Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/693 E. 2021/817 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/693 Esas
KARAR NO : 2021/817 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 31/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07.08.2019 tarihinde … ‘e ait, … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkil … ‘a ait, kendi sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza Kayseri İli, … İlçesi, … Bulvarı’nda müvekkil sol şeritte kurallara uygun bir şekilde seyir halindeyken, … Bulvarı kavşağı hizasına geldiğinde sigortalı aracın orta şeritten gelerek sola dönüş yapmaya çalışması neticesinde teşekkül ettiğini, husumet davalıya, kazaya sebep olan … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi sıfatıyla yöneltildiğini, davalı 10.11.2018-10.11.2019 tarihleri arasında geçerli olan … poliçe no’lu “Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasını” üstlenmesi ve sigorta riskinin gerçekleşmesi nedeni ile maddi zarardan sigorta teminatları dâhilinde sorumlu olduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ve anlaşma sağlanamadığını, müvekkiline ait ve Alman trafiğine kayıtlı aracın kaza sonrası tamir masrafı, Almanya’da bulunan …Motorlu Araç Bilirkişileri tarafından düzenlenen 05.10.2019 tarihli bilirkişi raporu ile KDV dahil 2.871,68 EUR olarak tespit edildiğini, ZMMS sıfatıyla zarar görene gerçek zararını ödemek zorunda olduğunuzdan hasar bedeline yansıyacak KDV miktarı da taraflarınca ödenmek zorunda olduğunu, müvekkilinin Almanya’da ikamet etmekte olduğunu, aracı Alman trafiğine kayıtlı olduğundan, kaza sebebiyle araçta meydana gelen 150,00 EURO tutarındaki değer kaybının da Alman rayici göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkili Almanya’da ikamet etmekte olup aracı Alman trafiğine kayıtlı olduğundan, kaza sebebiyle araçta meydana gelen 150,00 EURO tutarındaki değer kaybının da Alman rayici göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin daimi ikametgâhı ve aracın Almanya plakalı olduğu dikkate alındığında müvekkilin zararı gidermek için yabancı para Euro üzerinden harcama yapacağının da kabulü geretiğini, bu durumda müvekkilin zararının tazmini de Euro üzerinden hesaplanmalı ve fiili ödeme günündeki kur üzerinden tahsil edilmesi gerektiğini, Karayolları Trafik Kanununa göre sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması hâlinde zarar gören dava açılabileceğini, tarafınca yapılan başvuru davalı sigorta şirketleri tarafından 15 gün içinde cevaplanmadığını beyan ve gerekçelerle davanın kabulünü, 2.871,68 EUR hasar bedeli ve 150,00 EURO değer kaybı olmak üzere toplam 3.021,68 EURO tutarında maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüde düştüğü 08.12.2020 tarihinden itibaren (kaza tarihindeki teminat limitinin temerrüt tarihindeki karşılığı dikkate alınarak) yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak tahsiline, müvekkilinin bilirkişi ücreti olarak ödediği 713,52 EURO’nun filli ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak yargılama giderlerine dâhil edilerek davalıdan tahsilini, arabuluculuk aşamasındaki vekalet ücreti de dikkate alınarak Kanuni vekâlet ücretinin KDV hariç olarak hükmedilerek yargılama giderleri ile birlikte davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde davacı tarafında kusur bulunduğunu, tarafların kusur durumu bakımından ayrı bir bilirkişi incelemesi yapılmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulamayacağını, davacı tarafın uğramış olduğu gerçek zarar, zarar görenin servise ödemiş olduğu tamir ücreti olduğunu, öncelikle davacı tarafından aracın onarımı için malvarlığında meydana gelen azalma ispat edilmesi gerektiğini, tazminat miktarının zarar miktarından fazla olmaması gerektiğini, dosyada zararın tespitine yarar hiçbir veri bulunmadığını, davacı tarafından aracın onarımına ilişkin fatura, onarım fotoğrafları vb. somut bir delil dosyaya sunulmadığını, davacıya ait araçta meydana geldiği iddia edilen hasar onarım tutarı çok yüksek olduğunu, mükerrer talep olmaması adına davacı tarafa ait aracın kasko poliçesinin bulunup bulunmadığı, zararın kasko poliçesinden karşılanıp karşılanmadığı araştırılmasını, kaza türkiye sınırları içerisinde gerçekleştiğinden bu sebepten dolayı hasar değeri belirlenirken Türkiye’deki fiyatlandırmalar göz önü alınması gerektiğini, zarar gören makul tedbirler almak suretiyle kendi davranışı ile kaçınabilecek olduğu bir zararın tazminini zarar verenden talep edemeyeceğini, yurt dışında yetkili servisler tarafından hasar gören aracın parçalarının onarımı yerine daha çok orijinali ile değişimi yapıldığından maliyet yükseldiğini, ülkemizde ise işçilik ücretleri düşük olduğundan, parçaların çoğu kez onarımının yapıldığı, ülkemizdeki onarım maliyetinin bu yüzden düşük olması nedeni ile başvuran tarafın zararının Türkiye’de belirlenen gerçek hasar bedeli olması gerektiğini ve bu nedenle davacı tarafından alınan eksper raporuna itibar edilmemesi gerektiğini, müvekkili ihbar edilmeden aracın onarımı davacı tarafın seçmiş olduğu serviste kendisinin talepleri doğrultusunda yapılarak onarımının tamamlanmasından sonra kazanın tarafımıza ihbar edildiğini, sigorta şirketleri farklı servislerden fiyat teklifi alarak rekabet ortamı içerisinde alternatif onarım metotları kullanabildiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu, kaza tarihini itibari ile benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki parça bedelleri ile sınırlı olduğunu, değer kaybı taleplerine istinaden araştırma yapılmış olup hasar gören parça plastik olmasın nedeni ile trafik sigortası genel şartları gereği araçta değer kaybı yaratmayacağı tespit edildiğini, değer kaybı talepleri maddi teminat limitlerinin en fazla %15’ine kadar olduğunu beyan ve gerekçelerle davanın reddini, kusur durumlarının bilirkişi marifeti ile tespitini, ekspertiz ücreti taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Uyuşmazlığın konusunun; meydana gelen çift taraflı maddi zararlı trafik kazasında kusur oranın ne kadar olduğu, hasar miktarının ne kadar olduğu, değer kaybının ne kadar oluşup oluşmadığı, varsa ne kadar olduğu ekspertiz ücretinin yargılama giderlerine dahil olup olmadığı varsa ne miktarda olduğu, noktalarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın bilirkişi … , … ve … tarafından verilen 10/06/2021 tarihli bilirkişi kök raporunda; 07.08.2019 tarihinde Kayseri ili … ilçesinde meydana gelen çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasında; … plakalı araç sürücüsü … ” ın kazanın oluşumunda 1.Derece Asli ( Tam ) kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü … ‘ın ise kazanın oluşumunda kusur ve kabahatinin bulunmadığı, … plaka sayılı araçta meydana gelen hasarın onarım maliyetinin Almanya şartlarında yaklaşık 700.00 Euro olabileceği, kaza tarihinde bu bedelin 4.311,72 TL karşılığına denk geldiği, davalı sigorta şirketinin bu bedelin %100” üne denk gelen 4.311,72 TL’sinden sorumlu olduğu, yönetmelik maddelerine göre araçta değer kaybı oluşmayacağı, piyasa şartları değerlendirildiğinde … plaka sayılı araçta yaklaşık 50.00 Euro değer kaybı oluşabileceği, kaza tarihinde bu bedelin 307.98 TL karşılığına denk geldiği, davalı sigorta şirketinin bu bedelin %100’üne denk gelen 307.98 TL’sinden sorumlu olduğu, eksper ücret bedelinin rapor tarihi itibariyle 713.52 Euro olduğu, bu bedelin 4.470,98 TL karşılığına denk geldiği, hasar tespit raporunun oluşturulmasında alınan ekspertiz raporunun zorunlu bir hizmet olması nedeni ile ödenmesi gereken tazminatın sigortalı veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişi tarafından atanan eksperin ücret ödemesinin de sigorta şirketi tarafından yapılması gerektiği, tespit ve kanaatine varılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 17/08/2021 tarihli raporda; Kusur yönünden sürücü … ’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü … ’ın kusursuz olduğu, hasar yönünden kaza sonucunda davacı tarafın aracında meydana gelen hasarın ve zararın 850,00 Euro olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalının kaza yeri Türkiye’de gerçekleştiği ve Türkiye’de düzenlenmiş ekspertiz raporu ile Almanya’da düzenlenen ekspertiz raporları arasında fahiş tutar farkının olduğu yönündeki itirazları değerlendirilmiştir. Bu yönde “(…) kaza yeri Türkiye olsa bile davacının aracı Almanya’da kayıtlı olup tamir ettirmeden yurt dışına götürmüşse tamir bedelinin Almanya’da ödenmesi hususunun kararda değerlendirilmemesi ve yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Davacı vekili dilekçesinde, yurtdışı bilirkişi rapor ücreti olarak 851,85 Euro talep ettiği halde, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru değildir. açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA (…)” T.C.YARGITAY 17. Hukuk Dairesi ESAS NO:2013/8078 KARAR NO: 2013/9341 18.6.2013 tarihli içtihadı)
“(…) Kaza yeri Türkiye olsa bile yurtdışında kayıtlı aracın meydana gelen kaza nedeniyle tamir ettirilmeden yurtdışına götürülmesi halinde, tamir bedelinin yurtdışındaki malzeme ve işçilik fiyatları ile değerlendirilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davacı taraf bu açıdan aracını Türkiye’ de tamir ettirmeye yada Türkiye koşullarındaki hasar bedeli ile tazmine zorlanamaz.(…)” T.C.İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9.HUKUK DAİRESİ ESAS NO : 2017/2192, KARAR NO : 2019/3910 T. 05/12/2019 kararı) emsal içtihatlar doğrultusunda hasar tazminatı ve ekspertiz rapor ücretinin değerlendirilmesinde davacı tarafından aracının tamiratı Almanya da yaptırıldığı için Türkiye koşullarındaki hasar bedelinin tazminine zorlanamayacağı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davalı sigorta şirketince sigortalı … plakalı dava dışı araç sürücüsü … ın otomobili ile kavşakta yapacağı şerit değiştirme manevrası öncesinde sol gerisinden gelen davacı sürücü yönetimindeki araçla ilgili gerekli kontrolleri yapmadan kontrolsüzce ani şerit değiştirme manevrası yaparak kazaya sebebiyet vermesinde KTK 53/1/b ve 84/1-f-j bentlerindeki kuraları ihlal ettiğinden asli ve tam kusurlu olduğu davacı sürücünün ise otomobil ile sol şeridi takiben kavşağa girdiğinde sağ ilerisinden manevra yapan araca karşı alabileceği bir önem bulunmadığından kusurunun olmadığı değerlendirilmiştir. … plaka sayılı otomobil 2017 model …olup kaza tarihinde 29.406 kilometrededir. … plaka sayılı aracın sağ ön kısımlarının darbe alarak hasara uğramış olabileceği, aracın ön tampon sağ bölüm, sağ ön far ve park sensörünün hasara uğramış olabileceği, ön tampon bölümünün değişim yapılmadan tamir edilerek de onarımının yapılabileceği değerlendirildiğinde bilirkişi heyetince tespit edilmiş ve ATK raporu ile de uygun görülen hasar miktarının 700,00 Euro olduğu ve aracın kilometresi de dikkate alındığında ATK raporu ile tespit edilen 150,00 Euro değer kaybının olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya muhteviyatında bulunan birbirinden farklı iki ekspertiz raporu bulunmaktadır. Orijinal vasıftaki parça bedelleri ve işçilik nitelik, süre ile bedelleri üretici firmalardan elde edilen veriler ile güncel durumda tutulan Audatex yazılımı kullanılarak belirlendiğinden özellikle parça bedelleri ülkeler arasında fazla farklılık göstermemektedir. Uygulanan işçilik fiyatları ise oldukça farklıdır.Almanya şartlarına göre hazırlanan ekspertiz raporunun hasar ile kısmen örtüştüğü, diğer ekspertiz raporunda değiştirilmesi gereken parça ve malzeme bulunmaması nedeninin yukarıda belirtilen ülke şartlarının benzer yapıtta olmamasından ve eksper takdirlerinden kaynaklandığı, değiştirilmesi gereken parça ve uygulanması gereken işçiliklerin niteliklerinin hasar ile örtüştüğü, onarım için uyumlu, bedellerinin Almanya şartlarına uygun ve rayicinde oldukları bilirkişi heyetince tespit edilmiş ve mahkememizce de hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından davalı sigorta şirketine ödeme talepli dilekçesi kargo ile gönderilmiş ve 25.11.2020 tarihinde davalı sigorta şirketine ulaşmış KTK 99/1 ve TTK 1427 maddeleri uyarınca 8 iş günü sonrası 08.12.2020 tarihi itibarıyla temerrütün oluştuğu ve temerrüt tarihinden itibaren 850 Euro tazminata 3095 sayılı kanunu 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının Euro cinsi döviz ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanarak tazminatın fiili ödeme günündeki T.C Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1426. maddesi, “Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır.” şeklindedir. TTK’nun 1426. maddesinden kaynaklanan giderleri ödeme borcu, madde başlığından da anlaşılacağı üzere, sigortacının sigorta sözleşmesinden doğan borç ve yükümlülükleri arasında düzenlenmiştir. Bu nedenle davacı tarafından yaptırılan ekspertiz ücreti 713,52 Euro masrafından da sigorta şirketinin sorumlu olduğu ekspertiz ücretinin yargılama giderlerinden sayılabileceği kanaatine varılmıştır.
HUAK 18/A- (14). Fıkrası: “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2020/ … sayılı dosyasından arabulucu … ‘a ekte sunulan 1.320,00 TL tarife bedeli üzerinden kesinlen 10/12/2020 tarihli … sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalılar aleyhine kabul red oranında arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
700,00 Euro hasar tazminatı ile 150,00 Euro değer kaybı bedelinin 08.12.2020 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 548,39 TL harcın peşin alınan 466,37 TL harçtan mahsubu ile kalan 82,02 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ 13/1 ve 16/2-ç maddelerine göre hesaplanan nispi 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı arabuluculuk sürecinde aynı vekille kendisini temsil ettirdiğinden AAÜT 16/2-c bendine göre hesaplanan maktu 1.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 466,37 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- 713,52 Euro ekspertiz ücretinin yargılama giderinden sayılarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı vekili tarafından yapılan 11 adet posta-tebligat gideri toplamı 111,00 TL ile 3 Adet bilirkişi ücreti 2.250,00-TL, ATK rapor ücreti 800,00 TL, 54,40.-TL başvuru harcı, 16,30-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.231,70-TL yargılama giderinin davacının haklı çıktığı oran (%28,13) itibari ile hesap edilen 909,08 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranında 948,68 TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranında 371,32 TL sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
12-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 02/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır