Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/171 E. 2021/595 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/171 Esas
KARAR NO : 2021/595
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 17/03/2021
KARAR TARİHİ : 13/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili …’ın … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile Sabri … mirasçılarına hakkında 22/05/2012 tarihinde …. İş Mahkemesi’ nin 2012/… Esas sayılı dosyasında hizmet davası açtığını, yapılan yargılama neticesinde, …. İş Mahkemesi’ nin 2012/… E. 2015/… K. Sayılı kararı ile 04/11/2015 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini, yapılan temyiz incelemesi neticesinde, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2016/… E. 2017/… K. Sayılı ve 06/06/2017 tarihli kararı ile yerel mahkeme kararı ile bozulduğunu, bozma sonrası dosyanın …. İş Mahkemesi 2017/… Esas numarasını almış ve mahkemece bozma kararına uyularak yargılamaya devam edildiğini, 09/03/2021 tarihli duruşmada “Davalı şirketin sicilden terkin edildiğinin anlaşıldığı” belirtildiğini ve 2. Nolu ara kararı gereği ” Davacı vekiline şirketin ihyasını sağlayarak taraf teşkili yapması için gelecek celseye kadar süre verilmesine,” denilerek şirketin ihyası için taraflarına süre verildiğini, diğer davacı müvekkili …’ın da … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. İle Sabri … mirasçıları hakkında, 22/05/2012 tarihinde …. İş Mahkemesi’ nin 2012/… Esas sayılı dosyasında hizmet davası açtığını, yapılan yargılama neticesinde, …. İş Mahkemesi’ nin 2012/… E. 2015/… K. Sayılı kararı ile 04/11/2015 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini, yapılan temyiz incelemesi neticesinde, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2016/… E. 2017/… K. Sayılı ve 06/06/2017 tarihli kararı ile yerel mahkeme kararı bozulduğunu, bozma sonrası dosyanın … İş Mahkemesi’ nin 2017/… Esas numarasını aldığını ve mahkemece bozma kararına uyularak yargılamaya devam edildiğini, 09/03/2021 tarihli duruşmada 2 Nolu ara kararı gereği “2- 1 nolu ara karar yerine getirildiğinde davacı vekilinin beyanı dikkate alınarak şirketin terkin edilmiş olması halinde davacı vekiline davalı şirketin ihyası hususunda ilgili asliye ticaret mahkemesinde dava açmak üzere 1 aylık süre ve yetki verilmesine” denilerek şirketin ihyası için taraflarına yetki ve süre verildiğini, …. İş Mahkemesi’ nin 2017/… Esas sayılı dosyasının 09/03/2021 tarihli duruşmasında haberdar oldukları üzere, her iki dosyada da yargılama devam ederken Davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ‘ nin tasfiye sürecine girip sicilden terkin edildiğini, … kayıtlarından vakıf oldukları kadarıyla, … ne … sicil numarasıyla kayıtlı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. 10/02/2014 tarih ve 8504 Sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ilanına göre şirket ortaklarının 01/01/2014 tarihinden itibaren tasfiye haline girmesine ve tasfiye memuru olarak …’in atanmasına karar verildiğinin görüldüğünü, 08/06/2015 tarih ve 8836 Sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ilanına göre şirket ortaklarının, şiretin feshinin sonuçlandırılmasına ve feshin tüm mercilere bildirilmesine karar verdiği görüldüğünü, şirketin tasfiyesi ile sicilden terkini gerçekleştiğini ancak bu hususa dair devam eden yukarıda dosya numaralarını belirttikleri dava dosyalarına hiçbir bildirim yapılmadığını, Emsal Yargıtay kararlarında belirtildiği gibi “Tüzel kişiliğin sona erdirilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.”, her iki müvekkiline de açılmış hizmet tespit davaları açıldıktan sonra, davalar derdest olduğu halde davalı tasfiye memurunca bu davaların akıbeti beklenilmeden şirketin tasfiye kapanışının yapılmasının iyi niyetli olmadığı gibi tasfiye işlemlerinin de gerektiği gibi tamamlanmamış olduğunu, açıklanan nedenler ile her iki müvekkilinin derdest hizmet tespit davalarının sonuçlandırılması için şirketin ihyası gerektiğini, …. İş Mahkemesi’ nin 2017/… E. Sayılı ve … İş Mahkemesi’ nin 2017/… E. Sayılı dosyalarında, şirketin ihyası için müvekkillerine ayrı ayrı yetki ve süre verildiğini, belirtilen nedenlerle … ‘ne 26/12/2001 tarihinde … Sicil numarası ile tescil edilmiş olan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini ek tasfiye işlemlerini yapması için tasfiye memuru atanmasına ve durumun tescil ve ilanına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı …’e yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; … ‘ nün, Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendireceğini ve sonuca bağlaycağını; yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verileceğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedeceğini, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektireceğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, vadesi gelmeyen borçlardan “ihtilaflı veya şarta bağlı” borçların notere tevdii ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtıldığını ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, mahkemenin davanın esası ile ilgili vereceği karara müvekkili sicil müdürlüğünün uyacağını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabının tasfiye memurları olduğunu, bu nedenle, “yasal hasım” konumunda bulunan müvekkilinin “yargılama masrafları”ndan sorumlu tutulamayacağını belirterek izah edilen nedenlerle; müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … cevap dilekçesinde özetle, davanın basit yargılama Usulüne tabi olduğu belirtilerek 27.05.2021 tarihine duruşma günü verildiğini, oysa Türk Ticaret Kanunu madde 547’de şirketin ihyası düzenlenmiş olup, bu halde yargılamada basit yargılama uygulanacağına dair açık bir hüküm bulunmadığını, ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 316.maddesinde, kanunda açıkça belirtilen haller dışında basit yargılamaya tabi dava işler sayıldığını, son bendinde diğer kanunlarda yer alan ve yazılı yargılama usulü dışındaki yargılama usullerinin uygulanacağı belirtilen dava ve işlerin de basit yargılama usulüne tabi dava ve işler arasında belirtildiğini, TTK’da iki maddede basit yargılama usulü uygulanacak uyuşmazlık yer aldığını, TTK mad 546; pay sahipleri ile tasfiye memuru veya memurları arasında çıkacak uyuşmazlık halinde basit yargılama usulü uygulanacağının açıkça belirtildiğini, huzurdaki davada pay sahibi değil, 3. Kişi alacaklının açtığı dava söz konusu olup, bu maddenin uygulanması söz konusu olmadığını, bu konuda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-2924 Esas, 2018/1935 Karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli kararında da şirketin ihyası davalarının basit yargılamaya değil, yazılı yargılama usulüne tabi olduğunun hükme bağlandığını ve bu konuda yerleşik karar oluşturulmuş olduğunu, davanın kötüniyetli olarak açıldığını belirterek açıklanan nedenler ile haksız, mesnedsiz ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;… Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ticaret sicil kayıtları, … İş Mahkemesi’ nin 2017/… ve 2017/ … Esas sayılı dosya suretleri ve tüm dosya kapsamı davamızın delillerini oluşturmaktadır.
…. İş Mahkemesi’ nin 2017/… E. Sayılı dosya sureti uyap sistemi üzerinden gönderildiği incelenmesinde, davacının …, davalılarının … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, … …, …, … ve … olduğu dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
… İş Mahkemesi’ nin 2017/… E. Sayılı dosya suretinin uyap sistemi üzerinden gönderildiği incelenmesinde, davacısının …, davalıların … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, … …, …, … ve … olduğu dosyanın derdest olduğu ve 09/03/2021 tarihli duruşmada duruşmanın 21/09/2021 tarihine bırakıldığı anlaşılmıştır.
Dava, TTK’nın 547. madde gereğince ek tasfiye işlemleri için ticaret sicil kaydının ihyası talebine ilişkindir.
Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. Bu nedenle davacının aktif dava ehliyeti bulunduğu kabul edilmelidir.
6102 SY. TTK.nun 547/1.maddesi “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.” hükmünü içermekte olup,
Somut olayda;İhyası istenen şirketin dava tarihi itibariyle Ticaret Sicilinde kayıtlı bulunan şirket merkezinin … / İstanbul olduğu ve mahkememizin yargı yetkisi içinde bulunduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlığın çözümünde HMK. 14/2. ve T.T.K.nun 547/1. maddesi hükmü gereğince mahkememiz kesin yetkilidir.
Alınan … yazısından ve şirket sicil dosyası kapsamından; ihyası istenilen şirketin tasfiye edilerek sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır.
Davacılar tarafından açılmış olan derdest iş dosyaları nedeniyle davacıların bu davayı açmakta hukuki yararının ve taraf olma ehliyetinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Somut olayda ihyası istenen şirketin tasfiye sonucunda ticaret sicilden kaydının silindiği, şirketin ticaret sicilden terkininden önce hakkında açılmış ve derdest davaların bulunduğu, buna göre tasfiye işlemlerinin tamamlandığından bahsedilemeyeceği, ilgili davaların görülüp sonuçlandırılması için şirketin ihyasının gerektiği anlaşılmaktadır.
Ticaret sicili müdürlükleri, ihya davalarında yasal hasım konumunda olduğundan, sicilden terkin işlemlerini yasa ve tüzük hükümlerine uygun yapmış olan sicil müdürlüğü yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Yargıtayın emsal kararları bu yöndedir (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2005/13309 E.2007/837 K. Sayılı kararı; Yargıtay11.Hukuk Dairesinin 2016 / 2926 Esas 2016 / 3585 Karar ve 04.04.2016 tarihli kararı). Ancak davalı tasfiye memuru yasal hasım olmamakla yargılama giderlerinden kural olarak sorumlu tutulmalıdır.
Dosyanın incelenmesinde, iş mahkemelerinde derdest yargılama sırasında şirketin terkin edildiğinin anlaşılması nedeniyle ihya davasının açıldığı anlaşılmıştır. TTK.547/2 maddesi uyarınca ek tasfiye işlemleri için şirketin ihyası koşullarının oluşması, tasfiye memurunun açılan davayı bilebilecek konumda olması ve tasfiye sırasında tasfiyenin gereği gibi yapılmamasından sorumlu olması karşısında davalı tasfiye memuru aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı tarafından açılan davanın KABULÜ İLE, … sicil no ile kayıtlı bulunan Tasfiye halinde … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ nin TTK’nın 547. maddesi uyarınca İHYASINA,
2- Tasfiye memuru olarak TC: … TC kimlik numaralı …’ in atanmasına, ücret taktirine yer olmadığına,
3-Kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
4- Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, alınması gereken 59,30-TL maktu karar harcının davalı tasfiye memurundan tahsiliyle hazineye gelir kaydına ,
5- Karar tarihi itibariyle AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı Tasfiye Memurundan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yasal hasım olan Ticaret Sicil Memurluğunun yargılama gideri, ücreti vekalet ve harçtan sorumlu tutulmamasına,
7- Davacı tarafından yapılan, 59,30 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı, 99,10 TL posta masrafı olmak üzere toplam 166,90 TL yargılama giderinin davalı Tasfiye Memurundan alınarak davacıya verilmesine,
8- Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın, avansı yatıran tarafa karar kesinleştiğinde resen iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı karar verildi 13/07/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır