Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/579 E. 2023/581 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/579 Esas
KARAR NO : 2023/581
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/11/2020
KARAR TARİHİ : 21/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirketi tarafından … İcra Müdürlüğü nezdinde 2020/… E. numarası ile başlatılan faturaya dayalı ilamsız icra takibinde dosya borçlusu davalı şirket tarafından 14.08.2020 tarihli dilekçe ile borcun tamamına, asıl alacağa, faize ve ferilerine haksız bir şekilde itiraz edildiğini, bu kapsamda davalı borçlu şirket tarafından yapılan mesnetsiz ve haksız itirazlarına ilişkin beyanlarının detaylı olarak açıklatıldığını, müvekkili şirketin dünya çapında önde gelen bir küresel telekamünikasyon hizmeti sağlayıcısı olan İtalya’da mukim … S….’nın iştiraki olup … ve Veri Merkezi çözümleri sunduğunu, müvekkili şirketin Bilgi Teknolojileri Kurumu’ndan aldığı Alıyapı İşletmeciliği Hizmeti (AİH) ve İnternet Servis Sağlayıcı (“İSS”) hizmeti lisansı bulunduğunu, müvekkili şirketin İstanbul Yenibosna’da bulunan en son teknoloji ile donatıldığını, Türkiye’deki en büyük ve en önemli barındırma tesislerinden biri olan … seviyeli … Transit hizmeti … servisi ile sunulduğunu, müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında 24.01.2020 tarihinde Ana Hizmet Sözleşmesi (“Sözleşme””) (EK-1) akdedilmiş olup işbu sözleşmenin ekinde mevcut olan Ek-A Sağlanan Hizmetler Listesi’nde ve Ek- C sipariş formunda 24.01.2020 tarihinden itibaren 24 ay boyunca 2 adet 100 G’lik port ile birlikte minimum … hizmeti verilmesi hususunda anlaşıldığını,müvekkilinin sözleşme kapsamında sağlayıcı sıfatıyla kesintisiz olarak sağladığı IP hizmeti davalı şirkete kullanıma bağlı olarak verilmemekte olup davalı şirketin işbu sözleşme ile yitmi-dört (24) ay boyunca kesintisiz minimum … IP hizmeti almayı taahhüt ettiğini, davalı şirketin “kullanılmayan (P transit hizmeti” için Mayıs ve Haziran ayına ilişkin bedelleri ödemeyeceklerine yönelik iddialarının müvekili tarafından kabul edilmediğini ve davalı şirketin vadesi gelen faturaları ödememeye devam ettiğini, taraflar arasında akdedilen Sözleşmenin 8.3.(ii) maddesinde şirketin herhangi bir faturasını vade tarihinden itibaren kırk (40) gün süreyle ödememesi halinde müvekkili şirketin işbu sözleşmeyi haklı olarak derhal feshedebileceğinin düzenlendiğini, davalı borçlu şirket tarafından yine 23.06.2020 tarihinde müvekkili şirket’e toplamda 58.457,90 USD tutarında olan “iade” konulu ve … numaralı bir fatura (EK-9) düzenlemiş olup bu fatura kapsamında müvekkili şirketin Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarında kestiği tüm faturaların iade edilmek istenildiğini, işbu “iade” konulu faturayla davalı borçlu şirketin bir (1) adet 100 G’lik port kullanımı için Şubat ayında KDV dahil toplamda 3.137,50 USD tutarında ödediğini, faturayı da kötü niyetli bir şekilde iade etmek istediğini, müvekkili şirket tarafından verilen hizmetlere ilişkin davalı şirket tarafından kötü niyetli “iade” konulu faturaların düzenlenmiş olması ve müvekkili şirketin iyi niyetli tüm uzlaşma çabalarının sonuçsuz kalması neticesinde işbu sözleşme ve ekleri kapsamında verilen hizmetlerin müvekkili şirket tarafından 24.06.2020 tarihi itibariyle feshedilmiş olup bu husus davalı şirkete ihtarname yoluyla keşide edildiğini, davalı şirketin sözleşmenin feshinden sonra iade faturaların iadesi mahiyetinde faturalar düzenlediğini, davalı şirketin minimum … hizmetini yirmi-dört (24) ay boyunca almayı taahhüt etmesine ve müvekkili şirketin sağlayıcı sıfatıyla sözleşme kapsamındaki … IP hizmetini kesintisiz olarak davalı şirkete sağlamasına rağmen davalı şirketin hala daha kullanılan kapasite uyarınca bir bedel ödeyeceğine yönelik taleplerinin müvekkili şirket tarafından kabul edilmemiş olup taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığını ve davalı şirket tarafından “iade” konulu mesnetsiz faturalar düzenlenmeye devam edildiğini, bu kapsamda, müvekkili şirket tarafından 07.08.2020 tarihinde … İcra Müdürlüğü nezdinde 2020/… E. numarası ile Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ilişkin dört (4) adet ödenmemiş fatura bedeli olan bakiye 68.874.40 USD tutarındaki asıl alacak tutarının icra takibine konulduğunu, davalı borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk düzenlendiğinden davacı müvekkili şirket tarafından 18.08.2020 tarihinde … Arabuluculuk Bürosu’na müracaat edilerek arabulucu atanması için başvurulduğunu ancak taraflar arasında gerçekleşen müzakereler sonucunda anlaşmaya varılamadığını beyanlarla işbu davanın kabulü ile …İcra Müdürlüğü nezdindeki 2020/… E.numaralı dosya borçlusu tarafından 14.08.2020 tarihinde yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve Davalı Borçlu Şirketin kötü niyeti sabit olduğundan aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … A.Ş. (“ … ” veya “Müvekkil Şirket”)’ nin ilgili mevzuat altında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (“BTK”) tarafından (i) Altyapı İşletmeciliği Hizmeti, (ii) Internet Servis Sağlayıcılığı, (iii) Sabit telefon Hizmeti ve (iv) Sanal Mobil Şebeke Hizmeti alanlarında yetkilendirilmiş %100 yerli sermayeli bağımsız bir işletmeci/operatör olduğunu, 24.01.2020 tarihinde müvekkili şirket ile davacı şirket … A.Ş. (“ … ”) arasında çerçeve nitelikte “Ana Hizmet Sözleşmesi” (“Sözleşme”) imzalandığını ve Sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası “EK A-Sağlanan Hizmetler Listesi” çerçevesinde sağlayıcı konumundaki TIS’den “…” (internet omurga) hizmeti tedarik edilmek üzere anlaşma sağlandığını, sözleşme konusu hizmetin mimari açıdan müvekkili şirketin kendi kullanımına uygun olmayıp 3. kişi konumundaki diğer telekom şirketlerine sağlanmak üzere alınmasının planlandığını, sözleşme konusu hizmetin devreye alınmasının gerek müvekkili şirket gerekse müvekkili şirketin müşterisi 3. kişi operatör nezdinde belirli test süreçlerini gerektirdiğinden, müvekkili şirket nezdindeki ilk test sürecinin (davacı beyanlarıyla da sabit olduğu üzere) 19.02.2020 tarihi itibarıyla tamamlanmışsa da müvekkili şirketin müşterisinin test ve tedarik süreçlerinin halen devam etmesi ve aynı dönemde global çapta ortaya çıkan ve bilahare Dünya Sağlık Örgütü tarafından önce “uluslararası kamu sağlığı için acil durum” ardından da global pandemi ilan edilen COVID-19 (Koronavirüs) salgın hastalığının neden olduğu ekonomik ve sosyal hayattaki belirsizlikler ve bu durumun Sözleşmenin 13. maddesi uyarınca mücbir sebep teşkil etmesi dolayısıyla 25.02.2020 tarihinde davacı TIS’den hizmet sunumuna başlama tarihinin aynı Sözleşme’nin 13.2.’nci maddesi uyarınca askıya alınması/ertelenmesinin talep edildiğini, ardından da müvekkili şirket müşterisinin hizmeti satın almaktan vazgeçme bildirimi üzerine müvekkili şirket tarafından 13.04.2020 tarihi itibarıyla sözleşme konusu hizmetin iptal edilmesi talebinin yine davacı şirkete iletildiğini, bu arada söz konusu tarihe kadar sadece test amaçlı çok düşük bir kullanım olduğunu ve anılan tarih sonrasında hizmet alımının tamamen durdurulduğunu, davacının iddia ve taleplerinin açıkça haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmesel iptal hakkını kullandığını, buna karşılık davacının, iptal talebini sebepsiz yere işleme koymayıp sürecin kusurlu ve kötü niyetli geciktirerek müvekkili şirketin haksız yere borçlandırmak istediğini, davacının, müvekkili şirket kusurundan kaynaklanmayan sebeplerle, önce Sözleşme konusu hizmetin 25.02.2020 tarihi itibarıyla askıya alınmasını, daha sonra da 13.04.2020 tarihi itibarıyla iptalini talep ettiğini, bu talebini TIS Türkiye yöneticileri ülke müdürü ve müşteri temsilcisi ile video konferans yöntemiyle yapılan görüşmelerde bizzat iletildiğini, ne var ki TIS tarafından müvekkili şirket talebinin uzun süre işleme konulmayıp sürüncemede bırakıldığını, davacının kendi sistemsel engelleri nedeniyle müvekkili şirkete atfedilebilecek herhangi bir kusur veya sorumluluk olmadığı gibi iptal formunun TIS tarafından ilk defa 04.06.2020 tarihinde paylaşılıp iptal yürürlük tarihinin teknik olarak – 13.04.2020 yerine – 01.06.2020 olarak girilebilmesindeki çelişkinin de ortada olduğunu, zira her iki tarihin de formun müvekkili şirket ile paylaşıldığı tarihe göre geride olduğunu, sözleşmedeki iptal hakkından bağımsız olarak, mücbir sebep halinin söz konusu olduğunu, davacıdan sözleşme konusu hizmetin alınmadığını, sözleşme konusu hizmetin test amacı dışında hiçbir zaman davacı şirketten tedarik edilmediğini, öte yandan davacı tarafından sözleşme kapsamında “… Hizmeti”nin müvekkili şirkete ücretsiz sağlandığından bahisle müvekkili şirket lehine sözde “lütuf” yapıldığı izlenimi verilmek istenmişse de söz konusu hizmetin Sözleşme uyarınca asgari … IP hizmeti satın alınması koşuluna bağlanmış olup, müvekkili şirket tarafından anılan kapasitede bir alım gerçekleşmediğinden davacı şirket tarafından ilgili hizmetin iptal edildiğini ve neticede müvekkili şirketin bu hizmetten ücretsiz yararlanması gibi bir durum da söz konusu olmadığını beyanlarla sözleşmeye, usule ve yasaya aykırı, hukuki dayanaktan yoksun davacının “itirazın iptali” ve “icra inkâr tazminatı” taleplerinin reddine, davacının icra takibinin haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle, davacı aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere uygun bir tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, Arabuluculuk Son Tutanağı, …İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
…İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas numaralı takip sayılı icra dosyasının celp edilerek yapılan incelenmesinde,… A.Ş. tarafından … aleyhine 68.874,40.-USD tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olduğundan tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Mahkememizce 25/03/2021 tarihli celsede dosyanın mali müşavir, sözleşmeler alanında uzman ve sektör bilirkişi heyetine tevdii edilmesine karar verilmiş 22/10/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunun dosyaya ibraz edildiği görülmüştür. Bilirkişi heyeti raporunda neticeten;
“Davacı ile davalı arasında 24.01.2020 tarihinde akdedilen sözleşme ile davacı/sağlayıcı, davalı/müşteri için, 24.01.2020 tarihinden itibaren yirmi dört 24 ay boyunca 2 adet 100 G’lik port ile birliktte minimum … IP …hizmeti vermeyi üstlenmiştir.
Davalı/müşteri de hizmetin bedelini ödemeyi üstlenmiştir. Sonrasında davalı/müşteri, Covid salgınından dolayı ortaya çıkmış olan mücbir sebep nedeniyle sözleşmenin sonlandırılmasını talep etmiştir. Davalı ise davacının bu talebini olumla karşılamış, fakat sözleşmenin sonlandırılmasına bir takım şartlar ile razı olacağını beyan etmiştir.
Bunun üzerine, taraflar arasında sözleşmenin sonlandırılması şartları hususunda mutabakata varılmasına yönelik olarak uzun süreli görüşmeler yapılmıştır. Görüşmelerin önemli bir kısmı e-mail yazışmaları ile yapılmıştır.
Raporumuzun Teknik Kısmında e-mail yazışmalarının yorumlanması neticesinde; davacı tarafından verilen hizmetlerin 13.04.2021 tarihi itibariyle sonlandırılması ve davalı tarafından davacıya 13.04.2021 tarihine kadar verilmiş olan hizmetlerin bedeli olarak 28.777,15 USD daha ödeme yapılması konusunda tarafların anlaştıkları sonucuna varılmıştır.
Sonuç:
Davacının davalıdan, takip tarihi itibariyle bakiye 28.777,15 USD alacağı bulunduğu; bu alacağın talep gibi, takip tarihinden itibaren işletilecek yasal döviz faizi (3095 sayılı Faiz Kanunu md.4/a) ile birlikte tahsili gerektiği…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Taraf vekillerince bilirkişi heyet raporuna karşı beyan ve itirazda bulunulmuştur. 24/02/2022 tarihli celsede taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı ve beyanları ile mücbir itirazın da değerlendirilmek üzere bilirkşi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti ek raporunda sonuç olarak; “25.03.2020 – tarihli faturanın tamamı olan 18.297,90 USD ve 24.04.2020 tarihli faturanın tamamı olan 28.080USD’lık tutardan 1-13.Nisan 2020 tarihlerine tekabül eden 13 günlük kısmı da dahil olan +10.479,25 USD olmak üzere TOPLAM 28.777,15.-USD’lık kısmın davalı tarafından ödenmesi gerektiği konusunda kök raporu değiştirmeyi gerektirecek bir durum olmadığı…” şeklinde kanaat bildirilmiştir. Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 24/08/2022 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları ile yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep etmiştir.
17/11/2022 tarihli celsede, mahkememizce tespit edilen hukuki uyuşmazlık, dosyada mevcut bilirkişi kök ve ek raporu, taraf vekillerinin bilirkşi raporuna karşı itiraz ve beyanları, mücbir sebep iddiası, …hizmetinin davalıya hangi tarihe kadar verildiği, neticede davanın kabulü halinde davacı tarafça talep olunabilecek alacak miktarı noktalarında yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek;
Mali müşavir …, Sözleşmeler Alanında Uzman Prof. Dr. …, Teknik Bilirkişi … tarafından dosyaya ibraz edilen 03/07/2023 tarihli heyet raporunda sonuç olarak;
Sonuç Ve Kanaat;
Dosya mevcudu, davacı şirketin 2020 yılı ticari defterleri, dava ve icra dosyası ile yine bu
kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel, teknik ve hukuki yönden tetkiki sonucunda ve raporun
içinde açıklanan nedenlerle;
6.1 İncelenen davacı şirkete ait 2020 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2020 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davacı şirketin 2020 yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
6.2 İncelenen davalı şirkete ait 2020 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterinin yasal süresinde onaylandığı ve davalı şirketin 2020 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davalı şirketin 2020 yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
6.3 Teknik / sektörel bazlı yapılan inceleme ve değerlendirme sonuçlarına göre;
Taraflar arasında 24.01.2020 tarihli Ana Hizmet Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme ve ekleri uyarınca davalı yana 24 ay boyunca 2 adet 100 G’lik port ile birlikte minimum … IP … hizmetinin sağlanması kararlaştırıldığı, … IP hizmeti için aylık sabit 13.500 USD + vergiler, her 100 G’lik portun kurulumu, müşteriye tanımlanması ve tesis edilmesi kapsamında ise 5.000 USD + vergiler tutarında bir defaya mahsus olmak üzere ücret ödeneceği taahhüt edildiği (somut olayda 2 adet 100 G’lik portun tesisi söz konusudur, bu bağlamda toplam port tahsis ücreti 2 * 5.000 USD + vergiler = 10.000 USD + vergiler olacaktır),
Sözleşme ve eklerine göre …hizmetinin aylık bazda sabit ücret ile sınırlandırıldığı, trafik hacmine ya da kullanım kapasitesine göre bir ücret tanımının söz konusu olmadığı,
Tarafların sipariş formu iptali nedeniyle ödenmesi gereken ücretler konusunda e-mail yoluyla yazıştıkları, taleplerini ilettikleri, ancak ödemeler noktasında anlaşmaya vardıklarına dair açık ve net olarak ifade edilmiş herhangi bir veriye ulaşılamadığı,
Sözleşme konusu … IP hizmetinin davalı yana Temmuz 2020 dönemine kadar sağlandığı, her ne kadar trafik değerleri oldukça düşük seyretmişse de ilgili döneme kadar hizmetin davalının kullanıma aktif edildiği ve erişilebilir olduğu tespit edildiği,
Her ne kadar davalı yanca bir yük trafiği seviyesinde, tam kapasitede bir hizmet kullanımı gerçekleşmemişse de, sözleşme konusu hizmetin Temmuz 2020 dönemine kadar aktif ve erişilebilir şekilde davalının hizmetine sunulduğu, davalı yanın sipariş iptal tarihini 13.04.2020 olarak, davacı yanın ise 24.06.2020 tarihine kadar sağlanan hizmet nedeniyle sipariş iptal tarihini 24.06.2020 olarak baz aldıkları gözlendiği, bu durumda iki farklı senaryonun ve hesaplamanın ortaya çıktığı,
Taraflar arasındaki yazışmalar, davalı tarafın sipariş iptal talebi, taraflar arasında feshin müzakere edildiği dönemde Covid-19 pandemisinin tüm Dünyadaki yoğun etkilerinin görülmeye başlanması ve aynı sebeple 22.03.2020 tarihinden itibaren Türkiye’de tam kapanma ve yoğun pandemi önlemleri sürecine girilmiş olması, önceki bilirkişi kök ve ek raporlarında da hesaplama yönünden aynı tarihin esas alınması gözetilerek, taraflar arasınaki sözleşmeden kaynaklı hizmet ilişkinin 13.04.2020 itibariyle sona erdiği, davacı şirketin bu tarihe kadar sözleşmeden kaynaklı alacaklarını talep edebileceği, bu ihtimalde davacı şirketin takip tarihi itibariyle 28.777,5 USD alacaklı olacağı…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 27/07/2023 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna beyanda bulunmuştur. Davalı vekili ise 04/09/2023 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf iddia ve savunmaları, icra takip dosyası, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre; dava konusu uyuşmazlığın davacı şirketin davalıya sözleşme kapsamında verdiği … hizmetinden bakiye alacağı bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarı, dava konusu olayda mücbir sebep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı saptanmıştır. Davacı yanın vergiler hariç 5.000 USD tek seferlik ücret, 5.000 USD 2.Port tek seferlik ücret, 9.580 USD 9-31 Mart aylık ücret, 13.500 USD Nisan aylık ücret, 13.500 USD Mayıs aylık ücretlerine ilişkin olarak ana hizmet sözleşmesine dayanarak davalı yan adına düzenlemiş olduğu; 118.832,05 TL tutarında 25.03.2020 tarih ve … nolu, 139.973,66 TL tutarında 24.04.2020 tarih ve … nolu, 115.068,38 TL tutarında 27.05.2020 tarih ve … nolu, 92.763,58 TL tutarında 24.06.2020 tarih ve … nolu, 4 adet faturalara dayandığı, davacı yanın düzenlemiş olduğu faturalar, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığını kanıtlayan 24.01.2020 tarihli ana hizmet sözleşmesine dayanmaktadır.
Davacı yan, fatura içeriği hizmetleri ana hizmet sözleşmesi kapsamında davalı şirkete verdiğini ancak teslim edilen hizmet bedelinin davalı yanca ödenmediğini ve haklı nedenlerle sözleşmeyi fesh ettiğini ifade etmiştir.
Davalı yan vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sözleşmeden doğan iptal hakkını kullandığını, buna karşılık davacının iptal talebini sebepsiz yere işleme koymayıp süreci kusurlu ve kötü niyetli geciktirerek müvekkili şirketi haksız yere borçlandırmak istediğini, sözleşmedeki iptal hakkından bağımsız olarak, mücbir sebep halinin de söz konusu olduğunu ve davacıdan sözleşme konusu hizmetin alınmadığını ileri sürmüştür.
Dosya kapsamı deliller ve aldırılan bilirkişi raporları birlikte incelenip değerlendirildiğinde, taraflar arasında 24.01.2020 tarihli ana hizmet sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamının işbu ana hizmet sözleşmesi eki olan EK-A Sağlanan Hizmetler Listesi’nde ve EK-C … Sipariş Formunda davalı yana 24.01.2020 tarihinden itibaren 24 ay boyunca 2 adet 100 G’lik port ile birlikte minimum … hizmeti verilmesi hususuna dayandığı, sipariş formunda, … IP hizmeti için aylık 13.500 USD + vergiler, her 100 G’lik portun kurulumu, müşteriye tanımlanması ve tesis edilmesi kapsamında ise 5.000 USD + vergiler tutarında bir defaya mahsus olmak üzere ücret ödenmesi hususlarında anlaşıldığı, böylece davalıya … hizmetinin alınması karşılığında, ayrıca noktadan noktaya müşteriye özel fiber optik altyapı hizmeti olan ve servis sağlayıcının veri merkezi binasına bağlanması için kullanılan … Giriş Hizmetlerinin ücretsiz olarak sağlanacağının taahhüt edildiği, sözleşme ve eklerine göre … hizmetinin aylık bazda sabit ücretler ile sınırlandırıldığı, trafik hacmine ya da kullanım kapasitesine göre bir ücret tanımının bulunmadığı, taraflar arasında gerçekleşen e-mail yazışmaları bir bütün olarak incelendiğinde, test süresinin 19.02.2020 tarihinde tamamlandığı ve sistemin devreye alındığı, ayrıca faturalandırma başlangıç tarihinin 09.03.2020 olarak baz alındığı hususlarında taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığı, davacı şirketin Covid-19 pandemi süreci nedeniyle sözleşmeyi bazı şartlar dahilinde iptal edebileceklerine dair davalıya bildirimde bulunduğu, ödemeler yönünden işbu şartların … hizmeti için tesis edilen 2 adet 100 G’lik portlarının tek seferlik ücretlerinin ödenmesi (10.000 USD + vergi), Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran ayı aylık ücretlerinin tamamının ödenmesi (9.500 USD + 13.500 USD +13.500 USD + 13.500 USD + vergiler) hususlarına dayandığı, davalı yanın kendilerine sunulan işbu şartlar içerisinde yalnızca … hizmeti dışındaki tüm taahhütleri yerine getireceklerini ifade ettiği, ancak kullanılmayan … hizmetinin Nisan, Mayıs, Haziran ayı ücretlerini kabul etmediği, 2 erişim portu için 10.000 USD’ lik ücreti ödeyecekleri, 13 Nisan’a kadar 1-2 Gbps seviyesinde oluşan trafik sonrasında hizmetin tamamen durduğu, kullanmadıkları halde 19 Şubat ile 13 Nisan tarihleri arasındaki zaman dilimi için … … ücretini ödeyeceklerinin iletildiği, ödemeler yönünden tarafların birbirlerine ilettikleri şartların uyuştukları noktaların 2 adet 100 G’lik port ücretlerinin ödenmesi ve 19 Şubat- 13 Nisan tarihleri arasında oluşan trafik nedeniyle işbu dönemler arasına tekabül edecek … IP Transit ücretinin ödenmesine dayandığı, tarafların anlaşamadıkları hususların davalı yanın ödemeleri 13.04.2020 tarihine kadarki hizmeti esas alarak yapmasına, davacı yanın ise ödemeleri 24.06.2020 tarihine kadarki hizmeti eaas alarak yapmasına dayandığı, uyuşmazlığın ve bilirkişi raporlarına itirazların da esasen sipariş iptal tarihinin hangi tarih olarak esas alınacağı hususunda toplandığı anlaşılmıştır.
Teknik bilirkişi görüşüne göre, dava dosyasına sunulmuş olan 15.02.2020 -15.04.2020 tarihleri arasındaki veri trafiğinde geçen 9. hafta değerlerinde 8Gbps seviyesi ile maksimum trafik değerlerine ulaşıldığının, devam eden haftalarda ise ağırlıklı olarak 2Gbps seviyesinde bir trafik değeri oluştuğunun, 50Gbps seviyesine göre mevcutta oluşan trafiğin bir yük trafiği olmasının beklenemeyeceğinin, bu seviyelerde gerçekleşen trafiğin ancak bir test trafiğinden ibaret olabileceğinin, başka bir deyişle davalı açısından hizmetin test amaçlı kullanım düzeyinde kaldığının değerlendirildiği, sözleşme konusu … IP hizmetinin davalı yana Temmuz 2020 dönemine kadar sağlandığı, her ne kadar trafik değerleri oldukça düşük seyretmişse de ilgili döneme kadar hizmetin davalının kullanıma aktif edildiği ve erişilebilir olduğu tespit edilmiştir.
Neticeten mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarındaki tespitlere eşdeğer şekilde mahkememizde oluşan kanaate göre de; davalı yanın sipariş iptal tarihini 13.04.2020 olarak, davacı yanın ise 24.06.2020 olarak baz aldıkları, tarafların iptal tarihi konusunda mutabakatları olmadığından 24.06.2020 tarihinin iptal tarihi olarak benimsenemeyeceği, taraflar arasındaki yazışmalar, sözleşmede davalı tarafa tanınan tek yanlı sipariş iptali imkanı, davalı tarafın sipariş iptal talebi, Covid-19 pandemisinin tüm Dünyadaki yoğun etkilerinin görülmeye başlanması ve aynı sebeple 22.03.2020 tarihinden itibaren Türkiye’de tam kapanma ve yoğun pandemi önlemleri sürecine girilmiş olması gözetilerek taraflar arasınaki ilişkinin 13.04.2020 itibariyle sona erdiği, davacının bu tarihe kadar sözleşmeden kaynaklı alacaklarını talep edebileceği, bu haliyle sipariş iptal tarihinin 13.04.2020 olarak baz alınarak davacının davalıdan ilk ay ödenen 3.137,5 USD lik tutar düşüldüğünde; 31.915 USD – 3.137,5 USD= 28.777,5 USD alacaklı olduğu kanaatine varılmış olmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Dava konusu alacak, faturaya dayandığından alacağın likid, icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olduğunun kabul edilmesi gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) ve (14). Fıkrası hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2020/… sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.096,27.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 30/09/2020 tarihli Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek, davanın kısmen kabulüne karar verildiği de dikkate alınarak taraflar aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ve … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 28.777,50-USD asıl alacak üzerinden devamına, kabul edilen asıl alacağı takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a madde ve fıkrası uyarınca faiz uygulanmasına,
2-Kabul edilen asıl alacak likit olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20’si olan 41.324,49-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 15.136,59.-TL
karar harcından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 6.584,17-TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 8.552,42.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 35.238,01.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 35.238,01.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 17.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 143,50.-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, 98,50.-TL vekalet harcı, 54,40.-TL başvurma harcı, 6.584,17.-TL peşin ve tamamlama harcı olmak üzere toplam 24.380,57.-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 10.166,69.-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.096,27.TL arabuluculuk ücretinin red ve kabul oranına göre 457,14.-TL’sinin davalıdan, 639,12.-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır