Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/523 E. 2021/642 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/523 Esas
KARAR NO : 2021/642 Karar

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı yan, Müvekkilinin Fransa’da yerleşik bulunan…Şirketine üretmiş olduğu ürünlerin teslimatı için … Şirketi tarafından görevlendirilerek 17.04.2020 tarihinde yükleme yapmak üzere Müvekkilinin merkez adresi olan “… 6.cad /… Nilüfer-Bursa adresine gelmiş ve ürünleri bu adresten teslim aldığını, ürünler müvekkilinin adresinden teslim alındıktan sonra …Gümrüğü’nde yapılan gümrük işlemleri neticesinde…plakalı tır, tonaj farklılıkları nedeniyle incelemeye alındığını, yapılan incelemeler sonrasında ise … Gümrük Müdürlüğü’nün 20.04.2020 tarihli,…sayılı yazılarıyla ilgili tırda 50.000 adet tıbbi cerrahi maske tespit edildiğini ve konunun İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğüne bildirildiğini, bunun üzerinde de Müvekkil’e 06.05.2020 tarihli, … sayılı kararı ile Gümrük Kanunu’nun 239/1 hükmü uyarınca toplam 28.665,30 TL para cezası kesildiğine ilişkin Ticaret Bakanlığı Uludağ Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü’nün … sayılı e-tebligatı müvekkil tarafından teslim alındığını, süreç içerisinde davalı yan tarafından hiçbir bilgilendirme yapılmamış olmakla birlikte konunun ilk defa yukarıda anılı e-tebligat ile müvekkil tarafından öğrenildiği göz önünde bulundurulduğunda müvekkili, konuyu öncelikle Fransa’da bulunan müşterisine ardından … Taşımacılık Şirketi’ne ve Davalı yan ilgisine sunmuş ve bazı açıklamalar beklediğini, tatmin edici herhangi bir açıklama gelmemesi ve özellikle davalı yandan ilgili tırın araç takip bilgilerinin istenmesine rağmen herhangi bir bilgi verilmemesi üzerine ilgili gümrük müdürlüklerinde araştırmalarını sürdürdüklerine, dilekçede yer alan 20.04.2020 tarihli “Gümrüklü Sahadan Araç Çıkartılması Hk.” Konulu dilekçeye rastlandığını, ilgili dilekçede siparişin Covid-19 nedeniyle iptal edildiği ve aracın gümrükten çıkarılması için izin talep edildiği görülse de; söz konusu sipariş iptal olmadığı gibi davalı yana bu şekilde bir beyanda bulunmak için herhangi bir yetki verilmediğini, dilekçenin … isimli şahıs tarafından muhatap kaşesi vurularak imzalanması üzerine öncelikle … isimli şahsın ve Muhatap’ın, müvekkil’in ürettiği ürünlerin bulunduğu tırda tespit edilen kaçak maskelerle ilişkisi olduğu yönünde kuvvetli bir şüphe oluştuğunu, söz konusu dilekçenin tespit edilmesi akabinde müvekkil şirket yetkilisi tarafından Ek-4’te yer alan dilekçe … Gümrük Müdürlüğü’ne sunulduğunu, tüm bu açıklanan süreçler akabinde davalı yana ekli ihtarname keşide edildiğini, ve şirketi içerisinde bir tahkikat yürüterek konunun aydınlatılması, … isimli şahıs ile ilişkisinin ve tahkikat sonuçlarının,… plakalı tırın ilgili günlerdeki araç takip kayıtlarının müvekkil ile paylaşılması talep edilmiş ve müvekkilin uğradığı zararların tahsili amacıyla işlem başlatma hakkını saklı tuttuğu ihtar edildiğini, ancak ihtarnamede belirtilen süre sonunda da herhangi bir dönüş olmadığını, bunun üzerine, …Arabuluculuk Bürosuna …başvuru numarası ile başvurulmuş ve … Dosya no ile görüşmeler yapılmış ancak anlaşılamamış ve bu nedenle ekte sunduğumuz anlaşmama tutanağı imzalandığını, arabuluculuk sürecinde anlaşılamaması sonucunda da müvekkilin uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini amacıyla işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, müvekkil şirkete işbu dilekçemiz Ek-7 ve Ek-8’de yer alan cezalar kesilmiş olup davalı yanın kusurlu davranışı nedeniyle kesilen bu cezalar hakkında uzlaşma yoluna gidilerek ödemesi yapıldığını, müvekkilinin tamamen davalı yanın kusurlu davranışları nedeniyle ödemek zorunda kaldığı söz konusu cezalar sebebiyle maddi zarara uğramış olup bu zararların tazminini davalı yandan talep etme zorunluluğu doğduğunu, bu kapsamda; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat taleplerinin olduğunu, MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİMİZ: bahsi geçen cezanın Müvekkil nezdinde yarattığı maddi zarardan ziyade “Mavi Hat” olarak tanımlanan Onaylanmış Kişi Statüsü’ne(“OKS”) zarar vermiş olması, Müvekkilinin manevi değerlerinde büyük ölçüde eksilmeye sebep olmuş itibarını zedelediğini,Yargıtay tüzel kişilerin de manevi tazminat talep edebileceğini kabul ettiğini, . Nitekim Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2007/8212 E. Sayılı dosyasından verdiği kararda açıkça;“Manevi zarar kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ıstırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkar. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri, öte yandan acılarını içinde gizleyenleri tazminat isteme hakkından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlandırmıştır.” ifadelerine yer verdiğini, Yine Yargıtayın 4. Hukuk Dairesi’nin 2001/4164 E. Sayılı dosyasından verdiği ve konuyu daha detaylı olarak ele aldığı kararı ise aynen şu şekilde olduğunu,“MK.’nın 24. Maddesi ve BK.’nun 49. Maddesinde belirtilen manevi zarar kişisel çıkarlarında uğradığı eksilmedir. Bir tüzel kişinin haklarından olan (adı, şerefi, onuru ve itibarı) varlıklarına yapılan saldırının bu manevi değerlerinde eksilmeye neden olacağı açıktır. Gerçi, duyguları olmayan tüzel kişilerin elem ve ızdırap duymaları düşünülemez. Ancak hukuk düzeni tüzel kişileri hukuk süjesi olarak tanıdığına ve onlara ad, şeref, onur ve itibar gibi kişisel varlıklar bahsedilmiş olduğuna göre, tüzel kişinin üzüntü duymayacağı gerekçesiyle davanın reddi doğru değildir. Zaten manevi zarar salt üzüntünün varlığı halinde değil, kişinin kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda gerçekleşen bir zarardır. Bunun içindir ki gerek Medeni Kanun gerekse Borçlar Kanunu yalnız gerçek kişilerin değil, aynı zamanda tüzel kişilerin de kişisel haklarını korumaktadır” müvekkilinin uğradığı manevi zararların aşikar olup bu kapsamda da 100.000 TL manevi tazminat talebimiz bulunduğunu, açıklanan sebeplerle öncelikle davalı yanın menkul ve gayrimenkul malları üzerine teminatsız olarak dava değeri tutarında ihtiyati tedbir konulması taleplerinin kabulüne ve yapılacak yargılama neticesinde fazlaya ilişkin hakları aklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00TL maddi tazminat ve 100.000,00-TL manevi tazminat taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini vekil olarak arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, Açılan dava, müvekkil şirket yönünden tümüyle haksız ve yersiz olup, hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını, ve dolayısıyla davanın reddi gerektiğini, öncellikle davacının müvekkil şirketin menkul ve gayrimenkul mallar üzerine teminatsız olarak dava değeri tutarında ihtiyatı tedbir talebinini yersiz olup sayın mahkemece reddi gerektiğini, 17.04.2020 yükleme tarihli müvekkil şirket ile davacı şirket arasında bir taşıma sözleşmesi kurulduğunu, bu hususa bir diyeceklerinin olmadığını, 17.04.2020 Cuma günü…fırmasıdan yükleme yapan … plakalı çekici ve arkasına bağlı olan … Plakalı …davalı şirket merkezine yükleme yapılması için gönderildiğini, davacı şirket yükleme işlemini aynı gün (17/04/2020) aksam saat: 22:30 sıralarında tamamlamış ve yükleme yaptıkları tır Bursa şehrinden İstanbul’a doğru çıkış yaptığını, (Tıra ait çekici ve damperin ruhsatları dilekçemiz ekinde sunulmuştur.) 19.04.2020 tarihinde cumartesi günü sabah (sokağa çıkma yasağının olduğu gün)…plakalı dorse ile… Gümrüğün’de giriş yapıldıktan sonra kantar da kilo farkına ilişkin bir uyuşmazlık çıkmış olup davalı şirketin beyannamede belirttiği tonaj ile kantar fişinden de anlaşılacağı üzere ortaya çıkan tonaj kilo farkı sebebiyle araç denetime alındığını, taşıma işlemini gerçekleştiren çekici ve dorsesine ilişkin ruhsat suretlerini dilekçe ekinde mahkemenin takdirine sunduklarını, dolu kantar fişinde görüldüğü üzere ve ruhsatlardan da anlaşılacağı üzere çekicinin ağırlığı 8.333kg, dorsenin boş ağırlığı 7.020 kg bulunduğunu, çekici ve dorse ile birlikte komple tırın boş ağırlığı yaklaşık olarak 15.353 kg geldiğini, yüklü malzeme ile kantara giren araç, kantar fişinden de anlaşılacağı üzere 29.350kg çıktığını, davacı şirketin beyannamelerinde BRÜT ağırlığın 17.975 kg, NET ağırlığın 17.549 kg olacağı belirtildiğini, ancak çekici ve dorsenin boş ağırlıklarını, kantar da belirtilen tonajdan çıkardıklarında da davacı şirket tarafından yüklenen malzemenin yaklaşık olarak 14.000 kg olduğu ve davacı şirket tarafından bildirilen beyan ile uyuşmadığı açık bir şekilde ortada olduğunu, davacı şirketçe belirtilmiş olan beyanname ile araç içerisinde yüklenen tonaj farklı çıktığını, müvekkil davalı şirket bünyesinde çalışan … isimli kişi konuya ilişkin bilgiye sahip olup yaşanan olayı açıklığa kavuşturmak için tanık olarak dinletmek istediklerini, … isimli şirket çalışanı konuyu baştan beri takip edip beyannamelerin farklı çıktığını ve davacı şirketten yeni beyanname düzenlemelerini istemiş ancak sokağa çıkma yasağının da olduğu o günler de davacı şirket tarafından herhangi bir çözüm yerine getirilemediğini, müvekkil şirkete ait tırın Gümrük’te beklemek zorunda kalacak olması sebebiyle gümrük çalışanları tarafından kontrolün yapılması istendiğini, konuya ilişkin …’un davacı şirket yetkilisi ile mail aracığlığla ortaya çıkan uyuşmazlığını dile getirdiğini, karşı tarafın her hangi bir hak kaybı söz konusu olmaması için beyannameyi düzeltilmesini, düzeltmesinin mümkün olmadığı taktirde iptal edilip yeni beyanname açılmasını rica ettiğini, davacı yan tarafından dava konusuna ilişkin hiçbir bilgilendirme yapılmadığı ve beyanlarının haksız ve gerçek dışı olduğu ortada olduğunu, konuyu aydınlığa çıkarmak ve problemi çözmek için şirket yetkililerine ulaşmak için müvekkil şirketce bütün yollar denendiğini ancak her hangi bir dönüş sağlanmadığından gümrüğe dilekçe yazma zorunluluğu doğduğunu, dilekçe içeriğinin; ”Firmamız adın…Ltd.Şti.firmasından Fransa’ya götürmek üzere yüklediğimiz ihracat yükünün dünya genelinde devam eden covid – 19 salgının devam etmesi sebebiyle sipariş iptal olmuştur. Aracımızın gümrükten çıkabilmesi için gerekli izin verilmesini emir ve müsaadelerinize arz ederiz..” şeklinde olduğunu, çalışanın amacı karşı taraftan her hangi bir bilgi alınamadığı ve bildirmiş oldukları beyannameler ile tır da yüklü olan mallar arasında tonaj faklılığı gibi bir uyuşmazlık çıktığı için yüklü olan aracı dışarı çıkartılması hak kaybına sebebiyet verilmemesi için başka yüke yüklenmesini istediğini, gümrük yetkilileri aracı kontrol ettikten sonra araçta başkaca kolilerin olduğu ve kolilerde maske olduğu tespit edildiğini, ilgili müvekkil şirket yetkilisi durumu derhal ilgili memurlara bildirdiğini, gerek görülür ise tutanak düzenlenmesini dahi istediğini, müvekkil yetkilileri yurt dışında olup konuya ilişkin herhangi bir bilgi sahibi olmadıklarını, yükleme işlemini davacı şirket yaptığı için yüklenen malzemelerde çıkan bütün sorunlar davacı şirkete ait olduğunu; Nasıl, nerede, kimler tarafından bilinmez kolileri araca konulduğu halen müvekkil şirket tarafından araştırıldığını, davacının kendisininde belirtiği üzere,… plakalı tır, tonaj farlıkları nedeniyle incelemeye alındığını, … Gümrüğün’de 20.04.2020 tarihli, ilgili tırda 50.000.adet cerrahi maske tespit edilmesi ve bunun ilgili Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü’ne bildirildiğini, davacı şirkete kesilmiş olan 28.665,30.-TL’yi haksız olarak kendileri tarafından ödendiği hususu kabul edilir nitelikte olmadığını, söz konusu kesilmiş olan ceza davacı şirketin sorumluğunda olduğunu, tıra malzeme yüklemesini davacı şirket yaptığını ve bildirmiş oldukları beyanname ile aracın tonajı arasında fark çıkması davacı şirketin hatasından kaynaklandığını, müvekkil şirketi sorumlu tutmaya çalışmaları kötü niyetli olduklarını gösterdiklerini, bu sebeple müvekkil şirketten ödenmiş olan cezanın talep etmelerini hukuka aykırı olduğunu, ayrıca davacı şirkete kesilmiş olan ceza davacının belirtmiş olduğu beyannamesi ile …Gümrüğü’nde ortaya çıkan tonaj farklılığı sebebi ile kesildiğini, karşı tarafın kusuru sebebiyle kesilmiş olan para cezasını başka bir konuya atfedilmesi kabul edilemediğini, davacı şirketin kendi kusurlu davranışını davalıya yükletilmek istenmesi söz konusu olduğunu, kabul olanağı söz konusu olmadığını, kesilmiş olan cezanın muhatabı davalı müvekkil şirket olmadığını, kesilen idari para cezası davacının sorumluluk kapsamında olduğunu, bu hususun ve dava konusu olayın aydınlığa çıkarılması için davalı şirket çalışanın Sayın Mahkemece dinlenmesini istediklerini, anlatılan nedenlerden dolayı Sayın Mahkemece öncelikle; davacı şirketin, müvekkil şirkete ait menkul ve gayrimenkul mallar üzerine teminatsız olarak dava değeri tutarında ihtiyati tedbir taleplerinin reddi ile; haksız, yersiz ve yasal dayanaktan tümüyle yoksun, açılan davanın REDDİNE, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, vekaleten arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusunun, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında sözleşme kapsamında olmayan kaçak emtia taşımasının olup olmadığı, bu doğrultuda zararın oluşup olmadığı varsa zarar miktarının ne kadar olduğu, davacı tarafın ticari itibarını zedeleyen konularının oluşup oluşmadığı manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce… Tic. Böl. Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davaya konu taşımacılığı gerçekleştirilen araçlar ile ilgili … Gümrük Müdürlüğünden yapılan işlemleri gösterir kaçak maske taşımasından kaynaklı uygulanmış idari para cezalarını ve herhangi bir kamu davası açılıp açılmadığı hususları celp edilmiştir.
Davalı Tanığı … Mahkeme huzurunda alınan ” Tanıklık ücret talebim yoktur. …Uluslarara Şirketinde yaklaşık 1 senedir operasyon ve filo bölümünde çalışmaktayım, Nilüfer Bursa’ dan davacı şirkete ait iş yerinden raf sistemlerine ait ürünler yüklenmek üzere biri Türk plakalı biri aracı acente şirketine ait Fransa plakalı iki Tır ve iki şoför gönderilmiştir, sabah 9 gibi iş yerine varıldı gece 11 e kadar yükleme devam etti daha sonra gümrükleme işlemleri yapılırken beyannamede 17 ton olarak açılmıştır gerçek kilosu 14 tondu, tespitler sonucu 25 tane cerrahi maskenin bulunduğu koli bulunduğu bildirildi. Bunlar ile ilgili bir kayıt yoktu. Sonra malzemeler indirildi beyannamede olmayan maskeler araçtan indirildi. 3 gün Fransız plaka araç gümrükte kaldı. Beyanı iptal oldu, tekrar beyanname düzenlenerek yurt dışına sevki sağlandı. Yükleme sırasında araç şoförleri araç içerisinde bulunur, sevkıyat gece yarılarına kadar sürdü. Beyanname ile alakalı yükleme ile ilgili davacı firmaya ulaşmaya çalıştım ancak herhangi bir cevap alamadım. Hem cumartesi hem pazartesi günü durumu davacı şirkete de bildirmek için gerekli işlemleri yaptım. Ancak bir yanıt alamadım. ” diyerek beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi heyeti raporunda sonuç ve özetle; dava konusu taşımanın CMR hükümlerine tabi olduğu, davacı şirkete kesilen dava konusu idari para cezalarının, tonaj farkından değil gümrüklenmiş araçlarda tespit edilen beyanname dışı 50.000 tıbbi cerrahi maske sebebiyle kesilmiş olduğu, taşıyıcının sorumluluğu kapsamında oluşan bu zarardan davalı şirketin sorumlu olacağı, davacı şirkete kesilen idari para cezalarının 28.665,30+159=28.824,30 TL olduğu, dava dilekçesinde uzlaşma yoluna gidilerek ödeme yapıldığı belirtildiğinden ve dosyada ödeme makbuzuna rastlanılmadığından, davacı şirketin maddi zararının ödenen ceza tutarı kadar olduğu ve taleple bağlı kalınarak 10.000 TL olduğu, manevi tazminat talebi yönünden, taşıyan sıfatıyla davalı şirketin sorumluluğu altında gerçekleşen beyanname dışı olduğu tespit edilen tıbbi cerrahi maske eşyası sebebiyle, davacı şirkete idari para cezaları verilmesi ile ” mavi hat” ve” onaylanmış kişi” statüsünden dolayı ilk kez uyarılması sebebiyle davacı şirketin kişilik haklarının zedelemiş olabileceği ve manevi tazminat isteyebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 09/07/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi, taraflar arasında imzalanan taşımacılık sözleşmesi, tanık beyanı celp edilen belge ve bilgiler dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir. Somut olayda; Davacıya kesilen ceza beyannamedeki yanlış tonajdan değil, kaçak olarak güm
rükten geçirilmeye çalışılan 50.000 adet cerrahi maskeden dolayı olduğu açıktır. Dava dilekçesi ekinde sunulan ve müzekkere cevabı
olarak Mahkeme’ye gönderilen Ticaret Bakanlığı ve … Gümrük Müdürlüğü’nün dava
konusu olayla ilgili yazıları ile Ceza Kararları tarafımızdan okunmuş ve incelenmiştir.
T.C. Ticaret Bakanlığı Muratbey Gümrük Müdürlüğü’nün… nolu 28.665,30
TL tutarlı ve… nolu 159 TL tutarlı idari para cezalarının araçlarda tespit
edilen 50.000 adet tıbbi cerrahi maske sebebiyle kesildiği kesindir. Manevi Tazminat Talebi Yönünden : Dava dilekçesinde, davacı şirkete kesilen idari para
cezasının maddi zarardan çok, davacı şirketin ihracat ve gümrük mevzuatı yönünden mavi hat
ve onaylanmış kişi statüsüne zarar verdiği ifade edilerek 100.000 TL manevi tazminat talep
edilmiştir. TBK.m.58/1 gereğince kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı
manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.
Doktrinde ve Yargıtay içtihatlarında tüzel kişilerin de kişilik haklarının tecavüze uğraması
halinde manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmektedir.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; dava konusu taşımanın CMR hükümlerine tabi olduğu, davacı şirkete kesilen dava konusu idari para cezalarının, tonaj farkından değil gümrüklenmiş araçlarda tespit edilen beyanname dışı 50.000 tıbbi cerrahi maske sebebiyle kesilmiş olduğu, CMR 8. Ve 9. Maddeleri uyarınc;a taşımacı yükü teslim aldığında parça sayısını ve bunların üzerindeki marka ve numaralar bakımından sevk mektubundaki beyanların doğruluğunu, görünüşteki durumunu kontrol etmekle yükümlü olduğundan ve gene kontrol imkanı olmasa bile taşımacı sevk mektubuna itiraz kayıtlarını yazabileceği ancak bu yönde bir kontrol veya kontrolün yapılamadığından bahisle davalı taşıyıcı tarafından sevk belgelerine itiraz ettiğine dair somut delil olmadığından taşıyıcının sorumluluğu kapsamında oluşan bu zarardan davalı şirketin sorumlu olacağı, davacı şirkete kesilen idari para cezalarının 28.665,30+159=28.824,30 TL olduğu, dava dilekçesinde uzlaşma yoluna gidilerek ödeme yapıldığı belirtildiğinden ve dosyada ödeme makbuzuna dair evrakların bulunduğu ve 11.400 TL idari para cezası ödemesinin yapıldığı, davacı şirketin maddi zararının ödenen ceza tutarı kadar olduğu ve taleple bağlı kalınarak 10.000 TL olduğu, manevi tazminat talebi yönünden, taşıyan sıfatıyla davalı şirketin sorumluluğu altında gerçekleşen beyanname dışı olduğu tespit edilen tıbbi cerrahi maske eşyası sebebiyle, davacı şirkete idari para cezaları verilmesi ile ” mavi hat” ve” onaylanmış kişi” statüsünden dolayı ilk kez uyarılması sebebiyle davacı şirketin kişilik haklarının zedelemiş olabileceği ve manevi tazminat isteyebileceğinden davacı tarafından davalı aleyhine açılan manevi tazminat davası yönüyle davanın kısmen KABULÜ ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, şeklinde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hükğüm tesis edilmiştir.
HUAK 18/A-(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:.. sayılı dosyasından arabulucuya 08/09/2020 tarihli …sıra nolu ile 1320 TL ödeme yapıldığı tespit edilerek kabul red oranında taraflar aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca,
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan maddi tazminat davası yönüyle taleplerinin taleple bağlı kalmak kaydıyla KABULÜ ile;
-10.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan manevi tazminat davası yönüyle davanın kısmen KABULÜ ile;
-10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜYLE VEKALET ÜCRETİ
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜYLE VEKALET ÜCRETİ
-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat talepleri yönüyle; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10. maddesine göre hesaplanan hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Yeteri kadar harç alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça fazlaca yatırılan 512,33 TL harcın davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul red oranınca 239,98 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul red oranınca 1.080,02 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.366,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 91,85-TL ile 2 adet bilirkişi ücreti 2.000-TL, 54,40.-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.154,05-TL yargılama giderinden kabul red oranınca 391,61 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır