Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/218 E. 2022/616 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/218 Esas
KARAR NO : 2022/616
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/12/2019

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2021/… ESAS 2021/…
KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 22/04/2021
KARAR TARİHİ : 12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle), Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin davalıdan olan cari hesap alacağına istinaden … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, itirazın hiçbir dayanağı bulunmadığını, davacının alacağını tahsili zorlaştırmak amacıyla haksız ve dayanaksız itiraz edildiğini, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını beyan ederek …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının, davacının faturalarda iddia ettiği gibi bir hizmet almadığını, bu nedenle davacı şirketin yapmış olduğu takibin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı ile davacı şirketin aralarında inşaat dekorasyon işlerine yönelik anlaşma yaptığını ve bu anlaşmaya binaen davacı şirketin yapılacak olan işe ilişkin fatura düzenleyerek müvekkili şirkete gönderdiğini, 14/06/2019 tarihinde 2.500,00-TL, 19/06/2019 tarihinde 2.000,00-TL ve 18/10/2019 tarihinde 20.000,00-TL avans ödemesi yaptıklarını, davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, herhangi bir hizmet sunmadığını, inşaat işlerini yapacak olan firma hiçbir şekilde işe başlamadığı gibi sebepsiz yere müvekkilinden avans ödemesi aldığını, sırf yapılan anlaşma gereği önden fatura keşide edilerek bir işin yapıldığının ispatının mümkün olmadığını, müvekkilinin faturayı da işin yapılmamasından dolayı iade ettiğini, davacının icra takibinin haksız olduğunu beyanla; davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, ayrıca davacı şirketin müvekkili ile yapmış olduğu anlaşmaya aykırı olarak müvekkilinden muhtelif tarihlerde toplam 24.500,00 TL avans ödemesi aldığını ancak sözleşme ile yüklendiği işi yapmadığını ve müvekkilini zarara uğrattığını, taraflar arasında her iki tarafa da borç yükleyen bir anlaşma bulunmadığını, müvekkilinin davacı borcu bulunmadığını, davacının kötü niyetli olarak takibe geçtiğini, müvekkilinden haksız bir biçimde avans ödemesi olarak alıp sözleşme ile yüklendiği işi yerine getirmemesi sebebiyle 24.000,00-TL davacı-karşı davalının borcu bulunduğunu beyanla; karşı davanın kabulüne yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı şirketin aralarında inşaat dekorasyon işlerine yönelik anlaşma yaptığını ve bu anlaşmaya binaen davalı şirket yapılacak olan işe ilişkin fatura düzenleyerek müvekkiline gönderdiğini, müvekkili tarafından 14.06.2019 tarihinde 2.500,00-TL, 19.06.2019 tarihinde 2.000,00-TL, 18.10.2019 tarihinde 20.000,00-TL avans ödemesi yapıldığını ancak davalı şirketin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemiş, herhangi bir hizmet sunmamış, şantiye alanına dahi gelmediğini, davalı şirketin yerine getirmediği işin faturalarını keserek faturalara dayanarak …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine başlattığını, davalı borçlunun borca itirazı ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali talebinde bulunduğunu, iş bu davada mahkemenin yetkisizlik kararı vererek davayı usulden reddetmişse de ilgili dosya … Hukuk Dairesi’nin 24/02/2021 tarih ve 2020/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamıyla mahkemenin yetkili olduğuna karar verilmiş ve dava … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… E. Sayılı dosyası ile kaydedildiğini ve tüm bu nedenlerle davalarının … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyası ile karşı davacı sıfatı ile birleştirilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA:
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı – birleşen dosya davalı şirket tarafından taraflar arasındaki anlaşma gereği faturalar düzenlendiğini, davalı – birleşen dosya davacı tarafından faturalara itiraz edilmediğini, cari hesap alacağına istinaden takip başlatıldıktan sonra davalı – birleşen dosya davacının avans ödemesi adı altında davacı – birleşen dosya davalıdan alacağı olduğu iddiasında bulunduğunu, davacı – birleşen dosya davalı şirketin karşı tarafa iade yükümlülüğü altında olduğu bir ödeme söz konusu olmadığını, asıl davada da belirtildiği üzere davacı – birleşen dosya davalı şirketin karşı taraftan cari hesap alacağı olduğunu, alınacak bilirkişi raporu ile de bu durum tespit edilebileceğini beyan ederek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine, …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davacı – birleşen dosya davalı şirket lehine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağının bir suretini sunmuş olduğu görüldü.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının bir suretinin UYAP sistemi üzerinden gönderilmiş olduğu görüldü.
…’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davalı …’in kaydına rastlanmadığının bildirilmiş olduğu görüldü.
… ‘ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davalı …’in gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunduğunun bildirildiği görüldü.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderilmiş olduğu görüldü.
Mahkememizin 24/11/2021 tarihli celsesinin 6 numaralı ara kararı gereğince mahkememiz kaleminde 17/12/2021 günü saat:14:30’da bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, 1.500,00-TL bilirkişi ücretinin taraf vekilleri tarafından 1/2 oranında yatırılmasına karar verilmişse de; 750,00-TL’nin davalı – birleşen dosya davacı … vekili tarafından yatırılmış olduğu ve inceleme gün ve saatinde hazır bulunulduğu ancak davacı – birleşen dosya davalı … vekili tarafından bilirkişi ücretinin yatırılmadığı gibi inceleme gün ve saatinin duruşma sırasında kendisine tefhim olunduğu halde mazeretsiz olarak incelemeye katılmadığı, 17/12/2021 tarihinde incelemenin yapılamadığına dair tutanak tutulduğu görüldü.
Davalı – birleşen dosya davacı vekilinin 10/01/2022 tarihli dilekçesi ile eksik kalan bilirkişi ücretini yatırmaları için kendilerine süre verilmesini ve birleşen davaya esas alınmak üzere yeni bir inceleme günü verilmesini talep ettiği görüldü.
Mahkememizin 01/03/2022 tarihli ara kararı ile birleşen dava yönünden dosyanın SMMM ve mimar bilirkişisi olmak üzere 2 kişilik bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, icra takip dosyası ve dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle, tarafları ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ve ferilerinin hesaplanarak rapor tanzim edilmesinin istenmesine karar verildiği, bilirkişi heyetinin 26/04/2022 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
“- Mali yönden yapılan incelemede; davalı tarafa ait tutulması zorunlu olan 2019 yılı Yevmiye, Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, davacı defterlerinin sahibinin lehine delil vasfının bulunduğu ve davalı birleşen davacı … ‘ İN 24.500,00 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
– Teknik yönden yapılan incelemede; dosya muhteviyatı içerisinde; iki taraf arasında akdedildiği belirtilen eser sözleşmesine ait sunulmuş herhangi bir sözleşme, hakkediş, iş teslim tutanağı, kesin kabul evrakı vb. belgeye rastlanmamıştır. Bu durumda sözleşme konusu esere, bedeline, muhteviyatına vb. bir cümle sözleşme konusuna ait bir tespit ve değerlendirme yapılabilmesi mümkün olmadığı gibi, konusu ve kapsamı bilinmeyen eser sözleşmesinin gereklerinin yerine getirilip getirilmediği hususunda gerekli ve yeterli veriye ulaşılamamıştır,” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğ edildiği görüldü.
Mahkememizin 30/09/2022 tarihli ara kararı ile davalı-Birleşen dosya davacı … vekiline … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı dosyasında belirtmiş olduğu 2020/… nolu arabuluculuk dosyasına ilişkin Arabuluculuk Son Tutanak örneğini duruşma gününe kadar sunması için süre verildiği, davalı-Birleşen dosya davacı vekilinin 04/10/2022 tarihli dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağının bir suretini sunmuş olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Asıl dava; cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, birleşen dava taraflar arasında yapılan inşaat dekorasyon işlerine yönelik anlaşma nedeniyle yapılan avans ödemesinin sözleşme şartları yerine getirilmemesi nedeniyle iadesi talebine ilişkin olduğu görüldü.
Mahkememizin 06/03/2022 tarihli ara kararı uyarınca karşı dava konusu itibari ile dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması TTK 5/A maddesi gereğince dava şartı olduğu, davalı tarafından arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunulmadığı görüldüğünden; davalı vekiline, karşı dava arabuluculuk son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceğinin ihtar edildiği, davalı vekilinin 16/03/2020 tarihli dilekçesi ile taraflar arasında ki uyuşmazlığın işin yapılıp yapılmadığı noktasında toplandığını, ikame edilen karşı davanın konusu ise ön ödemenin iadesi olup esasında bu konuda davacı tarafından başvurusu yapılan arabuluculuk toplantısında görüşüldüğünü fakat uzlaşmaya varılamadığını beyan etmiş olduğu, 17/06/2020 tarihli dilekçesi ekinde asıl davada yapılan arabuluculuk görüşmesine ait son tutanağın fotokopisini sunmuş olduğu, mahkememizin 24/06/2020 tarihli celsesinin 6 numaralı ara kararı ile dosyanın karşı dava yönünden tefrikine karar verildiği, tefrik edilen dosyanın 2020/… Esas sayılı dosya numarası aldığı, 2020/… Esas 2020/… Karar 01/09/2020 tarihli kararı ile davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği görüldü.
Davalı … vekilinin …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyası ile mahkememizin 2021/… Esas sayılı dosyası ile birleştirme talepli alacak davası açtığı, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas 2021/… Karar 28/04/2021 tarihli kararı ile dosyanın mahkememizin 2021/… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş olduğu görüldü.
Mahkememizin 2019/… Esas 2020/… Karar sayılı 16/09/2020 tarihli kararı ile icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı ve usulüne uygun bir takipte bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği, kararın davacı vekilinin 15/10/2020 tarihli dilekçesi ile istinaf edildiği, … Hukuk Dairesi’nin 2020/… Esas 2021/… Karar sayılı 24/02/2021 tarihli kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkememizin 2019/… Esas 2020/… Karar sayılı 16/09/2020 tarihli kararının kaldırılmasına, yeniden bir karar verilmek üzere mahkememize gönderildiği, mahkememizin 2021/… Esas numarasını almış olduğu görüldü.
Celp olunan …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 118.000,00-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 14/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 18/10/2019 tarihli itiraz dilekçesinin dosyada olduğu, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görüldü.
Taraflar arasındaki temel ihtilaf; davacı-birleşen dosya davalısı 04/10/2019 tarihinde davalı-birleşen dosya davacısı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile 118.000,00-TL alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı-birleşen dosya davacısının takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı -birleşen dosya davalısının … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyasında devam etmekte olan 2017-2018-2019-2020 yıllarına ait yevmiye-kebir-envanter defterleri ile aynı döneme ait alım-satım faturaları, ödeme dekontları, tahsilat makbuzları ve sözleşmelerin olduğu şirket ana dosyasının çalındığını ve zayi belgesi verilmesi talepli davasını iş bu dava açıldıktan sonra talep ettiği görülmüş,… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyasının 29.09.2022 tarihinde davacı tarafça takip edilmediğinden H.M.K. 150. Maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır. Buna göre davacı-birleşen dosya davalı vekiline iş bu dosyada inceleme gün ve saati tebliğ edildiği, inceleme gün ve saatinde hazır olunmadığı gibi bilirkişi incelemesi için dosya ile ilgili defter, belge talep edilmiş ancak hiçbir evrak sunulmadığından davacı-birleşen dosya davalısının iddiaları hakkında hiçbir inceleme ve herhangi bir tespit yapılamamış olup zayi davası işlemden kaldırıldığı anlaşılarak mahkememizce bekletici mesele yapılmasına gerek olmadığı kanaatine varılmış, bu haliyle asıl davanın ispatlanamadığı anlaşılarak asıl davanın reddine şartları oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminat takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden ise; Davalı-birleşen dosya davacısının 2019 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, 14/06/2019 tarihinde 2.500,00-TL, 19.06.2019 tarihinde 2.000,00-TL, 18.10.2019 tarihinde 20.000,00-TL olmak üzere toplam 24.500,00-TL’nin davacı-birleşen dosya davalısına ödendiği, davalı-birleşen dosya davacısının defterleri üzerinde yapılan incelemede davacı-birleşen dava dosya davalısı arasında başka bir hesap hareketi olmadığı tespit edilmemiştir. İki taraf arasında akdedildiği belirtilen eser sözleşmesine ait sunulmuş herhangi bir sözleşme, hakediş, iş teslim tutanağı, kesin kabul evrakı vb. belgeye rastlanmamıştır. Bu durumda sözleşme konusu esere, bedeline, muhteviyatına vb. bir cümle sözleşme konusuna ait bir tespit ve değerlendirme yapılabilmesi mümkün olmadığı gibi, konusu ve kapsamı bilinmeyen eser sözleşmesinin gereklerinin yerine getirilip getirilmediği hususunda gerekli ve yeterli veriye ulaşılamamıştır. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda da sunulmuş olan davalı-birleşen dosya davacısı tarafından davacı-birleşen dosya davalısına gönderilen 19/06/2019 tarih 2.000,00-TL bedelli, 14/06/2019 tarih 2.500,00-TL bedelli ve 18/10/2019 tarih 20.000,00-TL bedelli dekontların incelenmesinde açıklama kısmında yazılı bir ibare olmadığından yapılan ödemelerin neye istinaden yapıldığının tespitinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Kural olarak taraflar arasındaki havale işlemleri mevcut borç için yapılmış sayılmakta olduğuna karine teşkil edip, aksinin davacının yapılan ödemenin avans ödemesi olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğu anlaşılmakla; birleşen davanın da reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
ASIL DAVA YÖNÜNDEN; HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/… sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın reddine karar verildiği gözetilerek; davacı aleyhine arabulucuk ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN; HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri hesaplaması için sistem üzerinden yapılan inceleme neticesinde sarf kararı düzenlenmediğinden ödeme yapılmadığı, ancak ileride sarf kararı düzenlenmesi halinde arabulucuya ödenecek olan tarife bedelinin tarafların arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın reddine karar verildiği gözetilerek; arabuluculuk giderinin davacı aleyhine yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
ASIL DAVA:
1-Asıl davanın REDDİNE,
2- Şartları oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminat takdirine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 1.425,15-TL’den mahsup edilerek fazla yatırılan 1.344,45-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 18.700,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
BİRLEŞEN DAVA:
8-Birleşen davanın REDDİNE,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 418,40-TL’den mahsup edilerek fazla yatırılan 337,70-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığı ancak sarf kararı düzenlenmediği görülmekle; sarf kararı düzenlendiğinde devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı asıl dava ve birleşen dava yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/10/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza