Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/650 E. 2021/732 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/664 Esas
KARAR NO : 2021/731
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 11/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı asıl borçlu … San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkili bankaya başvurusu üzerine müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu … San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasında ‘Genel Kredi Sözleşmesi’ ve ‘Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’ akdedildiğini, söz konusu sözleşme gereğince de müvekkili banka tarafından dava dışı asıl borçluya Ticari Kredili Mevduat Hesabı açıldığını, davalı …’in de akdedilen sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, yapılan tüm uyarılara rağmen borçluların, sözleşmelerden doğan borçlarını ödememeleri üzerine müvekkili banka tarafından borçlulara 29.11.2019 tarihli hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, borçluların müvekkili bankaya olan borcunun varlığı, borçlulara keşide edilen fakat borçlular tarafından hiçbir şekilde itiraz edilmeyerek kesinleşen hesap kat ihtarnamesi ile sabit olduğunu, davalının icra takibini sürüncemede bırakmak amacıyla itiraz ettiğini, borçluların kendilerine keşide edilen hesap kat ihtarnamesine rağmen, sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ödememeleri üzerine; …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak davalının, haksız ve mesnetsiz olarak; borca, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, söz konusu itirazın, takibi sürüncemede bırakmak ve müvekkili bankanın haklı alacağına kavuşmasını engellemek amacı ile yapılmış olup haksız ve kötü niyetli olduğunu, söz konusu borçla ilgili olarak taraflarınca arabulucuğa başvurulmuş olduğunu, davalının kötü niyetli olarak borçlarını ödememesi sebebiyle anlaşmaya varılamadığını, bu hususun delil listesi ekinde ibraz ettikleri 03.12.2020 tarihli “Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı” ile de sabit olduğunu, davalının, sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödemeyerek, müvekkil banka ile imzalamış oldukları sözleşmeyi ihlal ettiğini, davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalının haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazı üzerine müvekkili bankanın haklı alacağına kavuşmasının sürüncemede kaldığını, bu sebeple; davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, tüm bu sebeplerle; davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi delil de bildirmemiş yargılama yokluğunda yapılarak karara bağlanmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla kefil aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, 06/03/2018 tarihli Sözleşme Öncesi Bilgi Formu, Genel Kredi Sözleşmesi sureti, kredi kullanım talebi, 29/11/2019 tarihli hesap kat ihtarnamesi, tebliğ sureti, Merkez Bankasına bildirilen faiz oranları, Arabuluculuk Son Tutanağı, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… İcra Dairesi’nin 2019/… takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı …Ş. firma tarafından davalı … aleyhine toplam 9.258,29.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
…’ye yazılan müzekkereye cevap verildiği, … adına kayıtlı Bireysel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi’nin CD halinde mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan bankacı bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda sonuç ve özetle; ”
Davacı Bankanın … Şubesi ile dava dışı asıl borçlu … San Ve Diş Tic. Ltd. Şti. Arasında; 06.03.2018 tarihinde 500.000,00 TL’lik Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmeyi 500.000,00 TL limitli olarak, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla …’ in imzaladığı, görülmüştür.(Ek Sözleşme Fotokopisi) 29.11.2019 tarihinde, kredi hesapları kat edilerek, … vasıtasıyla kat ihtarı gönderildiği ve davalı kefilin takip 04.12.2019 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, temerrüt tarihine kadar kredilere, 5464 sayılı kanun kapsamında TCMB tarafından belirlenen faiz ve temerrüt tarihinden itibaren ise temerrüt faizi uygulanmak suretiyle, takip tarihi itibariyle toplam alacak hesaplandığı, Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında dava dışı asıl borçluya, Ticari Kredili kredisi kullandırıldığı, borçlunun taahhütlerini yerine getirmemesini müteakiben alacağın tahsilini içindavacı tarafından, …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E sayılı dosyası ile asıl borçlu ve kefil aleyhine 04.12.2019 tarihinde; 9.213,16 TL asıl alacak(KMH) (Yıllık 430,24)32,31.-TL Uygulanmış Faiz, 1,62 TL Uygulanmış BSMV, 11,20TL Masraf, 9.258,29 TL Toplam tutar üzerinden icra takibi yapıldığı, talebin tespitlerimizden fazla olduğu ve bu nedenle;
Davacı Bankanın, Ticari Kredili Mevduat Hesap(kmh) Dolayı, takip 04.12.2019tarihi itibariyle toplam; 9.213,16.-TL Asıl Alacak, 27,99 TL İşlemiş Faizi, 1,29 TL Faizin » 5 BSMV 11,20 TL Masraf 9.253,74 TL toplam alacaklı olduğu, Davacı banka talebinin tespitlerimizden fazla talepte bulunduğu, talebin Yüksek Mahkemenin takdirlerinde olduğu, Borç tamamen tasfiye olana kadar, dava tarihinden itibaren; Kredi kartları ve KMHkredisinden olan asıl alacak için yıllık 424,00 ve değişen oranında temerrüt faizi ve faizin 905 oranında BSMV istenebileceği, Davalıların itiraza dayanak bir delil sunmadığı ve takdiri Yüksek Mahkeme ait olmak üzere,müteselsil kefil …’in Kredi Sözleşmesinde bulunan 500.000,00 TL kefaleti ilesınırlı olmak üzere kendi temerrütlerinden davacı bankaya karşı sorumlu oldukları, değerlendirilmiştir…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili, 04/06/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporu, Genel Kredi Sözleşmesi, sunulan dekontlar ve tüm dosya içeriğine göre, davacı bankanın Küçükyalı Şubesi ile dava dışı asıl borçlu … San Ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasında 06.03.2018 tarihinde 500.000,00 TL’lik Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmeyi 500.000,00 TL limitli olarak, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla mahkememiz dosyasında davalı …’ in imzaladığı, toplam 500,000,00.-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinin;
” 1) Sözleşmenin, Faiz, Komisyon, Vergi, Fon ve Masraflar başlıklı 8.1. Maddesinde; “Banka, bu sözleşmeye dayanarak açtığı ve/veya açacağı döviz kredisi, teminat mektubu ve avalkabul kredisi, dövize endeksli TL kredi dahil her türlü krediye, yetkili merciler tarafındanbildirilen veya ileride bildirilecek en yüksek oranları geçmemek üzere belirleyeceği oranlarda faiz ve her nevi komisyonları ve Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu gibi yasal ve banka düzenlemelerine veya teamüllerine göre talep edilebilecek her türlü ücret, masraf ve sair giderleri uygulayacak ve bunları gider vergileri ve sair resim ve harçları ile birlikte Müşteri’nincari hesabına borç yazacaktır.”
2) Sözleşmenin, Temerrüt Faizi ve Diğer Mali Yükümlülükler başlıklı 22. Maddesinde, özetle; “Müşteri, muaccel olan veya muaccel sayılan kredi borcuna temerrüt faizi uygulayacağını, temerrüt faizinin ise sözleşmede farklı bir oran belirtilmediği sürece, kredi borcunun muaccel olduğu tarihte cari olan “Bankanın TCMB’na uygulayacağını bildirdiği en yüksek kredi faiz oranına bu oranının yüzde yüzünün ilavesiyle bulunacak oran” üzerinden hesaplanacak oran olduğunu… kabul ve taahhüt eder.”
3)Sözleşmenin Delil Anlaşması başlıklı 27. Maddesinde; “Taraflar, Banka ile Müşteri/Borçlu Taraf arasında kullanılan kredi miktarı, ödemeler, faiz ve faiz oranları, muacceliyet ve temerrüt faiz oranı gibi krediye ilişkin konularda çıkan uyuşmazlıklarda Bankanın defter, kayıt ve belgelerinin HMK 193 gereği yazılı delil anlaşması niteliğinde olduğunu kabul eder.”
4)Sözleşmenin Yasal İkametgah başlıklı 28.3. Maddesinde; “Müşteri ve Kefiller, kanuni ikametgahını değiştirdiğinde aynı şehirde, derhal yeni bir ikametgah göstermeyi, yeni ikametgahlarını ticaret siciline usulüne uygun olarak tescil ettirerek Bankaya noter aracılığı ilebildirmediği takdirde ilk ikametgahlarına gönderilecek/yapılacak tebliğlere itirazıolamayacağını kabul eder.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davalı …’in Genel Kredi Sözleşmesi’ni aynı limitle müteselsil kefil olarak imzaladığı görülmüştür.
Kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından davalı asıl kredi borçlusu … San Ve Dış Tic. Ltd. Şti.ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil …’e … vasıtasıyla, kredi sözleşmesinde belirtilen adreslere 29/11/2019 tarihinde kat ihtarnamesinin keşide edildiği, davalı kefile gönderilen ihtarnamenin 06/12/2019 günü adresten “İADE” şerhi ile iade edildiği görülmüştür. Kredi sözleşmesinde belirtilen adreslere gönderilen ihtarnamelerin Sözleşmenin Yasal İkametgah başlıklı 28.3.Maddesi nedeniyle temerrüdün tebliğden 24 saat sonrası olan 08/12/2019 tarihi itibariyle oluşacağı belirtilmiş ise de; temerrüt tarihinin davacının 04/12/2019 tarihinde takibe başlaması nedeniyle bu tarih itibariyle oluştuğu değerlendirilmiştir. Tebliğ olunan kat ihtarına borçluların herhangi bir itirazda bulunmadığı ve alacağın muaccel hale geldiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı bankanın genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı asıl borçluya ticari kredili kredisi kullandırıldığı, borçlunun taahhütlerini yerine getirmemesini müteakiben her ne kadar alacağın tahsilini için davacı tarafından, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E sayılı dosyası ile asıl borçlu ve kefil aleyhine 04/12/2019 tarihinde 9.258,29.-TL icra takibi başlatılmış ise de; kredilere, 5464 sayılı kanun kapsamında TCMB tarafından belirlenen faiz ve temerrüt tarihinden itibaren ise temerrüt faizi uygulanabileceği, böylelikle takip tarihi itibariyle 9.253,74.-TL toplam alacak miktarının talep edilebileceği gözönünde bulundurulmuş, bu durumun dosya kapsamında alınan bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli olduğu anlaşılan bilirkişi raporuyla tespit edildiği anlaşılmıştır.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; Müteselsil kefil olan mahkememiz dosyası davalısı …’in kredi sözleşmesinde bulunan 500.000,00.-TL kefaleti ile sınırlı olmak üzere kendi temerrütünden davacı bankaya karşı sorumlu olduğu, bu hali ile davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla ve bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne arar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2020/… sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan… ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 04/12/2020 tarihli … sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ,
-Davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın KISMEN iptali ile ;
-Takibin 9.213,16 -TL asıl alacak, 27,99 -TL işlemiş faiz, 1,29.-TL BSMV, 11,20.-TL masraf olmak üzere toplam 9.253,74.-TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %24 ve değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanması şeklinde devamına,
-Asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-632,12-TL harcın peşin alınan 158,11.-TL harcın (46,29.-TL’si icra dosyasından) mahsubu ile bakiye 474,01.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 99,75.-TL , bir bilirkişi ücreti 800,00.-TL , 54,40.-TL başvuru harcı, 7,80.-TL vekalet harcı, 158,11.-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.120,06-TL yargılama giderinin taktiren tümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır