Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/562 E. 2020/674 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/562 Esas
KARAR NO : 2020/674 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil sigorta şirketi nezdinde … numaralı Ticari Paket Poliçesi ile … San ve Tic adına sigortalı ” … Km … /Bursa” adresinde ki mağaza da 12.08.2018 tarihinde meydana gelen hırsızlık hadiseleri sonucu 206 adet çeşitli modellerde cep telefonu çalındığını, meydana gelen hırsızlık hadisesi sebebiyle müvekkil sigorta şirketi tarafından sigortalısına şimdilik eksper raporu ile tespit olunan ve poliçede ki%62 payı nispetinde sigortalısına hasar tazminatı 12.12.2018 tarihinde ödendiğini, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısına ödemek zorunda kaldığı 324.207,57 TL hasar tazminatının müvekkili şirketin hesabına ödenmesi için davalılara gönderilen rücu mektubu davalı … Güvenliği 12.02.2019 tarihinde diğer davalılara ise 20.02.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup davalı şirketler tarafından ilgili rücu mektubuna yanıt verilmemiş ödeme de yapılmadığını davalılar rücu mektubunun taraflara tebliğ tarihi itibariyle temerrüde düştüğünü, davalı şirketler aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine de davalılar itirazda bulunulmuş taraflar arasında gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamaması üzerine davalılara icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, davalı şirketlerin borca vaki itirazlarının iptaline icra takibinin devamına, %20 icra inkar tazminatı ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan tahmiline davalılar adına kayıtlı araç ve/veya gayrimenkul tespit edilmesi halinde üzerine 3.şahıslara devrinin önlenmesini teminen (müvekkil sigorta şirketinin 5684 sayılı Sigortacılık Kanununa tabi olması sebebiyle anılan kanunun 17/7. Maddesi uyarınca hazine müsteşarlığı lehine nakdi ve gayri nakdi teminatlar tesis etmiş bulunduğundan teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Vekili Cevap dilekçesinde özetle, bu davanın yetkili mahkemede ikame edilmediğini müvekkilinin sorumluluğuna dayanak olarak gösterilen kira sözleşmesinde taraflar Bursa Mahkemelerini yetkili kıldıklarını, buna göre yetkili mahkemenin Bursa mahkemelerinin olduğunu, bu sebeple öncelikle yetki yönünden usulden reddi gerektiğini, aynı şekilde güvenlik sözleşmesine dayalı olarak davaya dahil edilen davalı … A.ş. Firması açısında da yetkili mahkeme Bursa Mahkemeleri olduğunu ayrıca davanın hırsızlık olayının yaşandığı yer olan Bursa Mahkemelerinde görülmesi usul ekonomisi açısında da doğru olduğunu tüm bu sebeplerle davanın yetki yönünden reddi ile Bursa Mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verilmesini talep etmiştir. Müvekkilinin herhangi bir güvenlik zafiyeti ve hırsızlık olayında bir kusuru bulunmadığından bu kez davanın müvekkili açısından esastan reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle yetkisizlik sebebi ile usulden reddi ile Bursa Mahkemelerinin yetkili kılınmasına mahkeme yetki konusunda aksi kanaatte ise davanın müvekkili açısından esastan reddine davacının icra takibi yapmakta kötü niyetli olması nedeni ile 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 67. Maddesi gereğince alacağın %20 den aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
İhbar Olunana … A.ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle, yetkili mahkemenin Bursa yetkili mahkemeleri olduğunu, müvekkili firmaca ilgili sözleşeme hükümlerinde yer alan yükümlülükler tam olarak yerine getirilmiş olup herhangi bir kusur veya ayıplı hizmet söz konusu olmadığını bahse konu hırsızlık olayında giriş kapılarına gerekli güvenlik tedbirlerini almayan … firmasının ve diğer davalı … A.ş.’nin kurulumunu ve hizmetini sağladığı alarm sisteminin geç devreye girmesinde kusurlu olduğundan oluşan zararın firmaya rücu edilmesinin mümkün olmadığını, açıklanan ve resen dikkate alınarak nedenle ışığında müvekkili sigortası … Sigorta A.ş.’ye iş bu davanın ihbar edilmesini haklarında haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış davanın öncelikle yetki itirazları dikkate alınarak usulden reddine lakin bu iddiaları kabul görmezse hukuka aykırı olarak açılan davanın esastan reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Uyuşmazlığın dava dışı sigortalı iş yerinde meydana gelen hırsızlık dolayısıyla oluşan hasardan kimlerin sorumlu olduğu hasarın miktarının ne kadar olduğu, itirazın iptali ve icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı Noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2019/… Esas sayılı dosyasının 1 nolu ara kararında ” Davalılar … Şirketi vekillerinin yetki ilk itirazı değerlendirilmeleri kapsamında mahkeme dosyamızın tefrik edilerek usulüne uygun yetkili yer icra dairesinde icra takibi başlatılmadığı için davanın usulden reddine,” kararı verilerek Mahkememizin 2020/562 Esas sayılı dosyasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi, … .İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası, Davalı … A.ş. Tarafından sunulan kira sözleşmesi ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 324.207,57 TL Asıl alacak ,1.385,22 TL Faiz, toplam 325.593,22 TL alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda;Dava itirazın iptali davası olup usulüne uygun bir takip yapılması dava şartıdır. (Yargıtay 19. HD.2016/7140 E ,2017/1159 K) Yetkili icra dairesi; İİK’nın 50/1 maddesi yollamasıyla HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine göre belirlenir. Davalı … A.ş. Tarafından sunulan kira sözleşmesinin incelenmesinde … San. Tic. A.ş. İle imzalanan sözleşmenin 4.12 .maddesinde “tarafların ihtilafı halinde çözüm mahalinin Bursa Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleridir” ifadesine yer verilmiştir. Buna göre yetki şartının geçerlilik şartlarına haiz olduğu, yetki ilk itirazının usulüne uygun olarak yapıldığı anlaşılmakla taraflar arasındaki yetki sözleşmesi ve H.M.K.’nun 17.maddesi uyarınca yetkili Bursa İcra Dairelerinde usulüne uygun takip başlatılmadığından davanın usulden reddi gerekmiştir. Gene haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Zarar sigortalarından doğan davalar, sigorta, bir taşınmaza veya niteliği gereği bir yerde sabit bulunması gereken yahut şart kılınan taşınıra ilişkinse, malın bulunduğu yerde; bir yerde sabit bulunması gerekmeyen veya şart kılınmayan bir taşınıra ilişkinse, rizikonun gerçekleştiği yerde de açılabilir. Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.
“(…)Bir davanın birden fazla kişi tarafından veya birden fazla kişi aleyhine açılabilmesi için aynı tarafta yer alanlar arasında hukuksal bir bağlantının bulunması gerekir. Hukukumuzda bu bağlantı karşılığını “dava arkadaşlığı” kurumunda bulmaktadır. Dava arkadaşlığı zorunlu ve ihtiyari olmak üzere iki ana başlık altında incelenmektedir. Zorunlu dava arkadaşlığı da yine kendi içinde maddi ve şekli olmak üzere ikili ayrımla düzenlenmektedir.
Dava konusu olan hak, birden fazla kişi arasında ortak olup da bu hukuki ilişki hakkında mahkemece bütün ilgililer için aynı şekilde ve tek bir karar verilmesi gereken hâllerde dava arkadaşlığının maddi bakımdan mecburi olduğunun kabulü gerekir. Diğer bir ifadeyle, bir hakkın birden fazla kişi tarafından birlikte veya birden fazla kişiye karşı kullanılmasının zorunlu olduğu hâllerde, bu hak dava konusu edildiği zaman o hakla ilgili birden fazla kişi zorunlu dava arkadaşı durumundadır. Dava arkadaşlığının hangi durumlarda mecburi olduğu maddi hukuka göre belirlenir. Zorunlu dava arkadaşlığında; dava arkadaşları arasındaki ilişki çok sıkı olduğundan, bunlar davada birlikte hareket etmek durumundadırlar. Mahkeme ise dava sonunda zorunlu dava arkadaşlarının hepsi hakkında aynı ve tek bir karar verecektir. Zorunlu dava arkadaşlığında dava konusu olan hak tektir ve dava arkadaşı sayısı kadar müddeabih bulunmamaktadır.
Bazı durumlarda ise birden fazla kişiye karşı birlikte dava açılmasında maddi bir zorunluluk olmadığı hâlde kanun, gerçeğin daha iyi ortaya çıkmasını ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin doğru sonuca bağlanmasını sağlamak için birden fazla kişiye karşı dava açılmasını usulen zorunlu kılmıştır ki bu durumda şekli bakımdan mecburi dava arkadaşlığı söz konusudur. Böyle bir davada, dava arkadaşları hakkında tek bir karar verilmesi veya dava arkadaşlarının hep birlikte ve aynı şekilde hareket etme zorunluluğunun varlığından söz edilemez.
Açıklanan bu mecburi dava arkadaşlığı hâlleri dışında ise dava arkadaşlığı ihtiyaridir. 6100 sayılı HMK’nın “İhtiyari dava arkadaşlığı” başlıklı 57. maddesinde;
“(1) Birden çok kişi, aşağıdaki hâllerde birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir:
a) Davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması.
b) Ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri.
c) Davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması.” şeklinde düzenleme getirilmiş iken;
“İhtiyari dava arkadaşlarının davadaki durumu” başlıklı 58. maddesinde;
“İhtiyari dava arkadaşlığında, davalar birbirinden bağımsızdır. Dava arkadaşlarından her biri, diğerinden bağımsız olarak hareket eder.” hükmü getirilmiştir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelindiğinde, her ne kadar davacılar vekili dava dilekçesinin talep sonucunda, ayrı ayrı belirttikleri miktarların toplamı olan tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ederek harcı da toplam değer üzerinden yatırmış olsa da, davacılar arasındaki ilişki ihtiyari dava arkadaşlığı olup, ihtiyari dava arkadaşlığında da her bir dava birbirinden bağımsızdır. (…) T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurul ESAS NO: 2017/11-415 KARAR NO : 2019/989 Tarih: 03.10.2019 içtihadı)
Bu doğrultu da; dava dışı sigortalı şirketin hasar gören iş yeri, davalı avm özel güvenlik şirketi ve iş yerinin bulunduğu AVM maliki şirketin bulunduğu yer Bursa ve gene haksız fiilin meydana geldiği yer tüm davalılar için ortak yetkili yer olan Bursa olup davada davalılardan … A.Ş. Ve … A.Ş. Bursa İcra Daireleri ile Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair ilk itirazda bulunduğundan, davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan yetki ilk itirazında bulunan davalılar açısından yetkili Bursa İcra Dairelerinde başlatılmış icra takibi olmadığı için dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi ile dosyanın tefriki gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın usulüne uygun yetkili yerden icra takibi olmaması sebebiyle dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL Karar ve İlam Harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak karar açıkça okunup anlatıldı. 11/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır