Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/161 E. 2021/823 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/161 Esas
KARAR NO : 2021/823 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/03/2021
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … isimli şahsın müvekkili şirketin sağlık sigortası güvencesi kapsamında bulunduğunu, sözü edilen sigortalı 21/03/2019 tarihinde multinodüler guatr sebebi ile tedavi görmüş olup söz konusu tedavi giderleri müvekkili şirket tarafından karşılandığını, bu esnada söz edilen sigortalının davalı şirket nezdinde de aynı süre için teminat sağlayan geçerli bir sigorta poliçesi bulunduğu müvekkili şirket tarafından tespit edildiğini, sigortalının müşterek sigortalı olduğu hususu 22/01/2020 tarih ve 22-2020-15 sayılı yazı ile davalı şirkete bildirildiğini, söz konusu yazı ile davalı şirketin sigorta limit ve teminat tutarının bilinmemesi nedeni ile müvekkili şirket tarafından karşılanan 56.782,44 TL’lik tutarın, davalı şirketin poliçesinin aynı limitli olması durumunda %50’sinin; limit ve teminatlarının farklı olması halinde ise davalı şirkete isabet eden tutarın bildirilen hesaba ödenmesi talep edildiğini ancak davalı şirket tarafından müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, iş bu dava konusu edilen tutarı ödemesi üzerine taraflarınca önce arabuluculuk başvurusu yapılmış ancak anlaşma sağlanmadığını, davalı sigorta şirketinin ödeme yapmaması, buna ilişkin olarak verdiği ret cevabının tamamen kötü niyetli olduğunu, ödenmesi gereken tazminatın geciktirilmesine yönelik olduğunu ve açıkça hukuka aykırı olduğunu, davalı sigorta şirketinden mezkur poliçenin limit ve teminatının bilinmemesi nedeniyle, fazlaya ilişkin hak ve alacakları da saklı tutularak şimdilik 5.000 TL tazminatın müvekkili şirketin ödeme tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır. HMK 128 maddesi uyarınca dava konusu iddia olunan hususları inkar etmiş sayılarak inkar çerçevesinde beyanlarını değerlendirmek gerekmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, müşterek sigorta kapsamında ödenen tedavi gideri bedelinin, ödeyen sigorta şirketi tarafından, müşterek sigorta şirketinden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davadaki uyuşmazlığın konusunun, dava dışı sigortalının çifte sigortasının bulunup bulunmadığı, sağlık harcamalarına ilişkin ödenen bedellerin rücusunun mümkün olup olmadığı ve ne miktarda rücu edilebileceği, noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, Arabuluculuk Son Tutanağı, davalı sigorta şirketinden celp edilen sigorta poliçesi ve ekleri, … Hastanesi’nden … isimli hastanın tüm tıbbi kayıt ve ödeme bilgilerini içerir fatura örneklerinin CD ‘ye aktarılmış hali, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi heyet incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi heyet raporunda sonuç ve özetle; dava dışı … tarafından davacı … Sigorta A.Ş (12.02.2019 -12.02.2020 başlangıç ve bitiş tarihli ) ve davalı … Sigorta A. .Ş.’ ye a ( 26.01.2019 – 26.01.2020 başlangıç ve bitiş tarihli ) mükerrer olarak … Sigortası yaptırıldığı, poliçelerinin dosya içeriğinde mevcut olduğu, sigortalı … ‘in yapılmış olan tedavi giderlerinin toplam bedelinin 56.782,44TL olduğu ve … A.Ş tarafından 31.05.2019 tarihi itibari ile karşılandığı, (ödeme makbuzunun dava dosyasında mevcuttur.) Davalı … Sigorta A.Ş.’nin düzenlemiş olduğu poliçede sigortalı … için yapılan tedavi içeriğinin teminat dışı olduğuna dair bir tespit ve iddiasının bulunmadığı, davalı ve davacının ayrı ayrı, aynı riziko ile ilgili teminat vermiş olduğu iş bu dava konusunda TTK Madde 1466/1. Maddesine göre değerlendirildiğinde: “Bir menfaat birden çok sigortacı tarafından aynı zamanda, aynı süreler için ve aynı rizikolara karşı sigorta edilmişse yapılan birden çok sigorta sözleşmesinin hepsi ancak sigorta olunan menfaatin değerine kadar geçerli sayılır. Bu takdirde sigortacılardan her biri, sigorta bedellerinin toplamına göre, sigorta ettiği bedel oranında sorumlu olur.” Davacı … A.Ş’nin ödemiş olduğu 56.782,44 TL tazminat tutarının %50 oranında 28.391.22 TL davalı … Sigorta A.Ş.’ye rücu edilebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 29/09/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve değer artırım dilekçesini ibraz etmiştir. Davalı vekili 14/10/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi heyeti raporuna karşı beyan ve itirazlarını sunmuştur.
ISLAH :Davacı vekili 29/09/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile alınan bilirkişi raporu ile 28.391,22 TL’nin davalı taraftan talep edilebileceği tespit edildiğinden iş bu artırım dilekçesi ile taleplerinin toplamda 28.391,22 TL’ye yükseltiklerini beyan etmiştir.
Davacı tarafın 29/09/2021 tarihinde 400,00 TL tamamlama harcının ikmal ettiği anlaşılmıştır. Islah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiş olup davalı ıslaha karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmamıştır.
6102 sayılı TTK ‘nın 1466. maddesinde müşterek sigorta düzenlenmiştir. Maddede, bir menfaatin birden çok sigortacı tarafından aynı zamanda aynı süreler için ve aynı rizikolara karşı sigorta edilmişse, yapılan birden çok sigorta sözleşmesinin hepsinin ancak sigorta olunan menfaatin değerine kadar geçerli sayılacağı, bu takdirde sigortacılardan herbirinin sigorta bedellerinin toplamına göre sigorta ettiği bedel oranında sorumlu olacağı, sözleşmelere göre sigortacıların müteselsilen sorumlu oldukları takdirde, sigortalının uğradığı zarardan fazla bir para isteyemeyeceği gibi, sigortacılardan her birinin yalnız kendi sözleşmesine göre ödemekle yükümlü olduğu bedele kadar sorumlu olduğu, bu halde ödemede bulunan sigortacının diğer sigortacılara karşı haiz olduğu rücu hakkının, sigortacıların sigortalıya sözleşme hükümlerine göre ödemek zorunda olduğu bedeller oranında olduğu ifade edilmiştir. Zira müşterek sigortada, menfaat parçalar halinde birbirinden ayrı ve bağımsız olarak riskin bir kısmını sigorta etmekte ve riziko gerçekleştiğinde her bir sigortacı sigortalıya karşı bağımsız olarak sorumlu tutulmaktadır.
Sağlık Sigortası Genel Şartları”nın “Müşterek Sigorta” başlıklı 12. Maddesinde: “Tedavi masraflarının birden fazla sigortacı tarafından temin edilmiş olunması halinde, bu masraflar sigortacılar arasında teminatları oranında paylaşılır.”
“(…) Somut olayda, Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkette … numaralı Özel Sağlık Sigortası kapsamında bulunan … ‘ın … Hastenesinde yatarak tedavisine ilişkin 30.606,31 TL’nin 17/09/2016 tarihinde hastaneye provizyon onayı verilerek ödendiğini, sağlık sigortası genel şartları müşterek sigorta madde 12 “tedavi masraflarının birden fazla sigortacı tarafından temin edilmiş olunması halinde bu masraflar sigortacılar arasında teminatları oranında paylaşılır” düzenlemesi gereği davalı şirketin poliçe limiti uyarınca ödenen tutarın %50’lik kısmının sulhen yazışma ile talep edildiğini, müracaatın sonuçsuz kaldığını, bu nedele … İcra Dairesinin 2017/… Esas sayılı dosyası ile sigortalıya yapılan ödemenin iadesi talepli ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu beyanla davalının takibe itirazının iptaline, takibin devamına, davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine ve yapılan yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı, rücuen tazminat istemiyle değil, müşterek sigortayı düzenleyen TTK ‘ nın 1466. maddesi kapsamında tazminat isteminde bulunduğuna göre uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 37. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: 2020/109 KARAR NO : 2020/780 KARAR TARİHİ : 01/06/2020) kararında uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.
TTK m. 1511; hastalık ve sağlık sigortalarının, sigortalı lehine yapılabileceğini, hastalık sigortalarında lehtar da belirlenebileceğini öngörmektedir.
Özel Sağlık Sigortaları Yönetmeliği m. 6 f. 1 uyarınca sağlık sigortasının bireysel ya da grup sigortası şeklinde düzenlenmesi mümkündür. Bireysel sağlık sigortası, bir kişinin kendi sigortalanabilir menfaatini sağlık sigortasına konu etmesi olabileceği gibi, bir başka kişinin sigortalanabilir menfaati de sağlık sigortası sözleşmesine konu edilebilir.
Sigorta şirketi ile sigorta ettirenin en az on kişiden oluşan ve belirli kıstaslara göre kimlerden oluştuğunun belirlenmesi imkânı bulunan grup üyeleri lehine tek bir sağlık sigortası sözleşmesi ile kurdukları sözleşme grup sağlık sigortası olarak adlandırılmaktadır. Sözleşmeyi kuran kişi sigorta ettiren sıfatına sahip olurken, grup üyeleri sigortalı sıfatını alacaktır.
Sigortacı, hastalık sigortası ile sözleşmede öngörülen hastalıklardan birinin veya birkaçının, sözleşme süresi içinde gerçekleşmesi veya ortaya çıkması hâli için sigorta teminatı sağlar. Sözleşmede birden çok hastalık sigorta teminatına bağlanmışsa, hastalıklardan birinin gerçekleşmesi veya ortaya çıkması hâlinde bedel ödenir ve sözleşme sona erer. Teminatın, aksi kararlaştırılmamışsa, hastalıklardan sadece birinin gerçekleşmesi hâli için verildiği kabul edilir. (TTK m.1512)
Sağlık sigortası ile sigortacı; a) Hastalık sonucu gerekli hâle gelen ilaç dâhil, her türlü tıbbi bakım, gebelik ve doğum, hastalıkların erken tanısına yönelik, ayaktaki incelemeler de içinde olmak üzere, sözleşmede kararlaştırılan giderleri, b) Tedavinin tıbben yatarak yapılmasının gerekli olduğu durumlarda günlük hastane giderleri, c) Sigortalının, hastalık sonucu çalışamaması nedeniyle elde edemediği kazançlar için kararlaştırılan günlük iş görememe parası, d) Sigortalı, bakıma ihtiyaç duyar duruma geldiği takdirde, bakım nedeniyle doğan giderler veya kararlaştırılan gündelik bakım parası, için teminat verir. Teminat, aksi kararlaştırılmamışsa, birinci fıkradaki tutarların tümünü kapsar. (TTK m.1513.)
Sigortalının sağlığı, hastalık sigortaları ile meblağ sigortası şeklinde düzenlenen sağlık sigortalarında bir veya birkaç sigortacı tarafından, çeşitli bedellerle sigorta ettirilebilir. Ödenecek bedelin menfaatten fazla olduğu durumlarda, aşan kısım sigortalının lehine yapılmış sayılır. (TTK m. 1514)
Hayat sigortalarına ilişkin hükümler 1497 ve 1504 üncü madde hükümleri dışında hastalık sigortasına da uygulanır. Ancak hastalık sigortasına 1503 üncü maddenin uygulanabilmesi, sözleşmede öngörülen rizikonun intihara teşebbüs nedeniyle gerçekleşmiş olmasına bağlıdır. (TTK m.1519/1)
Sigortalının uğradığı hastalık, ilaç ve tedavi giderleri için harcama yapılması gibi gerçek zararların sigortacı tarafından karşılanması öngörülen sağlık sigortalarında ise, genel hükümler dışında, zarar sigortalarına ilişkin hükümler ile 1500 ilâ 1502 nci madde hükümleri sağlık sigortası hakkında da uygulanır. (TTK m.1519/2)
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde; taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamındaki tüm sigorta poliçeleri, tedavi kayıtları ve belge bilgiler değerlendirildiğinde; davalı tarafından ilk olarak grup sağlık sigortası yaptırıldığı ve cerrahi operasyonlarda, tanı, tedavi, muayene ve ilaç teminatları kapsamında yurt içindeki anlaşmalı hastanelerde limitsiz teminatların bulunduğu ve akabinde dava sigortacı tarafından da grup sağlık sertifakası ile özel sağlık sigorta poliçesi düzenlendiği aynı menfaatin birden çok sigortacı tarafından bir kısım aynı süreler dahilinde aynı rizikolara karşı sigorta edildiği, dava dışı sigortalının 21.03.2019 tarihinde … hastanesinde toksik olmayan multinodüler guatr tanısı ile bilateral total tiroidektomi operasyonu olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultu da müşterek sigorta kapsamında özel sağlık sigortaları değerlendirilmiş ve denetime elverişli bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda tazmin olunan 56.782,44 TL tedavi masraflarından %50 oranında davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu kanaatine varılarak 28.391,22 TL nin 31.05.2019 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/ … sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan Sercan Sima ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen tarihli 18/07/2020 tarihli … belge nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan DAVANIN KABULÜ İLE;
28.391,22 TL’nin 31.05.2019 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.258,68-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.939,40 -TL harcın peşin alınan 485,39-TL(peşin harç+ıslah harcı) harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.454,01 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 485,39-TL(85,39 TL peşin harç+400,00 TL ıslah harcı) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 101,00 TL ile 2 adet bilirkişi ücreti 1.600,00 TL, 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.768,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır