Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/640 E. 2022/620 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/640 Esas
KARAR NO : 2022/620

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacının dava dışı … Turizm İşletmeleri Ltd Şti ortağı … ile söz konusu
şirkete ortak olmak ve şirket hissesini devir almak için anlaştığını ve 10.08.2018 tarihinde 100.000,00.-TL, 28.08.2018 tarihinde 80.000,00 TL, 28.08.2018 tarihinde 120.000,00 TL, 07.09.2018 tarihinde
200.000,00 TL, 15.11.2018 tarihinde 100.000,00 TL, 19.11.2018 tarihinde 9.000 TL olmak üzere
609.000,00 TL ödeme yapıldığını,
davalı …’nun 2 yılı aşkın süredir şirkete ait hisselerini devretmediği gibi ödenen paranın
iadesini de gerçekleştirmediğini, davacı şirketin hisse bedeli olarak yapmış olduğu havale bedellerinin iadesi için davalı …
aleyhine 16.10.2020 tarihinde ….İcra Müdürlüğü’ nün 2020-… Esas sayılı dosyası ile icra
takibi başlatıldığını, davalı borçlunun ödeme emrine ilişkin tebligatı 21.10.2020 tarihinde tebliğ aldığını, aynı
gün 21.10.2020 tarihinde ise icra takibine, borca, faize itiraz edildiğini, davalı borçlunun hisse devri vaadiyle 2018 yılında 2 ay içerisinde davacıdan 609.000 TL ödeme aldığını ve sebepsiz zenginleştiğini beyanlarla davanın kabulü ile davalı borçlu tarafından ….İcra Müdürlüğü’ nün 2020/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takibe haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %
20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık
ücetinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle;davacı ile davalının 2018 yılı Ağustos ayında yapmış oldukları “şifahi” sözleşmeyle, davalının …
Ltd Şti’ de sahibi olduğu % 50 hissenin % 15 lik kısmının (davalıda % 35 hisse
kalacak şekilde) davacıya devri hususunda anlaşıldığını, bu anlaşma uyarınca davacı tarafından davalıya
609.000 TL ödendiğini,
ortada resmi ya da yazılı şekilde yapılmış bir sözleşme olmadığını, ancak davacının söz konusu şirket
ve esasen bu şirketin sahibi olduğu “işletme” üzerindeki ortaklık sıfatı/kâr payı hakkında ihtilaf da
olmadığını, … Ltd Şti’ nin İstanbul’un bilinen eğlence mekanlarından “…” gece
kulübünü işlettiğini, gece kulübü işinin doğası gereği maliyet ve kar/zarar hesaplarının çok düzenli olarak
yapılamamakta olduğunu, esas olan tüm ortakların elde edilen kazançtan haklarını eşit ve adil şekilde alıp almadığı olduğunu, zira gece kulübünün bir şirket çatısı altında işletilmekte ise de ortaklar arasındaki samimiyet ve güven ilişkisinin
daha önemli olduğunu, yapılan ödemeler üzerine davacının “işletme” üzerindeki ortaklığının başladığını, hatta kendisinin kâr payı
dahi aldığını, 2019 yılı için davacıya elden toplam 146.000,00.-TL (günün döviz kuruyla yaklaşık 27.289 USD)
kar payı ödendiğini, davacının sadece % 15 hisse için yatırdığı 609.000,00.-TL karşılığında ve bir sene içinde
yaklaşık % 24 oranında kazanç elde ettiğini, davalının, davacının şirket/işletme üzerindeki ortaklık payına/hakkına itiraz etmediğini, bu durumda
çözülmesi gereken ihtilafın, önceden kâr payı dahi alan davacının, sözleşme uyarınca ödediği meblağı iki
yılı aşkın süre sonra geri isteyip isteyemeyeceği noktasında toplandığını beyan ederek açılan davanın reddine, davacının % 20’ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine,
yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, Arabuluculuk Son Tutanağı, ….İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı takip dosyası, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün cevabi yazısı, Whatsapp yazışmaları, dinlenen tanık beyanları bilirkişi raporları ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
…. İcra Dairesi’nin 2020/… E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı … tarafından davalı davalı … aleyhine 609.000 TL asıl alacak, 199.047,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 808.047,07.-TL tutarındaki alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
14/10/2021 tarihli celseye katılan davacı tanığı … beyanında; “Ben … Restorant isimli işyerinde 2018-2020 tarihine kadar işletmecilik yaptım. Ayrıca Dj’lik de yapıyordum. … isimli gece kulübünün de marka ortağıyım ancak işletme ortaklığım yoktur. Hatırladığım kadarıyla davacı … Hamın’ın ortaklığı doğduğunu biliyorum bir dönem hep birlikte ortaklığının devam ettiğini biliyorum iş yerine gelip gittiğini biliyorum, Nişantaşında bulunan bu yer 2 katlıdır. Genel bir kompleks olup aynı firmaya ait olarak hizmet vermekteydi taraflar arasında kar bölüşümü olduğunu biliyorum ortakların kendi iş bölümünde kar ortaklığının dışında yönetim ve idare pozisyonlarını bilemem bu anlamda davacının yönetime dahil olup olmadığını bilmiyorum…” şeklinde,
Davalı tanığı … beyanında; “Ben davalı … ile birlikte dört yıldan beri işletmecisi, yöneticisi olarak çalışıyorum . Ben davalının yanında emekli çalışanım . 2018 yılında davalı bana davacı …’ nun % 15 ortaklık ile ortaklığa girdiğini söyledi. Ben Sumru Hanım’ı 3 yıl boyunca hiç görmedim ama ismini çok duyduğum her hafta hesap yapıldığında Sumru Hanım’a kar payı olarak miktarların gönderildiğini gözüm ile gördüm. Çalışanların ödemeleri ve diğer giderler yapıldıktan sonra kalan para ortaklara dağıtılırdı bunlardan birisi de davacı … Hanımdır . İş yerine gelip giderken kendisini hiç görmedim, her hafta sonu davacı tarafa şirketten banka hesabına para gönderildiğini biliyorum ayrıca haftalık hesaplar da alım satımlar da davacı tarafa gönderilirdi, Ben elden veya zarftan davacıya para verildiğini görmedim. Ben … Hanım’ı hiç görmedim … Hanım’a yaklaşık 15 hafta kadar ödeme yapıldığını biliyorum…” şeklinde,
12/05/2022 tarihli celseye katılan davacı tanığı … beyanında; “Ben dükkanda çalışıyordum. Kendisini davalı … ile tanıştırdım.Ben … Hanım’ı ortak etmek istedim. Şartlar konuşuldu ve kendisi ortak oldu. Ortaklığın resmi devrini almadı sözlü olarak aramızda konuştuk. … Hanım devri ablamın üzerine alacağım dedi. Ancak devir gerçekleşmedi ortaklık bu sürede devam etti aylık olarak kar payını ben alıyordum aldıktan sonra ben kendisine kar payını veriyordum . İlk yıl 6 aylık süre zarfında yaklaşık 130.000-140.000 TL gibi kar payını kendisine götürdüm 20.000 TL kadarını da ben almışımdır. Bu aldığım bedel … Hanım ile aramızda yapmış olduğumuz anlaşma sebebiyle idi. 2. Yıl … Hanım ortaklıktan çıkmak istediğini belirtti . … Bey ben ve … Hanım biraraya gelerek konuştuk bu arada pandemi sebebiyle dükkan işlemiyordu sıkıntılı süreçler geçirdik her ne kadar masada ortaklıktan çıkmaya yönelik anlaşma yapsak da uygulamaya geçiremedik, ilk zamanlarda … Hanım devri almak istiyordu ancak o sırada davalı taraf bazı işlemlerin tamamlanması gerektiğini söylemişti. Ben o işlemlerin ne olduğunu bilmiyorum İşlemler tamamlandıktan sonra ben … Hanım’ı aradım ve kendisini çağırdım ancak hatırladığım kadarıyla kendisi ablasına devredeceğinden dolayı sonuçlandıramadılar ancak … Hanım kendi hissesine düşen kar payını aldı…” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi ara kararından sonra düzenlenen 17/05/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda sonuç ve özetle;
1-Davalı vekili olan Av … ’ in mail adresi olan … @tr e posta adresine
03.09.2022 tarihinde inceleme için gerekli belgeler olarak e posta gönderildiği, 05.09.2022
tarihinde 0 542 210 11 24 nolu telefondan dava dışı şirket olan … Ltd Şti’ nin resmi muhasebecisi olduğunu beyan eden … bey tarafından telefonda “şirketin
zararda olduğunu, kar payı ödemesinin olmayacağını, defterlerin kendisinde olmadığı
şirkete teslim edildiği,” beyan edildiği, dolayısıyla dava dışı şirketin yasal defterlerinin
tarafımıza sunulmadığı,
2-2019 yılında davacıya kar payı ödendiğine dair belge sunulmamış olduğu, sonraki yıllarda dava
dışı şirketin kâr payı ödemesinin yapılmadığının şirketin resmi muhasebecisi tarafından beyan
edildiği,
3-Dava dosyasında mevcut olan 10.03.2021 tarihli … nün 10.03.2021
tarihli Sayın Mahkeme adına düzenlenen yazıda; Şirket ortaklarının … olarak gözüktüğü, dolayısıyla resmi olarak yasal kayıtlarda
davacı …’ in ortaklığının gözükmediği,
4-Davacı … tarafından davalı …’ na altı defada toplam 609.000,00
TL dava dışı … Ltd Şti ortaklarından … hisse devri avansı
açıklamasıyla ödeme yaptığının görüldüğü ve bu yapılan ödemenin taraflar arasında
ihtilafsız olduğu,
5-Taraflar arasında, davalının dava dışı şirkette sahip olduğu %50 hissenin %15’ini davacıya
devretmesi konusunda anlaştıkları, devir bedeli olarak davacının bankadan avans ödemeleri
yaptığı, takip tarihine kadar geçen yaklaşık 2 yıllık sürede devrin gerçekleşmediği, tarafların ortak
iradelerinin davacının şirket hisselerine alt katılım değil, davacının şirkete ortak olması yönünde
olduğu, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere takip tarihi itibariyle ihtara ve mehile gerek
olmaksızın davacının sözleşmeden dönmesinin koşullarının oluşmuş sayılabileceği,
6-Sayın Mahkeme tarafından ödenen paraların hisse devri ile ilgili olduğunun ve iadesinin
gerektiğinin kabul edilmesi halinde takip tarihi 20.10.2020 itibariyle 609,000,00 TL
asıl alacak, 198.796,76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 807.796,76 TL
alacak hesaplandığı, (Takip Talebinin 609.000,00 TL asıl alacak, 199.047,07 TL işlemiş faiz
olmak üzere 808.047,07 TL olduğu, aradaki fark olan (808.047,07-807.796,76=250,31) 250,31
TL’ nin hesaplanan faizden kaynaklandığı)…” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 19/09/2022 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı vekili de 19/09/2022 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna itirazda bulunmuştur.
… ‘ nün 10.03.2021 tarihli yazı cevabı ve eklerinin incelenmesinde, şirket ortaklarının … olarak gözüktüğü, davacının ortaklığının gözükmediği anlaşılmıştır.
Dava, hisse devir bedelinin iadesi için yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve bilimsel verilere dayanıp, denetime elverişli olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi heyeti raporu içeriği hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde, davacı tarafından davalı …’ na toplamda 609.000 TL dava dışı … Ltd Şti ortaklarından … hisse devri avansı açıklamasıyla ödeme yaptığının görüldüğü ve bu yapılan ödemenin taraflar arasında ihtilafsız olduğu anlaşılmıştır. Tarafların iddia ve savunmalarından davalı …’nun dava dışı … Ltd Şti’nin
%50 pay sahibi olduğu, şirket hisselerinin %15’lik kısmını davacı …’e satıp devretme
konusunda anlaştıkları, davacının toplam 609.000 TL ödemeyi söz konusu %15 hissenin devir bedeli
olarak bankadan avans notlarıyla gönderdiği, söz konusu hisse devrinin
gerçekleşmediği, ancak davalı tarafından davacının %15 şirket ortaklığının inkar da edilmediği anlaşılmıştır.
Limited şirkette pay devri TTK.m.594, 595 ve 598 hükümlerine göre yapılır. Buna tarafların imzaları
noterde tasdik edilmiş yazılı pay devir sözleşmesine, ortaklar genel kurulunun onay vermesi, pay devrinin
pay defterine kaydedilmesi ve ticaret siciline tescil edilmesi gerekir. TTK.m.595/2 gereğince pay devri
genel kurulun onayı ile gerçekleşir. Somut olayda taraflar arasında imzaları noterce tasdikli bir pay devir sözleşmesi ve bunu onaylayan bir
genel kurul kararı yoktur. Dolayısıyla pay devrinin pay defterine yazılması ve tescili de söz konusu
değildir. Bu durumda, limited şirket pay devrine ilişkin asgari yasal koşullar oluşmadığından, davacının
dava dışı şirkete ortak olduğunun kabulü mümkün değildir. Davalı 2019 yılında davacıya düşen kar paylarının kendisine ödendiğini ileri sürmüş ise de, bilirkişi raporunda da ifade edildiği üzere, durumun şirket ortağı olmayan davacının şirketten kar payı aldığı şeklinde kabulünün mümkün olmayacağı, taraflar arasındaki ilişkinin, alt katılım veya gizli ortaklık diye bilinen bir adi şirket oluşumu olarak kabulü gerekeceği, bu anlaşma taraflar arasında geçerli olmakla birlikte, alt katılımcıya şirket ortağı sıfatı vermeyeceği, davacının icra takibinde %15 pay devri amacıyla ödediği paraların iadesini, dolayısıyla sözleşmeden dönmek istediğini ifade ettiği, davalı taraf 2019 yılında davacıya kar payı ödemeleri yapıldığını belirtmiş ise de ödemelerin ticari kayıtlarda yer almadığı, ödeme belgesi de sunulmadığı anlaşılmakla davacının davasının asıl alacak üzerinden kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı vekili aşamalarda alınan yazılı ve sözlü beyanlarında, tanık beyanları ve whatusp yazışmaları ile davacıya kar payı ödemesi yapıldığını ifade etmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 200. maddesindeki yazılı sınırları aşan ödeme iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
TBK’nın 117/2. Maddesi ve TTK md 18/3 gereğince takip öncesi borçlunun temerrüte düşürülmemesi nedeniyle davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) ve (14). Fıkrası hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2010/… sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 29/12/2020 tarihli belge nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek, davanın kısmen kabulüne karar verildiği de dikkate alınarak taraflar aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile ;
-… İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 609.000,00.-TL asıl alacak üzerinden devamına, kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacağın %20’si olan 121.800,00.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 41.600,79-TL Karar ve İlam Harcından, peşin harç olan 13.799,43.-TL’nin (4.040,24.-TL’si icra dosyasından) mahsup edilerek eksik kalan 27.801,36.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 13.799,43.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-84.990,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-30.857,06.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 395,10.-TL , iki bilirkişi ücreti 3.000,00.-TL, 54,40.-TL başvuru harcı, 7,80.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 13.216,49‬.-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre taktiren 9.952,016.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 85,60.-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 21,4‬0.-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin ret ve kabul oranına göre 990,00.-TL’sinin davalıdan, 330,00.-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır