Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/51 E. 2020/670 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/51 Esas
KARAR NO : 2020/670 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2019
KARAR TARİHİ : 10/11/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı borçlu ile ticari ilişki içerisine girdiği ve …, …. organizasyon işleri çerçevesinde 3 adet fatura düzenlediği ve davalı faturaların bedellerini ödemediği, 3 adet faturadan 22.363,02 TL cari hesap alacağı kaldığı, davalının borcuna karşılık Bakırköy…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı ve davalının 17.05.2019 tarihinde itirazı ile takibin durduğunu, davalının Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, borçlunun takip konusu borcu en yüksek ticari reeskont- avans faiziyle ödemeye, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karlı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, yapılan sözleşme gereği İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı, davası yükümlülüklerinin gereği gibi yerine getirmediği ayıplı ifa davalıyı zor durumda bıraktığı, sunulan hizmette gecikmeler ve aksaklıklar yaşandığı, davacıya şifai bildirim yapıldığı, davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER GEREKÇE:
Uyuşmazlık konusunun; taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak davacı tarafından davalıya verilen organizasyon hizmetinin ayıplı olup olmadığı, ayıp mevcut ise ayıbın neden kaynaklandığı, tarafların ayıp nedeniyle sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, davalının süresinde ayıp ihbarını bulunup bulunmadığı, bunlara bağlı olarak davacının davalıdan hizmet bedeli talep koşullarının oluşup oluşmadığı ve mevcutsa miktarının tespiti hususunda toplandığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosya aslı bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyasının aslının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 22.363,22 TL asıl alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının icra takibindeki zamanaşımı def’inin, taraflar arasında cari hesabın kapandığı tarih itibarıyla ve takibin 13.05.2019 tarihinde başlatılması dolayısıyla 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin dolmadığından, reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı işbu dava Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sırasına kaydedilmekle, adı geçen mahkemede yapılan yargılama sonunda, adı geçen mahkemenin 10/12/2019 tarih … Esas … Karar sayılı yetkisizlik kararı ve HMK nun 20. maddesi gereğince yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde başvuruda bulunulması üzerine dava dosyası kararda yetkili gösterilen mahkememize gönderilmekle mahkememizin 2020/51 Esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi Mali … tarafından verilen 23/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının davalı şirketten 13.05.2019 takip tarihi itibariyte 22.363,02 TL alacaklı olduğu, takip talebinin de 22.363,02 TL ile teyit ettiği, bu rakamın davalı şirket yasal defterlerinde de 22.363,02 TL borçlu olarak yer aldığını, davalı şirket tarafından ayıplı hizmet alındığına dair yasal herhangi bir bildirim var olmadığı gibi davalı tarafından önce ödemelerin yapıldığı ve sonrasında hizmet faturalarının alındığı dolayısıyla hizmetin ayıplı olmadığının değerlendirmesinin sayın mahkemeye ait olduğu, icra takibinin davalıya 16.05.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu ise 17.05.2019 tarihinde itiraz dilekçesi verdiği dolayısıyla davalı 7 günlük yasal sürede itiraz ettiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 02/11/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Davalı şirket tarafından ayıplı hizmet alındığına dair yasal herhangi bir bildirimin var olmadığı gibi davalı tarafından önce ödemelerin yapıldığı sonrasında hizmet faturalarının alındığı ve davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen faturalara itiraz edildiğine dair bilgi yada belgenin dosya içerisinde olmadığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 22.363,02 TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Taraflar tacir olup, yapılan iş de ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olduğundan talep edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi isteyebileceği ve kabul edilen alacağa takip tarihinden sonra avans faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımından davalı borçlu tarafından fatura alacağının belirlenebilir olduğundan, ticari defterlerine kaydedildiğinden itirazının haksız olması nedeniyle icra inkar tazminatı şartları oluşmuştur.
HUAK 18A/13. fıkrası : “Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.” 14. Fıkrası ;”Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri uyarınca davalı şirketin arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama nedeniyle sonlandığı son anlaşmazlık tutanağı düzenlendiği ve … Dava Şartı Dosya No: … sayılı dosyasından arabulucuya 1320 TL ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.527,61 TL harcın peşin alınan 270,09 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.257,52 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 270,09 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 807,90-TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 800,00.-TL, 44,40 -TL başvuru harcı, 6,40 .-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.658,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır