Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/584 E. 2023/626 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/584 Esas
KARAR NO : 2023/626
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/11/2020
KARAR TARİHİ : 09/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 17/06/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı … …’ün ağır yaralandığını, söz konusu kaza, davacının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde meydana geldiğini, Kaza ile ilgili olarak … CBS 2020/… esas sayılı soruşturma dosyasının mevcut olduğunu, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın olay tarihi itibari ile KZMMS poliçesinin bulunmadığını, bu nedenle davalı … ‘na husumet yöneltildiğini, işbu trafik kazası neticesinde kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın olay tarihi itibari ile KZMMS poliçesi bulunmaması nedeni ile davalıya 6704 sayılı yasa gereği gerekli belgeler ile başvuru yapıldığını ve davacının 27/06/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası kaynaklı kalıcı maluliyet zararının tespiti ve tazmini, davacının malul kaldığı döneme ilişkin geçici-tam iş göremezlik zararının tespiti ve tazminin talep edildiğini ancak davalı sigorta şirketi tarafından taleplerinin karşılanmadığını, bu uyuşmazlığın çözülmesi için arabuluculuğa başvurulduğunu ancak arabuluculuk görüşmeleri neticesinde anlaşma sağlanamadığını, gerekli yasal yolların tüketilmiş olmasına rağmen herhangi bir sonuç alınamadığını, bu nedenle işbu davanın ikame edildiğini, kaza nedeni ile vasıflı bir çalışan olan davacının ağır yaralandığını, yatalak kaldığı dönem nedeniyle iş ve gücünü yapamadığını, ayrıca kalıcı şekilde sakat kaldığını, bu durumlar nedeni ile maddi zarara uğradığını, fazla dair haklar saklı kalmak kaydı ve tespit edilecek miktarlara temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile yasal teminat limitler kapsamında davacının maluliyet kaynaklı maddi zararlarının, davacının maluliyet kaynaklı maddi zararlarının, davacının maluliyet kaynaklı maddi zararlarının, kalıcı dönem zararı (5.000,00-TL), geçici tam tıbbi şifa dönemi zarar (100,00-TL) talep edildiği, davanın kabulü ile her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Başvuru şartlarının yerine getirilmediğini bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafından yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun kesin ve sürekli maluliyetini gösteren bir sağlık kurulu raporunun sunulmadığını, söz konusu şartlar sağlanmaksızın başvurunun değerlendirilmesinin mümkün olmayacağından davacının ilgili yönetmelik hükümlerine göre yetkili bir hastane tarafından düzenlenmiş sağlık kurulu raporunu sunmamış olması nedeniyle başvuru şartının yerine getirilmemiş sayılması gerektiğini, başvuru şartının yerine getirilmemiş olmasının davanın reddini gerektiğini, tazminat ödemesi yapılabilmesi ve maluliyet durumunun netleştirilmesi için davacılar tarafından söz konusu maluliyet raporunun müvekkili …na ulaştırılması gerekirken başvuru koşulu tamamlanmadan işbu haksız davanın açılığını, müvekkili kurumun iyi netli olarak tazminat ödemesi yapmak istediğini ancak davacılardan kaynaklanan sebeplerle ödeme yapılamadığını, buna rağmen müvekkilinin dava masrafları, vekalet ücretleri ve faiz ödeme ihtimali ile karşı karşıya bırakıldığını, davacı tarafın delil listesinde bulunan delillerin taraflarına tebliğ edilmediğini, delil ve belgelerin taraflarına tebliğ edilene kadar delillere cevap verme ve karşı delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile tazminat hesaplaması yapılacak ise davacının, ATK veya mahkemece takdir edilecek resmi ve yetkili bir hastane tarafından maluliyet raporu aldırılmasına, davacı tarafın geçici iş göremezliğe ilişkin taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle, davacu tarafın geçici iş göremezlik talebi ile birlikte geçici iş göremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflara ilişkin taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, tazminat tutarı doğacak ise vuku bulan zararın maddi karşılığının konusunda uzman kusur ve tazminat bilirkişiler tarafından tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, kusuru var ise yüzde olarak kusurunun açıkça tespit edilmesi gerektiğini, konusunda uzman maluliyet ve tazminat bilirkişileri marifetiyle vuku bulan zararın tespitinin gerektiğini, davacının kaza sırasında kask ve koruyucu ekipman kullanmadığının anlaşıldığını, davacının kaza esnasında kask ve koruyucu ekipman kullanmış olduğunun tespiti halinde müterafik kusurunun bulunduğu hususunun gözetilmesi gerektiğini, …nın sorumluluğunun 17/06/2020 tarihinde geçerli olan teminat limiti ve zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan aracın kusur oranı ile sınırlı olduğunu, tazminat ödenmesine hükmedilmesi halinde bu sınırların aşılmasının hukuka aykırılık teşkil edeceğini, davanın … … ve … ‘ya ihbar edilmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, reddedilen kısım bakımından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… SGK’ya müzekkere yazılarak 17/06/2020 tarihli trafik kazası sebebiyle davacı … … (TC:…)’e bir ödeme yapılıp yapılmadığının, maaş bağlanıp bağlanmadığının, bağlandıysa peşin sermaye değerinin ve 5510 sayılı kanunun 39. Maddesi gereği rücuya tabi olup olmadığının araştırılarak Mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
Kepez Devlet Hastanesine müzekkere yazılarak … T.C. kimlik nolu davacı … …’ün 17/06/2020 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle tedavisine ilişkin rapor, tutanak, film, grafi ve tüm tedavi evraklarının mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
…na müzekkere yazılarak “…” plakalı aracın 17/06/2020 tarihli trafik kazası sebebiyle açılan … numaralı hasar dosyasının tasdikli bir suretinin çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı hakkında SED araştırması yapılması istenilmiştir.
… Üniversitesi Hastanesi’ne müzekkere yazılarak Davacı … … (TC:…)’ün tibia kırığına yönelik yeni yaptırılacak eklem açıklıklarını dereceleri ile belirtir, nötral sıfır metoduna göre, sağ ve sol taraf mukayeseli yapılacak ortopedik muayenesi (kısalık-yürüyüş bozukluğu-atrofi-kas gücü-doku kaybı-pseudoartroz, nörolojik hasar bulunup bulunmadığı vb.) ile yeni çekilecek kırık alanını içine alan iki yönlü direkt grafilerin dijital ortamda (DICOM) CD kopyasının ve bu incelemeler sonucu düzenlenecek raporlarının ACELE olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na müzekkere yazılarak Davacı … … (TC:…)’ün tibia kırığına yönelik yeni yaptırılacak eklem açıklıklarını dereceleri ile belirtir, nötral sıfır metoduna göre, sağ ve sol taraf mukayeseli yapılacak ortopedik muayenesi (kısalık-yürüyüş bozukluğu-atrofi-kas gücü-doku kaybı-pseudoartroz, nörolojik hasar bulunup bulunmadığı vb.) ile yeni çekilecek kırık alanını içine alan iki yönlü direkt grafilerin dijital ortamda (DICOM) CD kopyasının ve bu incelemeler sonucu düzenlenecek raporlarının ACELE olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
SBM’ye müzekkere yazılarak … plakalı aracın 17/06/2020 tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortasının bulunup bulunmadığının araştırılarak, mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
…’ne müzekkere yazılarak … ve … plakalı araçların aktif ve pasif mülkiyet bilgilerinin araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak Mahkemenizin 2020/… esas sayılı dosyasının akıbetinin Mahkememizin 2020/… esas sayılı dosyasına bildirilmesi istenilmiştir.
16/03/2021 tarihinde ATK … İhtisas kurulu tarafından rapor temin edilmiştir.
17/03/2021 tarihinde ATK … İhtisas Dairesi tarafından rapor temin edilmiştir.
29/12/2021 tarihinde ATK … İhtisas kurulu tarafından rapor temin edilmiştir.
30/06/2022 tarihinde ATK … İhtisas kurulu tarafından rapor temin edilmiştir.
07/02/2023 tarihinde aktüerya bilirkişisi vasıtası ile bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Trafik kazaları nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri asıl olarak haksız fiil sorumluluğuna dayanır. TBK md. 49’a göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar gören karşı tarafın kusurunu ve zarara uğradığını ispat yükü altındadır.
KTK md. 85 ve 88 uyarınca trafik kazası sonucu meydana gelen kazadan aracın işleteni veya aracın bağlı bulunduğu işletmenin sahibi de müştereken ve müteselsilen sorumludur. İşleten veya aracın bağlı bulunduğu işletmenin sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusursuz olması ve kazanın araçtaki bir bozukluktan meydana gelmemesi şartıyla, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya 3. kişinin ağır kusurundan kaynaklandığını ispat ederek sorumluluktan kurtulur. Hem TBK md. 52 hem de KTK md.86/2 uyarınca kazada zarar görenin de kusurunun bulunması halinde tazminat miktarından indirim yapılması gerekir.
TBK md. 54 uyarınca bedensel zarar halinde tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar zarar olarak tazmin edilir.
Zarar gören TBK md. 56 uyarınca manevi tazminat talep edebilir. Manevi tazminatın niteliği konusunda doktrinde tatmin görüşü hâkimdir. Bu görüşe göre manevi tazminat, zararın telafi edilmesini veya zarar verenin cezalandırılmasını değil, zarar görende, uğramış olduğu manevi zararı, acı ve üzüntülerini dindirecek veya hiç olmazsa hafifletip azaltacak bir tatmin fonksiyonu görmektedir.
Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre manevi tazminat miktarının belirlenmesinde paranın değeri gözetilmeli; zarar gören açısından zenginleşmeye sebep olmayacak, aynı zamanda da sadaka vasfında bir tazminat miktarı belirlenmemelidir. Bunun yanında diğer tarafın da ekonomik olarak mahvına sebep olunmaması gerekir.
Trafik kazasından doğan tazminat davalarında 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri uygulanır. Ancak fiilin cezayı gerektirmesi durumunda, ceza kanununda daha uzun bir zamanaşımı süresinin öngörülmesi şartıyla, bu süre uygulanır.
Somut olayda davacı taraf 17/06/2020 tarihli trafik kazası sebebiyle uğradığı geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının tazminini talep etmiştir. Davacı taraf kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsüdür. Kazaya karışan … plakalı diğer aracın ise, zorunlu trafik sigortası bulunmadığından bahisle husumet, …na yöneltilmiştir. 20/10/2022 tarihli SBM cevabi yazısına göre … plakalı aracın kaza tarihinde geçerli bir zorunlu trafik sigortası bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu doğrultuda davacının uğradığı zarardan Davalı …’nın sorumluluğu bulunmaktadır.
ATK … İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan bilirkişi raporu uyarınca meydana gelen trafik kazasında davacının kusurunun bulunmadığı, diğer araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce alınan kusur raporunun ceza yargılamasında alınan rapor ile uyumlu olduğu görülmüştür. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun hazırlanan 30/06/2022 tarihli ATK kurul raporuna göre davacının, dava konusu kaza sebebiyle %6 oranında maluliyetinin bulunduğu, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği anlaşılmıştır. Davalı taraf, davacının koruyucu ekipmanı olmadığı gerekçesiyle zararın arttığını iddia etmiştir. Müterafik kusurun varlığı iddia eden tarafından kanıtlanmalıdır. Kazaya ilişkin tutanakların ve belgelerin incelenmesinde davacının koruyucu ekipmanının bulunmadığı ve müterafik kusurunun bulunduğuna ilişkin herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Davalı taraf da aksini gösteren bir delil sunmamıştır.
Davacı, davasını belirsiz alacak davası olarak açmıştır. Mahkememizce HMK md. 107/2 uyarınca verilen süre içinde davacı, 05/06/2023 tarihinde alacak miktarını net olarak belirterek eksik harcı yatırmıştır. Ancak yargılama sürecinde değişen asgari ücret sebebiyle yeniden aktüer raporu aldırılması yoluna gidilmiştir. Güncel asgari ücret verilerine göre hazırlanan 06/07/2023 tarihli bilirkişi ek raporu uyarınca davacının 22.170,74 TL geçici, 364.700,35 TL sürekli iş göremezlik zararının bulunduğu hesaplanmıştır. Hesaplanan bedellerin sigorta limitleri dâhilinde olduğu anlaşılmıştır. İstanbul BAM 9. HD 2022/2621 Esas ve 2023/553 Karar sayılı ilamı ile “Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücretin, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığı olduğu, ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 05/02/2019 tarih, 2016/2455 E. ve 2019/1005 K. sayılı kararı).” şeklinde karar vererek, pasif devre tazminat hesaplarında aginin ücrete dahil edilmemesi gerektiğini belirtmiştir. Dolayısıyla agi hariç tutularak yapılan hesap mahkememizce esas alınmıştır.
Davacı taraf, ek bilirkişi raporunu esas alarak 08/09/2023 tarihinde ıslah dilekçesi sunmuştur. Davalı taraf her ne kadar ikinci kez ıslah dilekçesi sunulamayacağı yönünde itirazda bulunmuş ise de, yerleşik içtihatlar uyarınca davacının 05/06/2023 tarihli dilekçesi bedel artırım, 08/09/2023 tarihli dilekçesi ıslah dilekçesi olarak kabul edilmiştir. Zira belirsiz alacak davalarında sunulan bedel artırım dilekçelerinden sonra, davacı tarafın ıslah hakkının da bulunduğu kabul edilmektedir.
Davacı taraf, maddi tazminat bedelini yasal faizi ile birlikte talep etmiştir. Dosya kapsamındaki belgelerin incelenmesinde davacının, dava açmadan önce 04/09/2020 tarihinde davalıya başvurduğu anlaşılmış olup, davalının 17/09/2020 tarihinde temerrüde düştüğü kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak ele alındığında; yukarıda açıklanan sebeplerle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1)Davanın kısmen kabul kısmen reddine,
-22.170,00 TL geçici iş göremezlik ve 364.700,35 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 386.870,35 TL maddi tazminatın 17/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 26.427,11-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.418,40-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 25.008,71-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 60.030,55-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 17.571,65-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 54,40-TL Peşin/nisbi Harcı, 992,00-TL Tamamlama Harcı, 372,00-TL Islah Harcı, olmak üzere toplam 1.472,80TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 4.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 2.555,00-TL ATK ücreti, 738,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 7.293,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 6.976,14-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.262,65-TL lik kısmının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, kalan 57,35-TL lik kısmın ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
8-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının dosya kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır