Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/101 E. 2022/314 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/101 Esas
KARAR NO : 2022/314 Karar

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 13/02/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil, mülkiyeti kendisine ait İstanbul İli, Kadıköy İlçesi’nde bulunan bir taşınmazın satışı hususunda … TC No.lu H.T. (…) ile anlaşmış; 20.8.2019 tarihli alım-satım işleminin bedeli olarak …Bankası A.Ş. Şenesenevler Şubesi’ne ait 20.08.2019 tarihli,… numaralı, 530.000,00.-TL bedelli bloke çeki teslim aldığını, … Tapu Md.lüğünde tamamlanan işlemin hemen sonrasında, çek bedelini tahsil etmek ve bedelin davalı bankadaki kişisel mevduat hesabına aynı anda aktarılmasını sağlamak üzere taşınmaz alıcısı H.T. ile birlikte davalı bankanın en yakın şubesine giden müvekkilin, tapu dairesinde bizzat teslim aldığı çek aslını bulamamış, bilinmeyen bir yerde kaybettiğini farkettiğini, kaybolan çek aslının kötü niyetli üçüncü şahıslar tarafından kullanılmasından doğabilecek zararların önlenmesine yönelik tedbir olarak gerekli savcılık başvurularını tamamlamış, Anadolu …Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasıyla çek iptali davasını ikmâl ederek usulen gerekli tüm ilanları Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlatmış, bu süreçteki tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, banka Müşterisi olan taşınmaz alıcısı H.T., Şenesenevler Şubesi ve yetkilileriyle şifahi ve yazılı olarak irtibat kurmuş; şubede taşınmaz bakiye bedeli olarak ayrılan 530.000,00 TL’nin derhal müvekkile ödenmesini teminen, cayma hakkının kullanıldığı hususu başta olmak üzere gerekli izin/muvafakat beyanını, aksi durumda maddi mağduriyetlere karşı yasal hakların kullanılacağını 23.8.2019 tarihi itibarıyla ilgili şubeye bildirdiğini, ancak müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı bankaya Üsküdar …Noterliğinin 18.9.2019 tarih ve… yevmiye no.lu ihtarnamesi ile herhangi bir hukuki veya teknik risk kalmaması gözetilerek öncelikle Şenesenevler Şubesi’nde taşınmaz alıcısı H.T. hesabında bloke edilen 530.000,00 TL’nin müvekkil hesaplarına aktarılması, herhangi bir aktarım veya ödeme yapılmaması halinde, söz konusu tutarın 23.8.2019 tarihinden itibaren en fazla getiriyi sağlayan yatırım araçlarında – ve/veya – vadeli mevduat hesaplarında nemalandırılması, taleplerin kabul edilmemesi halinde ve son aşamada, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu nezdinde yapılacak idari ve cezai başvurularla birlikte, müvekkilin doğrudan ve dolaylı olarak uğradığı/uğrayacağı zararların tazmini ve tahsili amacıyla banka aleyhine hukuki yollara başvurulacağı hususları bildirdiğini, Anadolu …Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında talebimiz üzerine verilen ara karar ile müvekkilin ihtiyati tedbir için yatırdığı teminatın 3’er aylık 2 dönemde (toplam 6 ay) vadeli hesapta nemalandırılması sağlanmış iken, davalı bankanın bloke ettiği 530.000 TL nakit tutarı en azından vadeli TL hesabına almayıp süreç içerisinde müvekkilin zarar görmesine yol açtığı, arabuluculuk işlemlerinde de netice alınmadığını bu nedenle de fazlaya ilişkin hakları ve talepleri saklı kalmak kaydıyla, kesin değerin belirlendiği anda artırılmak üzere şimdilik 20.000 TL’nin davalıdan avans faiziyle birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde; her ne kadar huzurdaki işbu dava, müvekkil banka aleyhine açılmış ise de dava konusu talep bakımından müvekkil bankaya husumet yöneltilmesi mümkün olmadığını, dava dilekçesinde davacı talebini, taşınmaz satışı için müvekkil Banka Senesenevler Subesi’ne ait 20.08.2019 tarihli, … numaralı, 530.000,00.-TL bedelli bloke çek aldığını ancak… Tapu Müdürlüğünde tamamlanan satış sonrasında çeki kaybettiğini ve çek bedelini müvekkil Bankadan tahsil edemediğini iddia ettiğini, bu nedenle öncelikle davacı ile dava dışı… arasında taşınmaz alım satımına ilişkin bir anlaşma olduğu, taşınmazın devrini gerçekleştirerek kendi edimini yerine getiren davacı karşısında, dava dışı … tarafından ödemenin yapılmadığı anlaşıldığı, dava konusu olayda; Satıcı /Davacı/… taşınmaz devrini gerçekleştirmiştir, Alıcı / Dava dışı / … taşınmaz bedelini ödememiştir, Davacı ise huzurdaki davada esas muhatabı ve satım sözleşmesinin tarafı dava dışı… iken, taşınmaz bedelinin “geç ödenmesinden” kaynaklı zarar iddiasını müvekkil bankadan talep ettiğini, müvekkil Banka’nın taraflar arasındaki ilişkide alıcı-satıcı konumu olmayıp alım/satım akdini taraf da olmadığını, müvekkil Bankanın Banka/keşide çeki düzenlenmesi müvekkil bankayı bu ilişkinin tarafı haline de getirmediğini, bu nedenle huzurdaki davada husumetin müvekkil Bankaya değil, taşınmaz bedelini geç ödeyen …’dan talep etmesi gerektiğinden davanın husumet yokluğundan reddini talep etiklerini, çek bir kıymetli evrak türü olan kambiyo senedi olduğunu bu nedenle çek kambiyo senetlerinin özelliğini taşıdığı gibi “kıymetli evrak” ile ilgili hükümler çek için de geçerli olması nedeni ile çekin kıymetli evrak olmasının bir sonucu olarak; TTK md. 645’deki “Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği gibi başkalarına da devredilemez.” şeklindeki düzenleme gereği, hak senetten ayrı ileri sürülemeyeceğini, diğer bir ifade ile çek hamili çek aslını usulüne uygun olarak muhatap bankaya ibraz etmediği sürece ödeme talebinde bulunulamayacağını, dava konusu çekin usulüne uygun olarak ibraz edilmediğinden, müvekkili bankanın herhangi bir ödeme yükümlülüğü doğmadığından, müvekkil bankanın herhangi bir kusurundan söz edilemeyeceğini, uygulama bloke çek olarak adlandırılan banka çeki düzenlenmesi, müvekkil bankanın yukarıda izah ettiğimiz üzere çek bedelinin karşılığının bulunduğu yönünde güvence verilmesi olduğu, sadece çek bedeli ile sınırlı olmakla, ayrıca çek bedelinin “vadeli hesapta” bekletilmesi yükümlülüğü getirmediğini, bilindiği üzere, hukuken çekten ancak “keşideci” cayabileceğini, dava konusu uyuşmazlığa konu çek de keşideci müvekkil banka olduğu bu nedenle dava dilekçesinde iddia edildiği üzere dava dışı …’ın müvekkil Bankaya verdiği cayma talimatının hukuken bir geçerliliği bulunmadığını, davacının taşınmaz satımı sonrasında söz konusu bloke çeki kaybetmiş ve işbu çekin iptali talebi ile İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyasından iptal davası açtığını, davacı tarafından çek kaybedilmese ve çek aslı usulüne uygun olarak müvekkil Bankaya ibraz edildiği takdirde çek bedelinin ödeneceği dolayısıyla ortada bir kusur ve zarar var ise, davacının çeki kaybetmesi ile zararının arasında da illiyet bağı bulunduğu muhakkak olduğu, davacının İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasından açmış olduğu davada, 29.01.2020 tarih ve 2020/68 K. numaralı kararı ile çekin iptaline karar verilmiş ve işbu karar 19.02.2020 tarihinde kesinleştiği, söz konusu kesinleşme şerhi müvekkil Bankaya aynı gün iletilmiş ve müvekkil bankaca davacıya çek bedeli yine aynı gün ödendiği, bu nedenlerle de husumet yönünden esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusunun, dava dışı alıcı ile taşınmaz satışı konusunda davacı satıcı arasında gerçekleşen işlemlerde bloke çek bedelinin nemalandırılmasının gerekip gerekmediği ve bu nedenle herhangi bir zararın oluşup oluşmadığı, keşideci bankadan bu zararın istenip istenemeyeceği, varsa zararın ne kadar olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi, İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası sureti, bilirkişi kök raporu ve ek raporları ile dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyaya celp edilen İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde kaybettiğini belirtmiş bu nedenle de Anadolu …Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyasıyla çek iptali davasını açmış ve ilgili mahkeme tarafından 29.01.2021 tarihinde “çekin zayi nedeniyle iptaline” yönelik karar verilmiş ve bu karar 19.02.2021 tarihinde kesinleşmiştir.
Davalı vekili 13/02/2021 tarihinde 20.000,00 TL olarak açtığı davasını, 13/12/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile 42.382,44 TL’ye yükseltmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın kök rapor için bilirkişiler Bankacı…, Borçlar Alanında Nitelikli Hesap Uzmanı Prof. Dr…tarafından verilen 16/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; çekin kaybı sebebiyle davalı bankada kalan 530.000 TL çek bedelinin, usulünce çekin veya kesinleşmiş Mahkeme kararının bankaya ibraz edilmesine kadar banka tarafından davacıya ödenemeyeceği,
dava dışı hesap sahibinin ve onun talimatıyla davacının yazılı talepleri doğrultusunda, paranın davacı lehine nemalandırılmamasının sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu, ilk yazılı talimat tarihi 23.08.2019 ile ödeme tarihi 19.02.2020 döneminde bankanın gerçek anlamda çek riski taşımadığı, bu dönemde nakit paranın nemalandırılmaması sebebiyle davacının zarar gördüğü, buna karşılık bankanın
bundan yararlandığı dikkate alınarak, davacının davalı bankadan, yukarıda hesaplanan toplam 44.668,83 TL’yi dava tarihinden itibaren TCMB avans faiziyle birlikte talep edebileceği (Talep 20.000 TL’dir), sonuç ve kanaatine varılmıştır.Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiştir. Taraf vekillerinin beyan ve itirazlarda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 05/10/2021 tarihli ara kararı gereğince; Davalı vekilinin itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın kök rapor için bilirkişiler Nitelikli Hesaplama Uzmanı Prof. Dr. …, Bankacı …tarafından verilen 12/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı tarafından keşide edilen Üsküdar … Noterliğinin 18.09.2019 tarih ve …yevmiye numaralı İhtarnamesi ile davalıdan; bloke edilen çek bedelinin nemalandırılmasının talep edilmiş olduğu, söz konusu ihtarnamenin aynı gün davalının kep adresine gönderildiği, teslim edildiği ve okunduğu yönünde e tebliğ mazbatasının ihtarname ekinde yer aldığı, 530.000 TL çek bedelinin “iptal olunan bloke çek bedeli” açıklaması ile davacı hesabına 19.02.2020 tarihinde ödeme yapılmış olduğu, söz konusu bedelin 18.09.2019 tarihi ile ödemenin gerçekleştiği 19.02.2020 tarihleri arasında mevduat faizi uygulanarak nemalandırılması gerektiği, İlgili dönem itibarıyla 3 aylık vadeli mevduat oranlarının ortalaması dikkate
alınarak yapılarak yapılan hesaplama neticesinde 530.000,00 TL tutarına 19.02.2020 tarihi itibarıyla elde edilebilecek mevduat faizi miktarının 42.382,44 TL olarak hesaplandığı,
belirtilen rakamın talep edilen miktarın (20.000 TL) üzerinde kaldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiştir.Taraf vekillerinin beyan ve itirazlarda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 11/01/2022 tarihli ara kararı gereğince; Davalı vekilinin beyanları doğrultusunda yeni bir bilirkişi heyeti kurularak bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, dosyanın kök rapor için bilirkişiler Bankacı …, Bankacı…, Bankacı … tarafından verilen 14/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı …Üsküdar … Noterliği’nin 18.09.2019 tarih …yev. nolu ihtarnamesi tebliğ 18.09.2019 tarihinden itibaren dava konusu 530.000,00 TL. bloke bedeli bedeli nemalandıraması gerektiği, tahakkuk ettirilebilecek faiz oranının ise 3095 sayılı yasa 2/2. maddesi doğrultusunda T.C. Merkez Bankası tarafından belirlenmekte olan avans faiz oranı uygulanması gerektiği ki davacı talebi de bu yönde olup talebiyle de bağlılık ilkesi gereğince avans faiz oranlarının uygulanması gerektiği, blokeli çek bedeli 530.000,00 TL’nın fiili ödeme 19.02.2020 tarihi itibariyle nemalandırma bedelinin toplam 37.306,92 TL. olarak hesaplandığı, bu hesaplamamıza karşın davacı… 13.12.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ilk talebi olan 20.000,00 TL’yı 22.382,44 TL ilavesi ile 42.382,44 TL’ye ıslah ile yükseltmiş ise de nihai nemalandırma bedeli olarak nihai hukuki taktiri sayın mahkemenize ait olmak üzere tespitimiz 37.306,92 TL’yı talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiştir.Taraf vekillerinin beyan ve itirazlarda bulunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamındaki belge, beyan ve deliller değerlendirildiğinde; Mülkiyeti davacı …’e ait İstanbul İli, Kadıköy İlçesi’nde bulunan bir taşınmazın satışı hususunda dava dışı şahis… (… T.C.K.N.) ile 20.08.2019 tarihli 600.000 TL tutarında alım-satım işleminin gerçekleştiği, iş bu gayrimenkul alım-satım işlemine istinaden … Bankası A.Ş. Şenesenevler Şubesi’ne ait ve bankaca keşide edilen 20.08.2019 tarihli,… numaralı, 530.000,00 TL bedelli bloke çeki teslim aldığını, … Kadıköy Tapu Müdürlüğünde tamamlanan işlemin hemen sonrasında, çek bedelini tahsil etmek ve bedelin davalı bankadaki kişisel mevduat hesabına aynı anda aktarılmasını sağlamak üzere taşınmaz alıcısı ile birlikte davalı bankanın en yakın şubesine gittiklerinde, tapu dairesinde bizzat teslim aldığı çekin aslını bulamadığını ve bilinmeyen bir yerde kaybettiğini belirtmiş bu nedenle de Anadolu …Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas Sayılı dosyasıyla çek iptali davasının açıldığını ve ilgili mahkeme tarafından 29.01.2020 tarihinde “Çekin Zayi Nedeniyle İptaline” yönelik karar verildiği ve bu kararın 19.02.2020 tarihinde kesinleştiği, söz konusu karardan önce verilen ara kararında yatırılan 79.500 TL miktarlı teminatın,… Bankası Anadolu Adliyesi şubesinde 3 ay vadeli hesaplarda nemalandırılmasına karar verildiği, Davacının davalı bankayı Üsküdar … Noterliğinin 18.09.2019 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kaybolan bloke çeke yönelik çek iptal davası ikame edildiğini, çek iptal davası süreci tamamlanana kadar vadeli mevduat hesabında nemalandırılmasını talep ettiği, Çekin lehtarı konumundaki davacı … tarafından yapılan bildirim dışında ilgili bloke çek hazırlanması talimatını ve çekin bedelini bankaya ödeyen dava dışı şahıs… tarafından 23.08.2019 tarihinde davalı bankaya yazılı bildirimde bulunduğu ancak davalı banka tarafından vadesiz hesapta tutulan ilgili tutar karşılığı nemalandırmanın yapılmadığı ancak hukuki sürecin 19.02.2020 tarihinde kesinleşmesi ile birlikte 530.000 TL çek tutarının davalı banka tarafından aynı gün ödendiği tespit edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık davalı banka tarafından düzenlenen ve kendi üzerine çekildiği için “keşide çeki” veya “banka çeki” olarak isimlendirilen çek ilişkisinden kaynaklanmaktadır.530.000 TL bedel dava dışı … tarafından temin edilerek (kendi hesabından alınarak veya talimatı alınarak vs.) davalı bankaya verilmiştir.Davalı banka söz konusu bedeli bir hesaba almış ve davacının lehtar olarak gösterildiği, davalı bankanın ise bir taraftan keşideci, diğer taraftan muhatap olarak yer aldığı 530.000 TL miktarlı 20.08.2019 keşide tarihli çek düzenleyerek vermiştir. Somut olayda bankanın, satış işleminden kaynaklanan ödeme yükümlülüğünü yerine getirmek isteyen kişinin (dava dışı…) menfaatine olmak üzere hareket ettiği, bu kişiden aldığı bedeli bloke etmek suretiyle doğrudan satıcı durumunda bulunan davacıyı lehtar gösterdiği, işlem ile aynı keşide tarihli ve satım bedeline uygun çeki keşide ettiği anlaşılmaktadır.
Bankacılık uygulamasında da çokça karşılaşılan bu işlemin bir kimseden aldığı ve bloke ettiği bedeli, bir başkasının kullanımına sunduğu ve işlemin TBK 555. Maddesi uyarıca bir havale işlemi niteliğinde olduğu, havale edenin dava dışı…, havale alıcısının davacı ve havale ödeyicisinin davalı banka olduğu, çekin bankanın kendi üzerine çekilmiş bulunması, söz konusu bedelin …’dan alınarak ayrı bir hesapta bekletilmesi (bloke edilmesi) sebebiyle havale eden hesabına gerçekleştirilen bu işlem, bir bankacılık işlemi olup büyük miktarlı ödemelerin güvenli yapılmasını sağladığı, iş görme sözleşmesi kapsamında TBK 503/3 fıkrası uyarınca vekalet sözleşmesinin hükümlerinin ve TBK 129. Maddesi uyarınca üçüncü kişi yararına sözleşme hükümlerinin de somut olaya uygulanabileceği, davalı bankanın kendisine düşen yükümlülüğü, banka çeki düzenlemek ve bu çeki müşterisi olan …’a vermek suretiyle yerine getirdiği, davacı satıcının çeki kaybetmesi, bankanın kambiyo senedi niteliğindeki çek ibraz edilmeden ödeme yapmayacağı yönündeki savunmanın ileri sürülebilmesine yol açtığı, Çekin iptaline karar verilene kadar bankanın çeki ödemesinin mümkün olmadığı, aksi durumda çek bedelini iki kere ödemek zorunda olacağı, davalı bankanın vekil sıfatıyla dava dışı müvekkili …’ın menfaatine uygun işlem yapması gerektiği, dava dışı …tarafından verilen 23.08.2019 tarihli dilekçede bir nemalandırma talimatı bulunmadığı, nemalandırma yönündeki talimatın ise davacı tarafından bankaya çekilen 18.09.2019 tarihinde yapıldığı ve bu tarihten ödemenin yapıldığı 19.02.2020 tarihine kadar çek bedelinin nemalandırılmasının bankalarca Türk Lirası mevduat hesaplarına uygulanacak faiz oranlarının ortalamasının uygulanması gerektiği değerlendirilerek 2. Bilirkişi heyetince yapılan hesaplamalar hükme esas alınmıştır. 18.09.2019-19.02.2020 tarihleri arasında 3’er aylık TL mevduatlarına uygulanan en yüksek ve en düşük faiz oranı ortalamalarına göre net faiz miktarının 42.482,44 TL olduğu ve davalı bankanın hesaplanan nemalandırmadan sorumlu olduğu, davacı vekilinin 13.12.2021 tarihli talep arttırım dilekçesi uyarınca 42.482,44 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili yönünde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HUAK 18/A- (14). Fıkrası: “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:… sayılı dosyasından arabulucu 1.320,00 TL tarife bedeli üzerinden yapılacak ödemenin davalı aleyhine yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan DAVANIN KABULÜ İLE;
42.382,44 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 6.309,72-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.895,14-TL harcın peşin alınan 341,55 TL ile 382,24 TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye kalan 2.171,35 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-
Davacı tarafından yatırılan peşin harç ile tamamlama harcı toplamının 723,79 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı vekili tarafından yapılan 9 adet posta-tebligat gideri toplamı 92,35 TL ile 3 adet bilirkişi ücreti 1.500,00-TL, 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.660,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2022

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır