Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/545 E. 2021/496 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/545 Esas
KARAR NO : 2021/496
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 21/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine faturaya dayalı alacakları için …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası kapsamında genel ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı vekili tarafından süresi içerisinde ödeme emrine borç yönünden itiraz edilmiş olup itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, davalı vekilinin itirazı sonrası 03/03/2020 tarihinde 2020/… sayılı başvuru numarası ile taraflarınca arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak arabuluculuk görüşmeleri neticesinde anlaşma sağlanamadığını, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, işbu ticari ilişki çerçevesinde satımı yapılan mallar için müvekkili tarafından davalıya 06/10/2019 tarihli 527,58 TL tutarında ve 10.10.2019 tarihli 240,23.-TL tutarında olmak üzere iki adet fatura düzenlendiğini, müvekkili ile davalı borçlu arasında bulunan işbu ticari ilişkinin, ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda mahkemece aldırılacak olan bilirkişi raporu sayesinde açığa çıkartılacağını, sözü edilen borcun ifası için bugüne kadar taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin doğmuş ve muaccel olan alacağının tahsili için gönderilen ödeme emrine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, bu sebeple …. İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin asıl alacak, geçmiş gün faizi, takip sonrası işleyecek faiz ve sair fer’ileri ile masraflar ve vekalet ücreti yönünden devamını ve aynı zamanda haksız olarak itiraz edilen alacak likit bir alacak olduğundan davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamış, duruşmalara katılım sağlanmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın; fatura alacağından kaynaklı başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, Arabuluculuk Son Tutanağı, … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyası ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce … ‘ne müzekkere yazılarak davacı … ve davalı …’ın ticaret sicil de tacir kaydının bulunup bulunmadığı sorulmuş, … cevabi yazısı ile davacı ve davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü ‘ne yazılan davacı …’un Vergi Usul Kanunu’nun 176. Ve 177.Maddeleri gereğince birinci sınıf tacir olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığı, vergilendirmesinin hangi esasa karşı yapıldığı , son yıl yıllık gelir vergisi beyanname miktarı, tacir mi esnaf mı olduğunun araştırılması yönündeki yazıya davacı …’un birinci sınıf tacir olmadığı şeklinde cevap verilmiştir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan davalı …’ın Vergi Usul Kanunu’nun 176. Ve 177.Maddeleri gereğince birinci sınıf tacir olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığı, vergilendirmesinin hangi esasa karşı yapıldığı , son yıl yıllık gelir vergisi beyanname miktarı, tacir mi esnaf mı olduğunun araştırılması yönündeki yazıya cevap verildiği, davalının 2020 yılı Gelir Vergisi beyanında İşletme Hesabına göre defter tuttuğunun tespit edilmiş olduğunu, beyanname dökümünün mahkememize gönderildiği görülmüştür.
… Başkanlığı davacı … ve davalı …’ın esnaf kaydının olup olmadığı, var ise bu kayıtlara ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesi istemli yazımıza ise, davacı …’un 01/10/2019 tarihinde … sicil numarası ile … ‘na kayıtlı olduğu ve kaydının halen devam ettiği, davalının ise ensaf kaydına rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
HMK’nun 115/1. maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Aynı Yasa’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir.
Öte yandan 6102 sayılı TTK hükümlerine göre; ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir (TTK 11/1). Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Cumhur Başkanlığınca çıkarılacak kararnamede gösterilir (TTK 11/2). Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten gerçek kişiye tacir denir (TTK 12/1).
İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır (TTK 15/1).
Davada ileri sürülen dava sebebine göre davacının tacir sıfatını taşımadığı, ticari işletmesi olmadığı ve yine taraflar arasındaki uyuşmazlığın da ticari nitelikte bulunmadığı açıktır. Taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı görülmekle; uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı kuşkusuzdur. Bu durumda davaya bakmaya Genel Mahkemeler görevlidir. Bu nedenle, yukarıda belirtilen yasa hükümleri ve açıklamalar uyarınca davada görevli Mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere,
-6100 Sayılı HMK. gereğince dava dilekçesinin görev yönünden REDDİNE,
-Görevli Mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun tespitine,
-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaatı halinde dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
-6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır