Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/79 E. 2023/342 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/79 Esas
KARAR NO : 2023/342
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/02/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme unsurları gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğunu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlanması olduğunu, davacı şirketin sözleşmedeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirdiğini, taşıma işlemleri neticesinde fatura kestiğini, davalının davacı şirket tarafından gerçekleştirilmiş olan taşıma hizmetine karşılık olarak ödenmesi gereken ücreti ödemediğini, bu fatura değerlerinin toplamı 10.247,00 TL olduğunu, E-arşiv fatura kapsamında elektronik belge biçiminde oluşturulan faturaların davalı tarafa hem elektronik ortamda hem de fiziken teslim edildiğini, açıklanan nedenlerle haklı davanın kabulüne, borçlunun …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takibine yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, davalı şirketin görmüş olduğu hizmete karşılık ödeme yapmak için … Kargo … Şubesi’nden personel çağırdığını, şirket bünyesinde ıslak imzalı ve kaşeli olarak mutabakat metni 12.02.2017 tarihinde taraflar arasında imzalandığını, imza altına alınarak kararlaştırılan bedel ise davalı şirket tarafından süresi içerisinde davacı şirkete ödendiğini, söz konusu ödeme sonrası … Kargo … bölge satış yöneticisi … ile çalışmaların sona erdirildiğini, düzenlenen faturaların ödenmesi hususunda mutabakata varabilmek için daha öncede 2017 Aralık, 2018 Haziran, 2019 Ocak ayında mutabakat mailleri gönderildiğini, ancak davacı şirketin gönderilen maillere dönüş yapmadığını, TTK M.94’e göre dönüş yapılmaması halinde mutabık kalındığı hususu not düşülerek davacı şirkete mail gönderilmeye başlandığını, yine dönüş yapılmadığını, davacı şirket ile çalışmaların son erdirildikten sonra davalı şirkete herhangi bir fatura bildirimi yapılmadığını, faturaların davalı şirkete ulaştırılamadığını, bu sebeple 12.02.2017 tarihi sonrasında doğan davalı şirkete ait herhangi bir borç bulunmadığını, arz ve izah olunan nedenlerle öncelikle dosyanın görevli … tüketici mahkemelerine gönderilmesine, yetkisizlik sebebiyle davanın reddine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, …. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı icra takibini iptaline, davacının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya tahmile edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk son tutanak örneği, …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan 30/11/2016 tarihli Kargo Sözleşmesi örneği, 12/02/2017 tarihli mutabakat formu örneği, fatura örnekleri, davalı tarafından 2017 -2018 yıllarında davacıya yapılan banka ödeme dekont örnekleri, taraflar arasındaki 2018 yılına ait cari hesap ekstre dökümü ve fatura suretleri, taraflar arasındaki 2017 yılına ait cari hesap ekstre dökümü ve fatura suretleri, 29/08/2018 ve 21/01/2019 tarihli mutabakat mektubu örneğinin dosyamız arasında olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 18/11/2020 tarihli celsesinin 6 nolu ara kararı gereğince dosya üzerinde SMMM bilirkişisi marifetiyle inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 30/04/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
a) Dava konusunun, taraflar arasında akdedilen Kargo Sözleşmesi kapsamında davacı yan tarafından davalı yana tanzim edilen faturalardan kaynaklanan 10.247,00 TL cari hesap bakiye alacağının tahsili talebinden ibaret olduğu,
b) Davacı yan tarafından alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas Sayılı dosyası ile 06.04.2018 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu,
c)Davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 04.02.2020 tarihinde T.C. … Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… E. sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği,
d) Davacının 2017-2018 yılları E-Defter beratlarının süresinde verildiği,
e) Davacının ticari defterlerine göre; Davacının, takip tarihi (06.04.2018) itibariyle davalı yandan 3.399,29 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu,
f) Davalının 2017-2018 yılları E-Defter beratlarının süresinde verildiği,
g) Davalının ticari defterlerine göre; Davalının, takip tarihi (06.04.2018) itibariyle davacı yana 1.151,71 TL borçlu olduğu, davalı tarafından takip tarihinden sona … aracılığı ile 11.04.2018 tarihinde 585,85 TL, 04.05.2018 tarihinde 349,60 TL, 29.06.2018 tarihinde 216,26 TL olmak üzere toplamda 1.151,71 TL tutarlı ödeme yapılarak cari hesap bakiyesinin sıfırlanmış olduğu,
h) Neticeten; Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan takip tarihi (06.04.2018) itibariyle 3.399,29 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, davalının incelenen ticari defterlerinde ise davacı yana takip tarihi (06.04.2018) itibariyle 1.151,71 TL Cari hesap borçlu olduğu, taraflar arasında takip tarihi itibariyle cari hesap farklılığının (3.399,29 TL – 1.151,71 TL=) 2.247,58 TL olduğu görülmüş olup Cari hesap farklılığına konu gerek davacı tarafından düzenlenen gerekse davalı tarafından düzenlenen faturaların içeriği hizmetin verilip verilmediğinin Taşıma konusunda Sektörel bilirkişi tarafından yapılacak inceleme ile tespit edilebileceği buna bağlı olaraktan davacının davalı yandan alacağının bulunup bulunmadığı yönünde net bir sonuca varılabileceği, diğer yandan davalı tarafından düzenlenen 29.08.2018 tarihli mutabakat formu incelendiğinde davalının davacı yana 30.06.2018 tarihi itibariyle 26.32 TL cari hesap bakiye borcunun olduğu belirtilmiş, davacı yan tarafından ilgili mutabakata cevap verilmediği anlaşılmakla davalı yanın incelenen ticari defterlerinde 2018 yılında davacı yan ile olan bakiyesini sıfırlamış olduğu görülmekle mutabakatın geçerliliği ile ilgili son karar Sayın Mahkemenize ait olduğu yönünde görüş bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin bilirkişi raporununa beyanlarını içerir 08/05/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi raporununa beyan ve itirazlarını içerir 18/05/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 30/06/20212 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince alınan raporda çelişkiler bulunması nedeniyle yeni bir SMMM’den rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 11/11/2021 tarihli üst yazı ekinde sunmuş olduğu raporunda sonuç ve özet olarak;
Davacının …. İcra Müdürlüğü 2018/… E Sayılı Dosyası ile 06.04.2018 tarihinde başlatmış olduğu ilamsız takipte davalı şirketten 48 adet faturadan oluşan 10.247,00 TL talep ettiği,
Taraflar arasındaki cari ilişki incelendiğinde davacı tarafından davalıya kesilen 17 adet faturanın davalı kayıtlarında, davalı tarafından davacıya kesilen 6 adet faturanın davacı kayıtlarında yer almadığı,
İtirazın iptali davaları, dayanağı olan takiple sıkı sıkıya bağlı olduğu, Somut olayda takip dayanağı olarak (48) adet fatura gösterildiği, ancak taraf defterlerine kayıtlı olmayan faturaların değerlendirilmesi ile takibin bir bütün olarak hesaplanması ile bir sonuca ulaşılabileceği ve somut davamızda cari hesap bakiye alacak yönünden tüm cari ile hesaplama yapılmasının uygun olacağı takdir mahkemeye ait olmak üzere değerlendirilmiştir.
Tüm carinin bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının, davalıdan takip tarihi ile 1.579,24 TL alacağının hesap edildiği,
Davacının 1.579,24 TL alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık 969,75 oranından başlayacak değişen oranda faiz işletilmesi gerekeceği, Davalı şirketin takip tarihinden sonra 04.05.2018 tarihinde 349,60 TL, 29.06.2018 tarihinde 216,26 TL olmak üzere toplam 565,86 TL ödeme yaptığı, takip tarihinden sonra yapılan ödemenin infaz aşamasında icra müdürlüğü tarafından hesap edilmesinin uygun olduğu,
Davacı tarafından davalıya kesilen ve takip öncesi döneme ait 17 adet faturanın davalı kayıtlarında, davalı tarafından davacıya kesilen 6 adet faturanın davacı kayıtlarında yer almadığı rapor aşamasında tespit edildiği ve her iki taraf faturaların bilirkişi tarafından kabul edilebilir faturalar olarak değerlendirildiğinden takipte yer alan (48 adet) fatura üzerinden yapılacak incelemede davacının, davalıdan takip tarihi ile herhangi bir alacağının olmadığı,
TBK. Madde 101 – Birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir. Borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödeme, kendisi tarafından derhâl itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılır…’hükmüne tabi olduğu,
Davalının yaptığı ödemelerde hangi ödemeye ait olduklarına dair makbuzlar üzerinde hiçbir işaret bulunmadığı,
Davacı tarafından da aldığı ödemelerin hangi faturaya ait olduğuna dair bir ayırım yapmadığı tarafların cari hesaplarının incelendiğinde tespit edildiğinden, Tarafların fatura itilafı ile ilgili takibin cari hesapla ilgili bir bütün olarak ele alınması ve davacının 1.579,24 TL alacağının kabul edilmesi gerekeceği yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir 01/12/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarını içerir 01/12/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 22/12/2021 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı gereğince alınan raporların hüküm kurmaya elverişli olmaması ve raporlar arasında çelişki olması nedeniyle dosyanın yeni bir mali müşavire tevdi ile rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 03/06/2022 tarihli üst yazı ekinde sunmuş olduğu raporunda sonuç ve özet olarak;
Davacı şirketin 2017-2018-2019-2020 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu,
Dosya kapsamında görülen davalı cari hesap ekstresi ile incelememe sunulan Davacı şirket hesap ekstresinde taraflar arasında 2017 yılı açılış bakiyesinin 5.865,85 TL olduğu ve taraflar arasında bu hususta uyuşmazlık bulunmadığı, dosya kapsamına sunulu evraklarda taraflar arasında 30.06.2017 tarihi itibari ile 15.567,78 TL tutarında mutabakat sağlandığı görülmüştür.
Davacı … AŞ. “nin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre cari hesap alacağının Davacı … AŞ.’nin Davalı şirketten; 06.04.2018 icra takip tarihinde (120 Alıcılar 3.112,41 TL + 128 Şüpheli Ticari Alacaklar 3.399,29 TL=) 6.511,70 TL,
04.02.2020 dava tarihinde (… 2.813,44 TL*120 Alıcılar 3.031,85 TL—) 5.845,29 TL alacaklı olduğu,
Davalı şirketin ticari defter ve belgelerinin incelememe ibraz etmediği, dosya kapsamına sunmuş olduğu cari hesap ekstresinde 06.04.2018 icra takip tarihinde 1.151,71 TL borçlu, 04.02.2020 dava tarihinde ise borç alacak bakiyesinin olmadığı,
Davalı şirketin 30.12.2021 tarihli itiraz dilekçesi ekinde ibraz ettiği cari hesap ekstresinde Davacı … şirketinin icra takibine konu faturalarının tamamının cari hesabında kayıtlı olduğu ancak Davalının daha sonrasında Davacı şirkete fatura düzenlemek suretiyle borcunun kapandığı,
Dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporlarında cari hesap farklılıkları tespit edilmiş olmakla birlikte dosya kapsamında dayanak belgelerin ibraz edilmediği, incelemelerim sırasında Davacı şirketten farklılığa ilişkin evraklar talep edilmiş ancak iş bu rapor tanzim tarihi itibari ile geri dönüş sağlanmadığı,
Taraflar arasındaki cari hesap uyuşmazlığının çözümü için yukarıda tespit ve değerlendirmeler başlığı altında 9. Maddede tespiti yapılan uyuşmazlığa konu kayıtlara dayanak evrak ve belgelerin Davacı ve Davalı tarafından dosya kapsamına ibrazı ile cari hesap uyuşmazlığının neticeye ulaşabileceği,
Taraflardan cari hesap uyuşmazlığına konu evrakların ibraz edilmemesi durumunda Davalı şirketin inceleme gününde ticari defter ve belgelerini incelemede hazır bulundurmadığı, yerinde inceleme talebinin de olmadığı dikkate alınarak Davacı şirketin ticari defterlerine göre yapılan hesaplamada 5.845,29 TL cari hesap alacağından farklılığa ilişkin 2734,12 TL tutarlık kısmının düşümü ile 3.111,17 TL talepte bulunabileceği yönünde görüş bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir 23/06/2022 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir 27/06/2022 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 12/10/2022 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığından, her üç raporun irdelenerek davaya ve takibe konu 48 adet faturanın tarafların ticari defter ve kayıtlarında yer alıp almadığı, icra takibine konu faturalar yönünden davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 12/04/2023 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
Davacı Şirketin Ticari Defterlerinden 2017 ve 2018 yılına ait Açılış- Kapanış Tasdiki zorunlu olan Yevmiye ve Defter-i Kebir Defterlerini e-defter olarak tuttuğu, Envanter Defterlerinin Açılış Noter Tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve defterlerin usulüne uygun olduğu,
Davacının, Davalı’dan 26.03.2018 tarihi itibari ile 13.359,41 TL alacaklı olduğu, bunun 10.247,00 TL’si üzerinden 06.04.2018 tarihinde takibe geçtiği, artık bu noktada huzurdaki davanın 10.247,00 TL takip tutarı üzerinden devam etmesi gerektiği, Davalının 02.04.2018 – tarihinde davacınında … hesabbına kaydından da anlaşıldığı üzere takipten önce 6.847,71 TL ödeme yaptığı ve davacının kendi ticari defterlerine göre takip tarihi olan 06.04.2018 tarihi itibari ile davalıdan 3.399,29 TL (10.247,00 TL — 6.847,71 TL) alacaklı olduğu, bu tutarın birinci olarak alınan bilirkişi raporu ile aynı olduğu ve heyetimizcede takibe bağlılık ilkesi gereği bu tutarın takip tutarı olarak benimsenmesi gerektiği kanaatine ulaşıldığı,
Yine davacının kayıtlarında olduğu üzere davalının, takip tarihi olan 06.04.2018 tarihinden sonra 11.04.2018 tarihinde, 585,85 TL ödeme yaptığı ve davacının davalıdan kendi ticari defterlerinde (3.399,29 TL — 585,85 TL) 2.813,44 TL alacaklı olduğu müşahede edildiği,
Davalının, kendi Cari Hesap Muavin Defter dökümüne göre takip tarihi olan 06.04.2018 tarihi itibari ile Davacıya 1.151,71 TL borçlu olduğu ve bu tutarın birinci olarak alınan bilirkişi raporu ile aynı olduğu,
Davalının kendi dökümlerine göre takip tarihi olan 06.04.2018 tarihinden sonra 11.04.2018 tarihinde 585,85 TL, 04.05.2018 tarihinde 349,60 TL, 29.06.2018 tarihinde ise 216,26 TL genel toplam olarak 1.151,71 TL olarak ödeme yaparak davacıya kendi ticari defterleri ve dökümlerine göre borcu ve alacağı kalmamıştır.
Netice olarak; Firmalar arasında Cari Hesaplarının takip tarihi olan 06.04.2018 tarihi itibariyle ve davalı tarafından takipten sonra da yapılan ödemelerden sonra oluşan farklılığın 2.247,58 TL olduğu görülmekle, bu tutarın heyetimizce de hesaben uygun olduğu gözlemlenen birinci raporla aynı olduğu müşahede edildiği, davalı tarafın takipten sonra bahsi geçen ödemelerin hangi faturaya karşı ödendiği anlaşılamadığı, taraflar arasında mutabakat ve yerindelik incelemesinin karşılıklı olarak yapılması gerektiği kanaatine varıldığı, mevcut hesapsal duruma göre; Davacının davalıdan 06.04.2018 tarihli takipte talep edilecek tutarının 2.247,58 TL olabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir 03/05/2023 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna beyan ve itirazlarını içerir 24/05/2023 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında düzenlenen kargo sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasının tetkikinden; Alacaklı … AŞ. vekili tarafından 06.04.2018 tarihinde borçlu …. aleyhine 10.247,00 TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (10.247,00 TL yıllık %9,75 avans faizi) faiz ile tahsili amacıyla takibe geçildiği, davalının itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görülmüştür.
Dava konusunun, taraflar arasında akdedilen Kargo Sözleşmesi kapsamında davacı yan tarafından davalı yana tanzim edilen faturalardan kaynaklanan 10.247,00 TL cari hesap bakiye alacağının tahsili talebinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 30 Kasım 2016 tarihinde akdedilen Alt İşveren Sözleşmesi’nin ilgili maddeleri incelendiğinde; “… 5. Ödeme Şekli; … Kargo şubelerinin düzenlediği faturalar E-Fatura olarak gönderilecek ve 45 gün sonunda banka havalesi ile ödeme yapılacaktır. Firma taşıma hizmet bedelini/bedellerini, fatura tarihinden itibaren 45 gün içinde ödemekle yükümlü olduğunu ve ödemenin zamanında yapılmaması durumunda … Kargo’ya günlük 0,001 olarak vade farkı ödemekle mükellef olduğunu kabul ve taahhüt eder…” denmektedir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davalı tarafından kaşeli ve imzalı 29.08.2018 tarihli mutabakat mektubunda, davalının davacı yana 30.06.2018 tarihi itibariyle 26.32 TL cari hesap bakiye borcunun olduğu belirtilmiş, ilgili belgede davacı yana ait herhangi bir kaşe ve imza görülmediği, yine söz konusu mutabakat mektubunun alt kısmında el yazısıyla “Faks çekildi. Telefonlarını açmadıkları için teyit alınamadı.” İbaresi mevcut olduğu, görülmüş olup davacı yanın söz konusu mutabakat mektubuna cevap vermediği anlaşılmıştır. Davalı tarafından 12.07.2017 günü gönderilen mailde, Finans departmanının son 2 aydır … Kargo’dan mutabakat sağlayamadıkları belirttiğini, ödeme yapabilmeleri için mutlaka mutabakatın sağlanması gerektiğini, gönderdiği cari hesap ekstrelerini kontrol edip mutabık olduğunu gün içerisinde kaşe imza ile onaylarsanız ödeme yapabileceklerini bildirildiği görülmüştür. Davacı tarafından 24.07.2017 günü gönderilen mailde, Göndermiş oldukları ekstrelerle mutabık olduklarını bildirildiği görülmüştür. Davalı yan tarafından sunulan mail yazışmaları ekinde, davalı yan tarafından mail yazışmaları ekinde sunulan tarafların cari hesap ekstrelerinde tarafların 30.06.2017 tarihinde davacının 15.567,78 TL tutarlı alacağında mutabık olduğu anlaşılmış olup davacı yanın mail ekinde sunulan cari hesap ekstresinde “mutabıkız” ibaresi yer aldığı görülmüştür. Davalı tarafından düzenlenen 29.08.2018 tarihli mutabakat formu incelendiğinde davalının davacı yana 30.06.2018 tarihi itibariyle 26.32 TL cari hesap bakiye borcunun olduğu belirtilmiş, davacı yan tarafından ilgili mutabakata cevap verilmediği anlaşılmış olup davalı yanın incelenen ticari defterlerinde 2018 yılında davacı yan ile olan bakiyesini sıfırlamış olduğu görülmüştür. Davacı yan tarafından davalı yan muhatap alınarak keşide edilen 12.01.2018 tarihli ihtarnamede aynen; “..Tarafınızdan gönderilen veya ücret alıcı olarak tarafınızdan kabul edilen kargo taşımacılığı ile ilgili müvekkil firmanın 56 adet 21.635,09 TL tutarlı fatura ve faturaya müstenit borcunuz bulunmaktadır. İş bu borç miktarına tekabül eden fatura örnekleri daha önce tarafınıza tebliğ edilmişti. Aynı zamanda ihtarnamemize ek olarak tahsil edilemeyen fatura listesini tarafınıza tebliğ ettiriyoruz. Bu faturaların tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içerisinde borç toplamı olan 21.635,09 TL miktarı aşağıda belirtilen banka hesabına göndermeniz, aksi takdirde yasal yollar ile borcun tahsili yoluna gidileceği..” denmekte olup tebliğ şerhinden ihtarnamenin davalı yana 18.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre; Dava konusunun, taraflar arasında akdedilen Kargo Sözleşmesi kapsamında davacı yan tarafından davalı yana tanzim edilen faturalardan kaynaklanan 10.247,00 TL cari hesap bakiye alacağının tahsili talebinden ibaret olduğu, davacı tarafından alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas Sayılı dosyası ile 06.04.2018 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca süresinde itiraz edildiği, takibin durduğu ve mahkememizdeki işbu davanın açıldığı, tarafların 2017-2018 yılları davaya konu ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve bu nedenle lehlerine delil vasfına haiz olduğu, Davalının 02.04.2018 – tarihinde davacınında … hesabına kaydı üzerine takipten önce 6.847,71 TL ödeme yaptığı ve davacının kendi ticari defterlerine göre takip tarihi olan 06.04.2018 tarihi itibari ile davalıdan 3.399,29 TL (10.247,00 TL – 6.847,71 TL) alacaklı olduğu, yine davacının kayıtlarında olduğu üzere davalının, takip tarihi olan 06.04.2018 tarihinden sonra 11.04.2018 tarihinde, 585,85 TL ödeme yaptığı ve davacının davalıdan kendi ticari defterlerinde (3.399,29 TL – 585,85 TL) 2.813,44 TL alacaklı olduğu, Davalının, kendi Cari Hesap Muavin Defter dökümüne göre takip tarihi olan 06.04.2018 tarihi itibari ile Davacıya 1.151,71 TL borçlu olduğu, Davalının kendi dökümlerine göre takip tarihi olan 06.04.2018 tarihinden sonra 11.04.2018 tarihinde 585,85 TL, 04.05.2018 tarihinde 349,60 TL, 29.06.2018 tarihinde ise 216,26 TL genel toplam olarak 1.151,71 TL olarak ödeme yaparak davacıya kendi ticari defterleri ve dökümlerine göre borcu ve alacağı kalmadığı, firmalar arasında cari hesaplarının takip tarihi olan 06.04.2018 tarihi itibariyle ve davalı tarafından takipten sonra da yapılan ödemelerden sonra oluşan farklılığın 2.247,58 TL olduğu görülmekle, bu tutarın davalı tarafın takipten sonra bahsi geçen ödemelerin hangi faturaya karşı ödendiği anlaşılamadığı, TBK. Madde 101 uyarınca; Birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir. Borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödeme, kendisi tarafından derhâl itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılır…’hükmüne tabi olduğu, davalının yaptığı ödemelerde hangi ödemeye ait olduklarına dair makbuzlar üzerinde hiçbir işaret bulunmadığı, davacının davalıdan 06.04.2018 tarihli takipte talep edilecek tutarının 2.247,58 TL olabileceği mahkememizce aldırılan 12/04/2023 tarihli bilirkişi raporu ile de sabit olup, bilimsel, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli 12/04/2023 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 2.247,58-TL asıl alacak üzerinden kısmen iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit olup, hükmolunan 2.247,58-TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2019/… sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın kısmen kabulüne karar verildiği gözetilerek; taraflar aleyhine ret ve kabul oranına göre arabuluculuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 2.247,58-TL asıl alacak üzerinden kısmen iptali ile takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacak likit olup, hükmolunan 2.247,58-TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 123,77-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 56,13‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 6.892,92-TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre 1.511,61-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul olunan miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.247,58-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 7.999,42-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin ret ve kabul oranına göre 289,47-TL’sinin davalıdan, 1.030,52-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı (davalı vekilinin e duruşma sistemi üzerinden) miktar itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/05/2023
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
54,40 TL BAŞVURMA HARCI 123,77 TL PEŞİN HARÇ
123,77 TL PEŞİN HARÇ + 56,13‬‬ TL EKSİK HARÇ
164,75‬ TL TEBLİGAT ÜCRETİ 179,90 TL KARAR VE İLAM HARCI
+ 6.550,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ 6.892,92 TL TOPLAM