Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/615 E. 2023/720 K. 13.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/615 Esas
KARAR NO : 2023/720
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 13/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 31/07/2020 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … Mahallesi … yönüne doğru ilerlerken karşı istikametten gelen ve sürücülüğünü … ‘ın yaptığı … plakalı aracın sol yan kısmından çarparak devam etmesi ve yine karşı istikametten gelen sürücülüğünü … … ‘ın yaptığı … plakalı araç ile çarpışması neticesinde üç taraflı, zincirleme ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, Söz konusu trafik kazasına karışan araçta yolcu olarak bulunan müvekkili … …’nun kaza sonucunda ağır derecede yaralandığını, ikame edilen davanın belirsiz alacak davası olup davanın gerçek değeri belirli olduğunda eksik harcın ikame edileceğini, kaza sonucunda müvekkilinin … Hastanesi ve … Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, davanın safahatında rapor alındığında davacı müvekkilinin maluliyet oranının açığa kavuşacağını, söz konusu trafik kazasına ilişkin soruşturmanın … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/… soruşturma numaralı dosyası ile yürütüldüğünü, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağına göre … plakalı aracın sürücüsünün birinci derecede asli kusurlu bulunduğunu, diğer araç sürücülerine kusur izafe edilmediğini, yargılama safahatında alınacak bilirkişi raporu ile kusur durumunun netlik kazanacağını, … plakalı aracın kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi olmaması nedeniyle taleplerini …na yönlendirdiklerini, müvekkilinin belirilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı sigorta şirketinden tazmininin talep edildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yasaca yapılacak tüm indirimlerden sonra; müvekkilleri için 100-TL kalıcı iş göremezlik tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkillerine ödenmesini, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili için 100,00-TL geçici işgöremezlik tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartlarının işbu davada uygulanması gerektiğini, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, mevzuata göre başvuru tamamlanmadığını ve başvuru dava şartı bulunmaksızın dava açıldığını, başvuruya konu maluliyet raporunun hükme esas alınamayacağını, Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş hastaneden rapor alınması gerektiğini, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigorta poliçesinin olup olmadığının tespitinin gerektiğini, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespitinin ATK vasıtası ile yapılması gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına ATK … İhtisas Dairesi’nden Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi hakkında yönetmeliğe uygun olarak hazırlanmış sağlık raporu alınması gerektiğini, davacının tüm tedavileri tamamlandıktan sonra sakatlığın 12 ay boyunca stabil ve kalıcı olması gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğu bulunmadığını, yeni genel şartların yürürlüğe girmesi sonrası gerçekleşen kazalarda geçici işgöremezlik zararından SGK’nın sorumlu olduğunu, hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, hesaplanan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, …’nın sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… CBS’ye müzekkere yazılarak 2020/… soruşturma sayılı dosyanızda bulunan 09/11/2020 tarihli uzlaştırma raporunun bir örneğinin UYAP sistemi üzerinden Mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak mahkemece görülen ancak esas bilgisi mahkememizce bilinmeyen, … CBS’nin 2020/… Soruşturma, 2020/… Esas ve 2020/… İddianame sayılı, müştekisinin … … olduğu, 31/07/2020 tarihli trafik kazasına ilişkin ilgili dosyanın Mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… CBS’ye müzekkere yazılarak 2020/… soruşturma sayılı dosyasının, uzlaşma evraklarının birer örneğinin UYAP sistemi üzerinden gönderilmesi ile kovuşturmaya ilişkin mahkeme bilgilerinin bildirilmesi istenilmiştir.
… Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne müzekkere yazılarak Mahkememizce verilen ara karar gereğince; Davacı, … … (TC:…)’nun 31/07/2020 tarihli trafik kazası nedeniyle Başhekimliğinizce düzenlenen tüm hastane kayıtlarının, epikriz raporlarının ve tedavi evraklarının (film ve grafilerinin) onaylı bir suretinin çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… SGK’ya müzekkere yazılarak 31/07/2020 tarihli trafik kazası sebebiyle davacı … … (TC:…)’na kurumunuz tarafından bir ödeme yapılıp yapılmadığının, maaş bağlanıp bağlanmadığının, bağlandıysa peşin sermaye değerinin ve 5510 sayılı kanunun 39. Maddesi gereği rücuya tabi olup olmadığının mahkememize bildirilmesi istenilmiştir.
…’na müzekkere yazılarak 10HZ430 plakalı araca ait kaza tarihi olan 31/07/2020 tarihini kapsar poliçe ve hasar dosyasının suretinin mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
05/10/2023 tarihinde aktüerya bilirkişisi vasıtası ile bilirkişi raporu alınmıştır.
14/03/2023 tarihinde ATK ikinci Üst Kurulu tarafından maluliyet raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazaları nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri asıl olarak haksız fiil sorumluluğuna dayanır. TBK md. 49’a göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar gören karşı tarafın kusurunu ve zarara uğradığını ispat yükü altındadır.
KTK md. 85 ve 88 uyarınca trafik kazası sonucu meydana gelen kazadan aracın işleteni veya aracın bağlı bulunduğu işletmenin sahibi de müştereken ve müteselsilen sorumludur. İşleten veya aracın bağlı bulunduğu işletmenin sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusursuz olması ve kazanın araçtaki bir bozukluktan meydana gelmemesi şartıyla, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya 3. kişinin ağır kusurundan kaynaklandığını ispat ederek sorumluluktan kurtulur. Hem TBK md. 52 hem de KTK md.86/2 uyarınca kazada zarar görenin de kusurunun bulunması halinde tazminat miktarından indirim yapılması gerekir.
TBK md. 54 uyarınca bedensel zarar halinde tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar zarar olarak tazmin edilir.
Zarar gören TBK md. 56 uyarınca manevi tazminat talep edebilir. Manevi tazminatın niteliği konusunda doktrinde tatmin görüşü hâkimdir. Bu görüşe göre manevi tazminat, zararın telafi edilmesini veya zarar verenin cezalandırılmasını değil, zarar görende, uğramış olduğu manevi zararı, acı ve üzüntülerini dindirecek veya hiç olmazsa hafifletip azaltacak bir tatmin fonksiyonu görmektedir.
Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre manevi tazminat miktarının belirlenmesinde paranın değeri gözetilmeli; zarar gören açısından zenginleşmeye sebep olmayacak, aynı zamanda da sadaka vasfında bir tazminat miktarı belirlenmemelidir. Bunun yanında diğer tarafın da ekonomik olarak mahvına sebep olunmaması gerekir.
Trafik kazasından doğan tazminat davalarında 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri uygulanır. Ancak fiilin cezayı gerektirmesi durumunda, ceza kanununda daha uzun bir zamanaşımı süresinin öngörülmesi şartıyla, bu süre uygulanır.
Dava konusu kaza 31/07/2020 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç ile dava dışı araçların karışması ile meydana gelmiştir. Kaza tarihinde aracın trafik sigortasının bulunmadığı ve sigorta yaptırması zorunlu araçlardan olduğu; dolayısıyla Davalı …’nın zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Kazaya ilişkin … ASCM 2020/… Esas sayılı ceza dosyası halen derdest olduğu görülmüştür.
Davalı taraf, hatır taşıması iddiasını öne sürmüştür. Ceza dosyası içinde bulunan ifade tutanaklarının incelenmesinde, davacının ve dava dışı sürücü ile arkadaş oldukları, kaza tarihinde dolaşmak ve sohbet etmek amacıyla dışarı çıktıkları anlaşılmıştır. Olayın oluşumundan, taşımada herhangi bir ahlaki ödev ve ekonomik bir kazanç bulunmadığı, bu sebeple hatır taşımasının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının trafik kazası sebebiyle %8 oranında maluliyetinin ve 9 ay iyileşme süresinin bulunduğu tespit edilmiştir. Aktüer hesabı sonucu davacının 373.521,03 TL sürekli iş göremezlik ve 22.927,15 TL geçici iş göremezlik zararının bulunduğu anlaşılmıştır. … BAM … HD 2022/… Esas ve 2023/… Karar sayılı ilamı ile “Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücretin, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığı olduğu, ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 05/02/2019 tarih, 2016/2455 E. ve 2019/1005 K. sayılı kararı).” şeklinde karar vererek, pasif devre tazminat hesaplarında aginin ücrete dahil edilmemesi gerektiğini belirtmiştir. Dolayısıyla agi hariç tutularak hesap yapılması usul ve yasaya uygundur.
Davacının SGK hizmet dökümünün incelenmesinde kaza tarihinde kaydının bulunmadığı görülmüştür. Davacı tarafından da kaza tarihinde ekonomik gelir getirici bir işte çalıştığına dair herhangi bir delil dosyaya sunulmamıştır. Dolayısıyla davacının geçici iş göremezlik zararının doğmayacağı mahkememizce kabul edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere kabul edilen hatır taşıması iddiasına ilişkin yüksek mahkeme içtihatları da gözetilerek kabul edilen maddi tazminat miktarından hakkaniyet gereği %20 oranında indirim yapılmıştır.
Davacının faiz talebinin değerlendirilmesinde ise, dava açmadan önce 27/08/2020 tarihinde davalı şirkete başvuru yapıldığı, yasal süre sonunda 10/07/2020 tarihinde davalının temerrüde düştüğü kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak ele alındığında; yukarıda açıklanan sebeplerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, vekâlet ücreti ve yargılama gideri hesabında hakkaniyet gereği hatır taşıması için yapılan indirim nedeniyle davacı aleyhine hesap yapılmamıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddine,
-298.816,82 TL (373.521,03 TL maddi tazminat üzerinden hatır taşıması sebebiyle %20 oranında hakkaniyet indirimi uygulanması sonucu) sürekli iş göremezlik maddi tazminat bedelinin 10/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 25.515,22-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.408,40-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 24.106,82-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 46.822,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 54,40-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.354,00-TL Islah Harcı, olmak üzere toplam 1.462,80TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 3.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 4.608,50-TL ATK rapor ücreti 862,75-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 8.471,25-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 7.981,35-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 820,00-TL ATK faturasının kabul red oranı dikkate alınarak 772,58-TL’lik kısmının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, kalan 47,42-TL lik kısmın ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
8-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.243,66-TL lik kısmının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, kalan 76,34-TL lik kısmın ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının dosya kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır