Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/165 E. 2022/331 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/165 Esas
KARAR NO : 2022/331
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 15/03/2021
KARAR TARİHİ : 18/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Mah. … Cad. … Sit. No: …
…/İstabul adresinde mukim olan ve bu adreste ticari faaliyetlerini yürüten …
San. Tic. Ltd. Şti.’nin münferiden yetkilisi, işletmecisi ve sahibi olduğunu,
… A.Ş.’nin İstanbul Avrupa yakasında elektrik abonelerine görevli
tedarik şirketi sıfatıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından onaylanan
perakende satış tarifeleri üzerinden hizmet vermekte olan bir perakende elektrik dağıtıcısı
olduğunu, müvekkilinin ticari işletmesinde kullanmak üzere ihtiyacı olan elektrik enerjisini davalı kurumdan tedarik etmekte olduğunu,
müvekkilinin, 01.07.2020 tarihinde … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne işe başlama bildirimi
yapmış ve devamında 05.07.2020 tarihinde yukarıda bahsedilen adresteki taşınmazı kiralayarak
resmen ticari faaliyetlere başladığını, işletmede kullanacağı elektrik enerjisinin temini amacıyla
davalı kuruma yönelik sözleşmesi yapmak üzere başvurduğunu, bu başvuru üzerine, davalı
kurumca müvekkiline, aboneliğin tesis edileceği taşınmaz üzerinde önceki aboneye ait elektrik
borcu ve kaçak elektrik tahakkuk bedeli borçlarının bulunduğu, aboneliğin başlatılması için bu
borçların kapatılması gerektiği hususlarının bildirildiğini, müvekkili tarafından haklı ve doğal
olarak, bu borcun kendisinden tahsil edilemeyeceği öne sürülse de, yine davalı kurum yetkilileri
tarafından şimdilik aboneliğin başlatılması için borcun ödenmesi, daha sonra kurum içerisindeki
iade prosedürüne başvurulması gerektiğini yine müvekkiline bildirdiğini, müvekkilinin yapmış olduğu
yatırımlar, işletmede çalışacak işçilerle yapmış olduğu sözleşmeler, satın almış olduğu makineler
ve sair hususlarla birlikte, ticari hayatın olağan akışının devam etmesi amacıyla mecburen önceki
aboneye ait borcu ödemek zorunda kaldığını,
müvekkilinin bu olayların devamı ve sonrasında, kendisinden haksız yere tahsil edilen bedelin
kendisine iade edilmesi talepli 20.09.2020 ve … başvuru numaralı dilekçesiyle davalı kuruma başvurduğunu, ancak davalı kurumun hiçbir gerekçe göstermeksizin, kendilerince yapılan incelemelerde herhangi bir hata olmadığını ve iadenin gerçekleştirilemeyeceğini 12.11.2020
tarihinde müvekkiline bildirildiğini,
davalı kurumun önceki aboneye ait borcu haksız ve hukuka aykırı biçimde yeni abone
müvekkilinden tahsil ettiğini, dilekçe ekinde sunulan abonelik sözleşmesinin Ek Hükümler başlıklı
15. Maddesinin 1. Fıkrasında da “Bir kullanım yerine ait önceki tüketicilerin önceki dönemlere
ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçların yeni tüketiciden talep edilemez. Söz konusu borçlar,
sözleşme borçlar, sözleşme başvurusunda bulunan kişi ile sözleşme yapılmasına engel teşkil
etmez.” hükmünün iddialarına tam ve eksiksiz dayanak hükmünde olduğunu,
tüm bu izahına çalışılan hususlar da göz önüne alınarak, davalı kurum tarafından müvekkilden
abonelik sözleşmesi, kanun hükümleri ve yerleşik içtihatlara aykırı bir biçimde haksız olarak
tahsil edilen bedele istinaden, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 109. Maddesi
uyarınca şimdilik 1.000,00- TL’nin fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak ve bir bilirkişi
marifetiyle yapılacak hesaplamaya istinaden artırılmak kaydıyla ve kuruma başvuru tarihi olan 20.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalı kurumdan alınarak,
müvekkiline ödenmesi hususlarının talep edilmesini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla ve bilirkişilerce yapılacak inceleme ve
hesaplama sonucu artırılmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL alacağın davalı kuruma başvuru tarihi
olan 20.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle davalı kurumdan tahsil edilerek
davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde müvekkili şirketin “Avrupa Yakası Tedarik Şirketi” olduğunun dile
getirildiğini, bu durumun gerçeği yansıtmadığını, Avrupa Yakası görevli tedarik şirketinin CK
… A.Ş. olduğunu ve müvekkilin elektrik dağıtımı faaliyetiyle
İlgilenmediğini, müvekkili şirketin tüketicilerle abonelik sözleşmesi imzalaması ve normal tüketim faturası
Tahakkuk ettirmesi gibi bir durum söz konusu olmadığını, söz konusu işlemlerin tedarik
Şirketlerince gerçekleştirildiğini, bu kapsamda davacının daha önceki abonenin borcu sebebiyle aboneliğinin açılmadığı bu kapsamda daha önceki abonenin borcunu müvekkili şirkete ödemek
zorunda kaldığı şeklinde iddia ve beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, iddiaların EPDK
mevzuatlarına açıkça aykırılık teşkil ettiğini, dava konusu … sayılı tüketim noktasında yapılan kontrolde “sözleşmesiz sayaçtan
enerji kullanıldığı”nın tespit edildiğini, … seri numaralı kaçak elektrik kullanımı tespit
tutanağının tazmin edildiğini, söz konusu tüketimin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri
Yönetmeliği kapsamında kaçak elektrik kullanımı olarak kabul edildiğini, dava konusu kullanım noktasında 19.11.2019 tarihinden itibaren geçerli bir sözleşme bulunmadığı 07/2020 dönemi itibarıyla sözleşmesiz elektrik enerjisi kullanımı gerçekleştirildiğinin tutulan tutanak, müvekkili
şirket kayıtları ve görevli tedarikçi şirket kayıtları ve görevli tedarikçi şirket kayıtları ile sabit
olduğunu, yapılan kontrollerde zabıt ve tahakkukta herhangi bir hata bulunmadığını, kaçak
elektrik tespit tutanağına konu olan tüketimlerin sözleşmesiz dönemde davacı
tarafından gerçekleştirildiğinin tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan tespit ve hesaplamaların Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri
Yönetmeliği’nin 42 ve devamı maddelerine uygun olarak tahakkuk yaptırıldığından yapılan
hesaplamanın mevzuata uygun olduğunu,
müvekkili şirket görevlilerince yapılan incelemeler sonucunda hazırlanan tutanakların yerleşik
Yargıtay içtihatlarına göre aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup kaçak elektrik
kullanmadığını iddia eden davacının bu hususu ispatlaması gerektiğini, davacı tarafından sunulan
bilgi ve belgeler içerisinde müvekkili şirket tarafından tespit edilen kaçak elektrik kullanımının
aksini kanıtlar nitelikte bir delil bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından davacıdan tahsil edilen
meblağ normal elektrik tüketiminin fatura borcu olmadığını, zira normal elektrik tüketimi
faturalarının dava dışı tedarik şirketinin tahakkuk ettirdiğini, davacıdan müvekkili şirket tarafından
tahsil edilen meblağ davacının sözleşmesiz olarak elektrik tükettiği yani kaçak elektrik kullanımı
tespit edilen döneme ilişkin tahsilatlar olduğunu, bu kapsamda davacının iddia ve beyanlarının
gerçeği yansıtmadığının açıkça ortada olup haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesi
gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacıdan tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, dava dışın …
San. Tic. Ltd. Şti. imza sirküleri, 03/07/2020 tarihli TTSG sureti, 05/07/2020 tarihli kira sözleşmesi fotokopisi, davacının endeks dökümünü gösteren belgeyi içeren kurum cevabı, endeks dökümü, 63 sayfalık akım trafosu değişiminin yapıldığı fen muayene ve İlk Endeks ve Değiştirme Protokolünü içeren evrak dökümü, tüketim kayıtları, kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı örneği, davacının başvurularına davalı tarafından verilen yanıt yazı örneği, başvuru dilekçesi örneği, 25/09/2020 tarihli perakende satış sözleşmesi örneği, 16/09/2020 tarihli 17.085,83-TL bedelli fatura sureti dosyamız arasında olduğu görüldü.
Davalı vekili tarafından kayıp kaçak dosyasının ve davacıya ait kayıtlar ile ödeme bilgilerinin … seri numaralı kaçak elektrik zaptı ve tahakkuk belgelerinin dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen 03/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç ve özetle; “Davacının söz konusu mahalde kira sözleşmesini 05.07.2020 tarihinde, elektrik aboneliğinin
25.09.2020 tarihinde başlaması sebebiyle, işbu dönem içinde gerçekleşmiş olan tüketimin kaçak
tüketim olarak nitelendirilmesinin gerektiği kanaati oluşmuştur. Dosya içeriğinde yapılan incelemede eksik bulunan ve sözleşmesiz dönem için endeks
dökümünü gösteren evrak davalı vekili aracılığıyla talep edilmiş, toplam kaçak tüketim hesabı bu
endeks dökümü üzerinden yapılmıştır. İlgili mahalde davacı adına tutulan tutanak için toplam tüketim için tahakkuk bedeli vergiler ve
ceza dahil 8.388,61 TL olarak hesaplanmıştır. Dava dilekçesi eklerinde davacının davalı …’a toplam 17.116,09-TL ödeme yaptığı
görülmüş, kaçak tahakkuk bedeli çıkarıldıktan sonra, davacı tarafa 8.729,48-TL ödemesi gerektiği
kanaati oluşmuştur. Mahkemeniz tarafından davacı tarafın kuruma fazla ödeme yapmış olduğu kararı verilmesi
durumunda davacı tarafa ödenmek üzere tutanak tarihinden bilirkişi raporu tarihine kadar faiz
toplam 1.701,89-TL olarak hesaplanmış, davalı kurumdan alınarak davacıya ödenmesi gereken
toplam tutarın 10.431,37-TL olduğu…” yönünde tespitlerde bulunularak görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 14/12/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili ise 21/12/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce verilen 27/12/2021 tarihli ara karar ile taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmek üzere ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi 07/03/2021 tarihli ek raporunda; “Davacının söz konusu mahalde kira sözleşmesini 05.07.2020 tarihinde, elektrik aboneliğinin
25.09.2020 tarihinde başlaması sebebiyle, işbu dönem içinde gerçekleşmiş olan tüketimin kaçak
tüketim olarak nitelendirilmesinin gerektiği kanaati oluşmuştur. Dosya içeriğinde yapılan incelemede eksik bulunan ve sözleşmesiz dönem için endeks
dökümünü gösteren evrak davalı vekili aracılığıyla talep edilmiş, toplam kaçak tüketim hesabı bu
endeks dökümü üzerinden yapılmıştır. İlgili mahalde davacı adına tutulan tutanak için toplam tüketim için tahakkuk bedeli vergiler ve ceza dahil 12.603,80 TL olarak hesaplanmıştır.
Dava dilekçesi eklerinde davacının davalı …’a toplam 17.116,09-TL ödeme yaptığı
görülmüş, kaçak tahakkuk bedeli çıkarıldıktan sonra, davacı tarafa 4.514,29-TL ödemesi gerektiği, Mahkemeniz tarafından davacı tarafın kuruma fazla ödeme yapmış olduğu kararı verilmesi
durumunda davacı tarafa ödenmek üzere tutanak tarihinden bilirkişi raporu tarihine kadar faiz
toplam 880,10.-TL olarak hesaplanmış, davalı kurumdan alınarak davacıya ödenmesi gereken
toplam tutarın 5.394,39.-TL olduğu..” yönünde tespitte bunulmuştur.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 14/03/2022 tarihli dilekçesiyle ek bilirkişi raporuna itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz ederek 04/04/2022 tarihli celsede davalı vekilinin itirazları ile yeni bilirkişiden rapor alınması yönündeki taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Dava dışı … ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin 03.07.2020 tarihli Türkiye Ticaret
Sicili Gazetesi’nde görüldüğü üzere, 01.07.2020 tarihinde tescil edildiği, kurucusunun …
olduğu ve 05.07.2020 tarihinde “… Mah. … Cad. … Sit. No: …
Avcılar/İstanbul” adresindeki iş yerinin şirket adına kiralandığı
görülmüştür.
… numaralı dağıtım hizmet noktası için davacı ile davalı kurum arasında 25/09/2020 tarihinde … sayısıyla sözleşme yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Sözleşme kapsamında yapılan başvuru üzerine davacı yana, aboneliğin tesis edileceği taşınmaz üzerinde önceki aboneye ait elektrik
borcu ve kaçak elektrik tahakkuk bedeli borçlarının bulunduğu, aboneliğin başlatılması için bu
borçların kapatılması gerektiği hususlarının bildirildiği ve davacı tarafından önceki aboneye ait borçların ödendiği iddiası ile işbu mahkememiz dosyasının açıldığı anlaşılmıştır.
Bu kapsamda … numaralı dağıtım hizmet noktası için … seri numaralı 15/09/2020 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağının sözleşmesiz olarak kaçak elektrik enerjisi kullandığı gerekçesiyle tanzim edildiği, söz konusu tüketimin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri
Yönetmeliği kapsamında kaçak elektrik kullanımı olarak kabul edildiği ancak, dava konusu adreste 19/11/2019 tarihinden itibaren geçerli bir sözleşme bulunmadığı görülmüştür. Ancak
davacının söz konusu mahalde kira sözleşmesini 05/07/2020 tarihinde, elektrik aboneliğinin 25/09/2020 tarihinde başlaması sebebiyle, işbu dönem içinde gerçekleşmiş olan tüketimin kaçak
tüketim olarak nitelendirilmesinin gerektiği değerlendirilmiştir. Her ne kadar davalı şirket yetkililerince tutanak tutulmuş ise de bu davacının iddiasını ispat eder nitelikte bulunmamakta olup ancak tutanak tarihi itibariyle davalının anılan adreste faaliyette bulunduğunu göstermektedir.
EPDK 622 Sayılı Kurul Kararı B) Süre 1- b “Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesinin veya her ikisinin de yapılmadığı yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullamlmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün alınır” düzenlemesi bulunmaktadır.
Mahkememizce teknik yönden yapılan bilirkişi incelemesi ile ilgili mahalde davacı adına tutulan tutanak için toplam tüketim için tahakkuk bedeli vergiler ve
ceza dahil 12.603,80 TL olarak hesaplanmıştır.
Davacının davalı … ’a toplam 17.116,09 TL ödeme yaptığı
görülmüş, kaçak tahakkuk bedeli çıkarıldıktan sonra, davacı tarafa 4.514,29-TL ödemesi gerektiği tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan tüm bilgi ve belgeler kapsamında; taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriği değerlendirilmekle; “… Mah. … Cad. … Sit. No: …
Avcılar/İstanbul” adresinde bulunan mahalde kurulu … numaralı hizmet
bağlantı noktasında davacı tarafından davalı kuruma kayıtlı sayaç üzerinden sözleşmesiz enerji kullanıldığının tespit edildiği ve tespite istinaden … seri numaralı 15/09/2020 tarihli kaçak elektrik tespit
tutanağı düzenlendiği, davacının söz konusu mahalde kira sözleşmesini 05/07/2020 tarihinde, elektrik aboneliğinin
25/09/2020 tarihinde başladığı göz önüne alındığında davacının yalnızca bu tarihler arasındaki tüketimden sorumlu olacağı, Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği madde 13 doğrultusunda, davacı tarafça abonelik sözleşmesi yapılmaksızın tüketilen elektriğin kaçak elektrik enerjisi tüketimi sayılacağı, bu tarihten önce düzenlenen ve başka bir aboneye ait borçtan dolayı davacının sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılarak açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ve (14). Fıkrası hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2021/ … sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek, davanın kabulüne karar verildiği de dikkate alınarak davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KABULÜ ile;
1.000,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 68,31.-TL Karar ve İlam Harcından, peşin harç olarak alınan 59,30.-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 9,01.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-1.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 93,75.-TL, bir bilirkişi ücreti 750,00.-TL, 59,30.-TL başvuru harcı, 8,50.-TL vekalet harcı, 59,30.-TL peşin harç olmak üzere toplam 970,85‬.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/04/2022

Katip …

Hakim …