Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/589 E. 2022/325 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/589 Esas
KARAR NO : 2022/325
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 04/10/2019 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca 19 Ocak- 25 Ocak 2020 Tarihleri arasında davacı şirketin acente olduğu sözleşme uyarınca … Öğrenci Grubu’na … Otel’de konaklama hizmeti sağlamayı, davacı şirketin ödeme şartlarını kabul ettiğini ve davalı tarafa 20.000,00-TL’lik ön ödeme yaptığını fakat konaklama tarihi gelmeden davalı şirketin davacı şirkete; … Kundu otellerinin dava dışı … İn. Paz. Ve Tic. A.Ş. tarafından kiralandığını ve 15 Aralık 2019 Tarihinden itibaren kapanacak olması sebebiyle 19-25 Ocak 2020 Tarihli … Öğrenci Grubu’nun iptal edildiğini ve ön ödemenin iade edileceğini bildirdiğini ancak geri ödeme yapılmadığını, taraflar arasında mail yazışmaları yapıldığını, davalı şirketin sözleşme gereği edimini yerine getirmediği halde ön ödemeyi iade etmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin takibe itiraz ettiğini, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu fakat anlaşma sağlanamadığını, dava konusu icra takibine konu olan alacak sadece yapılan ön ödemenin iadesini sağlama amaçlı olduğunu, fazlaya ilişkin sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan tazminat haklarının saklı olduğunu beyan ederek …. İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile arabuluculuk ve dava vekalet ücretinin davalı borçlu tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin hiç bir şekilde davacı şirkete borcu bulunmadığını, davacının davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasından başlattığı icra takibinin kötü niyetli olduğunu ve haksız kazanç elde etmek istediğini, bu nedenle icra takibine itirazda bulunduklarını beyan ederek davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasının dosyamız arasında olduğu görüldü.
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde taraflar arasında imzalanmış Grup Satış Sözleşmesi’nin fotokopisini, davacı şirket tarafından davalı şirkete 10/10/2019 tarihinde gönderilen 20.000,00-TL’lik dekontun fotokopisini, arabuluculuk son tutanağının fotokopisini, taraflar arasında yapılan mail yazışmalarının çıktısını dosyaya sunmuş olduğu görüldü.
Davacı vekilinin 07/01/2021 tarihli beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 10/02/2021 tarihli celsesinin 6 numaralı ara kararı ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde 12/03/2021 günü saat:15:30’de inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, davacı vekilinin 18/02/2021 tarihli dilekçesi ile davacı şirkete ait ticari kayıtların dava konusu ile ilgili kısmının noter onaylı örneğini gönderdiği ancak davalı tarafın inceleme gün ve saatinden haberdar olduğu halde incelemeye mazeretsiz olarak kaltılmadığı görülmüştür. Bilirkişi heyeti 03/05/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
Dava konusunun, taraflar arasında akdedilen Grup Satış Sözleşmesi uyarınca davacı yan tarafından davalı yana ön ödeme adı altında verilen 20.000,00 TL’nin 1.385,75 TL işlemiş faizi ile tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu,
Davacı yan tarafından ön ödemenin iadesi amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı dosyası ile 27.09.2020 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu,
Davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 20.11.2020 tarihinde T.C. … Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/ … E. Sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği,
Davacının 2019 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tasdik ettirilmediği,
Davacının ticari defterlerine göre; Davacı yanın davalı yan ile olan ticari ilişkisini … nolu hesap kodunda takip etmekte olup, davacının davalı yana yapmış olduğu 20.000,00 TL tutarlı ödemenin kayıtlı olduğu yevmiye defter sayfası raporumuz içeriğinde mevcut olduğu, davacı yanın takibe konu ettiği ödemenin kendi ticari defterlerinde kayıtlı olup, takip tarihi (23.08.2020) itibariyle davacının davalı yandan 20.000,00 TL alacaklı olduğu tespit edildiği,
Davalı yan 12.03.2021 günü saat 15:30’da mahkemeniz duruşma salonunda yapılan incelemeye katılmadığı, ticari defter ve belge ibraz etmediği,
Davacı … Ltd. Şti. Tarafından taraflar arasında 04 Ekim 2019 tarihinde akdedilen Grup Satış Sözleşmesi’nin 9.1 Maddesi uyarınca … Bankası banka dekontu ile 10.10.2019 tarihinde 20.000,00 TL tutarında ödeme yaptığı, iş bu ödemenin davacı yan tarafından ticari defterinde kayıt altına alındığı,
Davalı şirket tarafından davacıya gönderilen 12/11/2019 tarihli mail neticesinde Sayın Mahkemenin sözleşmenin feshedildiği kanaate ulaşması halinde, davacı tarafından ödenen ön ödeme (bağlanma) parasının sözleşmenin feshedilmiş olması sebebiyle iadesinin gerektiği sonucuna varılabileceği,
Davacı yanın takip tarihi itibariyle 20.000,00 TL tutarlı asıl alacağına 1.568,22 TL işlemiş faiz talep edebileceği hesap edilmiş ancak davacı yan icra takip talebinde işlemiş faiz olarak 1.385,75 TL talep ettiğinden davacının davalı yandan 1.385,75 TL işlemiş faiz alacaklı olduğu,
Neticeten; Davacı yanın davasında haklı görülmesi halinde takip tarihi (23.08.2020) itibariyle davalı yandan 20.000,00 TL asıl alacak, 1.568,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda (20.000,00 TL + 1.385,75 TL) 21.385,75 TL alacaklı olduğu, yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin 31/05/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 31/08/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 02/09/2021 tarihli ara kararı ile davalı vekilinin itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetine bir turizm bilirkişisi dahil edilerek dosyadan ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinin 31/01/2022 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak;
1) Kök raporda yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı yana ait incelenen 2019 yılı ticari defter-belgeleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
a) Dava konusunun, taraflar arasında akdedilen Grup Satış Sözleşmesi uyarınca davacı yan tarafından davalı yana ön ödeme adı altında verilen 20.000,00 TL’nin 1.385,75 TL işlemiş faizi ile tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu,
b) Neticeten; Davacı yanın davasında haklı görülmesi halinde takip tarihi (23.08.2020) itibariyle davalı yandan 20.000,00 TL asıl alacak, 1.568,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda (20.000,00 TL + 1.385,75 TL) 21.385,75 TL alacaklı olduğu,
c) Kök rapordaki görüşlerimizi muhafaza ettiğimiz,
2) Teknik Yönden; Dosya incelemesinde, dosya içerisinde taraflar arasında mevcut sözleşme dışında başkaca bir sözleşme, hukuki ilişki (konaklama, ağırlama vb.) tespit edilemediği, taraflar arasındaki geçerli sözleşmenin 9.1 maddesi ‘ön ödemeler bölümünde, 10.10.2019 tarihine kadar ön ödeme olarak acentenin 20.000. TL ödemesi şartı getirilmiş, 10.10.2019 tarihinde acentenin ön ödemeyi, … Bankası üzerinden havale yaptığı tespit edilmiştir. Tarafların başkaca davranışları veya hukuki ilişkisi olmadığı görüldüğünden, 20.000 TL ödemenin avans niteliğinde olduğu, davalı şirket tarafından davacıya gönderilen 12.11.2019 tarihli mail neticesinde Sayın Mahkemenin sözleşmenin feshedildiği kanaate ulaşması halinde, davacı tarafından ödenen ön ödeme parasının, sözleşmenin feshedilmiş olması sebebiyle iadesinin gerektiği, yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi ek raporunun taraf vekillerine tebliğ edildiği görüldü.
Davalı vekilinin 11/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında düzenlenen Grup Satış Sözleşmesinden kaynaklı ön ödeme bedelinin iadesi amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı … LTD. ŞTİ. tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine 20.000,00-TL asıl alacak 1.385,75-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.385,75-TL alacak üzerinden takip başlattığı, ödeme emrinin borçluya 30/09/2020 tarihinde tebliğ olduğu, borçlu vekili tarafından 03/10/2020 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görüldü.
Dosyadaki bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında Grup Satış Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede grup giriş tarihi 19 Ocak 2020, grup çıkış tarihinin 20 Ocak 2020 olduğu,“..9.maddesinde Ödemeler KDV dahil toplam tahmini hesap 181.200 TL’dir. İlave konaklama ve hizmetlerin gerçekleşmesi halinde tüm harcamalar tahmini hesabın üzerine eklenir. şeklinde, sözleşmenin 9.1 Ön Ödemeler maddesinde “1. Ön ödeme 20.000,00-TL 10/10/2019 tarihine kadar” şeklinde olduğu,9.5 Gecikme Faizi madesinde ”Vadesi geçen alacaklar için aylık 963 oranında gecikme faizi uygulanacaktır.” 17.maddesinde ” Tesis işletmeci, acentenin yazılı muvafakatini almaksızın işbu sözleşmedeki yükümlülükleri, hak ve alacaklarını, gerçek veya tüzel kişiliği olan üçüncü bir şahsa devir, temlik ve ciro edemez. Tesisin mülkiyetinin veya işletmecisinin herhangi bir usul veya sebeple el değiştirmesi halinde dahi işbu sözleşme hükümlerinden, sözleşmenin sonradan tarafı olan yeni malik veya işletmecisinin de sorumlu olmasını sözleşmenin tarafı olan tesisin işletmecisi temin edecektir. Aksi halde acentenin işbu sözleşmeden doğan menfi ve müspet, maddi ve manevi tüm zararları tesis/işletmeci ödemekle yükümlüdür.” 19.maddesinde” Bu sözleşme hükümlerinin herhangi birinin yerine getirilmemesi veya ihlali halinde acente sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkına sahiptir. Haklı nedenle iptal edilen bu sözleşme nedeniyle mtesis, acentenin uğradığı ve uğrayacağı her türlü zarar ile yapılan tüm tazmin ve ödemeleri acentenin ilk yazılı ihbarı ile derhal karşılacağını, ön ödemelerin iade edileceğini aksi takdirde aylık 965 temerrüt cezası ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder. Taraflar arasındaki ihtilaflarda acentenin ticari defterlerinin kesin delil mahiyetinde olduğu, acentenin tiari defter ve kayıtları ‘noterden gönderilmiş faturalarını ibraz etmesi koşulu ile tesis hakkında 3615 veya ilgili mahkemenin tayin edeceği taminat mukabili ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı almasına peşinen muvafakat edilmiştir. Zira acentenin olası bu alacakları rehin veya muteber bir banka teminat mektubu ile teminat altına alınmamıştır…” denmektedir.
Somut olayda davacı şirket tarafından davalı şirketin hesabına 10/10/2019 tarihinde 20.000,00-TL gönderildiği, davalı şirket tarafından davalı şirkete gönderilen 12/11/2019 tarihli mail yazışmasında 19-25 Ocak 2020 tarihli … Koleji Öğrenci grubunun iptal edildiği ve yapılan ön ödemenin davalı şirket tarafından iade edileceğinin bildirildiği görülmüştür. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarında da taraflar arasında yapılan sözleşmeye istinaden davacı şirket tarafından davalı şirkete 10/10/2019 tarihinde 20.000,00-TL ödeme yaptığı ve ödemenin davacının defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
TBK m. 177 uyarınca sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Aksine sözleşme veya yerel adet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür. Somut olay incelendiğinde, davacının “ön ödeme” adı altında ödediği 20.000,00-TL’nin sözleşmenin yapıldığının bir kanıtı olarak ödendiği, bu itibarla “bağlanma parası” niteliğinde olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Bir sözleşme ilişkisinin feshedilmesi halinde bağlanma parasının (pey akçesinin) iadesinin gerekmektedir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 13/05/2019 tarih 2016/23841 Esas 2019/6082 Karar sayılı kararında “Davalı hesabına yatırılan paranın kural olarak pey akçesi olduğu, cayma akçesi olarak verildiğinin davalı tarafından ispatı gerektiği açıktır. Davacının ödediği paranın açıkça cayma tazminatı olduğu kanıtlanmamıştır. Akit feshedildiğine göre pey akçesinin iadesi gerekir.” şeklinde karar vermiştir. Davalı tarafından davacıya gönderilen mail yazışmasında davaya konu sözleşmedeki konaklama rezervasyonunun iptal edildiğini bildirmesinden ve aynı mail yazışmasında otelin dava dışı … İnş. Paz. Ve Tic. A.Ş.’ye kiralandığı bildirilmiş ve hizmetin sunulmasının imkansızlığını düzenleyen TBK 136/2 maddesi uyarınca ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iadesi gerektiği ve sözleşmenin feshedildiği kanaatine varılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 10.maddesinde “Aksine sözleşme yoksa ticari bir borcun falzi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa Ihtar gününden itibaren İşlemeye başlar.” hükmü amirdir. Davacı davaya konu ödemeyi 10/10/2019 tarihinde yapmış, 23/08/2020 tarihinde icra takibi başlatıldığı, davacının takip tarihi itibariyle 20.000,00-TL asıl alacak için 1.568,22-TL faiz talep edebileceği hesap edilmiş, talebe bağlılık ilkesi gereği işlemiş faizin 1.385,75-TL olduğu, hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacak likit olup, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri hesaplaması için sistem üzerinden yapılan inceleme neticesinde sarf kararı düzenlenmediğinden ödeme yapılmadığı, ancak ileride sarf kararı düzenlenmesi halinde arabulucuya ödenecek olan tarife bedelinin tarafların arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın kabulüne karar verildiği gözetilerek; arabuluculuk giderinin davalı aleyhine yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ayrıca AAÜT’nin 16/2-c maddesi uyarınca arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde avukat maktu ücrete hak kazanır, ancak bu ücret asıl alacağı geçemez düzenlemesi mevcut olup, somut olayda, tarafların anlaşmaya varamadıklarına dair arabuluculuk son tutanağının imzalandığı görülmüş ve davacı lehine ayrıca vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KABULÜ ile,
1-Davalının …. İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Asıl alacak likit olup, asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.460,86-TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 365,22-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 1.095,64-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 2.369,17-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından bu dava sebebiyle yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlıkla sonuçlanması nedeniyle AAÜT 16/2-c maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 1.350,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığı ancak sarf kararı düzenlenmediği görülmekle; sarf kararı düzenlendiğinde devletçe karşılananacak arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/04/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
54,40 TL BAŞVURMA HARCI 365,22 TL PEŞİN HARÇ
365,22 TL PEŞİN HARÇ + 1.095,64 TL EKSİK HARÇ
7,80 TL VEKALET HARCI 1.460,86 TL KARAR VE İLAM
1.800,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ HARCI
+ 141,75 TL TEBLİGAT ÜCRETİ
2.369,17 TL TOPLAM