Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/569 E. 2022/741 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/569 Esas
KARAR NO : 2022/741
DAVA : Genel Kurul Kararının yokluğu
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ : 02/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının yokluğu davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın … San. Tic. Ltd. Şti’nin %70 hissesine sahip ortağı olup aynı zamanda şirketin müdürü olduğunu, işlem kolaylığı sağlamak adına … T.C. nolu … …’ın; şirket müdürü … T.C. nolu … tarafından … Noterliği’nin … yevmiye numaralı vekâletnamesi ile evrak takibi, bankacılık işlemleri gibi birtakım yetkiler verilmek üzere yetkilendirildiğini, … …’ın vekâletname ile kendisine tanınmış yetkileri kötüye kullandığının tespiti ile müvekkili tarafından azlinin talep edildiğini ve … Noterliği’nin 07.10.2020 tarih … yevmiye numaralı azilnamesi ile vekillikten azledildiğini, … …’ın vekâletname ile evrak takibi ve bankacılık işlemleri gibi birtakım işlemlerde yetkili kılınması sebebiyle bankaları bilgilendirme zorunluluğunun hâsıl olduğunu, işbu bilgilendirme sırasında, bankalardan yapılan geri dönüşler sonucunda işbu dava dilekçesine konu Genel Kurul Toplantısının yapıldığının öğrenildiğini, … San. Tic. Ltd. Şti’nin kuruluş anında müvekkili …’ın %70 hisseye sahip iken … …’ın da %30 hisseye sahip olduğunu, … …’ın kendisine verilen yetkileri menfaat sağlamak adına kötüye kullanmış olup, müvekkilinin haberi olmaksızın genel kurul toplantıları düzenleyip işbu toplantılarda kararlar aldığını, nitekim davaya konu genel kurul toplantısında da müvekkili …’ın %20 hissesinin haberi olmaksızın usulüne aykırı bir şekilde … …’a devredildiğini, müvekkiline çağrı yapılmamış olup müvekkilinin toplantıya katılmadığını, imzası taklit edilerek toplantıya katılmış gibi gösterilerek hisselerinin bir kısmının kötü niyetli bir şekilde … …’a devredidiğini, dava dilekçesine konu 09.04.2019 tarihli Genel Kurul Toplantısının yapıldığından müvekkilinin haberi bulunmamakla birlikte, müvekkiline herhangi bir çağrı yapılmamış olup aynı zamanda ticaret sicil gazetesinde de toplantıya çağrı yapıldığına ilişkin bir ilan bulunmadığını, usule, kanuna, yasalara aykırı genel kurul toplantısına müvekkilinin çağırılmamış olup, müvekkilinin toplantıya katılmamış olmasına rağmen katılmış gibi gösterildiğini ve imzasının taklit edildiğini, davaya konu somut olayda, müvekkiline iadeli taahhütlü mektupla çağrı yapılmış olması gerekirken bu çağrının yapılmadığını, ayrıca ticaret sicil gazetesinde de toplantının ilan edilmediğini, işbu sebeplerle müvekkilinin genel kurul toplantısından haberi olmayıp söz konusu genel kurul toplantısına da katılamadığını, mahkemece genel kurul toplantısının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiğini, bir genel kurul kararı aleyhine yokluk davası açıldığı zaman, yargılama sonuçlanıncaya kadar kararın yürütülmesini durdurmayacağından kanun koyucunun imkânsız zararlara yol açacak kararların yürütülmesinin durdurulmasını talep etme imkânı tanıdığını, bu nedenle ihtiyadi tedbir talep ettiklerini, … … tarafından genel kurul toplantısı yapıldığının bankalardan yapılan geri dönüşler sonrasında öğrenildiğini, 04.09.2020 tarihinde de bir genel kurul toplantısının yapılmış olup, söz konusu toplantıda müvekkilinin müdürlük yetkisinin de sona erdirildiğini, aynı zamanda … …’ın kızı olan … Tunç’a müdürlük yetkisi verildiğini, müvekkilinin hisselerinin rızası dışında hukuka aykırı bir şekilde devredildiğini, teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilerek müvekkili … …’a devredilen paylarının devrinin engellenmesi gerektiğini beyanlarla 09.04.2019 tarihli genel kurul toplantısında çağrı yapılmaksızın genel kurul toplanmış olup müvekkilinin yokluğunda, sanki müvekkili toplantıya katılmış gibi toplantı tutanağı tanzim edildiği, imzasısının taklit edildiğini, bu nedenle müvekkilinin haberi ve iradesi olmaksızın alınan genel kurul kararlarının sakat olduğunu, bu sebeplerle, 09.04.2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yokluğunun tespitine hükmedilmesi ve bununla birlikte yargılama sonuçlanıncaya dek müvekkili muhtemel zararlarının önüne geçmek adına teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilerek payların devrinin engellenmesi gerektiğini, açıklanan tüm nedenlerle kararların yürürlüğünün geri bırakılması kararı verilerek müvekkilinin şirket müdürlüğü yetkisinin ticaret sicil gazetesine tescilini, mahkeme aksi kanaatte ise şirkete kayyım atanmasını, … San. ve Tic. Ltd. Şti’nin 09.04.2019 tarihli genel kurul toplantısında pay sahibinin sahte imzasıyla genel kurul kararlarının alınması nedeniyle söz konusu toplantıda alınan kararların yokluğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu 09/04/2019 tarihli şirket genel kurulu için; şirketin %30 ortağı … … tarafından, kanuna ve ticari teamüle uygun olarak şirket merkezinde toplanmak üzere, en az bir ay önceden sözlü ve sosyal medya yoluyla ortakların toplantıya çağrıldığını, söz konusu toplantıda alınacak kararların; şirketin hisselerinin ortakların sermaye koyma borçları çerçevesinde yeniden belirlenmesi ve daha önce üzerinde anlaşılan şirket hisse oranlarının karara bağlanması olduğunun defalarca sosyal medya üzerinden ve sözlü olarak görüşüldüğünü, gündemi önceden belirli toplantıda alınması gereken kararların (hisse devri) hazır olan ortaklarca imzalandığını, alınan kararların toplantıya katılmayan diğer ortaklara imzalatılması için kararın elden dolaştırıldığını, sonuç olarak; söz konusu toplantının, kanuna ve teamüle göre bir ay önceden sözlü ve sosyal medyadan şirket ortağı … … tarafından yapılan davet üzerine yapıldığını, davaya konu 09.04.2019 tarihli genel kurulun, şirket merkezinde daha önce yapılan çağrı üzerine yapıldığını, genel kurul kararı alındığını, genel kurul kararına göre, davacının hissesinden; … …’a %20, … …’e %15, … …’a %10 hissesini devrettiğini, daha sonra dava konusu genel kurul kararının düzenleme şeklinde ve imzaları noterlikçe onaylanmış hisse devir sözleşmesi ile resmi olarak düzenlendiğini, buna göre davacının noterdeki hisse devir sözleşmesinde imzasının olduğunun ve imzanın noterlikçe onandığının açık olduğunu, bu nedenle davaya konu hisse devir işleminde kötü niyetten bahsetmenin ve davaya konu etmenin asıl davacının dürüst ve iyi niyetli olmadığını gösterdiğini, davacının kötü niyetli olup, dava dilekçesinde sadece … …’a yapılan hisse devrinden bahsettiğini, diğer kişilere yapılan hisse devrilerine yer vermediğini, davacının dava dilekçesinde sadece … …’a yapılan usulsüz %20 hisse devrinden bahsettiğini, ancak 09.04.2019 tarihli genel kurul kararında davacı hissesinden; … …’a %20, … …’e %15, … …’a %10 hissesini devrettiğini, halbuki davacının, dava dilekçesinde … …’a yapılan hisse devrinin usulsüzlüğünü belirtip diğer kişilere (… ‘e %15, … …’a %10) yaptığı hisse devrinden ve bu devrin usulsüzlüğünden bahsetmediğini, bu kişilere yapılan devre hiç değinmediğini, böyle olunca davacının dava konusu ve yokluğunun tespitini istediği genel kurul kararındaki hisse devirlerinin bir kısmının (… ‘e %15, … …’a %10) geçerli ve usulüne uygun olduğu ancak, aynı genel kurul kararındaki … …’a yapılan hisse devrinin usulsüzlüğünü ileri sürmesinin davacının kötü niyetli ve dürüst olmadığının göstergesi olduğunu, dava açma süresinin geçtiğini, TTK 445. Madde gereği üç aylık süre içinde davanın açılmadığını, davacının dava açma hakkının düştüğünü, açıklanan nedenlerle; davacının davasının usul ve esas yönünden reddine, yagılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, 09.04.2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yokluğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce verilen 20/04/2021 tarihli ara karar ile ;”Dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre; talep edenin davanın esası hakkında haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerekeceği, davalı şirketin 09.04.2019 tarihli genel kurul toplantısında imzası taklit edilerek toplantı tutanağı düzenlendiği yönündeki iddiasının yargılama sonucunda ortaya çıkacağından, ayrıca davacı tarafın şirkete kayyım atanması talebinin de davalı şirkette organ eksikliği bulunmadığından reddine…” karar verilmiştir.
Yine Mahkememiz tarafından 16/09/2022 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin : “Somut olayda, davacı vekilinin 06.07.2022 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararı verilerek şirketin yönetimi için kayyum atanmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmış ise de; açılan davanın … San. ve Tic. Ltd. Şti’nin 04.09.2020 tarihli genel kurul toplantısında pay sahibinin sahte imzasıyla genel kurul kararlarının alınması iddiasına dayalı olarak yokluğunun tespitine ilişkin olduğu, TMK’nın 427/4. Maddesi uyarınca bir tüzel kişinin gerekli organlarından yoksun kalması ve yönetiminin başka yoldan sağlanamaması durumunda yönetim kayyımı atanacağı düzenlenmiş olup davalı şirkette organ boşluğu bulunmadığı anlaşılmakla mahkememiz heyetinin görüşünde bir değişiklik bulunmadığından tedbir talebinin reddine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
… Şubesi’ne yazılan yazıya cevap verildiği, 11/07/2020 tarihli kredi sözleşmesi yerine 28/04/2020 tarihli kredi sözleşmesinden bir örneğinin gönderildiği görülmüştür.
… tarafından …’nin sicil dosyası gönderilmiştir. Ayrıca 09/04/2019 tarih, 2019/01 karar nolu … San. Ve Tic. Ltd. Şti’ye ait genel kurul karar aslının gönderilerek mahkememiz kasasına alındığı anlaşılmıştır.
… Anonim Şirketi tarafından … Ve Tic. Ltd. Şti’nin hesap açılışına ilişkin belge suretleri gönderilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyasının bir örneğinin gönderildiği, dosyanın yapılan incelemesinde; davacıların …, … …, davalının … olduğu, davanın konusunun 04.09.2020 tarihli genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine ilişkin olduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde 23/09/2021 tarihli karar ile davanın kabulüne, 04/09/2020 tarihli genel kurulunda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verildiği, müzekkere tarihi itibariyle dosyanın dosyanın İstinaf incelemesinde olduğu görülmüştür.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/… soruşturma dosyasının celp edilerek yapılan incelemesinde; davamıza konu 09.04.2019 tarihli genel kurul toplantısına katılmadığı halde imzasının taklit edildiğinden bahisle … tarafından … … aleyhine 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 207. Maddesinde düzenlenen Özel Belgede Sahtecilik Suçu ve 155. Maddesinde düzenlenen Güvenin Kötüye Kullanılması Suçu ve 157. maddesinde düzenlenen Dolandırıcılık Suçundan şikayette bulunulduğu, soruşturmanın derdest olduğu, imza incelemesine ilişkin rapor alınmadığı, … yazı cevabının beklenildiği görülmüştür.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… E. Sayılı dosyasının celp edilerek yapılan incelemesinde; davacılar …, … …, … … tarafından davalı … aleyhine 27.01.2021tarihli genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti istemli dava açıldığı, müzekkere tarihi itibariyle dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
… Asliye Ceza Mahkemesi’ne ait 2022/… E. Sayılı dosyanın celp edildiği, yapılan incelemesinde; Müşteki … …, …, … … tarafından Sanık … aleyhine Özel Belgede Sahtecilik, Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma suçlarından kamu davası açıldığı, iddianameye konu olayın 04.09.2020 tarihli genel kurul toplantısına ilişkin olduğu, müzekkere tarihi itibariyle mahkemece iddianamenin kabulü kararı verildiği görülmüştür.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/… CBS Sorusturma dosyasının gönderildiği, incelemesinde; … … tarafından … … aleyhine 35237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 207. Maddesi ile düzenlenen özel belgede sahtecilik suçundan şikayette bulunulduğu, bahse konu olayın … San. Tic. Ltd. Şti.’nin 09.04.2019 tarihli Genel Kurul Toplantı Tutanağı olduğu anlaşılmıştır.
… Noterliği, … Noterliği’ne, …Noterliği’ne, … Bankası Anonim Şirketi’ne, … Dairesi Müdürlüğü’ne, …’ne, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne, … Anonim Şirketi … Şubesi’ne, … Bankası Anonim Şirketi … Caddesi Şubesi’ne yazılan yazılara cevap verildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçesi ile celp edilen deliller ile emsal … . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… E. Sayılı dosyasında verilen karar ilamı içeriği hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde;
Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, ortaklarının … …, …, … …, … …, , … , … …, … … ; yetkililerinin … ve … olduğu, davaya konu edilen davalı şirketin 09.04.2019 tarihli genel kurul toplantısında davacının %20 payını … …’a , %15 payını … …’e, %10 payını … …’a devrettiğine ilişkin olduğu, dolayısıyla davacının dava konusu genel kurullarının yoklukla malul olduğunu tespitini talep etmesinde hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir.
TTK nun 617. Maddesinin 3. Fıkrasında; toplantıya çağrının, azlının çağrı ve öneri hakkının, gündemin, önerilerin, çağrısız genel kurulun, hazırlık önlemlerinin, tutanağın, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin Bakanlık Temsilcisine ilişkin olanlar hariç kıyas yolu ile uygulanacağı düzenleme konusu yapılmıştır.
TTK nun 414. Maddesinin 1. Fıkrası ” Genel kurul toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanla çağrılır. Bu çağrı, ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılır. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davalı şirketin cevap dilekçesindeki beyanlarında; davacıya sözlü ve sosyal medya üzerinden çağrının yapıldığı, toplantıya iştirak etmeyen kişilerin imzalarının elden dolaştırılmak sureti ile sonradan tamamlandığı bildirilmiştir.
Öğretideki ve uygulamadaki yerleşik içtihat uyarınca, çağrısız genel kurul unsurlarının bulunmaması halinde, alınan kararlar yok hükmünde olup hukuk hayatına hiç doğmamış, geçersiz işlemlerdir. Somut olaydaki durumun bu hukuki tespit ışığında değerlendirilmesi gerekir.
Davalı şirketin TTK nun 414. Maddesinin 1. Fıkrasına uygun şekilde pay sahiplerine çağrı yapmadığı sabittir. TTK nun 416. Maddesindeki düzenlemeye göre çağrısız genel kurulun şartları da gerçekleşmemiştir. TTK 416. Maddesi uyarınca bütün payların sahipleri veya temsilcileri aralarından biri itirazda bulunmadığı taktirde genel kurula katılmaya ve genel kurul toplantılarının yapılmasına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla çağrıya ilişkin usule uyulmaksızın genel kurul olarak toplanabilir ve toplantı nisabı var olduğu sürece karar alabilirler. Çağrısız genel kurulun şartları da yerine gelmemiştir. Bu halde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların çağrı usulüne uygun olmaması sebebiyle yok hükmünde olduğu anlaşıldığından açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
-Davalı şirketin 09/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun TESPİTİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80, 70 TL karar ve ilam harcından, peşin harç olan 54, 40TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 26,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3- 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 329,25.-TL , 54,40.-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 54,40.-TL peşin harç olmak üzere toplam 445,85‬.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır