Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/630 E. 2023/362 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/630 Esas
KARAR NO : 2023/362
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … … ile davalı şirket arasında “ Tedarikçi Çerçeve Sözleşmesi” ismi ile 2018-10.12.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1”er yıllık sözleşme yapıldığını, sözleşmenin konusu, davalı şirketin ( … Lojistik ) lojistik ve taşıma hizmeti vermekle yükümlü olduğu müşterilerine ait veya davalı şirkete ait olan ürünlerin, şirketin ihtiyacı ve talebi halinde, sözleşme koşullarına uygun olarak Türkiye sınırları içerisinde müvekkili tarafından, taşıma işlerinin yapılmasına dair taraflara hak ve yükümlülükler yükletilmesini içerdiğini, taraflar arasındaki işin tanımı, müvekkilinin, Türkiye sınırları içerisinde, davalı şirketin, üçüncü kişilere karşı yüklendiği veya kendisine ait kargoların taşınması müvekkilimin de yerine getirmesi, sözleşmenin konusunu kapsadığını, bu tanım çerçevesinde, müvekkilinin özellikle … Bölgesindeki lojistik taşıma görevini üstlendiğini ve yerine getirdiğini, davalı şirketin, müvekkili ile yapmış olduğu sözleşmeye aykırı davranarak, bir başka alt taşıyıcı ile anlaşma yaptığını ve sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, bu izahı başka bir dava konusu olmasının yanında, müvekkilinin hizmeti (dağıtım hak ediş bedeli) karşılığında, üzere toplam 248.060,67TL hizmet bedeli (dağıtım hak ediş bedeli) olarak davalı şirkete faturalar kesmiş, hizmet bedeline hak kazandığını ve taraflar iş bu faturalarını resmi ve mali defterlerine tahakkuk ettirdiklerini, müvekkilinin faturaları dayanak yaparak, …. İcra Müdürlüğünün … esas icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin borca, ferilerine ve yetkiye itirazı sonrasında, dosyaların yetkili icra müdürlüklerine gönderildiğini, takibe-alacağa konu, davalı şirketin bedelini ödemediği, takibe konu faturaların; … seri nolu 28.02.2018 tarihli 77.783,11 TL miktarlı , … seri nolu 28.02.2018 tarihli 35.518,00 TL miktarlı, … seri nolu 31.11.2019 tarihli 77.263,68 TL miktarlı , … seri nolu 31.12.2019 tarihli 57.495,88 TL miktarlı faturalar olduğunu, müvekkilinin, … Noterliği’nin 28 Şubat 2020 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarı ile davalı şirkete, davamıza konu fatura bedellerini ödemesi için ihtarname gönderdiğini, davalı şirketin ihtarına cevap vermediğini, davalı şirketin, icra takiplerine karşı itirazı sonrasında, … Arabuluculuk Bürosu 2020/… başvuru nosu ile başvuru yaptığını, taraflar anlaşamamaları nedeni ile arabuluculuk süreci, anlaşamama şeklinde tamamlandığını, müvekkilinin, davalı şirket ile yaptığı anlaşma çerçevesinde, davalı şirketin mallarını taşıma ve depolarına teslimini yerine getirdiğini, haklı alacağını ise fatura tarihleri dikkate alındığında uzun bir süre geçmesine rağmen tahsil edemediğini, müvekkilinin, iş mahiyeti gereği almış olduğu araçların kredilerini ödeyememiş ve iflas ettiğini, davalı şirketin, bir başka şirket ile anlaşma yapması nedeni ile müvekkilime ihtiyacı kalmaması saiki ile haklı alacağını ödemediğini, icra takibine yaptığı haksız itirazla, zaman kazanma yolunu seçtiğini, bu durum üzerine müvekkilinin ödemelerini yapamadığını ve şirketini kapatmak zorunda kaldığını, bu nedenle, davalının haksız itirazı nedeni ile tazminata mahkum edilmesini, davalı şirketin, Türkiye çapında kargo hizmeti veren bir şirket olduğunu, davaya konu müvekkilinin haklı alacağı, davalı şirket için önemli bir meblağ olmasa da müvekkili açısından çok önemli bir değer taşıdığını, davalı şirketin iş bu itirazı ile müvekkilinin haklı alacağına, yargı sürecinin uzaması da dikkate alındığında uzun süre alamayacaktır. Bu nedenlerle, davalı şirketin üzerine kayıtlı menkul, gayrimenkul ve araçları ile banka hesapları üzerine İ.İ.K.nun 257.maddesi uyarınca İhtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, davanın kabulü ile icra takiplerine konu alacağımızın, fazlaya yönelik hakları saklı kalması koşulu ile müvekkilinin, davalı şirketten (şimdilik Harca esas değer:20.000,00TL) toplam 248.060,67 TL alacağının olduğunun tespitine ve davalı şirketin icra takiplerine yaptığı itirazın iptali ve icra takiplerinin devamına karar verilmesine, davalının itirazında haksız olması nedeni ile %20 inkâr tazminatına mahkum edilmesine, davalı şirketin üzerine kayıtlı menkul, gayrimenkul ve araçları ile banka hesapları üzerine İ.İ.K.nun 257.maddesi uyarınca ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, dava masrafları ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan ile müvekkili arasındaki sözleşmeye dayalı olarak iddia ettiği alacağına ilişkin, …. İcra Müdürlüğü 2020/… E. ve …. İcra Müdürlüğü 2020/… E. sayılı dosyaları ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin bu haksız icra takiplerine süresi içerisinde itiraz ettiğini, davacı yanın bu itirazlara ilişkin huzurdaki itirazın iptali davasını ikame etmişse de, davaya konu icra takiplerinde borcun konuları farklı olması sebebiyle tek bir icra takibi gibi ele alınarak tek bir dava ile görülemeyeceği ayrı ayrı yargılanması gerektiği izahtan vareste olduğunu, farklı borç konularına ilişkin icra takiplerinin tek bir dava şeklinde yürütülmesi usule aykırı olması sebebiyle usulden reddinin gerektiğini, mahkeme nezdinde görülmekte olan dava icra takibine konu edilen alacağa müvekkilinin itiraz etmesi sebebiyle itirazın iptaline ilişkin olduğunu, bu sebeple dava icra takibine konu alacak miktarı üzerinden açılması gerekirken davacı yan kısmi bedel üzerinden dava açtığını, davacının davayı kısmi dava olarak açması ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutması da yalnızca davacının kötü niyetini göstermekte olduğunu, İtirazın iptali davalarında yanılgı sonucu bedel üzerinden ıslah ile artırıma gidilebilme şansı varken davacı yanın fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; alacağın hiç olmaması yahut icra takibinde belirtilen miktardan daha düşük olması halinde uğrayacağı zararlardan kaçınma arzusu ile huzurdaki davayı açmasının kötü niyetli olduğunu, davacı yanın, müvekkilinin sözleşmeye aykırı davranarak başka bir alt taşıyıcı ile anlaşma yapmasını ve sözleşmeyi haksız olarak fesih ettiğini iddia etmişse de bu iddialar davanın konusunu oluşturmadığını, müvekkili şirketin lojistik sektöründe uzun yıllardır faaliyet göstermekte olup tanınan, yaptığı işler ile tercih edilen güvenilir, önemli bir şirket olduğunu, müvekkilinin, lojistik ve taşıma hizmeti vermekle yükümlü olduğu müşterilerine yahut şirketin kendisine ait ürünlerin taşıma ihtiyacı doğması sebebi ile davacı yan ile sözleşme imzaladığını, davacı yanın da bu sözleşme hükümlerini kabul ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 11. Maddesi “Fesih” hususunu düzenlemekte olup 11.2. maddesi çok açık olup müvekkiline sözleşmeyi fesih yetkisi tanımışken, davacı yanın afaki iddialar ile sözleşmenin haksız fesih ile sonlandırıldığını iddia ederek mahkemeyi yanıltıcı beyanlarda bulunması ticari örf adet ile bağdaşmadığı gibi kötü niyetli olup kabulü mümkün olmadığını,
müvekkili şirketin tüm sözleşme edimlerini yerine getirerek davacı yanın hak etmiş olduğu alacağını ödemiş olduğundan huzurdaki davanın kötü niyetli olduğunu,
müvekkilinin mal kaçırma tehlikesi bulunmadığından ihtiyati haciz şartı oluşmadığını, davacı yanın talebinin reddinin gerektiğini,
dava konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını,
davacı yan tarafından huzurdaki yargılamaya konu icra takibi kötü niyetli yapılmış olup, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, gerek harici görüşmeler, gerek başlatılan haksız icra takibine itiraz neticesinde yapılan arabuluculuk görüşmelerinde bu husus bildirilmiş olsa da davacı yan tarafından kötü niyetle huzurda görülen davanın ikame edildiğini bildirip, davanın dava şartları taşımaması sebebiyle öncelikle usulden reddine, haksız olarak açılan davanın reddine, davacı yan tarafından huzurdaki yargılamaya konu icra takibi kötü niyetli yapılmış olup, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
… Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2022/… Esas 2022/… Karar sayılı kararında “İtirazın iptali davası açılabilmesi için ödeme emrinin tebliği üzerine borca itiraz edilmesidir.Yetki itirazı ve alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın geldiği … Anadolu İcra Müdürlüğü’nce davalı borçluya davadan önce ödeme emri çıkarılması talebinin red edildiği anlaşılmakta ise de ,yetkisiz icra dairesinde tebliğ edilen ödeme emrine borca itirazda bulunmanın bir hükmü bulunmamaktadır.Yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borca itiraz edilmesi gerekir. Davanın açıldığı aşamada iptaline karar verilecek bir itirazın da mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.Borçlunun ,borca itiraz edip etmeyeceği belli olmayan bir evrede itirazın iptali davası açılması halinde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir.Zira ,borçlunun borca itiraz etmemesi de ihtimal olarak mevcuttur. Ancak geçerli bir itirazın varlığı halinde itirazın iptali istenebilir. Bu dava şartı sonradan tamamlanabilecek bir dava şartı değildir.” belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde davacı ile davalı arasında taşıma hizmeti verilmesi yönünde sözleşme düzenlendiğinin, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya taşıma hizmeti verildiğinin, verilen hizmetler kapsamında davacının davalıdan bakiye alacağının bulunduğunun bu nedenle davaya konu icra takiplerinin başlatıldığının beyan edilerek itirazın iptali talepli bu davanın açıldığı, davaya konu … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde davacı tarafından davalıya karşı …. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğu itirazının da bulunduğu itiraz dilekçesi sunulduğu, davacı tarafça dosyanın yetkili İcra Dairesine gönderilmesini talep ettiği, dosyanın … İcra Dairelerine gönderildiği, …. İcra Dairesince yetkili İcra Dairelerinin İstanbul İcra Daireleri olduğu belirtilerek dosyayı …. İcra Dairesine geri gönderdiği, …. İcra Dairesince de dosyanın yetkili olarak İstanbul İcra Dairelerine gönderildiği ve dosyanın … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas numarasını aldığı, … İcra Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevabı ve 2020/… Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde icra dosyasında yetkisizlikle geldikten sonra ödeme emri düzenlenmediğinin ve davalıya tebliğ edilmediğinin anlaşıldığı, dava dilekçesinde belirtilen davaya konu diğer İcra dosyası olan …. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı İcra dosyası incelendiğinde davacı tarafından davalıya karşı …. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğu itirazının da bulunduğu itiraz dilekçesi sunulduğu, davacı tarafça dosyanın yetkili olarak … İcra Dairelerine gönderilmesi talep edildiğinden, …. İcra Dairesince dosyanın … İcra Dairelerine gönderildiği ve dosyanın …. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas numarasını aldığı bu dosyada ödeme emri düzenlenip davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından bu icra dosyasında da ödeme emrine karşı İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğu itirazının da bulunduğu itiraz dilekçesi sunulduğu, davacı vekilince dosyanın yetkili olarak İstanbul İcra Dairesine gönderilmesini talep ettiği ve …. İcra Müdürlüğünce dosyanın İstanbul İcra Dairelerine gönderildiği, dosyanın …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas numarasını aldığı bu dosyada ödeme emri düzenlenmiş ise de dosyamız dava tarihinden sonra olduğu, itirazın iptali davalarında, icra takiplerinde ödeme emrinin düzenlenmesinin, borçluya tebliğ edilmesinin ve borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itirazı ile takibin durmasının dava şartı olduğu bu dava şartının sonradan tamamlanabilecek dava şartı olmadığı, …. İcra Dairesinin 2020/… ve 2020/… Esas sayılı dosyalarında başaltılan icra takiplerinin yetkisizlik nedeniyle son olarak …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas ve …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas numaralarını aldığı yukarıda açıklandığı üzere … İcra Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevabı ve 2020/… Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde icra dosyasında yetkisizlikle geldikten sonra ödeme emri düzenlenmediği, …. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyasının dava tarihinden sonra yetkisizlikle gönderilerek …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas numarasını aldığı, bu icra dosyasındaki ödeme emri düzenlenmesi, tebliği ve itirazın dava tarihinden sonra olduğu anlaşıldığından davanın dava şartı yokuluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(14). Fıkrası: “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2020/… sayılı dosyasından arabulucu … ‘a tarife bedeli üzerinden 1.320,00 TL ödeme yapıldığı tespit edilerek arabulucuk giderlerinin, davanın dava şartı yokluğundan red olması sebebiyle, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın davacı tarafından yatırılan 341,55 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 161,65-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 1.000,00 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2023

Katip …

Hakim …
¸