Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/96 E. 2021/792 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/96 Esas
KARAR NO : 2021/792
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kargo hizmeti vermekte olduğunu, davalı taraftan cari hesap alacağı bulunduğunu, davacı şirketin alacağını tahsili için …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının bu icra dosyasına itirazda bulunduğunu, davalı şirketin ekte sunmuş olduğunu, mutabakat mektubunda 03/09/2019 tarihinde borçlu yan borcunu kabul ettiğini, müvekkili şirketin alacağının likit olduğundan davalının kayıtlarında mevcut olduğunu beyanla itirazın iptalini ile takibin devamına, davalı borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, her türlü yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı şirket arasında ticari iş ilişkisinin olduğunu, yedek parça işi yaptığını, yedek parça ihtiyacı olan şirketlere davacı şirket ile yedek parça gönderdiğini, davacı şirketin müvekkili şirketin göndermiş olduğu malzemelerin bir kısmını kaybettiğini, malzemeleri hasara uğrattığını, hasarlı malzemeleri dahi müvekkili şirkete iade etmediğini, davacı şirketin sözleşmesine aykırı hareket edip görevini yerine getirmediği, tek taraflı ücret talep ettiğini, davacı şirkete yapmış olduğu hatalı işler beyan edildiğini, takas işlemi yapılması gerektiğini, müvekkil şirketin müşterilerine karşı zor durumda kaldığı manen zarar gördüğünü beyan etmesine rağmen davacı şirketin bu durum ile ilgilenmediğini, müvekkili şirketin aşağıda dökümanı ayrıntılı yapılan; Takip Numarası: … … İrsaliye Numaramız: … ‘a … Tampon Demiri-Arka … 842,73 +KDV= 994.42 TL, Takip Numarası: … İrsaliye Nuramız: … …. 1.211,524+ KDV=1 429,59 TL bu malzemelerin kaybolduğunu, teslim alınan kişi bölümünde … yazılanların kaybolmuş anlamına geldiğini, teslim edilen malların karşısında teslim alan kişinin adı ve soyadı yazdığını, … 697,87.-TL kargoya hasar verilmiş olup davalı tarafından onaylanmış olmasına rağmen hasar bedeli ödenmediğini, … 2.295,10.-TL olmak üzere toplan olarak 6.860,12.-TL müvekkil şirketin alacağı olduğunu, müvekkili şirket alacaklarına karşılık olarak takas etmek istediğini, ancak davacının bu tekliflerini kabul etmediğini, karşı dava açma haklarının saklı kalmak üzere takas haklarını öne sürerek, haksız ve yasal dayanaktan yoksun olan dayanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıtarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; taşıma sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, Arabuluculuk Son Tutanağı, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… İcra Dairesi’nin 2019/… takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı …tarafından davalı … aleyhine 3.764,92.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Alacak, faturaya dayanmakta olup, taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi heyet incelemesi sonrası düzenlenen 15/09/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda sonuç ve özetle;
“Davacı ile davalının cari hesaplarının karşılaştırılınca; 1- Davacının mahallinde yapılan incelemede ibraz etmiş olduğu muavin defterdökümanında davalıdan takip tarihindeki alacak bakiyesi 3.764,94TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. 2- Davalının yine mahallinde yapılan incelemede ibraz elmiş olduğu muavin defter dökümanında takip tarihinde 3.600,43 TL davacının alacaklı olduğu tespit edilmiştir.3- Davalı ile davacı arasında cari hesap farkı ise 3.764,94 — 3.600,43 — 164,51 TI davacı çari hesap alacağının daha fazla olduğu tespit edilmiştir.1. Davacı ve davalı tarafların inceleme konusu yapılan 2019 mali dönemlerine ait ticari defterlerinin ait olduğu yılda yürürlükte olan …K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yapılmış olduğu,2. Davacı tarafın ticari defter kayıtları üzerinde yapılar incelemede, icra takip tarihi itibari ile davalı tarafın 3.764,94 TL alacaklı olduğu, ancak davalının defter kayıtlarında davacının 3.600,43 TL alacaklı olduğu tesbit edildiğinden nihai takdirin Sayın Mahkemenize ait olmak üzere davacının alacaklı olduğu, ancak davacırğın, davalıdan değişik tarihlerde alıcılara testim edilmek üzere aldığı 4 ayrı kargoyu teslim etmediği (biri hasarlı diğerleri kaıp) doğan zarar hesaplamasının 3.231,831 TL olduğu…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 30/09/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı vekili ise 07/10/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna beyanlarını dosyaya sunmuştur.
… A.Ş.’ye yazılan müzekkere cevap verildiği, dava konusu gönderilere ilişkin sistem görüntülerinin mahkememiz dosyasına gönderildiği görülmüştür.
26/04/2021 tarihli celsede dosyanın ek rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdii edilmesine karar verilmiş, bilirkişi heyeti ek raporunda; “davacı tarafın taşıma sorumluluğunu yerine getirmediği ve kusurlu olduğu, davacının, davalıdan değişik tarihlerde alıcılara teslim edilmek üzere aldığı 4 ayrı kargoyu teslim etmediği (biri hasarlı diğerleri kayıp)bundan doğan zarar hesaplamasının 3.231.831.-TL olduğu,” şeklinde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 10/06/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi heyet ek raporuna karşı beyanlarını dosyaya sunmuştur. Davalı vekili ise 14/06/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi heyet ek raporuna itiraz ve beyanlarını dosyaya ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre; tarafların ihtilaf konusu döneme ait ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve bu itibarla lehine delil vasfı taşıdığı kanatine varılarak; taraflar arasında fatura ve cari hesap ekstresinden kaynaklanan ticari ilişkinin bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişi raporunda; davacı yana ait ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi olan 06/12/2019 tarihi itibariyle 3.764,92.-TL alacak bakiyesinin bulunduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarında ise 3.600,43.-TL davacının alacak bakiyesinin bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı ile davacı defterleri arasında 164,51-TL cari hesap alacak farkının bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacının davalıya ait emtiayı taşıyarak bu taşıma işi nedeniyle fatura düzenlediği konusunda uyuşmazlık olmayıp, uyuşmazlık taşıma sırasında emtiaların teslim edilmemesi davalı tarafca taşıma ücretinden düşülüp düşülmeyeceği ve davacıya taşıma ücretini ödemekten kaçınıp kaçınamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davalı tarafça dava açılmadan önce davacı şirkete kargo taşıma işlemi esnasında yapmış olduğu hatalı işlemlerin beyan edildiği, takas işlemi yapılması gerektiği belirtilerek süresi içerisinde verilen cevap dilekçesinde takas defi ileri sürülmüştür. Davalının davadan önce ve dava açıldıktan sonra takas hakkını kullandığı, bu haliyle dava konusu alacağı kabul ettiği kanaatine varılmıştır.
Takas, TBK.nun 139.maddesinde düzenlenmiş olup, iki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir. Aynı yasanın 143.maddesine göre de, Takas, ancak borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesiyle gerçekleşir. Bu durumda her iki borç, takas edilebilecekleri anda daha az olan borç tutarınca sona erer. Cari hesapla ilgili ticarete ilişkin özel teamüller saklıdır.
TMK.nun 6.maddesi gereğince, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. HMK.nun 190/1.maddesi gereğince, İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Davalı taraf, takas/mahsup talebinde bulunurken ne kadar alacağının olduğunu dahi beyan etmemiştir. Defter, belge ve ticari kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, davacıdan takip tarihi itibariyle 3.764,92.-TL alacağının bulunduğuna dair kayda rastlanmış olmasına rağmen takip tutarını aşmadığı ortadadır. Takas ve mahsubun yasal koşullarının oluştuğundan söz etmek de mümkün değildir.
Her ne kadar davalı taraf taşınan emtiasının teslim edilmediği iddia etmekte ve bu konuda tutanak da tutulmuş olmakla birlikte davalının hasar bedelinin tahsiline ilişkin ayrı bir dava açması gerekmekte olup, dosyamızdaki davada bu konuyla ilgili herhangi bir takas-mahsup talebi de yoktur. Hasar-kusur incelemesinin taşıma kurallarına göre incelenmesi gerekmektedir. Bu nedenle hasarlı taşınan malın değeri, bu malın taşınması için belirlenen ücrete ilişkin cari hesap ilişkisi içinde ayrıca incelenmemiştir. Davalının iddiaları ayrı bir dava konusu olup, davacı tarafından dava konusu faturaya ilişkin taşıma işinin yapıldığı ve alacağa hak kazandığı kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde takas mahsup defi ileri sürmüş ise de bu konuda dosyaya sunmuş olduğu herhangi bir açıklayıcı dilekçe, bilgi ya da belge bulunmadığı görülmüş, davalının takas defi iddiasında bulunmasının haklı olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; …. İcra Dairesi’nin 2019/… takip sayılı icra dosyası ile davacı tarafından davalı aleyhine 3.764,92.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, her ne kadar davalının itirazı üzerine takibin durmasına karar verilmiş ise de; yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi ile taraf ticari defterleri arasında uygunluğun bulunduğu, TTK. 21 maddesi uyarınca davacı şirket tarafından düzenlenen faturalara davalının itiraz etmediği, dolayısıyla faturaları kabul etmiş sayılacağı hususu sabit olmakla, böylelikle belirtilen miktar üzerinden davacı şirketin davalıdan alacağının bulunduğu sabit olmakla, bu hali ile davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla ve bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacak miktarı likit ve belirlenebilir olmakla asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/… sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 17/02/2020 tarihli 99 sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KABULÜ ile ,
-Davalı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
-Asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-257,18.-TL HARCIN DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA, (Davacının KHK ile tüzel kişiliği son bulduğundan başvurma ve peşin harç yatırmaması karşısında)
3- 3.764,92 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 165,00-TL, iki bilirkişi ücreti 1.500,00.-TL olmak üzere toplam 1.665,00.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, (davacı vekili e-duruşmayla katılmakla) istinaf sınırı altında kaldığından kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır