Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/660 E. 2022/183 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/660 Esas
KARAR NO : 2022/183
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile borçlu taraf arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme unsurları
gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlanması olduğunu, müvekkili şirketin taşıma taahhütlerini yerine getirdiğini, yapılan
taşıma işleri neticesinde faturalar kesildiğini, davalının ödemesi gereken ücreti ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün
2019/… E. numaralı dolayısıyla icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından kötü niyetli olarak itiraz
edilmesi neticesinde takibin durduğunu, elektronik belge biçiminde oluşturulan faturaların davalı tarafa hem
elektronik ortamda hem de fiziken teslim edildiğini, açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne, borçlunun … İcra Müdürlüğü 2019/… E.
sayılı takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden
borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve
vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yerleşim yeri şirket merkezinin bulunduğu İzmir olduğunu,
müvekkili aleyhine ikame edilen iş bu davanın haksız ve reddi gerektiğini, davalının müvekkil şirketin
kendilerine borçlu olduğunu iddia etmişse de bu iddianın yerinde olmadığı için …. İcra
Müdürlüğü 2019/… esas numaralı icra takibine itiraz ettiğini, müvekkili şirkete ait ticari defter kayıtları incelendiğinde davacıya hiçbir
borcunun olmadığı ortaya çıkacağını beyanlarla davanın reddine, % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına
hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, Arabuluculuk Son Tutanağı, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
…. İcra Dairesi’nin 2019/… takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine toplam 3.906,74.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı borçlu icra takibine itiraz dilekçesinde ve mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. 12/04/2021 tarihli celsede davalının icra müdürlüğüne ve mahkememiz yetki itirazının TBK 89 madde uyarınca reddine dair karar verilmiştir.
Alacak, faturaya dayanmakta olup, taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen 30/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç ve özetle; “davacı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal
süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun yapıldığı, dolayısı ile sahibi
lehine delil niteliği taşıdığı,
davacı şirkete ait ticari defter kayıtlarına göre, takip tarihi olan
09.04.2020 itibariyle davalı şirketten 3.839,13 TL alacaklı bulunduğu, davacının takip talebinde 3.833,10 TL talep etmiş olduğu, yapılan hesaplamalara göre takip tarihi olan 09.04.2020 itibariyle işlemiş
miktarı 67,58 TL olarak hesaplandığı, davacının takip talebinde 6,06 TL fazlası ile 73,64 TL işlemiş faiz
miktarı talep etmiş olduğu, davacının davalıdan takip tarihi olan 09.04.2019 tarihi
itibariyle 3.833,10 TL asıl alacak ve 67,58 TL işlemiş faiz miktarı talep
edebileceği…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili ise 10/08/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını dosyaya sunmuştur.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… talimat numarası ile davalı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda sonuç olarak; “inceleme yapılan davalı tarafa ait 2017/2018/2019 yılı hesap döneminde E-Defter mükellefi olduğu, sunulu ticari e- defterlerin defter berat kayıtlarının V.U.K. uygun olarak zamanından yapıldığı tespit edilmiş olup, defter kayıtları, muhasebe fişleri ve ekli müsbit evrakın, fatura ve irsaliyelerin (V.U.K.m.229-232) hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, davacı tarafından takip konusu yapılan 3.833,10 TL alacağın inceleme yapılan davalı kayıtlarında takip tarihi itibari ile davacı tarafa 3.432,44 TL borç kaydının olduğu, taraflar arasında 406,70 TL bakiye uyumsuzluğunun olduğu, davalı kayıtlarında olup davacı kayıtlarında olmayan ödeme dekontlarının davalı tarafından sunulması halinde davalı tarafın davacıya 3.432,44 TL borçlu olacağı, ancak davalının yapmış olduğu ödeme dekontlarını sunmaması halinde bu defa davacının davalıdan takip tarihinde talep ettiği 3.833,10 TL Alacaklı olacağı…” yönünde rapor düzenlemiştir.
Talimat kanalıyla alınan bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 08/11/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını dosyaya sunmuştur. Davacı vekilince de 12/11/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna beyan ve itirazda bulunulmuştur.
Bunun üzere 16/11/2021 tarihli ara karar ile talimat raporu ve itirazlar doğrultusunda dosyanın ek rapor düzenlenmesi için bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi ek raporunda; “davacı şirkete ait ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi olan 09.04.2020 itibariyle davalı şirketten 3.839,13 TL alacaklı bulunduğu, davacının takip talebinde 3.833,10 TL talep etmiş olduğu, yapılan hesaplamalara göre takip tarihi olan 09.04.2020 itibariyle işlemiş miktarı 67,58 TL olarak hesaplandığı, davacının takip talebinde 6,06 TL fazlası ile 73,64 TL işlemiş faiz miktarı talep etmiş olduğu, davacının davalıdan takip tarihi olan 09.04.2019 tarihi itibariyle 3.833,10 TL asıl alacak ve 67,58 TL işlemiş faiz miktarı talep edebileceği…” şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 05/02/2022 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna beyanlarını dosyaya ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Türk Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve bu itibarla tarafların lehine delil vasfı taşıdığı kanaatine varılarak; dosya kapsamından anlaşılacağı üzere davacı ile davalı arasında kargo sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme kapsamında verilen taşıma hizmet için davacı tarafından davalıya 3.833,10.-TL fatura düzenlediği görülmüştür.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; dava konusu taşıma hizmetinin verildiği taraflar arasında ihtilaf konusu olmayıp, gerek talimat kanalıyla davalı şirket kayıtları üzerinde yapılan mali müşavir bilirkişi incelemesi gerekse mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile taraf kayıtları arasında uyumluluğun bulunduğu göz önüne alınarak davalı taraf her ne kadar herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan etmiş ise de, davalı şirket kayıtlarında da 3.432,44.-TL davacıya borçlu olduğunun görüldüğü, davacı taraf defterleriyle uyumsuz olan 406,70.-TL bakiye için ise davalı yanca dosyaya herhangi bir delil, bilgi ya da belgenin sunulmadığı görülmüştür. Bu haliyle davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği kanaatine varılmıştır. Davacı taraf başlatılan ilamsız takipte 73,64.-TL işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de yapılan hesaplamaya göre takip tarihi olan 09/04/2020 itibariyle işlemiş miktarın 67,58.-TL olarak hesaplandığı ve böylelikle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK Madde 18/A-13 ve HUAK Madde 18/A-14 hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2020/…sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 03/09/2020 tarihli Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı ve davanın kısmen kabulüne karar verildiği de göz önüne alınarak taraflar aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ,
Davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile,
Takibin 3.833,10.-TL asıl alacak, 67,58 -TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.900,74.-TL üzerinden asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi uygulanması şeklinde devamına,
-Asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 266,45.-TL Karar ve İlam Harcından, peşin harç olan 73,93-TL’nin mahsup edilerek (19,53.-TL’si icra dosyasından) eksik kalan 192,52.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-3.900,74.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- 6,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 107,75.-TL , bir bilirkişi ücreti 950,00-TL, 54,40.-TL başvuru harcı, 7,80.-TL vekalet harcı, 73,93.-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.193,88.-TL yargılama giderinin red ve kabule göre taktiren 1.181,94.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 1.650,00.-TL yargılama giderinin 16,50.-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye gider avansının davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin 1.306,80.-TL’sinin davalıdan, 13,20.-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda istinaf sınırı altında kaldığından kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/02/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır ¸e-imzalıdır