Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/11 E. 2021/765 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/11 Esas
KARAR NO : 2021/765 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2021
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şarküteri işletmecisi …’a peynir ve süt ürünü satmış olduğunu, davalının faturalara konu borcunu kısmen ödemiş ise de bakiye borcunu ödemediğini bu durumda davacının bu tutarı ödememesi üzerine cari hesap bakiyesi olan 9.023,19 TL alacağına ….icra Müdürlüğü 2020/… E. Sayılı icra dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının icra takibine borca karşılık ödeme sürecisi geciktirmek amaçlı haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, 24/02/2020 tarihinde arabuluculuk toplantısına katılmadığını ve bunu belirten tutanak düzenlendiğini, bu tutanağını ibraz ettiğini belirterek, davalının kötü niyetli bir şekilde icra takibine haksız itiraz eden davalı aleyhine yargılama sonunda %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır. Davalı asil duruşmaya katılarak takibe yapılan itiraz dilekçemi tekrar ettiğini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusunun, taraflar arasındaki peynir süt alımının gerçekleşip gerçekleşmediği, fatura alacağının doğup doğmadığı, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı yetkili icra dairesinde takibin başlatılıp başlatılmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, Arabuluculuk Son Tutanağı, …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyası sureti, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… İcra Dairesi’nin 2019/… takip sayılı icra dosyasının suretinin incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 9.119,60.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davaya konu fatura borcu TBK 89. Maddesi uyarınca para borcu olması nedeniyle alacaklı adresi de “Bayrampaşa” yetkili olduğundan ve yargı sınırlarımız içerisinde takip ve dava açıldığından yetki itirazının reddi gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda sonuç ve özetle; davacı şirketin incelenen Yevmiye ve Defter-i Kebir defterlerini 2019 mali yıllarına ait defterlerin e-defter olarak tutulduğu, 2019 mali yılların ilişkin Envanter Defterlerinin de noter tasdiklerinin de süresinde yapıldığı görülmüş olup tüm defterlerin kendi içlerinde birbirini teyid ettiği, genel kabul görmüş muhasebe esas ve tekniğine uygun tutulduğu, defterlerin davacı lehine delil teşkil etmesi kararı Sayın Mahkemenin kararıdır. Davacı, davalıya sattığı mallara ait farklı tarihlerde “İrsaliyeli Faturalar” düzenlemiş ve davalı ürünleri teslim aldığına dair “irsaliyeli faturaları” şirket kaşesi altında imza ile teslim aldığı evrak üzerinden incelemeden anlaşılmıştır. Davacı şirketin davalıdan cari hesap bakiyesi olarak neticeten 9.023,19 TL alacaklı olduğu Davalı, … İcra Md. 2020/… E. Sayılı dosyada borca itiraz etmiş, itirazın süresinde olduğu görülmüştür ve süresinde dava açılmıştır. Davalı şirket mernis adresine yapılan tebligatın bila iade olduğu sonrasında davalı şirketin adresine bir daha tebligat yapıldığı usulüne uygun tebligatın yapıldığı, tebliğin yapılmış sayılmıştır. Davalı, Sayın Mahkeme’nin 22.06.2021 tarihli celsesine katılmış ve celse tutanağının 4. Maddesinde kararında belirttiği “Davalı tarafa ticari defterlerin bulunduğu adres ve iletişim bilgilerini bildirmesi için 2 haftalık süre verilmesine karar verilmiştir.” Ancak Davalı taraf 2 haftalık süre içerisinde ticari defterlerin bulunduğu adres ve iletişim bilgilerini 2 haftalık süre geçmesine rağmen bildirmediği için ticari defter incelemesi yapılamamıştır. Yukarıdan beri yapılan açıklamalar kapsamında Davacı’nın takip tarihi itibari ile davalıdan 9.023,19 TL alacaklı olduğu, bu alacağı takip tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesi ve davacının %20 inkar tazminat hususunda mahkeme takdirinde olduğu sonuç ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.Somut uyuşmazlıkta; davalı geçerli bir mazereti olmaksızın ticari defterlerini ibraz etmediğinden davacı şirketin ticari defter kayıtları davalı aleyhine delil olarak HMK 222/5 uyarınca değerlendirilmiştir. Davacı ile davalı arasında dava konusu ile ilgili olarak davacı tarafından davalıya sattığı mallara farklı tarihlerde ”irsaliyeli faturalar” düzenlendiği ve taraflar arasında ticari ilişkinin varolduğu, 23/02/2019 tarih ve … irsaliye nolu, ve 29/06/2019 tarih ve … irsaleye numaralı,20/07/2019 tarih ve … irsaleye numaralı faturalarda isim ve imzaların bulunduğu ve bu itibarla davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi ya da belgenin dava dosyasında mevcut olmadığı, icra takibine itiraz edilirken irsaliyeli faturalardaki teslim alan kısımlarındaki imzalara da herhangi bir itirazın olmadığı da anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 9.023,19TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle açılan davanın taleple bağlı kalınarak kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir. Tarafların tacir olması ve ticari işletmeleri ile ilgili alım satım olması dolayısıyla 3095 sayılı kanunun 2/II maddesi uyarınca takip tarihinden sonra asıl alacağa avans faiz işletilmesine karar verilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımından da alacağın likit ve borçlu tarafından belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarakArabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/… üzerinden … 1320 TL tarife bedeli üzerinden kesilen 16/06/2020 tarihli … sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
… İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 9.023,19 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek değişen oranlarda avans faizi üzierinden DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20 oranındaki 1.804,64 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Alınması gereken 616,37-TL harcın peşin alınan 108,50-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 507,87-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 108,50-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 93,00-TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 800,00-TL, 59,30-TL başvuru harcı, 8,50.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 960,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır