Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/6 E. 2020/86 K. 03.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/6 Esas
KARAR NO : 2020/86
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2020
KARAR TARİHİ : 03/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalılardan … San. Ve Tic. A.Ş’ye dava konusu senetlerinde olduğu sayısız hatır çeki ve senet verdiklerini, aralarında 11.10.2019 tarihli protokol düzenlendiğini, dava konusu senetlerin protokol kapsamında müvekkillerine iade edilmesi gerektiğini, iade edilmeyen dava konusu senetler hakkında … İcra Müdürlüğü …, … takip sayılı dosyaları ile takip başlatıldığını, 2 adet 13.500,00-TL tutarlı senetlerin ödeme tarihlerindeki tahrifat ve paraftaki imzaların davacı müvekkillerine ait olmadığını ve imza incelemesi ile bu durumun açığa çıkacağını, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyası ile şikayette bulunduklarını, icra tehdidi altında … İcra Müdürlüğü … takip sayılı dosyasına 6.750,00-TL ödeme yapıldığını belirterek … İcra Müdürlüğü’nün …, … takip sayılı dosyalarında takiplerine konu 24/02/2016 tanzim tarihli 13.500,00-TL meblağlı ile 24/02/2016 tanzim tarihli 13.500,00-TL meblağlı 2 adet senedin ödeme tarihlerinde ki tahrifat ve paraftaki imzaların müvekkillere ait olmamasına nedeni ile borçlu olmadığının tespiti, takip konusu senetlerin iptaline, icra tehdidi altında 08/10/2019 tarihinde ödenen 6.750,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile istirdatına ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Tic. A.Ş vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle arabuluculuk yoluna başvurulmadan açıldığından bahisle davanın usulden reddine, somut ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep edip davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat davasında arabuluculuk işlemlerinin tamamlatılmasının dava şartı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
HMK’nun 115/1. Maddesinde “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilir” hükmü amirdir.
19/12/2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7155 sayılı kanunun 20. Maddesiyle 6102 sayılı TTK 5. Maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A maddesinde; dava şartı olarak arabuluculuk getirildiği, söz konusu düzenleme ile ” Bu kanunun 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü amirdir. 7155 sayılı kanunun 26. Maddesinde, anılan kanunun 20. Maddesinin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
(…)TTK’nın 5/A maddesi metni göz önüne alındığında, zorunlu arabuluculuğun “ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri” yönünden dava şartı olarak öngörüldüğü düşünülebilir ise de, anılan maddede “talep sonucu” olan alacak ve tazminat istemlerine değil “dava konusuna” vurgu yapılarak, “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan davalar” için dava şartı olan arabuluculuğun öngörüldüğünü belirtmek gerekmektedir. Alacak ve tazminat davaları yanında, menfi tespit davalarının da konusu bir miktar paranın ödemesine ilişkindir. Bu husus, alacak ve tazminat davalarında bir miktar paranın ödenmesi olarak tezahür ettiği gibi, menfi tespit davalarında ise bir miktar paranın ödenmemesi olarak ortaya çıktığından konu itibariyle menfi tespit davasının da dava şartı olan zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerekir. Zira, kanun koyucunun amacı, uyuşmazlıkların yargı önüne gelmeden, taraflar arasında bir arabulucu vasıtasıyla görüşmeler yapılmak suretiyle, daha hızlı ve kesin olarak çözülmesi ve bu çözüm yolunun olabildiğince geniş uyuşmazlık ve dava türlerine uygulanmasıdır. Bu amaç göz önüne alındığında, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan menfi tespit davalarında da zorunlu arabuluculuğa başvurmanın dava şartı olduğu sonucuna varılmaktadır. Aksinin kabulü halinde kanun koyucunun amacına aykırı yorum yapılmış olacağından, bu yorum tarzı hukuka uygun düşmeyecektir. (…) T.C. … MAHKEMESİ … HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: … KARAR NO: … 04/12/2019 tarihli kararı menfi tespit davalarının da zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi olduğunu belirtmektedir.
Tüm izah edilen nedenler çerçevesinde; davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığının açıkça anlaşılması ve davacı tarafından eksikliğin tamamlanması yönünde tensiben yapılan ihtara rağmen süresinde arabuluculuk başvuru yolunun tüketildiğine dair tutanakların dosyaya ibraz edilmemesi nedeniyle, Arabuluculuk Kanununun 18/A-2. Maddesi ile HMK’nun 115/2. maddesi hükmü gereğince, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın zorunlu arabulucuk dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 477,07 TL’nin mahsubu fazla yatırılan 422,67- TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içersinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 03/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır