Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/680 E. 2021/783 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/680 Esas
KARAR NO : 2021/783
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket alacağının tahsili için “Tahsilde Tekerrür Olmamak” kaydıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalıya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğe çıkarıldığını, borca itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulduğunu, yapılan itiraz sonrası arabuluculuk sürecinin başladığını, ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, anlaşamama belgesi ile üçüncü ve son oturum tutanağının sunulduğunu, müvekkilinin davalı şirketten olan 739.183.USD olan alacağının ödenmesi için protokol imzaladıklarını, 22.04.2017 tarihinde imzalanan bu protokole göre davalı tarafın müvekkiline olan borcunu 15 taksitle 22.04.2020 tarihine kadar ödeyeceğini, yaklaşık 3 yıllık bu süre içerisinde davalı tarafın küçük bir kısım ödemede bulunmuş olup bakiye kalan borç miktarının 695.668,49.USD olduğunu, taraflar arasında 01.07.2020 tarihinde elektronik ortamda hesap mutabakatı yapılmış olup müvekkilinin alacağının 695.668,49.USD. olduğu konusunda tarafların mutabık kaldıklarını, bahse konu hesap mutabakatına yönelik e-mail yazışmalarının dilekçe ekinde sunulduğunu, müvekkilinin defter ve kayıtlarında da alacak miktarı çok net bir şekilde görüldüğünü, müvekkilininin alacağının taraflar arasında da mutabık kalınmış likit bir alacak olduğundan kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talepleri olduğunu, gerek taraflar arasında yapılan Protokol ve gerekse e-mail ortamında yapılan hesap mutabakatının likit bir alacak bedelinin olduğunu ortaya koyduğunu, bu sebeple müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, müvekkilinin alacağının ödenmemesi üzerine … Noterliği’nin 12.10.2020 tarihi ile … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı borçludan borcunun ödenmesinin talep edildiğini, ihtarnamenin davalı şirkete 14 Ekim 2020 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin alacağının ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını ve borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine işbu davanın açılması zorunluluğu doğmuş olduğunu belirterek açıklanan nedenler ile taksirde tekerrür olmamak kaydıyla, … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyasından borçlu tarafından yapılan itirazın iptaliyle takibin devamına, davalı tarafın %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı firmanın 22.04.2017 tarihinde tarafların imzalamış olduğu protokole dayalı olarak alacağı olduğundan bahisle, … İcra Müdürlüğü’ nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile müvekkilİ aleyhine icra takibine geçtiğini ve müvekkili şirkete ilamsız takiplerine özgü örnek 7 nolu ödeme emri gönderildiğini, müvekkilinin icra takip dosyasında talep edilen miktarda borcunun bulunmaması nedeniyle takibe itiraz edildiğini ve bunun neticesinde de davacı tarafından mahkememizde işbu itirazın iptali davası açıldığını, davacı tarafından müvekkiline gönderilen ödeme emrine karşı yapmış oldukları itirazda da belirtildiği üzere, müvekkilinin davacıya belirtilen miktarda bir borcu bulunmadığını, işbu davaya konu icra takibinde, davacı tarafından talep edilen meblağın müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları ile uygunluk arz etmediğini, müvekkili şirket tarafından davacı firmaya yapılan kısmi ödemeler hesaplara yansıtılmayarak ödemeler nispetinde gerekli düşümler yapılmadan takibe geçilmiş olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde protokolün imzalanma tarihinden itibaren geçen bu 3 yıllık süreçte davalı tarafından küçük bir kısım ödemede bulunulduğunu, bu ödeme sonrası borcun 695.668,49 USD kaldığını iddia etse de bu iddiaya katılmanın mümkün olmadığını, müvekkili şirketin bu 3 yıllık süreçte çok daha fazla ödemede bulunmuş olup bu ödemelerin defter ve kayıtlara yansıtılmamasının bir kötü niyet göstergesi olduğunu, yapılan ödemeler bakımından gerekli düşümler yapılmadan işbu davanın ikame edilmesi nedeniyle haksız açılan davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin davacı firmayla uzun zamandır çalışıyor olup son döneme kadar her iki şirket arasında problem yaşanmadığını, bu hususun tarafların aralarında imzaladıkları protokolün 2017 yılına ait olmasına rağmen, davacı tarafından işbu davanın temeli olan …. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile 2020 yılında takibe geçilmesinden de anlaşıldığını davacı firma tarafından takibe konu edilen edilen miktarın asıl borcu yansıtmadığını belirterek açıklanan nedenler ile davaya konu icra dosyasında davacı firmanın talep etmiş olduğu meblağın haksız ve hukuka aykırı hesaplamalar neticesinde bulunmuş olup, alacaklı olduğunu iddia eden firmanın talep edilen miktarda bir alacağı bulunmadığından davanın reddi ile, reddedilen miktar üzerinden kötü niyetli takip yapıp dava açan davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedelmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Davacı tarafından davalı aleyhine İİK. 67. Maddesine dayanılarak itirazın iptali davası açılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/… E. Sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı davanın delillerini oluşturmaktadır.
Davacı şirket tarafından davalı şirkete keşide edilen … Noterliği’ nin 12.10.2020 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinde özetle ; “Müvekkilin faiz ve masraflar hariç 695.668,49 USD alacağının 3 (üç) iş günü içinde ödenmesine aksi takdirde tahsilde tekerrür olmamak üzere yasal yollara başvurulacağını, menkul ve Gayrimenkul teminatlarınızın nakde çevrilmesi için yasal işlemlerini başlatılacağını, iş bu ihtarnamenin tebliğini takiben üçüncü günden itibaren yasal faiz talep edileceği, icra takip giderleri, işlemiş faiz ve Avukatlık ücreti ödemek zorunda kalacağınızı ihtaren bildirim.” ifadelerinin bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi raporu birlikte incelenip değerlendirildiğinde, taraflar arasında faturaya dayalı cari hesap bulunduğu, bu cari hesaba istinaden davacının davalıdan 739.183.USD alacağının oluştuğu, bu alacağın ödenmesi amacıyla 22.04.2017 tarihinde bir protokol imzalandığı, bu protokol uyarınca davalının bir takım ödemelerde bulunduğu hususlarında ihtilaf bulunmadığı, davacının iddiasının davalı tarafça küçük ödeme yapıldığı, icra takip tarihi itibariyle 695.668,49.USD alacağının bulunduğu yönünde olduğu, davalının iddiasının ise borcun miktarına yönelik olduğu, bu halde taraflar arasında hukuki ilişki bulunduğu hususunun her iki tarafın da kabulünde olduğu, neticeten taraflar arasındaki ihtilafın davalının yapmış olduğu ödemeler dikkate alındığında, davacının alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı anlaşıldı.
Taraflar arasında 22.04.2017 tarihinde 739.183,00 USD borcun tasfiye edilmesi ve ödeme şeklinin belirlenmesi hususunda protokol düzenlendiği, ilgili protokolde ” Söz konusu cari hesap borcunun ödemesi, imza tarihinden itibaren 15 ay sonra başlayacak ve her üç ayda bir ödemeler aşağıdaki şekilde yapılacaktır ifadelerinin yer aldığı;
Planlanan ödeme taksitlerinin
22.07.2018 100.000,00 USD
22.10.2018 100.000,00 USD
22.01.2018 100.000,00 USD
22.04.2019 100.000,00 USD
22.07.2019 100.000,00 USD
22.10.2019 100.000,00 USD
22.01.2020 100.000,00 USD
22.04.2020 39.183,00 USD olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Davacı şirketin mahkememizce atanan mali müşavir bilirkişiler tarafından incelenen 2017-2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinde davalı yandan icra takip tarihi itibariyle 686.378,99 USD (5.368.061,55 TL), son işlem tarihi olan 31.12.2020 tarihi itibariyle davacı yan tarafından yapılan kur değerlemesi sonucunda davacının USD bazındaki alacağının değişmediği, TL cinsinden olan alacağının ( 5.038.287,90 TL) olarak değiştiği, yani davacı şirketin davalı şirketten 686.378,99 USD, (5.038.287,90 TL) alacaklı olduğu, davacı yanın 27.10.2020 tarihli icra takibini yabancı para cinsinden talep ettiğinden davalı şirketten 686.378,99 USD talep edebileceği hesap edilmiştir.
Davalı … San. Tic. A.Ş.’ nin mahkememizce verilen inceleme günü olan 09.07.2021 günü, saat 14:00’da mahkemenin duruşma salonunda yapılan incelemeye katılmadığı ve ticari defterlerini bilirkişilere sunmadığı anlaşılmıştır.
TMK. m. 6 hükmüne göre: “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür”. HMK. m. 190/1 hükmüne göre: “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir”. Bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. Dolayısıyla anılan hükümler uyarınca, davalı tarafından, dava konusu protokol uyarınca ödemelerin yapıldığı ve dolayısıyla borcun bitirildiği hususunun geçerli delillerle ispat edilmesi gerekmektedir. Davalı tarafından bu yönde herhangi bir delil sunulmadığı gibi ticari defterler de incelemeye sunulmamıştır. HMK. m. 222/5 hükmü de dikkate alındığında, ticari defter incelemesinde tespit edildiği şekilde davacının davalıdan alacaklı olduğunun kabulü gerekeceğinden davacının davasının ticari defter incelemesinde tespit edilen 686.378,99 USD üzerinden kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacak, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve faturaya dayandığından, alacağın likit olduğu kabul edilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HUAK 18/A (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2020/… sayılı dosyasından arabulucuya 1320 TL tarife bedeli üzerinden kesilen 14/12/2020 tarihli meslek makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine kabul red oranında arabuluculuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE …. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 686.378,99 USD üzerinden devamına , kabul edilen alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a madde ve fıkrası gereğince faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- Asıl alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen asıl alacağın % 20 ‘si olan 1.093.278,18. TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 355.400,03. TL harçtan 60.568,59. TL harcın mahsubu ile bakiye 294.831,44. TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
– 60.568,59. TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul red oranınca 12,93 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul red oranınca 1.307,07 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 140.652,52. TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 9.953,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 7.500. TL bilirkişi ücreti, 52,00 TL posta gideri, 54,40. TL başvurma harcı ve 7,80. TL vekalet harcı olmak üzere toplam olmak üzere toplam 7.614,20. TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 7.512,52. TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır