Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/129 E. 2022/225 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/129 Esas
KARAR NO : 2022/225
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/02/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 27/02/2015 tarihinde … ili … ilçesinde … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucu yaralanmalı trafik kazası olduğunu, kazada davacı … …’in … plakalı araçta yolcu konumunda bulunduğunu, yaralanarak sürekli malul hale geldiğini, … plakalı aracın kazada asli kusurlu olduğunu, aracın ZMSS bulunduğu davalı … Sigorta A.Ş.’ye müracaat edilerek … numaralı hasar dosyası açıldığını, taraflar arasında yapılan görüşmeler sonucunda davacının maluliyetinin olmaması sebebiyle talebinin reddedildiğini, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını, davacının maluliyetinin tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek rapor düzenlenmesini, davacının üzerine hiçbir mal varlığı olmadığını beyan ederek adli yardım talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00-TL sürekli iş görmezlik, 500,00-TL geçici iş görmezlik olarak toplam 1.000,00-TL cismani zarar tazminatının 27/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından davalı sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde … numaralı hasar dosyası açıldığını fakat davacı tarafından başvuru sırasında ibrazı zorunlu olan evraklardan kesin ve sürekli maluliyet oranını gösterir sağlık kurulu raporu, genel adli muayene raporu, epikriz raporu ve kati doktor raporu eksik sunulduğundan yeterli değerlendirme yapılamadığını, bu nedenle KTK 97. madde kapsamında geçerli bir başvuru sayılamayacağından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiş, esasa ilişkin olarak sigorta poliçesi kapsamının 290.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, poliçe limiti üzerindeki zararlardan davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını, davacının davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusurunu ispatlayamaması halinde davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını, davacının iddia ettiği sürekli maluliyetin tespiti için trafik sigortası genel şartları gereği özürlülük oranının dikkate alınarak yönetmeliğe uygun rapor alınması gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağının bir suretini, davacı tarafından davalı sigorta şirketine yapılan 06/11/2020 tarihli başvuru dilekçesinin bir suretini, … Mahallesi Muhtarlığı’ndan 19/06/2020 tarihli fakirlik il muhabirini sunmuş olduğu görüldü.
Mahkememizce UYAP sisteminden davacıya ait nüfus kayıt örneğinin, adli sicil kaydının, GİB, araç, takbis, SGK kayıtlarının çıkartılarak dosya içerisine alındığı görüldü.
… İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta kazaya karışan araçlara ait plaka kayıtları bilgilerinin gönderildiği görüldü.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacıya ait sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılarak gönderildiği, davacının cam balkon işi yapan iş yerinde çalıştığı, aylık 2.000,00-TL gelirinin olduğu, ailesiyle kaldığı ve kira ödemediği, üzerine 1 adet skıtor marka motor olduğu, 28 yaşında, bekar, ortaokul mezun olduğu ve sağlıklı olduğunun tespit edilerek bildirildiği görüldü.
… Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davaya konu kaza sebebiyle geçici veya sürekli iş görmezlik ödemesi yapılmadığının bildirildiği görüldü.
Mahkememizin 07/06/2021 tarihli ara kararı ile adli yardım talebinin reddine karar verildiği görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesi ekinde … numaralı 26/02/2015 – 26/02/2016 tarihlerini kapsar … plakalı araca ait poliçe suretinin sunulmuş olduğu görüldü.
Mahkememizin 20/10/2021 tarihli celsesinin 6 numaralı ara kararı ile dosyanın kusur raporu aldırılmak üzere Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verilmiş olup; Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nin 29/11/2021 tarih 2021/… /… sayılı raporunda sonuç olarak;
A) Sürücü …’ın %40 (Yüzde Kırk) oranında kusurlu olduğu,
B) Sürücü … …’in %60 (Yüzde Altmış) oranında kusurlu olduğu,
C) … ‘in kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görüldü.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nin kusur raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin 09/12/2021 tarihli kusur raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 16/12/2021 tarihli kusur raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 20/10/2021 tarihli celsesinin 7 numaralı ara kararı ile dosyanın maluliyet raporu aldırılmak üzere Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verilmiş olup; Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’nun 24/11/2021 tarih 18571 sayılı yazısında maluliyet raporu hazırlanması için gerekli eksikliklerin bildirilmiş olduğu, yazının davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı vekilinin 20/01/2022 tarihli dilekçesi ile davacının … Hastanesi’ne sevki için müzekkere yazılmasını talep ettiği, mahkememizce 20/01/2022 tarihinde elden takipli müzekkere yazıldığı ve davacı vekiline e-tebligat olarak gönderildiği görüldü.
… Hastanesi’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacıya ait kaza ile ilgili tedavi evraklarının gönderilmiş olduğu görüldü.
… Cumhuriyet Başsavcılığı Karar Masası’nın 2015/… sayılı dosyasının bir suretinin UYAP sisteminden gönderilmiş olduğu, dosyanın tetkikinde müşteki … …’in 25/03/2015 tarihli ifade tutanağında CMK 253. maddesindeki uzlaşma hükümleri hatırlatıldığında “şüpheli ile uzlaşmayı kabul ediyorum, uzlaşmak istiyorum” şeklinde beyanda bulunduğu, müştekiler … … ve … … ile şüpheli … arasında 30/03/2015 tarihli uzlaştırmacı … ile düzenlenen Uzlaştırma Raporu’nun uzlaştırma sonucunun “UZLAŞTILAR” şeklinde sonuçlandığı, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/… Soruşturma 2015/… Karar sayılı 31/03/2015 tarihli kararında “Şüphelinin eyleminin uzlaşmaya bağlı olduğu tarafların uzlaşmayı kabul etmeleri nedeniyle görevlendirilen … ‘in tarafları bir araya getirerek tanzim etmiş olduğu raporunda tarafların kendi aralarında anlaştıkları ve birbirlerinden herhangi bir maddi ve manevi taleplerinin olmadığını beyan ettikleri, bu şekilde uzlaşmanın sağlandığı ve uzlaşma tutanağının Cumhuriyet Savcılığımızca onaylandığı anlaşıldığından müsnet suçtan şüpheli … hakkında uzlaşma nedeniyle CMK’nın 253/17-19 maddeleri gereğince KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA,” dair karar verildiği görüldü.
GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan geçici ve kalıcı iş görmezlik tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı … …’in yaralandığı, dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğu, mahkememizce … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/… Soruşturma 2015/… Karar sayılı dosyası incelendiğinde uzlaşma nedeniyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği, yine dosya arasında yer alan 30/03/2015 tarihli uzlaştırma raporunda uzlaşmaya ilişkin tutulan tutanağa göre uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukuki sonuçlarının taraflara izah edildiği, CMK’nın 253 ve devamı maddeleri gereği ve taraflara uzlaştırmanın hukuki sonuçlarının izahının uzlaştırmacı tarafından yapıldığı ve buna dair uzlaşma tutanağı düzenledikleri, “müşteki … … yapılan görüşmede 27/02/2015 günü meydana gelen trafik kazası olayında yaralanması nedeniyle şüpheli …’dan herhangi bir maddi ve manevi talebinin olmadığını, özgür iradesiyle hiçbir baskı altında kalmadan uzlaştığını” açıkladığı ve uzlaştırma raporunun tarafların uzlaşması ile sonuçlandığı görülmekle davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2020/… sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın reddine karar verildiği gözetilerek; davacı aleyhine arabulucuk ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 59,30-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 21,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 1.000,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/03/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza