Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/617 E. 2022/289 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/617 Esas
KARAR NO : 2022/289
DAVA : Alacak- Çek istirdatı (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’a ait … numaralı 31.05.2019 Keşide tarihli, … Seri No’lu 22.06.2019 Keşide tarihli ve … Seri no’lu 17.08.2019 Keşide tarihli çeklerin davalı tarafından bankaya ibraz edildiğini, müvekkilinin basiretli ve güvenilir bir tacir olmanın gereğince tedavüldeki tüm çek bedellerini banka hesabında hazır tuttuğundan bankanın çeki ibraz eden davalı şirkete ödemeyi yaptığını, davaya konu çek bedeli herhangi bir takip ya da davaya konu edilmeksizin tahsil edildiğinden ne Faktoring Şirketine ne de müşteri şirkete karşı menfi tespit ya da istirdat davası açma imkânı olmadığını, Faktör alacağın sahibi olmadığı için doğru ifa alıcısı da olmadığını, bu sebeple hukuka ve ahlaka aykırı hareket ettiğini, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Kanun’un 9/2 maddesi hükümlerine uygun şekilde devralıp devralmadığı, bu açıklamalar neticesinde davalı şirkete yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini, davaya konu çekler işin yapılması için avans olarak verilmiş ancak firmaca tek bir işlem bile yapılmayarak ticari ilişki kurulmadığını, zira müvekkili şirkete bahse konu firmanın tek bir fatura dahi kesmediğini, zira faktoring şirketin yasal mevzuat gereğince geçerli bir borç ilişkisine dayanmayan bu çeki takip yetkisi bulunmadığını ve bedelin davalıdan tahsil edilerek tarafına iadesi gerektiğini beyanla; davanın kabulü ile haksız ve sebepsiz yere tahsil olunan … bankasına ait … numaralı 31.05.2019 Keşide tarihli, … SERİ NO’LU 22.06.2019 Keşide tarihli VE … Seri no’lu 17.08.2019 Keşide tarihli çeklerin ve bedelinin şimdilik 10.000(onbin)TL’sinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsil olunarak tarafımıza iadesine karar verilmesini, davalının ticari ilişki olmadığını bilebilecek durumda olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere KÖTÜ NİYET TAZMİNATINA mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sebepsiz Zenginleşen konumunda olan kişinin davacının ticari ilişki içine girerek çekleri verdiği … … (… TEKSTİL) olduğunu, çünkü; davacının iddialarına göre, … … esasında davacıdan alacaklı olmamasına ve çekleri iade etmesi gerekmesine rağmen, çekleri kullanarak çek bedelleri kadar kendisine menfaat sağlamış ve davacının malvarlığından (davacıya iadesi edilmesi gereken çeklerin davacının mal varlığından sayılacağı) zenginleştiğini, müvekkilinin ise, kanundan (Çek Kanunu md.3, TTK.md. 795,796) kaynaklanan müracaat haklarını kullanarak meşru hamil sıfatıyla çek bedellerini tahsil ettiği ve geçerli bir sebebe dayanılarak yapılan alacak tahsilattan dolayı müvekkilinin Sebepsiz Zenginleşen konumunda olmadığını, müvekkilinin çeklerden kaynaklı yaptığı tahsilatın dayanağının, faktoring müşterisi … … (… TEKSTİL) ile müvekkil arasında imzalanan Faktoring Sözleşmesi ve bu sözleşme dayalı yapılan Faktoring işlemi olduğunu, müvekkilinin çeklerden kaynaklı yaptığı tahsilatın dayanağı olan Faktoring Sözleşmesi ve bu sözleşme dayalı yapılan Faktoring işlemi, Çek Bedellerinin Tahsili Sırasında Geçerliliği Halen devam eden yani Geçerliliği Sona ermemiş bir işlem olmakla; TBK.md.77’deki şartların söz konusu olmadığını, uygulama gereğince bankaların ibraz edilen çekler açısından müşterilerini arayarak ödeme yapılıp yapılmayacağını sordukları da herkesçe bilinen bir olgu olmakla; davacının sanki kendisinin haberi olmadan banka ödemiştir şeklindeki iddiası da inandırıcı olmadığını, davacının çek hesabına dair tüm Hesap Özetlerinin dosyamıza celp edilmesi, aynı zamanda bankadan çeklerin ödenmesi öncesinde yazılı veya sözlü şekilde davacıyla irtibata geçilip geçilmediğinin sorulması da davacının bu iddialarının denetlenmesi açısından faydalı olacağını, yine, çeklerin vadeleri 31.05.2019 ve 22.06.2019 olmakla; çek bedellerinin ödenmesinde yaklaşık 1,5 yıl sonra işbu davayı açan davacının iddialarının inandırıcı olmadığı ve aynı zamanda bu hususun da davacının basiretsiz ve ihmalkâr davrandığını ortaya koyduğunu, davacının iddiasının aksine; yapılan faktoring işlemi usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla; davanın Sebepsiz Zenginleşme Davası olarak yürütülmesi halinde müvekkiline karşı davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davanın esastan reddine
DELİLLER:
Arabuluculuk son tutanak örneği, Faktoring Sözleşmesi örneği, Ödeme Araçları Tevdi Bordrosu örneği, Alacak Bildirim Formu Kambiyo Senetlerinin Tevdii-ödeme Talimatı örneği, … Tekstil … … tarafından … San ve Tic. Ltd. Şti. Adına düzenlenen … seri numaralı 201.177,60 TL’lik fatura örneği, … A.Ş. Tarafından … …’ya gönderilen 173.000,00 TL’lik dekont örneği ile davacı ve davalı tarafından paylaşılan dava dışı … firmasına ait Cari Hesap Ekstresinin dosyamız arasında olduğu görüldü.
… A.Ş.’ne müzekkere yazılarak davaya konu … numaralı 31/05/2019 keşide tarihli, … numaralı 22/06/2019 keşide tarihli , … seri numaralı 17/08/2019 keşide tarihli çeklerin bir örneğinin gönderilmesi ile ödeme dekontları ve alıcı bilgileri hususlarının bildirilmesi istenmiş olup, çeklerin … İŞLETMELER şube nezdinde … numaralı … SANAYİ VE TİCARİ:T LİMİTED ŞİRKETİ adına kayıtlı olduğu, … çek … BANKASI A.Ş. bankası … . şubesine ibraz edildiği ve tahsil olduğu, … çekin bankalarının … TİCARİ MERKEZ şubesine … tarafindan ibraz edildiği ve tahsil olduğu, … çekin … A.Ş. bankası … şubesine ibraz edildiği ve tahsil olduğunun bildirildiği görüldü.
… A.Ş.’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, … A.Ş. … seri numaralı 100.000,00 TL tutarlı çekin 19/08/2019 tarihinde … A.Ş. Tarafından … Şubesine ibraz edildiği, çek tutarının ödendiğinin bildirildiği ve çek görüntüsünün gönderilmiş olduğu görüldü.
… A.Ş.’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, … numaralı çekin … A.Ş. Tarafından teminata alınmak amacıyla 22/03/2019 tarihinde ibraz edildiği, çek bedelinin takas merkezi aracılığıyla tahsil edilerek … nolu hesabı 03/06/2019 tarihinde firma hesabına ödendiğinin bildirildiği, çek görüntüsünün gönderilmiş olduğu görüldü.
Mahkememizin 24/02/2021 tarihli celsesinin 9 nolu ara kararı gereğince dosyanın 2 kişilik heyete tevdi ile, tarafların iddia ve savunmaları, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak davaya konu çeklerin tarafların defterlerinde yer alıp almadığı, ödeme konusu olup olmadığı, hangi ticari ilişkiye istinaden kayıtlarda yer aldığı vc yine davalının davaya konu çekleri elinde bulunduruyor ise FKFFŞK kanun hükümleri ve yönetmelik hükümleri uyarınca değerlendirilme yapılması suretiyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesinin istenildiği, bilirkişi heyetinin 25/06/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
1.Davacı ve davalı, … A.Ş.’nin dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu,
2.Davacı defter ve kayıtlarında dava konusu çeklerin … …NIN.’nin satıcılar hesabında kaytılı olduğu, iş bu satıcılar hesabının çek giriş çıkış şeklinde hareket gördüğü, mal faturası veya hizmet faturasının kayıtlı olmadığı,
3.İş bu dava konusu çeklere binaen davalı şirketin delil listesinde …NIN davacı ünvanına düzenlemiş olduğu 201.177,60 TL KDV’si Tefkifatlı faturanın, davacı defter kayıtlarında olmadığı,
4.Tevkifatlı faturaların KDVsinin döneminde bildirilmesi zorunlu olan iş faturanın KDV’sinin; 2 Nolu KDV beyannamesi ile vergi dairesine davacı tarafından beyanın olmadığı,
5.Davacının düzenlemiş olduğu 2019 yılı BA formlarının tamamında …’nın ünvanına bildirilmiş mal ve hizmet bildiriminin olmadığı,
6.Dava dışı …NIN’in çek bedeline istinaden; düzenlediği faturadaki hizmet bedelinin doğruluğu tespit edilemediği,
7.Davacının defter ve kayıtlarında … ile cari hesap ilişkisinin, yani satıcılar hesabında kayıtlı olan ilişkinin dava konusu çekler ve başkaca bir 100.000 TL çekle birlikte 300.000 TL’lik hesabın hareket gördüğü,
8.Uyuşmazlık konusu çek, her ne kadar 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman Ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2.maddesine aykırı da olsa, söz konusu aykırılığın yaptırımı, aynı kanunun 44/1-c maddesi gereğince idari para cezası olduğu için, çekin geçerliliğini etkileyen bir durumun söz konusu olmadığı,
9.Düzgün bir ciro silsilesi ile el değiştiren çekten ötürü meşru hamile karşı “sebepsiz zenginleşme davası” açma imkanının bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarını içerir 07/09/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 03/11/2021 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince dosyada alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı gözetilerek dosyanın davacı vekilinin itirazları doğrultusunda yeni bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, tarafların rapora itiraz dilekçeleri, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde incelme yapılarak davaya konu çeklerin tarafların defterlerinde yer alıp almadığı, ödeme konusu olup olmadığı, hangi ticari ilişkiye istinaden kayıtlarda yer aldığı vc yine davalının davaya konu çekleri elinde bulunduruyor ise FKFFŞK kanun hükümleri ve yönetmelik hükümleri uyarınca değerlendirilme yapılması suretiyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 17/01/2022 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
Davacı/Davalı tarafından düzenlenen faturaların tarafların Yasal Defterlerinde yer aldığı defterlerin yasaların emrettiği şekilde tutulduğu, Faturalarla ilgili Mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı, Açılış ve kapanış kayıtlarının Kanun öngördüğü süreler içinde yapıldığı, Davacı/Davalı lehine delil olma kuvvetine sahip olduğu,
DAVACI AÇISINDAN;
Dava konusu çeklere dair Davacı kanuni defterlerinde yevmiye defterinde kayıta alınmıştır.
Dava dışı … Konfeksiyon — … … firması ile Davacı arasında 2018 yılından başlayan ticari ilişki var olup, davaya konu çekler ticari ilişkinin devamı kapsamında tanzim edildiği, Bu çeklerden kaynaklı olarak Dava dışı “… Konfeksiyon — … …” firmasından hizmet almadığı ve 300.000.- TL tutar kadar Cari hesaptan kaynaklı dava dışı firmadan Alacaklı olduğu,
DAVALI AÇISINDAN:
Davalı ile davaya konu çekleri kendisine ciro eden dava dışı “… Konfeksiyon — … … firması arasında faktoring sözleşmesinden kaynaklı 2012 tarihinden itibaren ticari ilişkinin var olduğu,
Yapılan Mali inceleme sonucunda, Davaya konu edilen çekleri, Faktoring uygulamaları kapsamında dava dışı … Konfeksiyon — … … firmasından bu dava özelinde 3 adet çekten “22.06.2019 tarihli, … çek seri numaralı, 100.000.-TL ve 31.05.2019 tarihli, … çek seri numaralı, 100.000.-TL” olan iki tanesinin … Faktoring tarafından faktöring yapıla amaçlı teslim alındığı ve faktoringe tabi tutulduğu, Çek bedellerinin banka kanalı ile havale ile ödendiği,
13.12.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun da belirtildiği şekilde … Faktoring A.Ş. ile … Konfeksiyon — … … arasında Faktoring işlemlerinin kanunun emrettiği şekilde usulüne uygun olarak yapıldığı,
Yapılan inceleme sonucunda, Davaya konu edilen çeki, … Faktoring A.Ş. Faktoring Mevzuatına uygun şekilde edinip, faktoring işlemlerine tabi tuttuğu ve finansal riske katlandığı,
Y. 19. HD. 2015/15984 E. 2016/6796 K. K.T. 19.04.2016) Davacı, davalı hamilin kötü niyetle çeki iktisap ettiğini kanıtlamadıkça şahsi def’leri hamile karşı ileri süremez. Mahkemece bu yönler gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı ve yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir kararı uyarınca da Davacının Davalının Kötü niyetini ispatlaması gerektiği, somut olayda bu yönde somut bir delil sunulamadığı yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarını içerir 14/02/2022 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna beyanlarını içerir 22/02/2022 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; haksız olarak tahsil edildiği iddia olun çek bedellerinin iadesi ile çeklerinin davalıdan istirdatı istemine ilişkindir.
Davaya konu … A.Ş. … Şubesine ait 31.05.2019 keşide tarihli, … çek seri numaralı, 100.000.-TL bedelli çekin keşidecisinin … Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited şirketi, lehtarının … Tekstil – … … olduğu, arka yüzünde ciro silsilesine göre çekin … Tekstil-… … tarafından … Faktoring A.Ş.’ye ve oradanda Şeker Faktoring A.Ş.’ye cirolandığı anlaşılmıştır.
Davaya konu … A.Ş. … Şubesine ait 22.06.2019 keşide tarihli, … çek seri numaralı, 100.000.-TL bedelli çekin keşidecisinin … Sanayi ve Ticaret Limited şirketi, lehtarının … Tekstil – … … olduğu, arka yüzünde ciro silsilesine göre çekin … Tekstil-… … tarafından … Faktoring A.Ş.’ye ve oradanda … A.Ş.’ye cirolandığı anlaşılmıştır.
Davaya konu … A.Ş. … Şubesine ait 19/08/2019 keşide tarihli, … çek seri numaralı, 100.000.-TL bedelli çekin keşidecisinin … Sanayi ve Ticaret Limited şirketi, lehtarının … Tekstil – … … olduğu, arka yüzünde ciro silsilesine göre çekin … … … tarafından … A.Ş.’ye ve oradanda … A.Ş.’ye cirolandığı ve davalı şirket ile ilgisi bulunmadığı bu iş bu davaya konu çek yönünden davalının taraf sıfatı bulunmadığından ötürü reddi gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf kanundan (Çek Kanunu md.3, TTK.md. 795,796) kaynaklanan müracaat haklarını kullanarak meşru hamil sıfatıyla çek bedellerini tahsil ettiğini ve geçerli bir sebebe dayanılarak yapılan alacak tahsilattan dolayı müvekkilinin sebepsiz zenginleşen konumunda olmadığını, müvekkilinin çeklerden kaynaklı yaptığı tahsilatın dayanağının, faktoring müşterisi … … (… ) ile müvekkil arasında imzalanan Faktoring Sözleşmesi ve bu sözleşme dayalı yapılan Faktoring işlemi olduğunu iddia ve beyan ettiği anlaşılmıştır.
Buna göre; davalı ile dava dışı … KONFEKSİYON-… … arasında 12/09/2012 tarihli, 240.000,00 TL limitli “Faktoring Sözleşmesi” bulunduğu anlaşılmıştır.
Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9. maddesinin 2. Fikrasına göre” Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.” şeklinde düzenleme mevcut olup davalı Faktoring şirketinin yasal mevzuata uygun olarak işbu davaya konu olan çekleri devir ve temlik aldığı 17.01.2022 tarihli düzenlenen bilirkişi raporu ile de tespit edildiği anlaşılmıştır.
Finansal Kiralama Faktoring ve Finasman Şirketleri Kanununun 9. Maddesinin 3. Fıkrası ile Türk Ticaret Kanunu’nun 687. Maddesinde;
“Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.”
“ IV – Def’iler MADDE 687- (1) Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükümleri bulunmaktadır.
TTK.nun 677-(1). maddesinde “Bir Poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını yahut imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez” hükmünü amirdir. Bu hüküm gereğince, senetteki ciro silsilesinin düzgün olması ve senedi devralanın kötü niyeti veya iktisabında ağır kusuru bulunmaması halinde, senedi ciro ile devralan iyi niyetli ve yetkili hamil sayılır.
TTK 792. Maddesinde ise ‘Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.’ şeklinde düzenleme mevcut olup, belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekip, çeki elinde bulunduran davalı hamil, çeki edinme nedenini kanıtlamakla yükümlü olmadığı, aksi halin kabulü kıymetli evrakın “mücerretlik” ilkesini ortadan kaldıracağı, Hukuk Genel Kurulu 2012/19-185 E. , 2012/386 Kararında da; kötü niyetten maksadın, senedin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıktığını bilmek veya bilebilecek durumda bulunmak olarak kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, bu nedenle lehlerine delil vasfına haiz olduğu, Dava konusu çeklerin Davacı yevmiye defterinde kayda alındığı, Dava dışı … Konfeksiyon – … … firması ile Davacı arasında 2018 yılından başlayan ticari ilişkiye istinaden davaya konu … ile … seri nolu çeklerin ticari ilişkinin devamı kapsamında tanzim edildiği, bu çeklerden kaynaklı olarak Dava dışı “… Konfeksiyon – … …” firmasından hizmet almadığı ve 300.000.- TL tutar kadar cari hesaptan kaynaklı dava dışı firmadan Alacaklı olduğu, yine Davalı ile davaya konu çekleri kendisine ciro eden dava dışı “… Konfeksiyon – … … firması arasında faktoring sözleşmesinden kaynaklı 2012 tarihinden itibaren ticari ilişkinin var olduğu, davaya konu edilen … ile … çeklerin, Faktoring uygulamaları kapsamında dava dışı … Konfeksiyon – … … firmasından bu dava özelinde 3 adet çekten “22.06.2019 tarihli, … çek seri numaralı, 100.000.-TL ve 31.05.2019 tarihli, … çek seri numaralı, 100.000.-TL” olan iki tanesinin … Faktoring tarafından faktoring yapılması amaçlı teslim alındığı ve faktoringe tabi tutulduğu, çek bedellerinin banka kanalı ile havale ile ödendiği, 13.12.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun da belirtildiği şekilde … A.Ş. ile … Konfeksiyon — … … arasında Faktoring işlemlerinin kanunun emrettiği şekilde usulüne uygun olarak yapıldığı, davaya konu edilen çeklerin, … A.Ş. tarafından Faktoring Mevzuatına uygun şekilde edinip, faktoring işlemlerine tabi tuttuğu ve finansal riske katlandığı 17.01.2022 tarihli bilirkişi raporu ile sabit olup, Y. 19. HD. 2015/15984 E. 2016/6796 K. K.T. 19.04.2016) ‘Davacı, davalı hamilin kötü niyetle çeki iktisap ettiğini kanıtlamadıkça şahsi def’leri hamile karşı ileri süremez. Mahkemece bu yönler gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı ve yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir’ kararı uyarınca da davacının davalının kötü niyetini ispatlaması gerektiği, davacı tarafından davalının söz konusu çeki kötüniyetli iktisap ettiğine veya iktisabında ağır kusurlu olduğuna ilişkin bir delil bildirilmediği, davacı tarafından TTK’nun 792. maddesi gereğince işbu davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusurlu olduğu ispat edilemediğinden T.T.K.’nun 792. maddesi uyarınca çekin iadesi ile çek bedellerinin ödenmesine ilişkin koşullar somut olayda gerçekleşmediği gözetilerek davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2019/ … sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın reddine karar verildiği gözetilerek; davacı aleyhine arabulucuk ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 170,78-TL’den mahsup edilerek fazla yatırılan 90,08 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/03/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
e-imza