Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/138 E. 2022/119 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/138 Esas
KARAR NO : 2022/119

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğunu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlandığını, davacı şirketin sözleşmedeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirdiğini ve bu işlemler sonucunda faturalar kestiğini, buna karşılık davalı şirketin ödemesi gereken bedeli ödemediğini, toplamı 4.887,86-TL olan faturaların hem e-fatura olarak elektronik ortamda hem de fiziken teslim edildiğini, davalı şirketin borcunu ödenmemesi üzerine İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini ve icra takibini durdurduğunu beyan ederek davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkartılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmamış olduğu görüldü.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağının bir suretini sunmuş olduğu görüldü.
Mahkememizce… Ticaret Odası’nın internet sayfasından davalı şirket kayıtlarının sorgulanması sonucunda davalı şirketin tasfiye halinde olduğunun ve tasfiye memurunun… olduğunun tespit edildiği görüldü.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderilmiş olduğu görüldü.
Mahkememizin 07/07/2021 tarihli celsesinin 6 numaralı ara kararı gereğince dosya üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 12/11/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
1-) Davacıya ait 2020 yılına ait yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunun değerlendirmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
2-) Davalı şirket tarafından inceleme anında defterlerin ibraz edilmediği,
3-) Davacı ile davalı arasında dava konusu ile ilgili olarak 10.10.2019 tarihli Kargo sözleşmesinin var olduğu,
4-) Davacı … Kargo A.Ş.” nin davalı …Ltd Şti” nden 17.09.2020 TAKİP tarihi itibariyle 2.229,50 TL Asıl ALACAKLI olduğunun hesap edildiği, takip talebinin ise 4.887,86 TL asıl alacaklı olduğu, dolayısıyla davacı şirketin (4.887,86-2.229,50=2,658,36) 2.658,36 TL fazla talebinin değerlendirilmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, muavin defter dökümünde de 4.887,86 TL ile takibe başlanılıp alacak girildiğinden davalı şirketin davacı şirketten 2.658,36 TL alacaklı olduğunun görüldüğü,
5-) Davacı şirket tarafından 03.06.2020 tarihinde davalı şirkete ihtarname gönderildiği fakat davalıya tebligatın var olmadığı,
6-) Taraflar arasında var olan 10.10.2019 tarihli sözleşmenin 5.maddesine istinaden vade farkı yada takip sonrası faiz talep hakkının olduğunun değerlendirilmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
7-) Sözleşmenin 6.maddesine göre Sayın Mahkemenin yetkili olduğu,
😎 İcra takibinin davalıya 29.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun ise 06.10.2020 tarihinde itiraz dilekçesini verdiği, dolayısıyla davalı borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz ettiği, yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu ekinde; davacı şirket tarafından davalı şirkete kesilen e-arşiv faturalarının fotokopilerinin, 01/01/2020-31/12/2021 tarihleri arasında davacı şirket tarafından sunulan davalı şirkete ait müşteri ekstresi raporunun fotokopisinin ve 10/10/2019 tarihli davacı ve davalı şirketler arasında imzalanan Kargo Sözleşmesinin fotokopisinin sunulmuş olduğu görüldü.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin 01/12/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 08/12/2021 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı ile davacı vekilinin itirazları doğrultusunda ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “ödeme şekli” başlıklı maddesi uyarınca işlemiş faiz yönünden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 20/12/2021 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak;
1-) 31.12.2019 tarihli bakiye olan 3.065,08 TL” yi kök rapor hazırlanması için sunulan muavin defter dökümünde gösterilmediği, sunulan defter dökümüne göre alacak 2.229,50 TL olarak gözüktüğü, raporda fark olarak gözüken (4.887,86-2.229,50=2.658,36) 2.658,36 TL 31.12.2019 devir bakiyesinin muavin defterde gösterilmemesinden kaynaklandığı, kök rapor için sunulan muavin defter kaydında da (- 2.658,36 TL) olarak var olduğu, kök raporda bu konuyla ilgili sonuç ve kanaatin 4.maddesinin son iki cümlesi “muavin defter dökümünde de 4.887,86 TL ile takibe başlanılıp alacak girildiğinden DAVALI ŞİRKETİN DAVACI ŞİRKETTEN 2.658,46 TL ALACAKLI OLDUĞUNUN GÖRÜLDÜĞÜ” nün yazılı olduğu,
2-) 17.09.2020 Takip tarihi itibariyle 31.12.2019 devir bakiyesi dahil edildiği takdirde (3.065,08+2.229,50=5.294,58) 5.294,58 TL alacağın var olduğu, takip talebinin ise 4.887,86 TL asıl alacak olarak talep edildiği, talebe bağlılık gereği alacağın 4.887,86 TL olduğunun mütalaa edildiği,
3-) Kök raporda faiz konusuyla ilgili sonuç ve kanaatin 6.maddesinde “Taraflar arasında var olan 10.10.2019 tarihli sözleşmenin 5.maddesine istinaden vade farkı yada TAKİP SONRASI FAİZ TALEP HAKKININ OLDUĞUNUN DEĞERLENDİRİLMESİNİN SAYIN MAHKEMEYE AİT OLDUĞU” nun yazılı olduğu, dolayısıyla kök raporda da takip sonrası faiz talep hakkının olduğunun belirtildiği, takip öncesi işlemiş faiz talebinin olmadığı,
4-) Takip Sonrası işleyecek faiz açısından; davacı taraf 17.09.2020 takip tarihinde 4.887,86 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren 4 15,00 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi yürütülmesini talep etmiştir. TCMB 02.01.2020 tarihinde yayınladığı tebliğ ile, mal ve hizmet tedarikinde alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz oranının sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hallerde uygulanacak faiz oranını yıllık yüzde 15,00 olarak belirlediğinden, 17.09.2020 takip tarihinden itibaren talep gibi %15 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanması, 01.01.2021 tarihinden itibaren de %18,25 olarak uygulanmasının gerektiği,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin takdirinin ise Sayın Mahkemeye ait olduğu, yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi ek raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin 07/01/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; Kargo Taşıma Sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı …A.Ş. Tarafından borçlu… LTD. ŞTİ. aleyhine 4.887,86-TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 29/09/2020 tarihinden tebliğ olduğu, borçlu vekili tarafından 05/10/2020 tarihli dilekçesi ile borca itiraz edildiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görüldü.
İcra takibine konu alacak, taraflar arasındaki Kargo Taşıma Sözleşmesi nedeniyle düzenlenen faturadan kaynaklanmakta olup, taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve mahkememizce aldırılan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde;taraflar arasında kargo sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan 5.294,58-TL alacaklı olduğu, takip talebinin 4.887,86-TL asıl alacak olarak talep edildiği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve bu itibarla lehine delil vasfı taşıdığı, davalının ise usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtları incelenmek üzere sunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf takip talebinde TTK 1530 kapsamında takip sonrası için temerrüt faiz talebinde bulunmuş ise de; TTK 1530. maddenin konuluş amacına baktığımızda, mal Tedarik sözleşmeleri kapsamında küçük ve orta ölçekli tedarikçiyi, büyük şirketlere karşı korumak amacıyla getirilmiş bir hüküm olduğu, tacirler arası satım sözleşmelerinde uygulanmasının söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır…” Ankara BAM 22. HD. 2017/289 Esas- 2017/1425 Karar- 20.10.2017 BAM kararında TTK 1530. Maddenin konuluş amacı, mal tedarik sözleşmeleri kapsamında küçük ve orta ölçekli tedarikçiyi, büyük işletmelere karşı korumak amacıyla getirilmiş bir hüküm olduğu ve 1530. maddenin tacirler arası satım sözleşmelerinde uygulanmayacağına dair Yargıtay kararları da bu görüşe paralel bir hüküm vermiş ve BAM kararını desteklemiştir. Benzer Yargıtay kararlarında; “Dava, taraflar arasında mal alım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. TTK’nın 1530.maddesi mal tedarik sözleşmesine dair olup olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. (T.C. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E. 2017/3266 K. 2018/4228 T. 18.9.2018 ) şeklinde olup davaya konu sözleşmenin mal ve hizmet tedarik sözleşmesi olmadığı gözetilerek takip sonrası için değişen oranlarda avans faiz oranına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış olup davalının takibe ve borca itirazının haksız olduğu kanaatine varıldığı, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla; bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık değişen oranlarda avans faizi uygunlanması şeklinde takibin devamına, asıl alacak likit olup asıl alacağın % 20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak … Dava Şartı Dosya No: …sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan …’e 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 01/02/2021 tarihli… numaralı Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı tarafın arabuluculuk oturumuna katılmadığı ve davanın kabulüne karar verildiği gözetilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KABULÜ ile,
1-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile,
Takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanması şeklinde takibin devamına,
2-Asıl alacak likit olup, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 333,89-TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 59,30-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 274,59-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 1.193,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktar itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/02/2022

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
59,30 TL BAŞVURMA HARCI 59,30 TL PEŞİN HARÇ
59,30 TL PEŞİN HARÇ + 822,35 TL EKSİK HARÇ
8,50 TL VEKALET HARCI 333,89 TL KARAR VE İLAM
900,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ HARCI
+ 166,00 TL TEBLİGAT ÜCRETİ
1.193,10 TL TOPLAM