Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/551 E. 2022/686 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/551 Esas
KARAR NO : 2022/686
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2020
KARAR TARİHİ : 15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalılardan … arasında 01/10/2016 tarihinde Tüplü Bayilik Anlaşması ve Genel Şartnamesi ile bu sözleşmeye bağlı olarak yine 01/10/2016 tarihli ek protokol imzalandığını, bu sözleşme ve ek protokol imzalandığını, bu sözleşme ve ek protokolü diğer davalı … de müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, anılan sözleşme ve ek protokole göre davalılar …’ın marka işaret ve rengini taşıyan kaplarda satışa sunulan ve sözleşmelerde kısaca LPG diye anılan Likit Petrol Gazının resmi merciilerce çıkarıldığını ve çıkarılacak, kanun, kararname, yönetmelik, tebliğ, bildiri ve emirlere uymak şartıyla tanıtılması, müşteriye satılması ve bununla ilgili servis hizmetlerinin yapılması ile LPG’nin kullanılması için gerekli her türlü gaz aletlerinin, LPG tesislerinin ve bununla birlikte satılması mutad emtia, malzeme ile … tarafından satılmakta ve satılacak olan her türlü emtianın anlaşma şartlarına göre bayi tarafından satışı ve dağıtım işlerini kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmenin devamı sırasında davalı tarafından sözleşme şartları ihlal edildiğini, bu ihlaller nedeniyle de müvekkili şirket tarafından Kartal 2.Noterliğinin 15.05.2020 tarih ve 06478 Yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek; sözleşmesinin feshedildiğini ve bu fesih nedeni ile de uhdesinde bulunan ve mülkiyeti müvekkile ait olan, 1147 adet 2 kg.lık; 1058 adet 12 kg.lık ; 11 adet de 45 kg.lık tüplerin üç iş günü içinde iade edilmesi aksi halde sözleşmenin 21.1. maddesi gereğince rayiç imalat bedelleri ile ayrıca 10.000.USD tazminat talep edileceği ihtar edildiğini, anılan ihtarnamede ayrıca, o tarih itibarı ile 390,24 TL cari hesap bakiyesinin ödenmesi de talep edildiğini ve bu talebe ninaen de davalı işbu borcu ödediğini, ancak davalının mülkiyeti müvekkiline ait olan ve iade etmesi gereken tüpleri iade etmediğini, 10.000.USD tazminatın davalılardan dava tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili, fazlaya ilişkin haklarımız mahfuz kalmak kaydı ile şimdilik 1.000.00 TL kar mahrumiyetinin davalılardan dava tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari temerrüt faizi le birlikte tahsili, iade edilmeyen tüplerin rayiç imalat bedeli olarak fazlaya ilişkin haklaırmız mahfuz kalmak kaydı ile şimdilik 1000.TL.nın davalılardan ihtarname tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili ile tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanca yapılan fesih işleminin haksız olduğunu, şöyle ki ; günün koşullarında müvekilce asgari alım taahhüdünü içeren matbu sözleşme imzalanmış olsa da akit başlangıç tarihinden fesih tarihine değin vaadedilen alım miktarına çoğu zaman ulaşılamadığını, buna rağmen davacı ihtirazi kayıt koymadan müvekkiline mal vermeye devam etmiş olup 5 yıllık olarak imzalanan sözleşmenin sona ermesine kısa bir süre kala asgari alım taahhüdüne uyulmadığı gerekçesi ile mevcut sözleşmeyi feshettiğini, bu durumun objektif iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını, nitekim Yargıtay’ın bu konuda istikrar kazanmış pek çok kararının bulunmakta olduğunu, davacı yan dilekçesinde uhdemizde bulunan tüplerin iadesinin yapılmadığını, bu nedenle tüp üretim bedellerinin ve ilave olarak 10.000,00 USD cezai şartın ödenmesini talep etmekte ise de bu talebinde tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, davacı yanın uhdesinde mevcut tüplerin iade edilmediğinden bahis ile 10.000,00 USD cezai şart talep etmekte ise de bizce bu durumunda kabulünün mümkün olmadığını, öncelikle yapılan fesih işlemi haksız olduğu için cezai şart isteminin yerinde olmadığının kanaatinde olduğunu, mahkemece yapılan fesih işleminin haklı olduğu kabul edilse dahi bizce cezai şart talebi yerinde olmayacağını, buradaki cezai şart tüplerin iade edilmemesi şartına bağlı olup fiili olarak tüpler iade edilmekte olduğunu, her ne kadar sözleşmede öngörülen sürede iade şartı yazılı olsa da bu haliyle kararlaştırılmış cezai şartın dürüstlük kuralına açıkça aykırı olduğu konusunda bizce tereddüt bulunmadığını, davalılardan … yasa gereği tacir sayılanlardan olup , …’in ise tacir olmadığını, genel manada sözleşmede kararlaştırılan cezai şartlar tarafların karşılıklı menfaat durumları karşılaştırıldığında, oransız ve abartılı olduğunu, Bunun da hakkaniyete aykırı olduğunu, taraflar arasında mevcut güç dengesizliği de nazara alındığında davalı müvekkillerinin önlerine konulan sözleşmeyi tartışma, bir kısım hükümlerini kabul etmeme gibi bir lüksünün bulunmadığını, tüp gaz bayiliği ile yaşamını idame ettirmeye gayret eden müvekkilinin, davacının da dahil olduğu büyük şirketler tarafından önlerine konulan sözleşmeleri akdetmek zorunda olduğunu, ortada gerçek manada bir irade serbestisi bulunmadığını, kararlaştırılan cezai şartlar müvekkilerinin menfaatine aşırı derecede aykırı olduğunu bildirip, haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı ile davalı arasında 01/10/2016 tarihli tüplü bayilik sözleşmesi düzenlendiği, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında davalı …’in asgari alım taahhüdünde bulunmasına rağmen sözleşmenin yürürlükte olduğu sürece davalı …’in taahhüdünü yerine getirmediği bu nedenle davalıya sözleşmenin feshedildiğine dair ve mülkiyeti davacıya ait olan ve davalı …’e verilen tüplerin iade edilmesi için Kartal 2. Noterliği’nin 15/05/2020 tarih 6478 yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğinin beyan edilerek iade edilemeyen tüplerin bedelinin, tüplerin verilen süre içerisinde iade edilmemesi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ve sözleşmenin feshi nedeniyle kar mahrumiyetinin talep edildiği bu davanın açıldığı, davacı ile davalı … arasında bayilik sözleşmesinin 01/10/2016 tarihinde 5 yıllık olmak üzere düzenlendiği, sözleşme kapsamında davacı ile davalı arasında asgari alım taahhüdüne ilişkin aynı tarihli ek protokol düzenlendiği, ek protokolde davalının yıllık asgari 120 ton tüplü lpg almayı taahhüt ettiği, davacı tarafça davalının asgari alım taahhüdünü gerçekleştirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğinin beyan edildiği, asgari alım taahhüdü kapsamında sözleşme tarihinden itibaren senelik dönemler yönünden değerlendirildiğinde davacının sözleşmeyi feshettiği ihtarname tarihine kadar üç dönem geçtiği, tarafların dördüncü yıllık dönem içerisinde bulundukları, davacı tarafça asgari alım taahhüdünün yerine getirilmediğine ilişkin fesih ihtarnamesinden önce davalıya Kartal 2. Noterliği’nin 01/08/2019 tarih 11979 yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiği belirtilmiş ise de bundan önceki iki yıllık dönem için herhangi bir ihtirazi kayıt bildirimi yapılmadan mal verilmeye ve ticari ilişkiye devam edildiği, davacı tarafça belirtilen Kartal 2. Noterliği’nin 01/08/2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamenin iki yıllık dönem bittikten sonra üçüncü yıllık dönemin sonlarına doğru gönderildiği ve bu ihtarnamenin gönderildiği tarihten itibaren de üçüncü yıllık dönemin bitimine iki aylık sürenin bulunduğu, davacı tarafça bu ihtarname doğrultusunda makul süre içerisinde herhangi bir işlem yapılmadığı, fesih ihtarnamesine kadar mal satımına ve ticari ilişkiye devem edildiği, üçüncü yıllık dönem bittikten sonra dördüncü yıllık dönemin ortasında sözleşmenin feshedildiğine ilişkin ihtarnamenin gönderildiği, dördüncü yıllık dönem yönünden de bu dönemin sona ermesi için ihtarname tarihinden itibaren dört aydan fazla sürenin bulunduğu, bu sürede davalının yıllık asgari alım taahhüdünü yerine getirme ihtimalinin bulunduğu bu süre beklenmeden sözleşmenin feshedildiği anlaşıldığından açıklanan nedenlerle davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinin kabul edilemeyeceği, davacının fesih iradesiyle birlikte uygun bir süre içerisinde davalı tarafça davacı tarafından verilen tüplerin iade edilmesi gerektiği, davacı tarafından davalıya gönderilen fesih ihtarnamesinde davacıya ait 1.147 adet 2 kg’lık, 1058 adet 12kg’lık ve 11 adet 45 kg’lık tüpün davalıda bulunduğunun ve iade edilmesinin talep edildiği, davalı tarafça cevap dilekçesinde iadesi talep edilen tüp sayısına açık bir şekilde itiraz edilmediği, tüplerin bir kısmının iade edildiğinin, kalan kısmının da makul süre içerisinde iade edileceğinin beyan edilerek iade edilen tüplere ilişkin teslim edildiğine ilişkin belgelerin sunulduğu, iade edilmeyen tüp bedellerinin tespit edilmesi için bilirkişilerden rapor alındığı, bilirkişilerce davalı tarafça iade edilen tüpler mahsup edilmek suretiyle tespit ve hesaplama yapıldığı, alınan bilirkişi raporlarına karşı da davalının itirazının bulunmadığı, alınan rapor doğrultusunda davacının davalıdan iade edilmeyen tüplerin bedeli olarak 145.880,69 TL talep edebileceği, iade edilmeyen tüplere ilişkin cezai şart talebi yönünden sözleşmenin 21.ve 22.maddelerinde düzenlendiği, bu maddelerde sözleşmenin feshi halinde davacı tarafça tayin edilen süre içerisinde tüplerin iade edilmemesi halinde 10.000 USD cezai şart ödeneceğinin belirtildiği, fesih ihtarnamesinde davalıya tanınan üç günlük sürenin işin mahiyeti ve tüp sayısı bakımından uygun değil ise de davalının ihtarname tarihinden beş ay sonra açılan bu davanın tarihine kadar ve devamında yukarıda belirtildiği üzere iade etmediği tüplerin bulunduğu bu nedenle dava tarihi itibariyle davacının cezai şart talebinde bulunabileceği ancak cezai şartın, borçlunun ekonomik yönden yıkımına sebep olacak derecede fahiş olduğunun belirlenmesi halinde mahkemece makul düzeyde indirim yapılabileceği, davalının vergi kayıtlarının dosyamız içerisine alındığı, yapılan inceleme neticesinde alınan bilirkişi ek raporunda karalaştırılan cezai şart miktarının davalının ekonomik mahvına sebep olabileceğinin belirtilmiş olduğu, kararlaştırılan miktarın davalının ekonomik mahvına sebep olabileceğinden mahkememizce cezai şart miktarından yarı oranında takdiren indirim yapılmasıyla davalının cezai şart talebinin 5.000 USD üzerinden kabulüne karar verildiği, kararlaştırılan cezai şarttan mahkemece takdiri olarak indirim yapıldığından indirim yapılan kısım yönünden davacının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmadığı, davalı …’in sözleşme ve sözleşme kapsamında düzenlenen ek protokolde müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, kefalet limitinin 20.000 USD olduğu bu nedenle tüp bedellerinden ve cezai şarttan kefalet limitiyle sorumlu olacağı, davacı tarafça ıslah dilekçesinde işlemiş faiz olarak ayrı bir bedel belirtilmiş ise de dava dilekçesinde tüp bedeli yönünden ihtarname diğer talepleri yönünden dava tarihinden itibaren faiz talep edildiği mahkememizce verilen kararda da tüp bedeli yönünden ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihe ihtarnamede tanınan süre eklenmesi sonucunda temerrüt tarihi olarak tespit edilen 27/05/2020 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verildiğinden ıslah dilekçesindeki ayrı bir miktar olarak faiz talebinin esas alınmadığı, davacının kar mahrumiyeti talebi yönünden asgari alım taahhüdüne ve davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinin kabul edilemeyeceğine ilişkin yukarı açıklanan nedenlerle davacının kar mahrumiyeti talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından bu talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2020/13863 sayılı dosyasından arabulucuya 1.360,00-TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek tarafların arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve kabul ve red oranı dikkate alınarak; 278,65 TL davacı aleyhine, 1.313,04 TL’nin davalılar aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı gerekçeye istinaden:
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
-145.880,69 TL tüp bedeli ile, 5.000 USD cezai şartın (davalı … yönünden sözleşmede yazılı kefalet limiti olan 20.000 USD ile, sınırlı olmak kaydıyla ) 145.880,69 TL’nin 27/05/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz, 5.000 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun 4/a maddesi gereğince, devlet bankalarının USD cinsi döviz ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Davacının kâr mahrubiyetine ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 12.861,45-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 3.994,36-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 8.867,09-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 1.400,36-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.594,00-TL Islah Harcı, olmak üzere toplam 4.048,76TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ,
4-Davacı tarafından yapılan; 4.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 133,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 4.633,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 4.608,52-TL lik kısmanın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden …Ü.T göre hesaplanan 29.242,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden …Ü.T göre hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Zorunlu arabuluculuk ücreti olan 1.360 TL’nin; 1.352,81 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydı ile, 7,19 TL’sinin ise davacıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır