ve sürekli sakatlık tazminatının tahsili için huzurdaki davayı açmak gereği hasıl olduğunu, dava konusu alacakların tahsili talebiyle 26.11.2020 tarihinde davacı müvekkil adına, … Arabuluculuk Bürosu’ na başvurulumuş, 25.12.2020 tarihinde yapılan görüşmelerde davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını, izahı yapılan nedenlerden ötürü fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi zarar değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere belirsiz alacak davası olarak şimdilik, Müvekkili … … için Sürekli İş Göremezlik Tazminatı olarak 5.500,00 TL, Geçici İş Göremezlik Tazminatı olarak ta 500,00 TL olmak üzere, Toplam 6.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlite davalıdan tahsilini, yargılama giderlerlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, müvekkili kurum kazanın meydana geldiği sırada ZMMS poliçesi bulunmayan aracın kusuru oranında sorumlu olduğundan, kusur durumunun tespiti için resmi ve yetkili kurum olan Adli Tıp … İhtisas Dairesine gönderilmesini, davanın kusurlu araç sürücüsü /işletenine ihbar edilmesini, poliçe teminatına girmeyen geçici iş görmezlik, geçici bakıcı giderleri, kazanç kaybı, tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümden reddini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, maluliyet oranının tespiti açısından Adli Tıp Kurumundan … tarih … Esas Sayılı Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Yönetmeliği çerçevesinde yetkili bir hastaneden rapor alınmasını, arz ve izah edilen nedenlerle, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini vekil sıfatı ile sayın mahkemeden talep etmiştir.
DELİLLER GEREKÇE:
Davadaki Uyuşmazlığın konusunun, sigortası bulunmayan … Plakalı araçtan kaynaklı çarpmanın meydana gelip gelmediği trafik kazasının ne şekilde gerçekleştiği, trafik kazasından kaynaklı geçici veya sürekli maluliyet durumunun olup olmadığı varsa maluliyet oranının ne kadar olduğu, kusur oranının ne kadar olduğu kimde olduğu, tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı varsa ne miktarda olduğu dava şartının bulunup bulunmadığı başvuru şartlarının yerine getirilip getirilmediği, noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi, cevap dilekçesi, ATK raporları, bilirkişi raporları ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… Üniversitesi Hastanesi’ne yazılan yazıya cevap verildiği, davacı … …’in 01/03/2018 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde yapılan tedavisine ilişkin davacıya ait tüm tedavi evrakları ile film ve grafilerin dosya içerisine kazandırıldığı görülmüştür.
… tarafından davaya konu kazaya ilişkin … sayılı hasar dosyası dosya içerisine gönderilmiştir
… İlçe Emniyet Müdürlüğünden … plaka sayılı aracın trafik tescil kayıtlarını gösterir polnet kayıtları gönderilmiştir.
Mahkememizden verilen duruşma ara kararı gereği dosyanın kusur oranın ve maluliyet oranın belirlenmesi yönüyle … Adli Tıp Kurumu’nun ilgili dairelerine gönderilmesine karar verilmiştir.
… Adli Tıp Kurumu Başkanlığı… İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 28/05/2021 tarihli raporda sonuç olarak, geri çevrilen evrakın içerisinde tüm tıbbi belge ve CD’ler ile birlikte aynen iadesi, … ATK … İhtisas Dairesi tarafından 14/06/2021 tarihli raporda sonuç olarak, dosya içerisinde b ukunan mevcut verilerle kazanın oluş şeklinin tam olarak anlaşılamadığını, sağlıklı bir irdeleme yapılabilmesi için; tarafların ve varsa tanıkların katılımı ile keşif düzenlenerek, çarpma noktasının yeri, yol genişliği, çarpma noktasının yol kenarlarına olan mesafesi, araç ve yayanın istikametleri, trafik işaret levhası bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise trafik işaret levhasının mahiyeti ve çarpma noktasına olan mesafesi ile diğer mahal özellikleri ile olay öncesi, anı ve sonrasını gösterir ayrıntılı ve ölçekli krokinin tüm dosya kapsamı ile birlikte gönderilmesi gerekli olduğundan dosya işlem görmeksizin mahalline iade edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizden verilen 12/07/2021 tarihli ara karar gereğince, ATK …afik İhtisas Dairesi Başkanlığının … tarih, … sayılı raporu doğrultusunda kaza mahalli olan … ilçesi, … yanındaki lunaparkın önündeki trafik ışıklarının bulunduğu yerde bilirkişi marifetiyle 22/09/2021 günü saat 10:30’da keşif yapılmasına karar verilmiş olup keşif sonrası düzenlenen 05/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak, kusur yönüyle değerlendirme, … plaka sayılı ve sürücüsü tespit edilemeyen faili meçhul’ un kazanın oluşumunda tam katkısı olduğundan 1. derecede asli (%100) kusurlu olduğu, yaya konumunda olup yaralanan … …’in kaza oluşumunda kabahati olmadığından atfi kabil kusurunun bulunmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 08/10/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ile dosyanın ATK’ya gönderilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 06/10/2021 tarihli dilekçesi ile kusur raporuna karşı beyan dilekçesi ibraz etmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından sunulan 01/11/2021 tarihli kusura ilişkin raporda özet ve sonuç olarak, meydana gelen olayda kimliği belirsiz araç sürücüsünün %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya … …’in kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir.
ATK raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
… Eğitim ve Araştırma Hastanesinden tedavi ve muayeneye ilişkin CD dökümü gelmiş olduğundan maluliyet raporu aldırılması için dosyanın yeniden ATK … İhtisas dairesine gönderilmesine karar verilmiş olmakla, yazılan müzekkere ile Mahkememiz dosyası davacısı … (TC: … ) ilişkin davaya konu olan ve 01/03/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ilamı doğrultusunda çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybına ilişkin Yönetmelik Hükümleri uyarınca sürekli ve geçici iş göremezlik yönünden, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği uyarınca maluliyet oranının ayrı ayrı tespit edilerek mahkememiz dosyası ile birlikte hazırlanacak raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından sunulan 08/11/2021 tarihli raporda sonuç ve özet olarak, davacının 01/03/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ÇaLIŞMA Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında yapılan değerlendirme ile meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak;
Gr 1 XII (32a————–1) A%5
E cetveline göre %4.2( yüzdedörtnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı;
30/03/2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Saplık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümlerine göre değerlendirildiğinde,
I. Kas-İskelet sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, plato kırığı, tablo 3.33b’ye göre, alt ekstremite özürlülük oranı %3 olduğu,
Kişinin tüm vücut engellilik oranının %3(yüzdeüç) olduğu,
C-Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilmeyeceği, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı kanaati bildirilmiştir.
ATK maluliyet raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 06/12/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ibraz etmiştir. Davacı vekili 06/12/2021 tarihli dilekçesi ile aktüer bilirkişiden rapor alınması talebinde bulunduğu görülmüştür.
Aktüer bilirkişi … tarafından sunulan 18/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda sonuç ve özet olarak, 01/03/2018 tarihli kazada yaralanan davacının taleplerine ilişkin olarak, maluliyet oranına göre, %4.2 maluliyet oranına göre, davacı adına hesaplanan toplam tazminatın 97.395,86 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limiti olan 360.000,00 TL’yi aşmadığı, hesaplanan tutara 02/12/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, %3 maluliyet oranına göre, davacı adına hesaplanan toplam tazminin 72.316,67 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limiti 360.000,00 TL’yi aşmadığı hesaplanan tutara 02/12/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gereği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
ISLAH:Davacı vekili 25/02/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile arz ve izah edilen nedenlerle; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları ile bilirkişi raporuna karşı yapmış oldukları itirazlar saklı kalmak kaydıyla; müvekkil için 500,00 TL olan Geçici İş göremezlik tazminatı talebimizi 9.118,72 TL arttırarak 9.618,72 TL olarak, 5.500,00 TL olan Sürekli İş göremezlik tazminatı talebimizi 57.197,65 TL arttırarak 62.697,95 TL olarak dilekçemizin sonuç kısmını arttırdıklarını, Netice olarak müvekkil … … için, 9.618,72 TL Geçici İş göremezlik tazminatı, 62.697,95 TL de Sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 72.316,67 TL nin, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Islah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 04/03/2022 tarihli dilekçesi ile ıslaha karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat istemine ilişkindir.
5684 sy. Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve … Yönetmeliği’nin 9. Maddeleri gereğince; zorunlu sigortalarla ilgili olarak, sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, Sigorta şirketinin ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için, çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, KTK uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde kişiye gelen bedensel zararlar için …’na gidilebilecektir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde 6704 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle değişiklik yapılarak, zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceği belirtilmiştir. 6704 sayılı Kanun’un 26.04.2016 tarih, 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanması ile yayım tarihi olan 26.04.2016 tarihinden itibaren KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlüğe girmiştir.
Sigorta kuruluşuna yazılı başvuru halinde eklenmesi gereken belgelere madde metninde açıkça yer verilmemiş; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.2.1 maddesinde ise kaza veya zararın tespit edilebilmesi için gerekli tüm belgeler ifadesi kullanılarak tek tek belgelerin sayılması yoluna gidilmemiştir. Ayrıca sigortacının hak sahibinden münhasıran hak sahibinin tazminat hakkını etkileyen bilgi ve belgeleri talep edebileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme sigorta şirketi için belirlenen sekiz günlük ödeme süresinin başlangıcı için önem taşıyacaktır.
Yasal değişiklikle birlikte, artık mahkemede/tahkimde dava açılmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapılması zorunlu hale getirilmiştir. KTK’nın 97. maddesi ile getirilen bu başvuru koşulu HMK’nın “dava şartlarını” düzenleyen 114/2. maddesinde yer alan “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü kapsamında özel bir dava şartıdır.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. KTK’nın 97. maddesi ile getirilen Sigorta şirketine başvuru koşulu da mahiyeti itibariyle eksik evrakların tamamlanması ya da dava tarihinden sonra başvuru yapılması suretiyle her zaman giderilmesi mümkün olduğundan usul ekonomisi ilkesi gereğince tamamlanabilir bir dava şartı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5.b maddesinde” Sağlık Giderleri Teminatı: Üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve …nın sorumluluğu 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” şeklinde düzenlenmiştir.
KTK’nın 98. maddesine göre ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde  Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır (Ek cümle: 04/04/2015-6645 S.K./60. Md )Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.
Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve …nca tahsil edilen katkı paylarının % 15’ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14 üncü maddesinde düzenlenen durumlar için … tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve …nın bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer. Hazine müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu söz konusu tutarı %50’sine kadar artırmaya veya azaltmaya yetkilidir. Bu madde çerçevesinde sigorta şirketleri ve … tarafından ödenecek meblağın süresinde ödenmemesi halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
Sigorta şirketleri ve …ndan Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılacak meblağın belirlenmesi ve ödenmesi ile sağlık hizmetleri için teminat sağlanan sigortaların tespiti ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar sağlık bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığı’nca belirlenir.Trafik kazası sebebiyle sağlık bakanlığına bağlı sağlık kurumlarınca gerçekleştirilen tedavi giderleri bakımından, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sağlık bakanlığına yapılacak ödemeye ilişkin usul ve esaslar Sosyal Güvenlik Kurumu ve sağlık bakanlığı tarafından ayrıca belirlenir. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Her ne kadar yeni Genel Şartların A.5.b maddesinde açıklanan sağlık giderleri teminatının Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiş ise de KTK 98. maddesinde SGK’nun sorumlu olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmıştır. Bu giderler kapsamında bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı bulunmadığı açıktır. Bu doğrultuda poliçenin ve genel şartların tarafı olmayan SGK’yı yasal düzenleme olmaksızın tüm sağlık gideri teminatı kapsamındaki tazminat kalemlerinden sorumlu tutmak mümkün olmayacaktır. Kaldı ki sağlık giderleri teminatı açıklayan Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesinde “Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve …nın sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesiyle sigorta şirketinin ve …nın sorumluluğunun sona ermesini KTK’nın 98.maddesine bağlamıştır.
Ancak kanun koyucu tarafından yeni Genel Şartlarda ki bu düzenleme doğrultusunda KTK’nın 98.maddesinde değişiklik yapılarak “geçici bakıcı giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamına alınmadığı, açıkça SGK tarafından karşılanacağı ve Sigorta Şirketleri ve …nın sorumluluğunun sona erdiği” yönünde değişiklik yapılmadığından Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesi kadük kalmıştır/ yürürlüğe girmemiştir. Başka bir ifadeyle halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinde, yeni Genel Şartlarda ki sağlık giderleri teminatına ilişkin düzenleme doğrultusunda Sigorta Şirketleri ve …nın sorumluluğunun sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığından 98.madde hükmü dışında kalan teminatlar (belgesiz sağlık giderleri, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı) bakımından sorumlulukları devam edecektir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 31/05/2021 tarih ve 2021/3142 E. – 2021/2020 K. Sayılı kararında da; “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekindeki, sürekli sakatlık tazminatı hesaplamasına dair usullere ilişkin Ek 3 nolu cetvelin 3. maddesinde, “hesaplamalarda ölüm tablosu olarak TRH 2010 tablosu dikkate alınır. Tablonun belirli periyodlarla güncellenmesi halinde tazminat tutarı, kaza tarihi itibariyle güncel versiyona göre hesaplanır” düzenlemesine; 4. maddesinde, “hesaplamalarda,iskonto oranı (teknik faiz), % 1,8 olarak dikkate alınır, iskonto oranı gerekli görülen hallerde Hazine Müsteşarlığı tarafından güncellenir” düzenlemesine; 8. maddesinde ise, “tazminat, ax,n formülü ile hesaplanır. Tazminat hesaplanırken Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant formülü esas alınır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK’nın ve 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.” denilmekle Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrası hesaplama yöntemi belirlenmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal karar ve Yargıtay tarafından kabul edilen Karma (TRH yaşam tablosu ve prograsiv rant sistemine göre) yönteme göre yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta,01/03/2018 tarihinde akşam sıralarında (hava kararmasına yakın), İstanbul ili … ilçesi … Merkezinin yanında bulunan … önündeki kontrollü kavşak (ışıklı,işaretli) içerisinde karşıdan kaşıya geçmek isteyen yaya … …” in yaya geçidini tamamlamak üzereyken, Yavedut caddesi istikametinden … kavşağına doğru sola dönüş yaparak istanbul çevre yolu istikametine doğru gitmek isteyen maliki …” e ait … plaka sayılı aracı sevk ve idare eden sürücüsü tespit edilemeyen Faili Meçhul” un yaya geçidine yaklaşırken hızını azaltmayarak ve trafikte gereken dikkat ve özeni göstermeyerek kurallara aykırı davrandığından, yaya konumundaki … …” e çarparak yaralaması neticesinde Tek Araçlı Yaralanmalı Trafik Kazası meydana gelmiştir. … CBS 2018/… soruşturma dosyasında şüpheli hakkında yeterli delil elde edilemediğinden, dosyanın daimi aramaya bırakıldığı anlaşılmıştır.
Ekonomik ve sosyal araştırma raporunun düzenlenmediği, aile nüfus kaydı, malvarlığına dair uyap sorgulamaları yapıldığı, herhangi bir düzenli aylık maaş gelirinin olduğu, evli ve 2 çocuklu olduğu, SGK’dan geçici iş göremezlik ödeneği veyahut başkaca kazaya bağlı davacıya ödeme yapılmadığı, gelir bağlanmadığı tespit edilmiştir. Hasar dosyası, tedavi kayıtları toplanmış, … Adli Tıp Kurumundan davacının maluliyetine dair rapor düzenlenmiştir. … Adli Tıp Kurumu’nun 08/11/2021 tarihi raporu uyarınca; 05/09/1985 doğumlu … oğlu … …”ın01/03/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucunda oluşan arızaları nedeniyle 11/10/2008 tarihinde 27021 sayıyla Resmi Gazetede yayınlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre; Özür durumuna göre kişinin tüm vücut engellilik oranın %3(yüzdeüç) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6(altı) aya kadar uzayabileceği, başka birinin sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı tespit edilmiştir.
Dosya kapsamındaki belge ve bilgiler incelendiğinde aktüer bilirkişi raporundaki; T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/3292E. 2021/1848K. Sayılı ilamında belirtildiği şekilde TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Teknik Faiz uygulamaksızın Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, Davacı … …’ın hesaplanan Geçici İş Görememezlik Tazminatı tutarının 9.618,72 TL olduğu, Davacı … … ‘in toplam Geçici/ Sürekli İş Göremezlik zararının Sakatlanma ve Ölüm Teminatı Limiti kapsamında kalan 360.000,00 TL kısmında …’nın sorumlu olduğu, Davacı … …’ in sürekli iş görememezlik tazminatı yönüyle 62.697,95 TL kısmında … ‘nın sorumlu olduğu tespitleri yerinde görülerek rapor doğrultusunda taleple bağlı kalınarak hüküm tesis edilmiştir.
… tarafından mahkemeye gönderilen hasar dosyası kapsamından, davacının davalı …’na 23/11/2021 tarihinde başvurduğu anlaşılmakla, davalının temerrüt tarihinin 02/12/2021 tarihi olduğu, davacıya çarpan firari aracın ticari olmadığından yasal faiz işletilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
HUAK 18/A- (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2020/… sayılı dosyasından arabulucu …’e ekte sunulan 1.320,00 TL tarife bedeli üzerinden kesilen 06/03/2021 tarihli … sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile;
a-Geçici iş görememezlik tazminatı yönüyle;
9.618,72 TL’nin temerrüt tarihi olan 02/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,(sigorta poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere)
b-Sürekli iş görememezlik tazminatı yönüyle;
62.697,95 TL’nin temerrüt tarihi olan 02/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,(sigorta poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere)
2-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanıp takdir edilen 10.201,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.939,95 .-TL Karar ve İlam Harcından, peşin ve tamamlama harcı olarak alınan 286,30-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 4.653,65 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan peşin ve tamamlama harcı olarak alınan 286,30-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 443,70 -TL ile 2 adet bilirkişi ücreti 1.600,00-TL, keşif harcı 419,90 TL, keşif araç ücreti 200,00 TL, ATK Faturaları 1.520,00 TL, 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 4.251,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı … … ile vekilinin yüzlerine karşı, davalı vekilinin ve ihbar olunan …’in yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır