Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/643 E. 2022/287 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/643 Esas
KARAR NO : 2022/287 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile alacak uyuşmazlığı mevcut olduğunu, davalıya ihale ile yelek mont üretimi işini verdiğini ve yaptıkları anlaşma neticesinde 18/06/2020 tarihinde ön ödeme olarak 10.000,00 TL peşinat verdiğini, ancak davalının söz konusu yelekleri hem anlaşılan tarihte teslim etmemesi ve hem de hatalı/ yamuk üretimleri yapması sonucu ve hata yanlışları düzeltmediği halde davacının davalı şirkete ödediği bedelin iadesini talep etmiş ancak aradan geçen zamana rağmen iade etmediği için İstanbul …İcra Müdürlüğü …Esas sayılı dosya ile icra takibine geçildiğini, davalının takibe ve borca haksız ve gerekçesiz olarak itiraz ettiğini, davlının haksız itirazının iptali ile asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı ile yelek mont üretimi için anlaşmaya varıldığını, bu anlaşma bir hizmet sözleşmesi olmayıp eser sözleşmesi olduğunu bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşme gereği yelek mont başına 43 TL+KDV =toplamda 38.700,00 TL ödeme yapılacağını ve davacı ile anlaşma uyarınca işe başlamak için 10.000,00 TL ödeme davalıya gönderildiğini, davalı anlaşma gereği 900 adet yelek mont ücretimini tamamladığı ve hatta hangi kargo firması ile ürünlerin gönderileceğine kadar anlaşma olmasına rağmen davacı kalan ödemeyi yapmadığını, bu üretimden kaynaklı zarar edildiğini ilave olarak üretilen ürünlerin depolaması için de depo kirası olarak zarar ettiğini, davacının belirttiği gibi herhangi bir gecikme ya da hatalı yamuk üretim olmadığını ve bilirkişi incelemesi ile bunların tespit yapılacağını belirtmiş ve sözleşme gereği üretilen malların hem üretilmesinde hem de depoda tutulması gereği oluşan zararın karşılanması için davacı tarafından ödenen 10.000,00 TL peşinatın zarardan mahsup edildiği, dolayısı ile davalı olarak böyle bir borcun olmadığı kötü niyetli ve haksız olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasın karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusunun, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca uygun yelek- mont üretilip üretilmediği malların ayıplı olup olmadığı yapılan peşinatın iadesinin mümkün olup olmadığı iade şartları oluşmuş ise alacak miktarlarının ne kadar olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya sureti bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Uyap sistemi üzerinden incelenen İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı, davalı borçlu aleyhine 11.800,00-TL asıl alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememize oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi heyeti tarafından verilen 03/02/2022 tarihli raporda özet olarak; davacı … tüzel kişi olmadığı için dosyaya sunulan dekont ve yazışmalara harici herhangi bir bilgi, belge, defter, kayıt bulunmadığı, dolayısı davacı … ile ilgili herhangi bir ticari defter incelemesi yapılması mümkün olmadığını, yapılan incelemede tararlar arasında dava konusu olan 900 adet yelek üretimi ile ilgili olarak teknik( kalite) özelliklerini içeren bir anlaşmaya rastlanmadığı, yapılan incelemede taraflar arasında ayıp ihbarı, gecikme ihbarı yönünden bir belgeye rastlanmadığı, incelemesi yapılan iki ürünün fiziksel özellikleri kıyaslandığında davalı tarafından imal edildiği beyan edilen montun, orjinal üründen düşük kalitede odluğu ayrıca baskılarının olduğu, üründeki bu hatalın ilk muayene esnasında tespit edilebilecek hatalar olup açık ayıp niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir. İcra takibinde takibe konu senetler için icra ve satış işlemlerinin durdurulmasına, davalı şirket için kötü niyetli ve haksız olduğundan davacı lehine %20’den az olmamak üzere inkar tazminat hususunda mahkeme takdirinde olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalılar 07/03/2022 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir. Davacı vekili 16/02/2022 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Tarafların GİB uyap sorgulamalarında tacir sıfatıyla vergi kayıtlarının bulunduğu davaya konu 900 adet yelek mont üretiminden kaynaklı işin ticari iş olarak değerlendirildiği ancak tarafların tutmakla mükellef oldukları ticari defter kayıtlarını ibraz etmediği için diğer deliller kapsamında değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Taraflar arasında eser sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmıştır.Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Malzeme yüklenici tarafından sağlanmışsa yüklenici, bu malzemenin ayıplı olması yüzünden işsahibine karşı, satıcı gibi sorumludur. Malzeme işsahibi tarafından sağlanmışsa yüklenici, onları gereken özeni göstererek kullanmakla ve bundan dolayı hesap ve artanı geri vermekle yükümlüdür.
Eser meydana getirilirken, iş sahibinin sağladığı malzemenin veya eserin yapılması için gösterdiği yerin ayıplı olduğu anlaşılır veya eserin gereği gibi ya da zamanında meydana getirilmesini tehlikeye düşürecek başka bir durum ortaya çıkarsa, yüklenici bu durumu hemen işsahibine bildirmek zorundadır; bildirmezse bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olur. (TBK 472) İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır.
(TBK 474/1) Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde iş sahibi, eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme yönündeki seçimlik hakkını kullanabilir. (TBK 475/1-2.bendi)
TTK ‘nın 23. Maddesinin 3. Fıkrasında açıklandığı gibi alıcı ayıp iddiasında ise 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerekmektedir. Ancak açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ile ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa satıcıya ihbar ile yükümlü olduğu açıklanmıştır.Açık ayıplar; ilk bakışta veya eserin teslim edildiği anda kolaylıkla fark edilebilen veya özenli bir inceleme sonucu bütün kapsamı ve önemi ile anlaşılabilen ayıplardır.
Taraflar arasında 900 adet yelek mont üretimine ilişkin ticari iş kapsamında üretilen montlar ve numune montlar bilirkişi marifetiyle karşılaştırıldığı, renk tonunun üretilen üründe orjinali ile aynı olmadığı, dış kumaş, astar kumaş gramajının orjinal üründen az olduğu, iç dolgu elyaf takviyesinin orjinalinden az olduğu, ön sol ve arka yüz üzerinde yer alan “…” baskısının düzgün yapılmadığı tespit edilmiştir. Üründeki söz konusu hataların ilk muayene esnasında tespit edilebilecek açık ayıp niteliğinde olduğu, yelek üretimine ilişkin teknik(kalite) özelliklerini içeren sözleşmenin bulunmadığı, süresinde ayıp ihbarının yapıldığını gösterir dosya kapsamında belge ve bilgi bulunmadığı davacı iş sahibinin TBK 477 . Maddesi uyarınca yelek ve montları mevcut hali ile kabul etmiş sayılacağı, ödediği bedelin iadesini talep edemeyeceği kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Gene … Tekstil ayrı bir tüzelkişliği olmadığından gerçek kişi tacir olduğundan ayrıca bir husumetin yöneltilemeyeceği anlaşıldığından bu yönüyle de pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) “Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak … Dava Şartı Dosya No: …sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320,00 TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek, davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacı tarafından davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından diğer davalı … Tekstil’e yönelik açılan davanın pasif husumet nedeniyle REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 142,52’nin mahsubu fazla yatırılan 61,82 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır