Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/608 E. 2021/206 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/608 Esas
KARAR NO : 2021/206
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ : 24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/01/2020 tarihinde saat:16.05 sıralarında Tokat İli Turhal İlçesi … Caddesi ile GOP caddesi kavşağı konumunda vuku bulan trafik kazasında … yönetimindeki … plaka sayılı araç ile … Caddesi üzerinde yolun sağında bulunan … petrol içinden ana yola katılıp takiben Amasya istikametine doğru gitmek istediği esnada aracın sol yan kısımlarına Amasya istikametinden Tokat istikametine seyir halinde olan … … yönetimindeki … plaka sayılı araç ön tampon ve bağlantı kısımlarıyla çarptığını, müvekkilinin işbu kaza esnasında … … yönetimindeki … plakalı araçta yolcu konumunda bulunduğunu ve kaza sonucunda ağır şekilde yaralandığını, kazadan sonra başvurduğu … Hastanesi’nde tedavi edilen müvekkilde geçici ve sürekli iş göremezlik halinin mevcudiyet gösterdiğini, zira müvekkilinin bahsi geçen kaza sonucu kendisinde meydana gelen sağ ön kolda hm nadius hem de ulna kemiğinde parçalı kırık da barındıran basit tıbbi müdahale ile giderilemeyen yaralanmalardan ötürü hareket kısıtlılığına maruz kaldığı, gündelik basit eylemleri gerçekleştirmede zorluk yaşadığını, müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet veren uyuşmazlığa konu trafik kazasında kazaya karışan araçlardan … plaka sayılı araç sürücüsü … kavşaklara yaklaşırken kavşaktaki şartlara uyacak şekilde dikkatli olmamak, geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek şeklindeki eylemi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun kavşaklarda uyulması gereken kuralları tanzim eden 57/1-a maddesini ihlal ettiğini, kazaya karışan … plaka sayılı araç sürücüsü … …’in ise araçların hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmamak şeklindeki eylemi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hız konusunda uyulması gereken kuralları tanzim eden 52/1-a maddesini ihlal ettiğini, işbu sürücülerin müvekkilinin geçici ve sürekli iş göremezlik halinin mevcudiyet kazanmasına sebebbiyet veren trafik kazasında kusurlu olduğunu, muhatap sigorta şirketlerinin, dayanak ZMMS poliçesinin düzenlenme tarihi dikkate alındığında o tarihte yürürlükte bulunan Karayolları Trafık Kanunu’nun 85. 90 ve işbu hükümlere aykırı olmayan ZMMS Genel Şartları ile Türk Borçlar Kanunu’nun 49,51,54,55. Maddeleri gereği zorunlu mali sorumluluk sigortalı … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı aracın işletilmesinden dolayı müvekkilin uğradığı zararlardan sorumlu olduğunu beyanla; davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin vuku bulan trafik kazası sonucunda uğradığı iş göremezliğinden mütevellit 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı … şirketlerinden tahsil edilerek tarafına verilmesine, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere müvekkilin vuku bulan trafik kazası sonucunda uğradığı iş göremezliğinden mütevellit 500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı … şirketlerinden tahsil edilerek tarafına verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın hangi zararının karşılığını talep ettiğini açıklamadığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmadığını, davacı tarafın müvekkili şirkete tazminat ödenebilmesi için gerekli ve yeterli belgeleri sunmadan işbu davayı açtığını, bu nedenlede davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın tedavileri devam ettiği bir süreçte maluliyet sebebi ile dava açmasının mümkün olmadığını, belli olmayan maluliyet için tazminat hesap edilemeyeceğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limit ve sigortalısının kusur oranı ile sorumlu olduğunu beyanla; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın İstanbul Anadolu Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, kusur durumunun tespiti gerektiğini, maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini beyanla; müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığından usulden reddine, arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine, davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması sebebiyle davanın usulden reddine, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden faiz talebinin reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk son tutanağı, Trafik kazası tespit tutanağı örneği, başvuru dilekçe örnekleri, … İl Emniyet Müdürlüğünden celp edilen … plakalı araca ilişkin kayıtlar, … İlçe Emniyet Müdürlüğünden celp edilen … plakalı araca ilişkin kayıtlar,… Devlet Hastanesinden celp edilen tedavi evrakları, … Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyasının bir örneği, … Sigorta A.Ş.’nde … plakalı araca ilişkin olarak açılan hasar dosyası ile poliçenin bir örneğinin dosyamız arasında olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. Maddesinin birinci fıkrasında göre; ‘Genel Yetkili Mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.’ Yine aynı Kanunun 16. Maddesinde ise, ‘Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir’ hükmü yer almaktadır.
Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda seçim yapma hakkına sahiptir. Davacı davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-ç maddesinde, mahkemenin yetkili olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olduğu, H.M.K’nun 115.maddesinde ise mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı ve mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davanın usulden reddine karar vereceği hükme bağlanmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davalı … şirketlerinin cevap dilekçelerinde yetki itirazında bulunarak dosyanın yetkili İstanbul Anadolu mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini bildirdikleri anlaşılmakla, işbu davada davacının yerleşim yerinin AMASYA ili davalılardan … SİGORTA A.Ş. Merkez adresinin Kadıköy/İSTANBUL, diğer davalı …’nin Beykoz/İSTANBUL adresinde olduğu görülmüş olup, her iki yerleşim yeri adresinin de mahkememiz yetki sınırları içerisinde bulunmadığı ve davalılar tarafından süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunularak dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiği dikkate alınarak mahkememizin yetkili olmadığı, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla; davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddi ile, mahkememizin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1- Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkili mahkemenin Nöbetçi İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-Taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın Nöbetçi İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-H.M.K’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılma kararı verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.24/02/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza