Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/193 E. 2022/338 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/193 Esas
KARAR NO : 2022/338 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan), Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2021
KARAR TARİHİ : 19/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın,09/11/2021 tarihinde 1. Kez işlemden kaldırıldığı, davacı vekilince 21/11/2021 tarihli dilekçesi ile işlemden kaldırılan dosyanın yenilenmesi talebinde bulunduğu dosyanın yenilendiği, davacı vekilince 19/04/2022 tarihli duruşma gün ve saatinde hazır olmadığı anlaşıldığından, 09/11/2021 tarihinde birinci kez işlemden kaldırıldığı ve tekrardan dosyanın ikinci kez takipsiz kaldığı ve davalı vekilince dosyanın takip edilmeyeceği beyan edildiği anlaşıldığından ;
Dosya incelendi.
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 22.02.2018 tarihli, 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi ve ürün alım taahhütnamesi imzalandığını, Ürün alım taahhütnamesi ile davacının yıllık asgari 1.650 kg ürün almayı taahhüt ettiği ve bu yükümlülüğe aykırı davranması halinde ton başına 60 USD cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davacının davalı firmaya 16.02.2021 tarihinde bayilik sözleşmesinin teminatı olarak … Bankası … Şubesi’ne ait, 14.12.2017 tarihli ve … numaralı 1.000.000,00 TL bedelli teminat mektubu verdiği ve bu mektubun davalı firma tarafından kötü niyetle nakde çevrildiğini, teminat mektubunun kötü niyetle nakde çevrilmesinin davacıya sözleşmeyi haklı nedenle fesih imkanı sağladığını, davalının belli bir asgari satım taahhüdünde bulunmasına rağmen, sözleşme akdedildikten 2 sene sonra ortaya çıkan Covıd-19 salgın hastalığının öngörülemez ve olağanüstü bir durum olduğunu, davalının edimini mücbir sebep nedeniyle yerine getiremediğini ve TBK mad. 117 uyarınca teminat mektubunun iadesini isteme hakkının doğduğunu, imkansızlığın objektif olduğunu iddia ederek, davacının, davalı firmaya borçlu olmadığının tespiti ve 1.000.000,00 TL bedelli teminat mektubu ödemesinin şimdilik 1.000 TL’lik kısmının istirdatını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …, dünya enerji ve petrol piyasasının en önemli oyuncularından biri olarak … markası altında ülkemizde faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin faaliyetlerini aynı ve nakdi destek sunarak yönlendirdiği bayileri aracılığıyla sürdürdüğünü, müvekkili ve grup şirketleri ile davacı … arasında ” Siirt İli Merkez İlçesi, … Mahallesi, … mevkinde kain ve tapuda 497-26 ada, 1 parsel adresinde bulunan gayrimenkul üzerindeki akaryakıt satış ve servis istasyonunda münhasıran müvekkilinden satın alınacak akaryakıt, LPG, madeni yağ vb. Ürünlerin satışı için çeşitli sözleşmeler akdedildiğini, banka teminat mektuplarının nakde çeviren müvekkili … olmadığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, huzurdaki davanın kısmi dava olarak ikame edilmesi kabul edilemez olduğunu, davacı tarafından harcını eksik ödediğini, davacı … Petrol müvekkili …’e borçlu olduğunu, sözleşmenin 5 yıl süreceği düşüncesiyle ödenen kşra şerhi bedelinin sözleşmenin süresinden önce sonra ermesi sebebiyle işlemiş süresinde tekabül eden ve iade edilmesi gereken kısmı olarak 31.416,12 TL müvekkili şirkete ve grup şirketlerine muaccel borcu bulunduğunu, davı … Petrolün basiretli bir tacir olarak üzerine düşen yükümlülüğü yerine getiremediğini, davacı … Petrol, hem sözleşmeler ile üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmeyerek hem de müvekkili şirket aleyhine huzurdaki haksız davacıyı ikame ederek Müvekkili şirketi ekonomik kayba uğradığını, açıklanan nedenlerle davacının öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise haklı savunmalarının dikkate alınarak davanın reddine, haksız ve kötü niyetle açılan bu dava sebebiyle karşı dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İşbu dava; taraflarca duruşmalarının takibi gereken, Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan), Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
HMK nun yazılı yargılama usulü ile ilgili tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması başlıklı 150. maddesi “(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. (2)Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. (3)Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır. (4)Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. (5)İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. (6)İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. (7)Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” hükmünü amirdir.
HMK nun basit yargılama usulü ile ilgili ön inceleme ve tahkkat başlıklı 320. Maddesi uyarınca;” (1) Mahkeme, mümkün olan hâllerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.
(2) Daha önce karar verilemeyen hâllerde mahkeme, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder. Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hâkim, tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder. Tarafların sulh olup olmadıkları, sulh olmadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanağa yazılır; tutanağın altı hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.
(3) Mahkeme, tarafların dinlenmesi, delillerin incelenmesi ve tahkikat işlemlerinin yapılmasını yukarıdaki fıkrada belirtilen duruşma hariç, iki duruşmada tamamlar. Duruşmalar arasındaki süre bir aydan daha uzun olamaz. İşin niteliği gereği bilirkişi incelemesinin uzaması, istinabe yoluyla tahkikat işlemlerinin yürütülmesi gibi zorunlu hâllerde, hâkim gerekçesini belirterek bir aydan sonrası için de duruşma günü belirleyebilir ve ikiden fazla duruşma yapabilir.
(4) Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” Hükmü amirdir.
29.03.2021 tarihli tensip zaptı ile 14.09.2021 tarihli ön inceleme duruşma gün ve saati davacı vekiline usulüne uygun e-tebligat ile 03.04.2021 tarihinde tebliğ olduğu, davacı vekilince 13.09.2021 tarihli mesleki mazeret dilekçesi sunarak duruşma gün ve saatinin uyap üzerinden öğreneceğini beyan ettiği, 14.09.2021 tarihli 1 nolu duruşma celsesinde davacı vekilinin mazereti kabul edilerek yeni duruşma gün ve saatinin uyap üzerinden öğrenmesine karar verilerek 09.11.2021 tarih ve 09.55 saatine ön inceleme duruşmasının bir defaya mahsus HMK 322/1 maddesi atfı ile HMK 140/4 maddesi gereği ertelendiği ve Davacı vekilince belirtilen tarihteki duruşmanın/davanın takip edilmemesi nedeniyle dava dosyasının 09.11.2021 tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilince 21.11.2021 tarihli dilekçe ile davanın yenilenmesine yönelik talepte bulunduğu ve 22.11.2021 tarihinde yenileme tensip tutanağı düzenlenerek 01.02.2022 tarih ve 11.40 saatine yeniden duruşma günü verildiği ve davacı vekiline e-tebligat ile 27.11.2021 tarihinde yeni duruşma gün ve saatinin usulüne uygun tebliğ edildiği, davacı vekilinin duruşma günü mazeret dilekçesini uyaptan dosyaya sunarak mazeretlerinin kabulüyle duruşma gün ve saatinin uyap üzerinden öğreneceklerini beyan ettiği ve 01.02.2022 tarihli 3 nolu duruşma celsesinde davacı vekilinin mazereti kabul edilerek yeni duruşma gün ve saatinin uyap üzerinden öğrenmesine karar verilerek 19.04.2022 tarihine duruşmanın ertelendiği ancak duruşma günü davacı vekilinin mazeretsiz duruşmada hazır olmadığı davalı vekilince de davanın takip edilmeyeceği beyan edildiği anlaşıldığından ikinci kez davanın davacı vekilince mazeretsiz takipsiz bırakılması nedeniyle HMK nun 320/4. maddesi gereğince iş bu davanın açılmamış sayılmasına ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir. (Mahkemeye erişim hakkının ihlal edilmemiş olduğuna ilişkin emsal AYM Başvuru Numarası: 2018/…, Karar Tarihi: 25/2/2021 R.G. Tarih ve Sayı: 23/3/2021-31432 bireysel başvuru kararı)
HUAK Madde 18/A-13 : “Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.” ve HUAK Madde 18/A-14 : ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2021/… sayılı dosyasından arabulucuya 1320 TL tarife bedeli üzerinden kesilen … adına Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek HMK-331/3 fıkrası “Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderleri davacıya yükletilir. “hükmü uyarınca yargılama giderleri ise davacı üzerine bırakılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-H.M.K.’nın 320/4.maddesi uyarınca 19.04.2022 tarihinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 59,30TL harcın mahsup edilerek 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde … Bölge Adliyesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır