Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/661 E. 2021/819 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/661 Esas
KARAR NO : 2021/819 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … A.Ş. davacı müvekkili şirket nezdinde Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, Türkiye’den Almanya’ya gönderilmek üzere yüklemesi yapılan 5 Kap emniyet Segmanı, Pim ve Piston emtiası … nolu navlun faturası kapsamında davalı taşıyıcının sorumluluğu altında PARSİYEL TAŞIMA şeklinde taşınmış olup, emtiaların alıcıya varışını müteakip yapılan kontrollerinde hasarlı olduklarının görülmesi üzerine CMR (taşıma) senedi üzerine hasarlı teslime ilişkin şerh düşüldüğünü, ayrıca dava dışı sigortalı firma tarafından davalı taşıyıcıya … Noterliği’nden … yevmiye nolu hasar ihtarnamesi keşide edildiğini, emtialarda meydana gelen hasara/zayiata istinaden … nolu ekspertiz raporu tanzim edilmiş olup davalının sorumluluğu altında yapılan taşıma işlemleri esnasında hasarlanan/zayi olan emtialarda 4.826,21-Euro’luk zarar meydana geldiği tespit edildiğini, neticede söz konusu zarara ilişkin olarak gerekli tüm incelemeler yapılmış olup müvekkil şirket tarafından teminat kapsamında bulunan hasar bedeli olarak dava dışı sigortalı firmaya 4.826,21-Euro hasar tazminatı ödemesi yapıldığını ve bu ödeme karşılığı dava dışı sigortalı firmadan temlikname alındığını, davalı taşıyıcı emtiaları sağlam, eksiksiz ve hasarsız bir vaziyette yüke ilişkin hiçbir çekincesini içermeyen temiz taşıma senedi ile teslim aldığını ancak ne var ki emtialar, davalı taşıyıcının sorumluluğu altında yapılan taşıma işlemleri esnasında hasarlandığını/zayi olduğunu, bu nedenle CMR’nin 17. ve devamındaki hükümler gereği eksiksiz ve hasarsız olarak emtiaları teslim alan davalının emtiaların hasarlanmasına/zayi olmasına neden olması sonucu doğan zarar nedeniyle sorumlu olacağının kabulü gerekeceğini, davaya konu taşıma işlemi Parsiyel şekilde yapıldığını, Sayın Mahkemece de bilineceği üzere parsiyel taşıma halinde artık taşıyıcı hasarın istif-ambalaj vb. hususlardan meydana geldiğini ileri süremeyeceğini, kaldı ki CMR madde 8 ve 9 gereği yüke ilişkin taşıma senedi üzerinde davalı taşıyıcının hiçbir ihtirazı kaydı olmadığını, Parsiyel taşımalarda yükleme/istifleme/bağlama ve sabitleme işlemleri artık taşıyıcının yükümlülüğünde olduğunu, bu işlemler davalı taşıyıcının sorumluluğu altında yapıldığından artık göndericiye herhangi bir kusur izafe edilemeyeceğini, borca ve fer’ilerine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ederek takibin durmasına neden olan davalı-borçlunun itirazlarının iptalini sağlamak amacı ile Sayın Mahkemenize başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; davalı-borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün 2019 / … E. Sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin icra takibindeki takip talebinde belirtilen şartlarda devamına karar verilmesine, davalı-borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, müvekkil şirket adına arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesindeki beyanlarının haksız, mesnetsiz, hukuki dayanaktan yoksun ve gerçek dışı olu, kabulü mümkün olmadığını, davacı tarafın cevap dilekçesinde belirtilen delil ekleri taraflarına tebliğ de edilmediğinden bu konudaki itiraz ve beyan haklarının saklı olduğunu, müvekkil şirket …Ltd. Şti. TTK 103. maddesi gereği yabancı ülkelerdeki uluslararası taşıma şirketlerince Türkiye’ye ve Türkiye’den yurt dışına yapılan taşımalarda taşınan malların yükleme, boşaltma ve gümrük işlemlerini acente sıfatıyla yapan bir şirket olduğunu, taşımadan kaynaklanan hasar ve mal eksikliği nedeniyle açılacak alacak davaları TTK 105. maddesi gereğince, taşımayı yapan nakliye firmasına izafeten açılabileciğini, TTK 103. ve 105. maddesi hükümleri uyarınca, acentenin doğrudan doğruya husumet ehliyeti olmadığından müvekkil şirkete doğrudan doğruya husumet tevcih edilemeyeceğini, müvekkil şirketin ad ve hesabına hareket ettiği kişilere karşı Türkiye’de açılacak olan takipler ve davalar sonucunda alınan kararlar da acente olan müvekkil şirkete uygulanamayacağını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, diğer taraftan müvekkil şirketin uluslararası taşımalarda taşıyıcı olmamasından dolayı iddia olunan hasarla ilgili hiçbir sorumluluğu da olmadığını, dava konusu yurt dışı taşıma, … ünvanlı yabancı taşıma şirketi tarafından üstlenildiğini, bu nedenle müvekkil şirkete doğrudan doğruya husumet tevcih edilemeyeceği gibi varlığı iddia olunan hasar yönünden de herhangi bir sorumluluk atfedileyeceğini, bu nedenlerle doğrudan doğruya müvekkil şirkete yöneltilen davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, yukarıda açıkça izah edildiği gibi, müvekkil şirket, acente sıfatıyla yurt dışı taşımalarda sadece acentelik görevini üstlenebildiğini, bu nedenle dava konusu yurt dışı taşımada müvekkil şirketin taşıyıcı sıfatıyla yer alması hukuken mümkün olmadığını, dolayısıyla davacı tarafın dava dilekçesindeki beyanlarında varlığından söz ettikleri tazminin meydana gelmesinde müvekkil şirketin herhangi bir ilgisi bulunmadığını, müvekkil şirket davada taşıyıcı olmadığını, bu nedenle müvekkil şirkete herhangi bir kusur ve sorumluluk atfedilemez olduğunu, doğrudan doğruya husumet tevcih edilemeyeceğini, benzer olaylarda mahkemeler tarafından verilen ve dilekçemiz ekinde delillerimiz arasında sunulan bir çok kararda ve Yargıtay’ın müstekar kararlarında, acente olan müvekkil şirkete karşı doğrudan doğruya husumet yöneltilemeyeceği açıkça hükme bağlanmadığını, arz edilen nedenlerle taraflarınca Sayın Mahkemeye sunulan dilekçemizdeki beyanlarımız ile delillerimiz nazarı itibara alınmak suretiyle haksız, mesnetsiz, hukuki dayanaktan yoksun davanın gerek husumet gerekse esas yönünden reddine, kötüniyetli olarak icra takibi başlatan davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere haksız takip tazminatına hükmedilmesine, davacı tarafın icra inkar tazminatına ilişkin taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusunun, dava dışı sigortalı şirket tarafından davalı şirkete taşıması yaptırılması iddia olunan Türkiye’den Almanya’ ya götürülen emtiaların hasara uğrayıp uğramadığı hasar miktarının ne kadar olduğu kusurun kimde olduğu sigorta teminatı kapsamında kalıp kalmadığı rücu şartlarının oluşup oluşmadığı, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı, davalı şirkete husumetin yönetilip yönetilemeyeceği, davalı şirketin acente sıfatı ile sorumlu olup olmadığı, sınırlı tazminattan kaynaklı sınırlı sorumluluğun bulunup bulunmadığı faizin ne oranda uygulanabileceği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi, Cevap Dilekçesi, ….İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosya aslı,arabuluculuk son oturum tutanağı, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen ….İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyasının aslının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 4.826,21 Euro toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi heyeti tarafından verilen 14/07/2021 tarihli raporda özet olarak; dava dışı sigortalı şirketin ihraç ettiği ve davalı şirket tarafından Türkiye’den Almanya’ya taşınması üstlenilen emtiaların taşıma süreci sonunda hasarlı olduğunun CMR taşıma senedinde ihtirazi kayıt ile belirtildiği, meydana gelen hasar zararının tüm eşyada elleçleme-ayrıştırma ve tespit gerektirdiği için tüm emtianın hasara uğradığının kabulü ile CMR m.25 ve m.23 hükümlerine göre zararın tespit edilmesi gerektiği, yapılan tespitte 4.826,21 EURO hasar zararı miktarının somut olaya uygun olduğunun değerlendirildiği, zararın taşıma sürecinde meydana eldiği gözetilerek parsiyel yük taşıması da değerlendirilmekle, CMR m. 17/1 gereği akdi taşıyıcı ve CMR m.34 ve devamı gereği fiili taşıyıcının müteselsilen sorumlu olacağı, yapılan tazminat ödemesinin nakliyat emtia sigorta teminatı kapsamında olduğu ve rücu şartlarının mevcut olduğu, davalı yana akdi taşıyıcı sıfatı ile pasif husumetin yöneltilebileceği, somut olayda taşınan mal miktarı 4.632,866 kg olup, hesaplanan 4.826,21 EURO tazminatın sınırlı sorumluluk limitleri dahilinde kaldığı, davacının takip tarihinden itibaren talep gibi yıllık %5 CMR m.27 gereği faizi ile toplam ödemesi tazminatı davalıya karşı rücu konusu edebileceği, ihtilafın kusur, zarar, sorumluluk konularında yargılamayı gerektiren içeriği gözetilerek inkar tazminatı talebinin sayın mahkemece değerlendirilmesi gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 28/072021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından anlaşılacağı üzere; uluslararası karayolu ile yapılan bir taşıma söz konusu olduğundan CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği, dava dışı sigortalı şirketin ihraç ettiği ve davalı şirket tarafından Türkiye’den Almanya’ya taşınması üstlenilen emtiaların taşıma süreci sonunda hasarlı olduğunun CMR taşıma senedinde ihtirazi kayıt ile belirtildiği ve CMR m.30 hükmü uyarınca ayrıca hasarın ihbar şartının aranmayacağı, taşıma başlangıcında ise hiçbir ihtirazi kayıt bulunmadığından taşımaya alınan emtianın tam ve sağlam taşımaya alındığı CMR m.17 uyarınca karine olarak kabul edilmesi gerektiği ve varma yerinde alıcı-gönderilen kaşe ve imzası ile CMR taşıma senedine şerh düşülmesi nedeniyle hasarın taşıma sırasında oluştuğunun kabulü gerektiği, TTK 921 maddesi uyarınca davalının komisyoncu-taşıma işleri organizatörü sıfatıyla hareket ettiği anlaşıldığından CMR 1. Ve 4. maddeleri uyarınca akdi taşıyıcı olduğu ve CMR 3. Maddesi uyarınca fiili taşıyıcı ile beraber sorumlu olduğu, 2.439,72 Euro oto parçaları emtiasında doğrudan oluşan hasarın ve 2.322,00 Euro, ayrıştırma maliyetinin 4.632,866 kg bürüt emtia ayrıştırma ve denetlemesi bakımından somut olaya uygun olduğu ve gene hasarlı ve zayi hükmünde olan emtianın geri taşınması için 30 Euro, ithalat fon ve masrafı 18,93 Euro ve 15,56 Euro gümrük hizmeti için öngörülen maliyet kalemlerinin de somut olaya uygun olduğu ve toplam 4.826,21 Euro hasarın bulunduğu, CMR 23/3 hükmüne göre 4.632,866 kg emtia için birim kg başına 8,33 SDR hesabı ile hesaplanan 38.591,77 SDR sınırlı sorumluluk limitinin çok altında hasar tazminatı miktarının olduğu, CMR m. 27/1 uyarınca yıllık %5 üzerinden faiz talep edilebileceği değerlendirilmiştir. Davalı tarafından bu alacağın ödendiğine ilişkin gerek icra dosyası gerek mahkememiz dosyasına da herhangi bir somut delil ve belgenin de sunulmadığı anlaşıldığından, bu hali ile davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla ve bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlık bakımından ise; alacağın likit olmadığı ve davalı tarafından da belirlenebilir olmadığı için icra inkar tazminatı şartları oluşmadığı için reddi gerekir.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2020/… sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320-TL tarife bedeli üzerinden kesilen tarihli 24/12/2020 tarihli … belge nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile;
… İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı taleplerinin REDDİNE,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 6.685,90-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 3.092,81-TL harcın peşin alınan 619,73-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 2.473,08 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 619,73-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 37,85 TL ile 3 adet bilirkişi ücreti 1.500,00 TL, 54,40 TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.600,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır