Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/659 E. 2021/867 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/659 Esas
KARAR NO : 2021/867
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, İstanbul … Mah. … Yokuşu … Sk. No. … Fatih/İstanbul adresindeki … ‘in işletmecisi olduğu, bu işletme faaliyeti kapsamında, çeşitli acentelerdan acenta ile yapılan anlaşma koşulları ile, otele müşterilerin yönlendirildiğini, konaklamalarda, otelde konaklayan müşteriden ödemeyi acentanın aldığını, müvekkili şirket tarafından da konaklama faturasının davalı acentaya kesildiğini ve müvekkiline acente tarafından yönlendirilen müşterilere konaklama hizmeti sağlandığını, konaklama hizmetleri için davalıya verilen hizmet karşılığında fatura düzenlenerek e-fatura olarak davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalının kesilen ve herhangi bir şekilde itiraza uğramayan faturalardan bakiye borcunu kur farkı ve vade farkını ödemediğinden …. İcra Dairesi 2020/… Esas dosyası üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığını, davalı borçlunun süresinde itiraz ettiğinden takibin durduğunu beyanla; itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından … İcra Müdürlüğü 2020/… Esas dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının öncelikle alacağını HMK gereğince ispat etmesi gerektiği ve davacının davasını tanıklarla değil yazılı delille ispatlamasının esas olduğu gibi, müvekkiline davacı yanın delillerinin de tebliğ edilmediğini, Mart 2020 tarihi itibari ile dünyayı da etkisi altına alan Covid-19 pandemisi sebebi zorlu günler yaşandığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf sanki böyle bir süreç yaşanmıyormuş gibi müvekkiline yönelik vade farkı ve kur farkı da eklenerek takip başlattığını, davacının bu taleplerinin, dünya genelinde yaşanan pandeminin yarattığı etkileri görmezden gelmesini hukuk düzeninin korumayacağı açık olduğundan davacı yanın tüm taleplerinin reddi gerektiğini, ayrıca davacı yanın iddia ettiği fatura ve tutarlar taraflarına tebliğ edilmediğini ifade ederek davanın usulden ve esastan reddine, davanın zamanaşımından reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk son tutanak örneği ile … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasının mahkememiz dosyası arasında olduğu görüldü.
Mahkememizin 09/06/2021 tarihli celsesinin 6 nolu ara kararı gereğince tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde 17/09/2021 günü saat:14.00’de inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, davacı vekilinin yerinde inceleme talebinde bulunduğu, ancak davalı tarafın inceleme gün ve saatinden haberdar olduğu halde incelemeye mazeretsiz olarak kaltılmadığı görülmüştür.
Bilirkişi 30/09/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak; Taraflar arasında TTK. 89. Madde anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesine rastlanmadığı, taraflar arasında cari hesap benzeri ticari bir münasebet bulunmakta olup bu ticari münasebet açık hesap ilişkisi olduğu, açık hesap ilişkisi önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumu olduğu, açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıkları bir ticari münasebet türü olduğu,
Davacı şirketin 2020 yılı ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre açılış ve kapanış beratlarının yapıldığı ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu, davacının e-fatura sistemine kayıtlı ve faturaları e-fatura ile “Temel Fatura Senaryosu” ile müşterilerine gönderdiğini,
Temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalar alıcısına direk olarak tebliğ edilir ve red yanıtı ile geri dönülemez. Temel faturada e-fatura uygulaması üzerinden red yanıtı ile dönülememesi, Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinde belirtilen harici yöntemlerle (noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile ) itiraz edilebilmesinin mümkün olduğu,
Davalı tarafın Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinde belirtilen 8 (sekiz) günlük itiraz süresine içerisinde faturalara itiraz ettiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge olmadığından e-faturaların ve içeriklerinin davalı alıcı tarafından kabul edilmiş olduğu sonucunu doğurduğundan,
Davacı şirketin, takip tarihinde ticari defterlerinde 18.881,70 TL alacağının işli olduğu ancak somut davada 16.526,45 TL talep ettiğinden taleple bağlılık ilkesi gereği talebine bağlı kalacağı,
…. İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı dosyası ile, Davacının, davalıdan;
16.526,45 TL asıl alacak,
1.277,38 TL işlemiş faiz
6.811,40 TL kur farkı + vade farkı
24.615,23 TL alacağının asıl alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %15 faiz ile tahsilini talep ettiği,
Yapılan incelemede davacının, davalıdan 16.526,45 TL talep edebileceği ve davacının bu alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %10 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz uygulanması gerekeceği yönünden rapor düzenlendiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir 18/10/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna beyan ve itirazlarını içerir 10/11/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura ve kur farkı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Celp edilen …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine faturalar ve işlemiş faiz alacaklarından kaynaklanan toplam 24.615,95 TL üzerinde takip başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin 29/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 01/10/2020 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görüldü.
İcra takibine konu alacak, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura ve kur farkı alacağından kaynaklanmakta olup, taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporunda; taraflar arasında TTK 89. Maddesi anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesi olmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin açık hesap ilişkisi olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalı şirketten 18.881,70 TL alacağın işli olduğu, davacının davaya konu 2020 yılı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve bu itibarla lehine delil vasfı taşıdığı, davalının ise usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtlarını incelenmek üzere sunmadığı, taraflar arasındaki açık hesap ilişki nedeniyle tüm faturaların davalıya elektronik ortamda temel fatura senaryosu ile iletildiği ve buna rağmen davalı tarafından 8 günlük yasal süre içerisinde usulüne uygun biçimde herhangi bir itirazda bulunulduğuna dair bir belge sunulmadığı, bu haliyle davaya konu fatura içeriği hizmetin davalı tarafından alındığının da kabulü gerektiği, davacı taraf icra dosyası ile 16.526,45 TL asıl alacak, 1.277,38 TL işlemiş faiz, 6.811,40 TL kur farkı + vade farkı olmak üzere toplam 24.615,23 TL üzerinden icra takibi başlatmışsa da; taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, davacının davalıyı takip öncesinde usulüne uygun ihtar ile temerrüde düşürdüğüne ilişkin bilgi ve belge sunulmadığından işlemiş faize yönelik istemin reddi gerektiği anlaşılmış olup, yine davacı tarafından takip talebinde kur farkı talep edilmişse de; davaya konu faturaların TL cinsinden düzenlendiği, incelenen faturalar üzerinde de USD/EURO para birimi ile tahsil edileceğine dair ibare olmadığı bu husustaki benzer yargıtay ilamında; ”kur farkı alacağının istenebilmesi için tarafların arasında kurulan sözleşmede hükmün bulunması ya da faturaya konu malların döviz karşılığı satımının yapılmış olması gerektiği…” şeklinde belirtildiği( T.C YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ ESAS NO:2017/3549 KARAR NO:2018/4033 KARAR TARİHİ:11/09/2018) buna göre; davalının takibe ve borca itirazının kısmen haksız olduğu kanaatine varıldığı, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla; bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davalının …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 16.526,45 TL üzerinden kısmen iptali ile, takip tarihinden itibaren asıl alacak olan 16.526,45 TL’ye işleyecek yıllık %10 avans faizi uygulanmasına şeklinde takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit olup, asıl alacak miktarı olan 16.526,45 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2020/… sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 06/01/2021 tarihli … sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği gözetilerek; taraflar aleyhine arabulucuk giderlerinin red ve kabul oranına göre yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Davalının …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 16.526,45 TL üzerinden kısmen iptali ile,
Takip tarihinden itibaren asıl alacak olan 16.526,45 TL’ye işleyecek yıllık %10 avans faizi uygulanmasına şeklinde takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacak likit olup, asıl alacak miktarı olan 16.526,45 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.128,92-TL Karar ve İlam Harcının peşin alınan 297,30-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 831,62-TL’nin harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 1.311,50 TL yargılama giderinin red ve kabul nispetine göre 880,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına.
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine.
7-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin ret ve kabul nispetine göre 886,11 TL’nin davalıdan, 433,88 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
54,40 TL BAŞVURMA HARCI 297,30 TL PEŞİN HARÇ
297,30 TL PEŞİN HARÇ + 831,62 TL EKSİK HARÇ
7,80 TL VEKALET HARCI 1.128,92 TL KARAR VE İLAM HARCI
900,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ + 52,00 TL TEBLİGAT ÜCRETİ
1.311,50 TL TOPLAM