Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/67 E. 2021/667 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/67 Esas
KARAR NO : 2021/667
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nın İstanbul ili Gaziosmanpaşa ilçesi … Köyü … ada 3 parselinde yer alan ( Arnavutköy ilçesi … Cad. … Sok. … ) fabrika vasıflı taşınmazın maliki olduğunu, mezkur adreste yer alan taşınmazın elektrikten faydalanabilmesi için 2011 yılında inşa edilen dağıtım sistemleri yapım masrafının (trafo masrafı) tamamının müvekkilinin bütçesinden finanse edildiğini, ilgili kurum nezdindeki ve … nezdindeki dosyalar tetkik edildiğinde müvekkilinin ilgili trafo yapımını kendisinin finanse ettiği açıkça anlaşılacağının, oysa mevzuat uyarınca bu dağıtım varlıkları/trafolan tesis etme yükümlülüğünün davalı kuruma ait bir yükümlülük olduğunu, Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği md. 21 davalı tarafından yapılması gerektiği halde yapılmayıp, ilgililerce tesis edilen, finanse edilen, yapılan dağıtım varlıklarının bedellerinin davalı tarafından ilgili hak sahiplerine ne şekilde ödeneceğini düzenlendiğini, müvekkili tarafından ilgili tutarın mevzuatta belirtilen şekilde uyarlanarak kendisine ödenmesi için yapılan 09.07.2019 tarihli başvuruya verilen 22.10.2019 tarihli cevapta ispat yükü … kararında da belirtildiği üzere kendisinde olmasına rağmen, başvuruyu savuşturmak için ilgisiz bir şekilde cevap verildiğini, Oysa … sayılı kararın 5/h düzenlemesi, … sayılı kararın b maddesi uyarınca geçici kabulü yapılmış bir tesise ilişkin başvurular reddedilemeyeceğini, davalı kurumun bu kararları dikkate almadan keyfıce hareket ettiğini, müvekkilinin mağduriyetiniarttırdığını beyanla; davanın kabulü ile müvekkiline ödenmesi gereken ve tam rakamı keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacak tutarın, davalı kurum mevzuat uyarınca iadenin yapılması gereken tarihten beri kendiliğinden mütemerrit olduğundan, iadenin yapılması gereken tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Somut olaya uygulanacak Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği gereği dava konusu tesislerin bedeli istenemediğini, kullanıcılar tarafından tesis edilen dağıtım varlıklarının bedellerinin iadesine ilişkin önceki mevzuatın kaldırılması ve fakat yeni mevzuatta bu hususun yer almaması nedeniyle oluşan hukuki boşluk 28.01.2014 tarihli Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği ile giderildiği, Yönetmelikte hem bu tarihten sonra tesis edilecek hem de bu tarihten önce tesis edilen ve fakat bedel iadesi yapılmayan varlıkların durumu düzenlendiğini, buna göre Yönetmeliğin yayınlanmasından sonra tesis edilecek iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin düzenleme Yönetmeliğin 20 ve 21. maddesinde bulunmakta olup buna göre ilgili varlıkların bedelleri aynı Yönetmelik Geçici 1. maddesinin (1) ve (2). maddeleri gereği geri ödeme yöntemiyle iade edilecek ve geri ödemeye ilişkin Metodoloji ile belirlenen yönteme uyulacağını, Yönetmeliğin yayınlanmasından önce tesis edilmiş varlıklara ilişkin Yönetmelikte yer alan hükümlere bakıldığında, ikili bir ayrım yapıldığı ve buna göre önceki tesislerin ya bedellerinin iadesi mümkün olmayan ya da mahsup yöntemiyle iadesi mümkün olan varlıklar olarak ikiye ayrıldığı görüldüğünü, buna göre bedel iadesi mümkün olmayan varlıkların, anılan Yönetmeliğin yayımı tarihinden önceki dönemde kullanıcı tarafından tesis edilmiş olan ve bir sözleşme/protokol ile bedelsiz olarak veya işletme ve bakım karşılığı … veya dağıtım şirketine devrolacak tesisler Geçici 1. maddesinin (3). bendinde düzenlendiğini, Anılan maddede;”GEÇİCİ MADDE 1 —… (3) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önceki dönemde kullanıcıtarafından tesis edilmiş olan ve bir sözleşme/protokol ile bedelsiz olarak veya işletme ve bakım karşılığı … veya dağıtım şirketine devredilmiş olan iletim ve dağıtım varlıklar’ ile üretim tesislerinin iletim veya dağıtım sistemine bağlantısı için kullanıcılar tarafından tesis edilen, fiber dönüşümü işlerine ilişkin olarak ilgili kullanıcı tarafından geriye dönük olarak herhangi bir geri ödeme talebinde bulunulamaz.” hükmüne yer verildiğini, Geçici 2. madde ise Yönetmeliğin yayımı tarihinden önceki dönemde kullanıcı tarafından tesis edilip bedeli mahsuben ödenecek varlıklara ilişkin olduğu, dava konusu dağıtım varlığının tesis edildiği dönemdeki mevzuat ve uygulamaya göre, Tip C/1, Tip C/2 ve Tip A grubu tesisler için mahsuplaşma mümkün olmayıp bu türden olan tesisler işletme ve bedelsiz/bakım karşılığı devri yapılacak olan tesislerdir. Dava konusu tesisin Enerji Müsaade belgesi incelendiğinde, 6. maddede “Yukarıda sözü edilen tesis, yürürlükteki Yönetmelik ve şartnamelere, şirketimiz standartlarına göre tarafınızca tesis edilecek olup işletme ve bakım karşılığında Şirketimize devredilecektir.” ve 9. maddede ” Tesis edeceğiniz 34,5 kV’luk kablonun sistemimize bağlantısı şirketimizin nezareti altında tarafınızca yapılacaktır. Elektrik sistemimizin bir parçası olacak bu kablo, işletme ve bakım karşılığında şirketimize devredilecektir” hükümlerini içerdiğini, dava konusu tesisin Tip C/2 grubuna dahil olduğu ve Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce tesis edilip devri yapıldığından ve dahası işletme ve bakım karşılığı devredilen tesislerden olduğundan Yönetmeliğin Geçici 1(3) madde gereği geriye dönük bedel talebinde de bulunulamaz. Başka bir ifade ile dava konusu tesisler bedelsiz olarak veya işletme ve bakım karşılığı devredilecek tesisler olup mahsubu gereken ve fakat mahsubu yapılmamış tesislere yönelik düzenlemelerden yola çıkarak hak talebinde bulunulması ve eldeki davanın açılması usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla; taraf sıfatı bulunmayan davacının haksız ve yersiz davasının yukarıda belirtilen usul ve esasa ilişkin nedenlerle reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk ilk ve son oturum tutanak örneği, davalı şirkete başvuru dilekçesi ve cevabı örneği, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu karar örnekleri, tapu senedi örneği, geçici kabul tutanağı ve ekleri örneği, kira sözleşmesi örneğinin dosyamız arasında olduğu görüldü.
… Enerji Müsaade belgesinin ilgilisinin de … Ltd.Şti. Olduğu görüldü.
… Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğüne yazılan müzekkerey cevap verdildiği, … İlçesi … mahallesi … ada 3 parselin tedavüllü tapu kaydının gönderildiği, davacının tapunun hissedarlarından biri olduğu görüldü.
… Vergi Dairesine yazılan müzekkereye cevap verildiği, davacının 01/01/2012 tarihinden itibaren Gayri Menkul Sermaye İradından dolayı vergi mükellefi olduğunun, defter tutma mecburiyetinin olmadığının bildirildiği görüldü.
… ‘ya yazılan müzekkereye cevap verildiği, davacının gerçek kişi işletme kaydının bulunmadığının bildirildiği görüldü.
Mahkememizin 15/01/2021 tarihli ara kararı ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, inceleme gün ve saatinin taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, taraf vekillerinin yerinde inceleme talebinde bulunduğu görülmüş olup, bilirkişi heyeti 05/05/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
1. Davalı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun yapıldığı, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
2. Davalı Şirketin Ticari Defter kayıtlarında Dava konusu trafo bedelinin davacı …’ya yapılan ödemeler ya da trafo bedeli ödemelerine ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığı,
3. Dava konusu 34.5/04 kV-1600 KVA gücündeki trafonun yapımı ve çalışır halde bedelinin 71.629,00 TL + 62.445,00 TL = 134.074,00 TL KDV bedeli olan 24.133,32 TL ilavesiyle toplam 158.207,32 TL olarak hesaplandığı, davacının davalıdan 158.207,32 TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 25/05/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 09/06/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; tesis edilen dağıtım varlığı bedelinin iadesi talebine ilişkindir.
‘’Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sitem Kullanım Yönetmeliği ‘’ in dava konusuna ilişkin olarak;
MADDE 21 – (1) Üretim ve tüketim tesislerinin dağıtım sistemine bağlanabilmesi veya dağıtım sistemine bağlı üretim ve tüketim tesislerinin güç artışı taleplerinin karşılanabilmesi için, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle, genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu hallerde, söz konusu yatırım dağıtım şirketi adına, bağlantı yapmak isteyen veya güç artışı talep eden gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir.
(2) Başvuru sahibinin gerekli dağıtım şebekesinin yapımını üstlenmeyi tercih etmesi durumunda; dağıtım şirketi ile başvuru sahibi arasında, ilgili dağıtım tesisine ilişkin finansman ve bağlantı koşulları gibi hususların düzenlendiği tesis yapım sözleşmesi imzalanır. Bu durumda söz konusu dağıtım tesisinin projesinin hazırlanması başvuru sahibinin sorumluluğunda olup, projenin hazırlanabilmesine ilişkin etüt için gerekli olan tüm bilgiler dağıtım şirketi tarafından sağlanır. Finansman yönteminde ise dağıtım şirketi ile başvuru sahibi arasında tesis edilecek dağıtım varlıklarının maliyetinin finanse edilmesine ilişkin koşullarının yer aldığı bir sözleşme imzalanır. Bu yöntemde proje hazırlama sorumluluğu dağıtım şirketine aittir.
(3) Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait bedel, dağıtım şirketi tarafından bağlantı görüşünde verilen bağlantı talebinin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde en fazla on iki aylık eşit taksitle, yatırımı yapan veya finanse eden gerçek veya tüzel kişiye, muhataba ulaşılamaması halinde tesisin bulunduğu yerdeki en yakın banka ya da … şubesine, hak sahip veya sahipleri adına yatırılarak ödenir. Dağıtım tesisinin geçici kabulünün, dağıtım şirketinin bağlantıyı karşılayabileceğini öngördüğü tarihten sonra yapılması halinde ödeme geçici kabulün yapıldığı tarihi takip eden yıl içerisinde yapılır. Söz konusu dağıtım tesisinin bulunduğu yerlere ilişkin kamu yararı, irtifak hakkı tesisi veya devir kararının veya orman kesin ve/veya ön izin belgesinin alındığı tarihte, geri ödemenin yapılacağı yıla kadar alınmamış olması halinde ise ödeme, bu kararların ve/veya ilgili resmi izinlerin alındığı yılı takip eden yıl içerisinde yapılır. Dağıtım şirketi ilgili dağıtım tesisini, varlık kayıtlarına ödemenin yapıldığı tarihte ekler.
(4) Yapılacak olan yatırımla ilgili işin başlangıcından kesin kabulünün yapılmasına kadar gerçekleştirilecek iş ve işlemler, alınabilecek avanslar, yatırım bedelinin hesaplanması, ödenmesi ve alınacak teminatlar ile ilgili olarak dağıtım şirketleri tarafından teklif edilen ve Kurul tarafından onaylanan metodoloji kullanılır.
(5) Bu madde hükümleri uyarınca yapılan dağıtım tesisinin geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutar Tüketici Fiyat Endeksi oranında güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış taksitlere ilişkin tutara, vade tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre belirlenen kanuni faiz oranı uygulanır, denilmektedir.
Somut olayda davaya konu İstanbul ili Arnavutköy İlçesi … mahallesi … ada 3 parselin incelenen tapu kaydına göre taşınmaz maliklerinin davacı …, dava dışı … ve … adına elbirliği ile kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından yapıldığı iddia edilen, … Mah. … Cad. No: … /İstanbul adresindeki … nolu 34.5 /0,4 kV’luk 1600 kVA gücündeki trafonun yapılmış olduğu ve faal durumda olduğu tespit edilmiştir. Trafonun eksiksiz ve kusursuz tamamlandığına dair taraflarca imzalanan 13.04.2010 tarihli geçici kabul tutanağında, tesisi yaptıran kuruluşun adı ‘’… Ltd.Şti.’’ olduğu, keşif bedelinin 167.674,96 TL olduğu, davacı … ‘nın da vergi mükellefiyetinin olduğu, 1600 kVA gücündeki trafonun yapımında Yük Ayırıcı Giriş Hücresi Kesicili Çıkış Hücresi Gazlı Kesici Koruma Akım Trafoları Kesicili Tr.Koruma Hücresi Hermetik Tip Trafo Alçak Gerilim Dağıtım Panosu Alçak Gerilim Akım Trafoları Enerji Analizörü … Gerilim Kablosu işlerin yapıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafından yapıldığı iddia edilen, … Mah. … Cad. No: … /İstanbul adresindeki … nolu 34.5 /0,4 kV’luk 1600 kVA gücündeki, söz konusu trafonun yapılmış olduğu ve faal durumda olduğunun elektrik mühendisi bilirkişi tarafından tespit edildiği, trafonun eksiksiz ve kusursuz tamamlandığına dair imzalanan 13.04.2010 tarihli geçici kabul tutanağında, tesisi yaptıran kuruluşun adı ‘’… Ltd.Şti.’’ olduğu, bu şirket adına … ‘in vekaleten imza attığı, ve geçici kabul tutanağında kabul konusu edilen tesisatın ‘’… Ltd.Şti.’ne ait … nolu yer altı kablosu olduğu anlaşılmış olup, yine dosyada yer alan … Müsaade belgesinin ilgilisinin de … Ltd.Şti. olduğu, ve dava dışı ’… Ltd.Şti.’’ nin tüzel kişiliğinin bulunduğu ve bu haliyle hak sahibi olduğu anlaşılmıştır.
…Müdürlüğü sisteminden alınan kayda göre dava dışı ’… Ltd.Şti.’( yeni ünvan … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi) eski yetkilisinin … olduğu görülmüştür.
Mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Görüldüğü üzere, taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def’i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 23.06.2004 gün ve 2004/4-371 E. 2004/375 K.; 18.04.2007 gün ve 2007/5-233 E., 2007/221 K.; 04.03.2009 gün ve 2009/10-34 E. 2009/104 K.; 04.11.2009 gün ve 2009/2-402 E., 2009/484 K.; 03.02.2010 gün ve 2010/4-4 E., 4 K. sayılı içtihatları)
Buna göre az yukarıda açıklanan nedenlerle dava konusu edilen dağıtım sisteminin yapım sürecini ve yapımını üstlenen hak sahibi … Ltd.Şti.( yeni ünvan … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi) tarafından davanın açılması gerekirken, taşınmaz hissedarlarından olan ve dava dışı şirketin eski yetkilisi olan … tarafından açılmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından; davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/… sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 22/01/2020 tarihli … sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın reddine karar verildiği gözetilerek; davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN AKTİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL karar harcının peşin yatırılan 170,78TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 111,48-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza