Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/566 E. 2022/401 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/566 Esas
KARAR NO : 2022/401
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 18.08.2015 tarihli fatura ile müvekkilinin satın almış olduğu … … Model numaralı … Smart Led Lcd özellikli televizyonun bozulması nedeni ile bu ürünün Türkiye temsilcisi olan davalının yasalar gereği bulundurması gerekli sürede yedek parça bulundurmadığı için tamir edilemiyor olmasından dolayı öncelikle ürünün aynısı ile veya bir üst modeli ile değiştirilmesi bunun mümkün olmaması halinde bedelinin iade edilmesi talebinde bulunduğu, müvekkili şirketin davalının ürünlerinin satışını gerçekleştiren … Firmasından davaya konu olan televizyonu 18.08.2015 tarihinde seri R Sıra numarası … olan fatura ile 55.000,00.-TL bedelle satın almış olduğunu, satın alınmış televizyonun bozulmasından sonra davalının yetkili servisi olan … şirketi ile bağlantıya geçildiğini, televizyonun yedek parçalarının olmadığı bu parçaların yurt dışından getirileceği bu sürecinde en az bir buçuk ay süreceğinin bildirildiği ve yetkili servis tarafından dava konusu televizyonun tamiri için gerekli olan yedek parçanın parasının da müvekkilinden peşin olarak istendiğini, bu denli pahalı bir ürünü alan müvekkilinin bu muameleyle karşılaşmasının kabul edilebilecek bir durum olmadığını, satışı yapılan tüm ürünlerin değişen yıllarda kullanım ömürlerinin belirlendiğini, bu yasal düzenlemeye göre televizyon gibi ürünlerin kullanım ömrünün 10 yıl olarak belirlendiğini, yasa ithalatçı veya imalatçıların sattıkları mallar için o malın bakanlıkça tespit ve ilan edilen kullanım ömrü süresince bakım onarım ve servis hizmetlerini yürütecek istasyonları kurmak ve yeterli teknisyen kadrosu ile yedek parça stoku bulundurmak zorunda hükmünü getirdiğini, yedek parça bulundurmak yasal zorunluluk olduğunu, bu zorunluluğa uyulmadığı takdirde tüketici olan müvekkilininin yasada belirlenen seçimlik haklarının mevcut olduğunu, bu haklarını kullanmak amacı ile iş bu davanın açıldığını, ayrıca yedek parçanın ithal edilecek olması nedeni ile tamir süresinin aşılacak olmasının da yasaya aykırı olduğunu, dilekçe ekinde sundukları e- posta çıktıları da incelendiğinde görüleceği üzere tamir süresinin en az birbuçuk ay süreceğinin yetkili servis tarafından kabul edildiğini, bu durumda bildirilen tamir süresinin yasal tamir süresini aşacağıının aşikar olduğunu, bunun da müvekkili tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığını, 18.08.2015 tarihli fatura ile müvekkilinin satın almış olduğu … … Model numaralı … Smart Led Lcd özellikli televizyonun bozulması nedeni ile bu ürünün Türkiye temsilcisi olan davalının yasalar gereği bulundurması gerekli sürede yedek parça bulundurmadığı için tamir edilemiyor olmasından dolayı öncelikle ürünün aynısı ile veya bir üst modeli ile değiştirilmesini bunun mümkün olmaması halinde ürünün bedelinin iade edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu cihazın 98 inç ve özel seri bir cihaz olup davacı tarafından ev ortamında kullanıldığını, cihaza ilişkin parçanın temin ve taşımanın diğer standart cihazlara göre farklılık göstereceğini, onarılabilecek durumda olduğunu, cihazda onarımı mümkün olmayan bir durum ve ayıp halinin bulunmadığını, cihazın 2015 yılına ait bir cihaz olup 5 yılı aşkın süredir tüketici tarafından tek bir servis girişi bulunmaksızın sorunsuz olarak kullanılmakta olduğunu, cihazın ayıplı olarak nitelendirilebilmesi ve ayıptan doğan seçimlik hakların kullanılabilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin bu aşamada parça tedariki noktasında hazır durumda olup tüketicinin talepleri cihazın garanti süresinin sona ermiş olması nedeni ile ücretli değişim sureti ile karşılanabilecek olduğunu, davacı tarafından parça tedariki sağlanamadığı iddiasın da bulunulmuş olduğunu, bu husus gerçeğini yansıtmamakta olduğunu, talebe konu parça cihazın ithal ve özel seri bir cihaz olması nedeni ile ana depodan temin edilebilecek olduğunu servisler nezdinde sabit halde bulunduğunu, servis tarafından mail kayıtlarında belirtilen sürenin kaynağının pandemi sürecinde yaşanan ithalat sıkıntıları, yine pandemi sürecine bağlı olarak parçanın ana depodan temini ve cihazın 98 inç boyutundaki ekran panel boyutları nedeniyle nakliye süreci olup azami süre olarak belirtilen durumun parça tedarik edilemiyor olarak değerlendirilmesinin kötü niyetli olup haksız ve hukuka aykırı olduğunu, tespiti sağlanacağı üzere davacı tarafından işbu haksız iddia ve talepleri içerir davanın müvekkili şirket açısından reddinin gerektiğini, garanti kapsamı dışında kalan cihazın arızasını ücretli onarım sureti ile gerçekleştirilecek durumda olduğunu, cihazda ayıbın varlığına dahi girmeksizin zamanaşımı sebebiyle garanti kapsamı dışında kalan dava konusu cihaza ilişkin tüketici talebinin mahkemece reddinin gerektiğini, şikâyet konusu cihazın garanti süresi dolduğundan yürürlükteki mevzuat uyarınca tüketicinin ürünün ayıpsız misli ile değişim talep hakkının bulunmadığını, şikâyet konusu cihazın satın alım tarihinin 18.08.2015 tarihli olduğunu, cihazın 18.08.2017 tarihinde garanti süresinin dolduğunu, 6502 Sayılı Tüketici Korunması Hakkında Kanun ve Garanti Belgesi Yönetmeliği’ne göre ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonradan ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, zaman aşımı ve garanti süresinin dolması sebebiyle reddine karar verilmesini, davacı tarafından dava konusu cihazın ayıplı olduğu iddia edilmekte ve cihazın ayıplı olmasına bağlı garanti şart ve koşullarına bağlanan ayıpsız misli ile değişim hakkı talep edilmekte, davacı tarafından dilekçesinde dava konusu cihazın ayıplı olduğu ve cihazın bu hali ile değişime tabi tutulması gerektiği iddia edilmekte, cihazda herhangi bir ayıplı mal veya hizmet sunumu söz konusu olmadığını, cihazın 2015 yılı itibari ile satın alındığını, sorunsuz olarak kullanıldığını, cihazın garanti süresi içerisinde ve sonrasına ilişkin dönemde tek bir servis girişinin ve işleminin de müvekkili şirket kayıtlarında bulunmadığını, davacı tarafından cihazın onarımının sağlanamadığı ve parça temini sağlanamadığı iddia edilmekte ise de bu durumun gerçeği yansıtmamakta olduğunu, müvekkili şirketin cihazın onarımım ve parça değişimini sağlamaya hazır olduğunu, ancak davacı tarafından gerek servis süreci içerisinde gerekse de arabuluculuk sürecinde bu yönde gerçekleştirilecek işlemlere ve onarım ücretine onay verilmediğini, sürecin bu nedenle sonuçlandırılamamış olduğunu, şikayet konusu cihazda herhangi bir ayıp olmaması, üründe gerçekleştirilen teknik inceleme sonucunda süresi içerisinde onarılabileceği ve tüketiciye hizmet edebileceği gözetilerek seçimlik haklardan yararlanılamayacağı, kanunun ilgili maddeleri ve açık hükmü gereği müvekkili firmaya karşı ayıpsız misli ile değişim ile de başvurulamayacağından işbu davanın ve davacının taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından satın alınan televizyonun tamir edilemeyeceği iddiası ile televizyonun misli ile ya da üst modeliyle değişimi, bunun mümkün olmaması halinde bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, Arabuluculuk Son Tutanağı, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce 01/03/2021 tarihli celsede dava konusu televizyonun bulunduğu yerde makine mühendisi bilirkişi marifetiyle keşfen inceleme yapılmasına karar verilmiş, talik edilen gün ve saatte mahalinde keşif yapılmıştır.
Keşif incelemesini müteakip mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen 15/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç ve özetle;
“… marka … model numaralı … smart Led LCD özellikle televizyonun Lcd ekran üzerinde parlak noktalar oluşturarak görüntünün bozulmasına neden olduğu görülmekte olup, bu hususun zamanla oluşan bir olarak ortaya çıkmakta olduğu, televizyonun ekran panelinin değiştirilmesi ile bu sorunun ortadan kalkacağı, Garanti kapsamında işlem görmesinin mümkün olmadığı, garanti süresinin dolmuş olması bakımımdan ücretli olarak tamir imkanının olduğu, Tüm bu değerlendirmeler ile davacı tarafın talep etmekte olunan talebinin yerinde olmadığı, garanti süresinin geçmiş olması ile, ücretli olarak davalı tarafa sipariş verilerek ücretli olarak yapılmasının gerektiği…” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 16/10/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
27/10/2021 tarihli ara karar ile davacı vekilinin bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazlarını değerlendirmek üzere ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi ek raporunda;
” 18.08.2015 tarihinde satın alınan … marka … model numaralı … Led LCD
özellikle televizyonun 15.08.2020 tarihinde televizyonda bozuk görüntü
noktalarının oluştuğu şikâyeti ile yetkili servise başvurulmuş, televizyonun LCD
ekran üzerinde parlak noktalar oluşturarak görüntünün bozulmasına neden
olduğu, ilgili arıza nedeniyle televizyonun izlenilemez bir durumda olduğu
görülmekte, garanti kapsamında işlem görmesinin mümkün olmadığı, garanti
süresinin dolmuş olması bakımımdan ücretli olarak tamir edilmesi gerekte olup,
yedek parça temin edilemediği görülmekte olup, davalı tarafın yedek parça
temin etme yükümlülüğü/sorumluluğu bulunmakta olup, 4077 Sayılı Kanunun 15/1. ve 15/son maddesi: “İmalatçı veya ithalatçılar,
sattıkları, ürettikleri veya ithal ettikleri sanayi malları için o malın Bakanlıkça
tespit ve ilan edilen kullanım ömrü süresince, yeterli teknik personel ve yedek
parça stoku bulundurmak suretiyle bakım ve onarım hizmetlerini sunmak
zorundadırlar. Garanti belgesiyle satılmak zorunda olan bir sanayi malının
garanti süresi sonrasında arızalanması durumunda, o malın Bakanlıkça belirlenen azami tamir süresi içerisinde onarımı zorunludur.” olduğu, televizyon bakımından da gizli bir ayıp hususunun bulunması ihtimal olup,
ekran arızasının üretici firmadaki arızalanma istatistik bilgilerinin (dünyadaki
arıza sayısı incelenmeli) sunulması gerekte olduğu, tüm değerlendirmeler ile davacı tarafın satın alınan TV’den beklenilen
fayda sağlanmadığı ve satın alma bedelinin davalı tarafa iade edilmesi kanaat
ve sonucuna varıldığı..” yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görüldü.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 31/03/2022 tarihli dilekçe ile bilirkişi ek raporuna itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Yine davacı vekilince 05/04/2022 tarihli ıslah dilekçesinin dosyaya sunulduğu, harcının yatırıldığı, ıslah dilekçesinden bir suretin davalı vekiline tebliğ edildiği görülmüştür. Davalı vekili 20/04/2022 tarihinde bilirkişi ek raporuna karşı beyanlarını sunmuştur. Yine 25/04/2022 tarihli dilekçesiyle ıslah dilekçesi karşı itirazda bulunmuştur.
Dava konusu televizyonun; davadışı … A.Ş.’den 18/08/2015 tarihinde seri … Sıra numarası … olan fatura ile 55.000,00.-TL bedelle davacı tarafından satın alınmış olduğu, televizyonun 2 yıllık garanti süresinin bulunduğu ve 18/08/2017 tarihi bakımından garanti süresinin dolduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır. İşbu dava konusunun da davacı tarafından alınan bu televizyonun bozuk görüntü noktalarının oluştuğu şikayeti ile yetkili servise başvuru yapılarak ilgili arıza nedeniyle televizyonun izlenilmez bir durumda olduğu, garanti kapsamında işlem görmesinin mümkün olmadığı, ücretli olarak da tamir edilmesi gerekirken yedek parça temin edilemediğinden ödenen 55.000,00.-TL bedelin davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddiaları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, mahkememizce alınan denetime elverişli olduğu anlaşılan ve keşfen inceleme sonucunda teknik bilirkişi raporunda; Lcd ekran üzerinde parlak noktalar oluşturarak görüntünün bozulmasına neden olduğu, bu hususun zamanla oluşan bir olarak ortaya çıkmakta olduğu, televizyonun ekran panelinin değiştirilmesi ile bu sorunun ortadan kalkacağı anlaşılmıştır.
TBK 219 maddesinde belirtilen ayıp, “satılanda, bir malda, bir eserde, bir hizmette sözleşme ve yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması, bulunmaması gereken bozuklukların, eksikliklerin bulunmasıdır” ( Y.15. HD. 24.6.2008 tarih ve 2466 E.-4205 K sayılı ilam) maddeye göre amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya azaltan ayıplardan satıcı sorumludur.” hükmü amirdir. TBK 223. maddeye göre ayıpları, adi gözden geçirme ile anlaşılabilecek adi ayıplar ve daha uzun bir gözden geçirmeyi veya meydana çıkmaları özel bir tahlil veya muayeneyi gerektiren gizli ayıplar olmak üzere ikiye ayrıldığında davaya konu televizyon üzerinde yapılan teknik incelemede malda gizli ayıp olduğu tespit edilmiştir. Buna göre tacirler arası satış sözleşmelerinde 6102 sayılı TTK’nun 23. maddesi ile, bu madde yollamasıyla 6098 sayılı TBK’nun satış sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Dava konusu televizyonda açık ayıp veya olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılabilecek bir ayıp değil, gizli ayıp yani kullanımla ortaya çıkan bir ayıp söz konusu olduğundan ayıp ihbar süreleri bakımından TTK’nun 23.maddesi hükmü değil, yine TBK’nun 223. ve 225.madderi hükümleri dikkate alınması gerektiği anlaşılmış olup 6098 sayılı TBK’nun 223/2.maddesinde“Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı tarafından davaya konu televizyon ekranında arızanın fark etmesinden sonra … yetkili servise başvurusu olduğu bu başvurunun ayıp ihbarı niteliğinde olduğu davacının TBK 227. Maddedeki haklarını kullandığı anlaşılmış ve davacı tarafından servise yapılan başvuru gözetilerek (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 04.04.2019 tarihli 2017/4068 E., 2019/2268 K. sayılı emsal kararı) ayıp ihbarın süresinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Öte yandan, TBK’nun 227.maddesinde“(1)Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.(2) Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.(3) Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. (4)Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. (5)Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir. “ hükmünü haizdir.
Yargıtay 19. Hukuk dairesinin 20/11/2014 Tarih 2014/654 E., 2014/16583 K. Sayılı ilamında özetle ” … Davaya konu araç halen davacı elinde olduğundan , aracın ruhsatındaki takyidatlardan ari olarak davalıya iadesine ve ayrıca araç bedeli için faizin başlangıç tarihinin aracın davalıya teslim tarihi olacağı nazara alınıp , tesliminden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin hüküm kurulması doğru görülmemiştir… “şeklinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda davacının dava konusu ayıplı maldan beklenen fayda ve verimi alamayacağı anlaşıldığından davacı vekilinin ıslah dilekçesinde bedelin iadesini talep ettiği görülmekle buna göre alıcının seçimlik hakkını sözleşmeden dönme yönünde kullanması haklılık arz ettiğinden, davacının bu iradesine üstünlük tanınarak davanın kabulüne, ayıplı televizyonun davalıya iadesine, 55.000,00-TL fatura bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ve (14). Fıkrası hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2020/… sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek, davanın kabulüne karar verildiği de dikkate alınarak davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KABULÜ ile ,
55.000,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Ayıplı dava konusu televizyonun davalıya iadesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.757,05.-TL Karar ve İlam Harcından, peşin ve ıslah harcı olan 976,59-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 2.780,46.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3- 7.950,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 124,75.-TL , bir bilirkişi ücreti 750,00.-TL, 54,40.-TL başvuru harcı, 7,80.-TL vekalet harcı, 976,59-TL peşin ve ıslah harcı, 419,90.-TL keşif ücreti, 270,00.-TL ATG keşif araç ücreti olmak üzere toplam 2.603,44‬.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..23/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır