Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/191 E. 2022/553 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/191 Esas
KARAR NO 2022/553
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması yargılaması neticesinde;
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı ile arasında 15.05.2020
tarihinde “Üyelik Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşme karşılığı davalı’ya
20.05.2020 tarihinde 2.360,00 TL. ve 10.140,00 TL. olmak üzere toplamda 12.500,00
TL’lik e-fatura portalı üzerinden 2 fatura düzenlediğini, davalı’nın bu faturalara
karşılık itiraz etmediğini, davalı tarafından davacı’ya 24.06.2020 tarihinde 360,00 TL
ve 2.140,00 TL. olmak üzere 2 adet ödeme ile toplamda 2.500,00 TL ödeme yaptığını ancak cari hesap ilişkisinden kaynaklı kalan 10.000,00 TL. borcunu ödemediğini dava dilekçesi ekinde verdiği davacı şirketin muavin kayıtlarına göre davalı’dan toplam
faturalara konu cari hesap alacağının 10.000,00 TL. alacaklı olduğunu, davalı
tarafından borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Md. 2020/… E. sayılı
dosya ile icra takibine geçildiğini, davalı’nın alacağa itiraz ettiğini, 05.03.2021 tarihinde arabuluculuk toplantısında anlaşma sağlanamadığını beyan ve gerekçelerle …. İcra Müdürlüğü 2020/… E. sayılı icra takibine yapılan itirazının iptalini, davalının %20’den
aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri
ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkilinin adresi, icra takibinde, dava dilekçesinde ve cevap dilekçesinde de belirtildiği üzere “… mah. … Cad. No: … /ANKARA” adresi olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemelerin ve icra dairelerinin Ankara mahkemeleri ve icra daireleri olduğunu, davacı ile davalı müvekkil arasında ise herhangi bir yetki sözleşmesi bulunmadığını, davacı şirketin dava dilekçesinde sözleşme düzenlediğini iddia ettiği … … isimli şahıs ise davalı müvekkili şirket adına borçlandırıcı işlem yapmaya ve sözleşme imzalamaya yetkili olmadığını, müvekkil şirket davacı şirketten herhangi bir hizmet almadığını, davacının dava dilekçesindeki yazılanların gerçeği yansıtmadığını beyan ve gerekçelerle yetki ilk itirazlarının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili Ankara Asliye Ticaret mahkemesi’ne gönderilmesini, mahkeme aksi kanaate ise davanın reddini, asıl alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dosyamıza celp edilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 10.000,00 TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişiler Mali Müşavir … ve Bilgisayar Mühendisi … ‘in vermiş olduğu 03/11/2021 tarihli raporunda; davacı şirketin incelenen; ticari defterlerinden açılış-kapanış tasdiki zorunlu olan 2020 ve 2021 mali yılına ait yevmiye ve
defter-i kebir defterlerinin e-defter olarak tuttuğu ve envanter defterinin açılış
Noter tasdiklerinin tam ve eksiksiz olduğu görülmüş olup tüm defterlerin kendi
içlerinde birbirini teyid ettiği, genel kabul görmüş muhasebe esas ve tekniğine
uygun tutulduğu görüldüğünü, davacı ticari defterlerinde davalı ile ilgili kayıtları …
San. ve Tic. Ltd. Şti cari
hesap kodu ile cari hesap ekstresinde açıkça görüldüğü üzere, davacı’nın
davalı’dan sonuç olarak 10.000,00 TL. alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/… talimat sayılı dosyasından bilirkişi Mali Müşavir … arafından sunulan 22/04/2022 tarihli raporda; davalının defter kayıtlarında 2020 yılında alınan hizmet bedeli olarak 12.500.00 TL buna karşılık ortak Aykut Meşe tarafından yapılan ödemelerin toplamı: 12.500.00 TL, 10.06.2020 tarihli bakiye 0.00 TL davalının davacıya borcunun olmadığının sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 22/03/2022 tarihli ara kararı gereğince dosyamızdaki mevcut bilirkişi heyetine borçlar alanında nitelikli hesap uzmanı eklenerek rapora alınmasına karar verilmiş, Bilirkişiler Mali Müşavir …, Bilgisayar Mühendisi … ve Nitelikli Hesap Uzmanı … 18/07/2022 tarihli raporda; dosyaya sunulu “Arge ve Üyelik Sözleşmesi” başlıklı belgeye göre taraflar arasında
bir sözleşme akdedildiği, müşterinin davalı şirket olduğu ve davalı şirketi temsilen
“firma ortağı” sıfatı ile … …’ın imzasının bulunduğu; ancak davalı şirket
tarafından davaya konu edilen belgenin davalı şirket yetkilileri tarafından
imzalanmadığı, bu nedenle davalı şirketin bahse konu sözleşmeye taraf olmadığının
ileri sürüldüğü, temsil yoluyla yapılan işlemlerde işlemin, temsil olunan adına temsilci tarafından
yapıldığı ancak bu işlemin bizzat temsil olunan adına sonuç doğurduğunun kabul
edildiği; somut ihtilafa açısından dosyaya mübrez imza sirküleri ve Ticaret Sicil
Gazetesi suretlerinden 15.05.2020 tarihli sözleşmeye imza atan … …’ın
davalı şirket adına imzaya yetkili olmadığı; bu noktada … …’ın davalı şirket
adına yetkisiz temsil ile sözleşme akdettiği sonucunun doğduğu,
her ne kadar davalı şirket tarafından … …’ın, davalı şirketi temsil ve ilzama
yetkili olmadığı ve dolayısıyla davalı şirketin sözleşmenin tarafı olmadığı ileri
sürülmüşse de davacı şirketin sözleşmede üstlendiği edim yükümlülüğünü yerine
getirdiği,
Herkesin, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına
uymak zorunda olduğu, dürüstlük kuralının ihlal edilmesi halinde bu durumun,
hakların dürüstlük kuralına uygun bir şekilde kullanılmasını öngören TMK m. 2
uyarınca hukuken korunmayacağı; dolayısıyla davalı şirketin, davacı tarafından
üstlenilen edimin yerine getirildikten ve kendi edim yükümlülüğü doğduğtan sonra
sözleşmenin tarafı olunmadığı yönünde iddiada bulunmasının TMK m. 2 uyarınca
himaye edilecek bir davranış niteliğini haiz olmadığı,
bunun yanı sıra talimat mahkemesinden alınan mali raporda da ifade edildiği üzere
davalı şirket ortağının davacı şirkete ödemede bulunduğunun kayıt altına
alınmasının, davalı şirketin iddia ettiğinin aksine davalı şirket ile davalı arasında
akdedilmiş bir sözleşmenin mevcut olduğunu ispatlar nitelikte olduğu; dolayısıyla
davacı şirketin edim yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen davalı şirketin edim
sırası kendisine geçtiğinde bakiye 10.000,00-TL’yi ifa etmemesinin sözleşme ile
üstlendiği yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği sonucunu doğurduğunun sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 222.maddesinde “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi*1* yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Ek cümle: 22.07.2020 – 7251 S.K./23. md) Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde davacının düğün sektöründe faaliyet gösteren işletmelere kendine ait internet sitesi üzerinden reklamasyon ve tanıtım hizmeti verdiğinin, bu hususta davalı ile sözleşme düzenlendiğinin, davacının yükümlülüklerini yerine getirdiğinin, davalının sözleşme bedelinden bakiye kalan 10.000 TL’yi ödemediğinin beyan edildiği, ….İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 10.000 TL toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, davacı tarafından süresi içerisinde bu davanın açıldığı, davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulduğu ve sözleşmedeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığının ve davacının davaya konu hizmeti vermediğinin beyan edildiği, davacı vekilince dava dilekçesinin ekinde taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin ve davacı tarafından düzenlenen 2.360 TL ve 10.140 TL tutarlı iki adet faturanın sunulduğu, sözleşmede bedelin 12.500 TL olarak düzenlendiği ve taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabul edildiğinin belirtildiği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığının ve davacı tarafından davaya konu hizmetin davalıya verildiğinin davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği, ispat yükünün davacıda olduğu, taraflarca delil olarak ticari defterlere dayanıldığı, tarafların ticari defterlerinde bilirkişi incelemesi yapıldığı, davacının ticari defterlerinde faturaların kayıtlı olduğu ve 12.500 TL sözleşme bedelinden 2.500 TL ödeme yapıldığının 10.000 TL alacağın kaldığının kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerinde de faturaların kayıtlı olduğu ancak davacının defterlerinin aksine sözleşme bedelinin tamamının ödendiğinin kayıtlı olduğu, davalı vekilince sözleşmedeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı beyan edilmiş ise de davaya konu faturaların davalı defterlerine kaydedilmiş olduğu anlaşılmakla bu hususun taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına ve davaya konu hizmetin davacı tarafından davalıya verildiğine delil oluşturacağı, yine bilirkişi raporlarında da bilgisayar mühendisi tarafından, davaya konu hizmetin davacı tarafından davalıya verildiğinin tespit edildiği, bilirkişi raporları ve ticari defterler doğrultusunda davacının davaya konu hizmeti davalıya verdiğini ispat ettiği, hizmetin verilmediğinin veya hizmet bedelinin tamamının ödendiğinin davalı tarafça usulüne uygun delillerle de ispat edilemediği, davalı vekilince icra takibinde itiraz dilekçesinde ve cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulmuş ise de sözleşmede taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabul edildiğinin belirtildiği ve dava konusunun da para alacağı olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde HMK’nun 17.maddesi ve TBK’nun 89.maddeleri doğrultusunda mahkememizin davaya bakmakla yetkili olduğu ve açılan bu davada icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğu anlaşıldığından davalının …. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, asıl alacağın %20’si olan 2.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK:18/A-(14). Fıkrası: “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabluculuk Dava Şartı Dosya No:2021/18259 sayılı dosyasından arabulucu … ‘a ekte sunulan 1.320,00 TL tarife bedeli üzerinden kesilen 06.05.2021 tarihli … sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek arabulucuk giderlerinin davalıdan alınarak davacıya yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile,
-Davalının …. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
-Asıl alacağın %20’si olan 2.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 683,10 -TL harcın peşin alınan 170,78-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 512,32-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili tarafından yapılan 11 adet posta-tebligat gideri toplamı 130,50 TL ile 4 adet bilirkişi ücreti 3.000,00-TL, 59,30.-TL başvuru harcı, 8,50.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.198,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır