Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/219 E. 2021/721 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/219 Esas
KARAR NO : 2021/721
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2021
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eski eşi … ile davalı şirket arasında ticari ilişku bulunduğunu, davalı tarafından dava dışı …’tan teminat olarak boş bir senet alındığı, müvekkilinde bu senedi kefil sıfatıyla imzaladığını, davalı tarafın acente kayıtları ile müşteri mutabakatları uyuşmadığından 21.08.2013 tarihinde kasa sayımı yapılarak oluşacak kasa açığı zararlarının karşılanması amacıyla dava konusu senedin düzenlenerek verildiğini beyan ettiğini, ortada iki senet olduğunu, davalı şirket ile birlikte …’ın birlikte düzenlediği ve müvekkili ile hiçbir ilgisi olmayan müvekkilin bilgisi dışında ve imza ve yazısı taklit edilerek düzenlenen senet, davalı şirket tarafından, müvekkilin eski eşi dava dışı …’tan işe girerken teminat amaçlı alınan senet olduğunu, davalı şirket tarafından … İcra Müdürlüğünün 2013/… Esas sayılı dosyası ile takibe konulan senette müvekkilinin imzasının bulunmadığını, işbu icra takibininde tebligata muhtara yapılarak takip kesinleştirildiği ve müvekkilinin maaşına haciz konulduğunu, hâlihazırda müvekkilin maaşında hacizden dolayı kesintiler yapıldığını, icra takibinin kesinleşmesi üzerine … Asliye Ticaret Mahkemesinde 2014/… Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, icra takibine konulan senedin müvekkilin eski eşi …’tan işe girerken alınan ve müvekkil tarafından kefil olarak imzalanan teminat amaçlı verilmiş boş senedin icra takibine konulduğu, daha sonra … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda alınan Kriminal rapordan; icra takibine konu edilen senedin, davalı şirket ile birlikte …’ın birlikte düzenlediği ve müvekkille hiçbir ilgisi olmayan müvekkilin bilgisi dışında ve imza ve yazısı taklit edilerek düzenlenen senet olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle … Asliye Ticaret Mahkemesinde teminat senedi olduğunu düşündükleri senede ilişkin açmış oldukları dava 2014/…Esas Esas 2018/… Karar sayılı ilamla reddedildiğini, işbu kararın istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 2019/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamla senedin sahteliğine ilişkin açılmış bir dava olmadığından istinaf talebimizin reddine karar verildiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığınca 2016/… soruşturma sayısı ile yürütülen tahkikat nedeniyle 12.02.2018 tarihinde verilen bilirkişi raporunda müvekkile atfen atılmış imzalarla müvekkile ait mukayese imzalar arasında benzerlikler saptanmadığından söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olmadığı, …’a atfen atılmış imzalarla …’a ait mukayese imzalar arasında benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olduğu, senette …’a atfen atılmış imzaların kısmen yazı unsuru içerdiği görülmekle …’a ait mukayese imza ve yazıları ile yapılan karşılaştırmada benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların … tarafından atılmış olmasının kuvvetle muhtemel olduğu, senet fotokopisinde “…” ve “…” isim ve adres yazıları ile …’a ait mukayese yazılar arasında benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların …’ın eli ürünü olduğu belirtildiğini, … Cumhuriyet
Başsavcılığının 2016/… Sor. Nolu soruşturma dosyalarının sonucunda … Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığı, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamıyla sanık …’a Resmi Belgede Sahtecilik suçundan dolayı 1 yıl 8 ay hapis cezası verildiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere senedin düzenlendiği tarihte müvekkilin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı, icra takibinin yapıldığı tarih itibariyle müvekkilin eski eşi …’ın 33.569,64 TL borcu olduğu tespit edildiği, işbu borcun çok büyük bir kısmı müvekkilinin maaşına haciz konularak tahsil edilmeye çalışıldığı, halihazırda da maaşında kesinti devam ettiğini, müvekkilin davalı şirkete herhangi bir borcu olmamasına ve icra takibine konulan senette imzası olmamasına rağmen müvekkilden hukuka aykırı bir şekilde borcun nerdeyse tamamı tahsil edildiğini, haklarında resmi belgede sahtecilik suçundan dava açılan sanık … ve davalı şirket yetkilisi sanık … ifadelerinde açıkça icra takibine konu yapılan senet dışında bir senedin teminat senedi olarak alındığını ikrar ettiğini, şüphelilerin müvekkilinin kefil olarak imzaladığı senedin 2010 yılında müvekkilin eski eşi işe girerken verilen senet olduğunu açıkça ifade ettiklerini beyanla; … İcra Müdürlüğünün 2013/… E. Sayılı icra dosyası ile müvekkil hakkında yapılan icra takibinin davanın sonuna kadar teminatsız olarak tedbir mahiyetinde durdurulmasına, davamızın kabulü ile davacının davalıya … İcra Müdürlüğünün 2013/… E. Sayılı icra dosyası ile borcu bulunmadığının tespitine ve icra baskısı altında ödenen kısmın istirdadına, … İcra Müdürlüğünün 2013/… E. Sayılı icra takibinin iptaline, haksız ve kötü niyetle müvekkil hakkında icra takibinde bulunan davalılardan takip konusu alacağın %20’ı oranında icra inkar tazminatı alınmasına, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının ,aynı konu ve aynı sebebe dayanarak,daha önce … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/… E sayılı dosyası ile müvekkili şirkete karşı dava açtığı, davasının reddedildiği ve İstinaf Mahkemesi onamasından geçerek davanın kesinleştiğini, iş bu davanın DERDESTLİK/KESİN HÜKÜM İTİRAZIMIZLA reddedilmesini, kabul etmek anlamına gelmemek kaydıyla, davacının iş bu dosyadaki talep ve haklarının zamanaşımına uğradığından zamanaşımı def’inde bulunduklarını, dava dışı … ile Müvekkili şirket arasında imzalanan Acentelik Sözleşmesine istinaden Müvekkil Şirketin … Şubesi, Acente olarak … ‘a devredildiği ve işletmesine bırakıldığı, her ne kadar davacı davaya konu icra takibi dayanağı senedin teminat senedi olduğunu ve sonradan doldurulmuş bir senet olduğunu iddia ediyorsa da ,bu hususun gerçeği yansıtmadığını, zira bu senetin müvekkili şirketin yetkilileri tarafından yapılan teftiş ve incelemeler sonucunda acentenin kasasında tespit edilen açıklar ve sözleşmeye aykırı sair iş ve işlemlerin karşılığı için bizzat acente tarafından düzenlenip imzalanmış ve kefil olarak ta …’ın da imzasını havi olarak müvekkil şirket yetkililerine teslim edildiğini, Acentelik Sözleşmesinin imzalama tarihi 01/07/2010 tarihi iken,senedin düzenleme tarihi 21/08/2013’tür. Yani senedin düzenleme tarihinin sözleşme tanzim tarihi ile ilgisi bulunmadığını, ayrıca acentelik sözleşmesinde dava konusu senede atıf dahi yapılmadığını, kaldı ki ne senet üzerinden ne de metninden bu senedin teminat senedi olduğu ortaya çıkmamakta olduğunu, senetin tüm unsurları haiz olup, geçerli bir borç senedi olduğunu beyanla; haksız davanın külliyen reddini, davacı aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… İcra Müdürlüğü’nün 2013/… Esas sayılı dosyası, … ATM’nin 2014/… Esas sayılı dosyası, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/… E.K. Sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderilen bir örneği, … İlçe Nüfus Müdürlüğünden celp edilen …’a ait belge asılları, … İlçe Eğitim Müdürlüğünden celp edilen …’a ait belge asılları, … CBS’nin 2014/… soruşturma sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderilen bir örneği, … Bankası A.Ş.’nden celp edilen …’a ait belge aslının gönderildiği görüldü.
GEREKÇE:
Dava; … İcra Müdürlüğünün 2013/… Esas sayılı dosyasında takibe konu bonodan ötürü davacının davalıya borçlu olmadığının ve imzasının bulunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün 2013/… sayılı takip dosyasında; davalı şirket tarafından davacı hakkında toplam 33.000,00 TL tutarındaki alacağın ödetilmesi istemi ile icra takibine geçildiği, kapsamında hükmün istem bölümünde belirtilen, keşidecisi Dava dışı …, kefili davacı …, lehtarı davalı şirket olan, 21/08/2013 düzenleme, 23/09/2013 ödeme tarihli,33.000,00 TL bedelli “Bono” dayanak alınarak, davacı ve dava dışı asıl borçlu hakkında hakkında 33.795,62 TL tutarındaki varlığı ileri sürülen alacağın ödetilmesi istemiyle, “kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile” icra takibinde bulunulduğu tespit olunmuştur.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… Esas sayılı dosyasının tetkikinden; davacı … tarafından davalı … A.Ş. Aleyhine 20/06/2014 tarihinde menfi tespit davası açıldığı, dava konusunun davacının eski eşi olan dava dışı … Altuntaş’ın davalı şirkette işe alınırken imzalatılan, davacının da kefil olduğu kambiyo senedi vasfı taşımayan boş senedin davalı tafaından hukuka aykırı olarak doldurulduğu iddia olunan 21/08/2013 düzenleme, 23/09/2013 ödeme tarihli,33.000,00 TL bedelli keşidecisi … kefili davacı …, lehtarı davalı şirket olan, davacı aleyhine başlatılan… İcra Müdürlüğünün 2013/… sayılı icra takibi nedeniyle menfi tespit ve senedin iptali davası olduğu, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… Esas 2018/… Karar sayılı 12/07/2018 tarihli kararı ile davanın reddine dair karar verildiği, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… Esas 2018/… Karar sayılı 12/07/2018 tarihli kararının davacı vekilince istinaf edildiği, davacının istinaf taleplerinin reddine dair kesin olarak verildiği ve mahkememiz iş bu dosyası ile , taraflarının, konusunun ve talep sonucunun aynı olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 115/1. Maddesinde; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler., şeklinde,
115/2. Maddesinde; Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder., şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 114/1-i maddesinde; ‘Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.’
, şeklinde düzenlenme bulunmaktadır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; HMK’nun 114/i maddesi gereğince, aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartı olarak öngörülmüştür. Bu itibarla, açılan davanın, daha önce yukarıda açıklanan sebeplerle aynı taraflar arasında, aynı konuda ve aynı dava sebebine dayalı olarak açılıp karara bağlandığı, kararın kesinleşmiş bulunduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-i ve 115/2 maddeleri gereğince kesin hüküm dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 563,56 TL’den mahsup edilerek fazla yatırılan 504,26 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 4.950,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/10/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza