Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/140 Esas
KARAR NO : 2021/611
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 03/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Şirketin toplam 1.000.000,00 TL değerindeki sermayesinin her birinin10.000,00 TL değerinde 100 adet paya ayrılmış olup, tek pay sahibi … ve … oğlu 21/07/ … doğumlu, Sivas ili, … ilçesi, … mahallesi/köyü, cilt no …, aile sıra no …, sıra no 7’de nüfusa kayıtlı … T.C. Kimlik Numaralı … isimli kişinin 06/07/2020 tarihinde vefat ettiğini, bu nedenle murise ait mirasçılık belgesi talebiyle … tarafından … Sulh Hukuk Mahkemesinde, 14/10/2020 tarihinde dava ikame edildiğini, … Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2020/… E. 2021/… Karar numaralı dosyası ile görülmüş olan davasında … …’m mirası iki pay kabul edilerek; 1 payın … ve …’den olma 29/11/1976 doğumlu … T.C. nolu …’ a,1 payın ise … ve …’ den olma 31/08/1987 doğumlu … T.C. nolu …’a aidiyetine karar verildiğini, davalı şirketin halihazırda görevde olan yönetim kurulu bulunmamakta olup şirketin karar alamadığını, davalı şirketin 26/05/2009 tarihinde kurulmuş olup, tek pay sahibi olan … … 02/06/2017 – 02/06/2020 tarihleri arasında Şirket yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığını, … …’ın vefatının ardından huzurdaki davanın ikame edildiği işbu güne kadar, davalı şirkette yönetim kurulu teşekkül edemmiş olduğunu, hal böyle iken kanunen bulunması gereken yönetim kurulu organının davalı şirkette mevcut olmadığının sabit olduğunu, Türk Medeni Kanunu’nun 427. maddesinde “kanun gereği” kayyım tayini sebeplerinden biri olarak tüzel kişilerde organ yoksunluğu düzenlendiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 03/07/2018 tarihli 2018/1916 Esas ve 2018/4982 Karar sayılı ilamında, şirketin yasal ve zorunlu organlarından mahrum kalması halinde yönetim kayyımı atanmasının yerinde olduğuna hükmedildiğini, yönetim kurulunun bugüne kadar teşekkül edemeyişinin esasen Şirkete yönetim kayyımı atanmasını zaruri kıldığını, yönetim organı boşluğu sebebi ile davalı şirketin malvarlığının günden güne değer kaybetmekttiğini, şirketin günlük işlerini ve dahası faaliyet konusunu gerçekleştiremediğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 530. Maddesi; “Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyor s a, pay sahipleri, şirket alacaklıları veya Gümrük ve Ticaret bakanlığının istemi ürerine, şirket merkebinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi, yönetim kurulunu da dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler. Bu süre içinde durum düzeltilmeze, mahkeme şirketin feshine karar verir. Dava açıldığında mahkeme, taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.” hükmünü amir olduğunu, TTK’nm 530. Maddesinde kanunen gerekli olan organların eksikliği halinde mahkemenin alması gereken tedbirlerin düzenlendiğini, ilgili maddede şirketin kanunen gerekli olan organlarından birinin uzun süreden beri mevcut olmaması halinde, gerekli önlemlerin alınacağı ve ardından bu önlemlerin sonuç vermemesi durumunda şirketin tasfiyesine karar verileceği hüküm altına alındığını, Türk Ticaret Kanunu’nun 410. Maddesinde; ” Genel kurul, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Tasfiye memurları da, görevleri ile ilgili konular için, genel kurulu toplantıya çağırabilirler. Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.” hükmü bulunduğunu, somut olayda genel kutulun toplantıya çağırılması ve davalı Şirket yönetim kurulu üyelerinin seçilebilmesi için Davalı Şirkete yönetim kayyımı atanmasını talep etme zaruriyeti hasıl olduğunu belirterek açıklanan nedenler ile davanın kabulü ile davalı şirkete yönetim kurulu eksikliği sebebiyle yönetim kayımı atanmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesin talep etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun olarak tebligatın yapıldığı ancak davalı şirket tarafından davaya cevap ve beyanda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Davalı şirkete kayyum atama şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarının taraflar arasında uyuşmazlık konusu olduğu anlaşıldı.
… ün cevabi yazısı ve tüm dosya kapsamı davanın delillerini oluşturmaktadır.
Davalı şirketin ticari sicil kaydının incelenmesinde; şirket merkezinin İstanbul/ Şişli ilçesi olup mahkememizin yetkili olduğu, vefat eden … …’ ın şirketin tek yönetim kurulu üyesi ve yetkilisi olduğu, şirketin temsil ve yönetim yetkilisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
TTK’nda yönetim kayyımı atanmasına ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, talebin TTK 1.maddesi yollamasıyla TMK’nın 403/2. Maddesinde kayyımın, belirli işleri görmek veya mal varlığını yönetmek için atanacağı, 426. Maddesinde vesayet makamının, maddede yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya re’ sen temsil kayyımı atayacağı, 427. Maddesinde ise hangi hallerde yönetim kayyımı atanacağına ilişkin düzenlemeler mevcuttur.
TMK 427/4. Maddesinde bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa, yönetim kayyımı atanabileceği öngörülmüştür. Anılan düzenlemeye göre yönetim kayyımı atanabilmesi için şirketin yönetim kurulunun bir şekilde oluşturulmasının mümkün olmaması ve bu boşluğun başkaca hukuki yollarla giderilmemiş olması şarttır.
Somut olayda; ibraz edilen belgeler ve incelenen sicil ve nüfus kayıtların göre; davacıların eldeki davayı açmaya hakkının bulunduğu; davalı şirketin tek yönetim kurulu üyesinin vefatı nedeniyle şirketin yönetimsiz ve temsilsiz kaldığı, bu nedenle yönetim ve temsil işleri için yönetim kurulunu seçmek üzere genel kurulun toplantıya çağrılmasının imkansız hale geldiği, tek yönetim kurulu üyesi vefat ettiğinden yeni yönetim kurulunun genel kurul tarafından atanmasının gerektiği, bu durumda genel kurul toplantısı yapılmasının gerekli ve zorunlu olduğu, yönetim kurulunu seçmek üzere gündemi düzenlemek ve yasa hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere kayyım atanmasının gerekli olduğu dosyadaki delillerden anlaşıldığından yerinde ve yasal bulunan davacılar vekilinin isteminin kabulüne ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davacı tarafından davalı aleyhine acılan davanın KABULÜNE ;
1- … nün … sicil numarasına kayıtlı bulunan …’ne geçici yönetim için TC: … kimlik numaralı … ‘nın kayyım olarak atanmasına, adı geçene ücret takdirine yer olmadığına,
2- Kayyıma şirketin acilen yapılması gereken yönetim iş ve işlemlerini yapmak ve yönetim kurulunu belirlemek amacıyla Genel Kurulu 2 aylık süre içerisinde toplantıya çağırmak üzere yetki verilmesine,
3-Kayyımın göreve başlamasından sonra kararın Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına, bu işlemlerin masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
4- Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5- Davacı tarafından yapılan 32,85 TL posta masraf gideri, 59,30 -TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç ve 8,50 -TL vekalet harcı olmak üzere toplam 159,95 TL yargılama giderinin yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacılar kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 4.080 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davanın niteliği itibariyle kesin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/07/2021
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır