Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/50 E. 2021/527 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/50 Esas
KARAR NO : 2021/527
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2020
KARAR TARİHİ : 28/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 01.01.2018-31.12.2018 tarih aralıklı cari hesap ekstresi ve içeriği faturalar kaynaklı 131.703,82 TL bedelli borcun ödenmemesinden dolayı borçlu hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas numaralı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak borçlunun vermiş olduğu itiraz dilekçesi ile borca, faizlerine ve ferilerine itiraz ettiğini, davalının yapılan icra takibini uzatmak amacıyla itirazda bulunduğunu, müvekkillinin kayıtları ve cari hesap ekstresi incelendiğinde taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinin varlığının açığa çıkacağını, davalının borca ve faizlerine itirazının kanuni gerekçelere uygun yapmadığını bu nedenlerle yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, % 20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin alüminyum deodorant tüpü aldığı ve fason deodorant dolumu yapan firma olduğunu, müvekkillinin muhtelif tarihlerde davacıdan alüminyum deodorant tüpü satın almak adına görüşmeler yaptığını ve 31.734 adet ürün alınmasının kararlaştırıldığını, tarafların ürün alım-satımı konusunda anlaştıklarını ancak ürünlerin müvekkili şirkete teslim edilmemesine rağmen hukuka aykırı olarak müvekkiline fatura gönderdiğini, müvekkili firma personeli tarafından davacının deposunda satın alınması kararlaştırılan ürünlere ilişkin yapılan incelemede tüplerin tamamının sorunlu ve küf lekeli olduğunun görüldüğü ve davacı tarafından gönderilen faturaların iade edildiğini, davacı tarafla müvekkili arasında herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığını ve müvekkiline teslim edilmiş herhangi bir ürün olmadığını, müvekkilinin borçlu olmadığı bir dosyada borca itirazın kötü niyetli olmadığını, davanın reddine, davacı tarafın dava değerinin % 20’sinden aşağıda olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; fatura alacağından kaynaklı başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, Arabuluculuk Son Tutanağı, … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyası, fatura suretleri, cari hesap ekstresi, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… İcra Dairesi’nin 2019/… takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı … tarafından davalı … aleyhine 132.337,08.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili, 25/03/2020 tarihli dilekçesiyle; “icra takibinden sonraki süreçte davalıya teslim edilen ürünlere ilişkin 12.10.2018 tarihli Sıra No … faturanın iadesi nedeniyle ile kısmi feragat yapma zorunluğu hasıl olmuştur. Bu nedenle DAVA DEĞERİNİN 44.935,34 TL’sinden feragat ediyoruz. Davalı tarafın kısmi feragat tarihi itibariyle dosyada vekaletnamesi olmadığından dolayı karşı kanuni vekalet ücretine son kararda hükmedilmemesini ve bu hususun dikkate alınmasını saygılarımızla arz ve talep ederiz. Son durumda feragat ettiğimiz tutarın tenzili ile Dava Değerimiz 86.768,48 TL’dir.” şeklinde beyanda bulunarak davadan kısmi feragat etmiştir.
Alacak, faturaya dayanmakta olup, taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Davacı vekili 18/11/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi incelemesine esas olmak üzere davacı şirketin ticari belgelerinin …’nde olduğunu bildirmesi karşısında mahkememizce … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş,… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… talimat dosyası ile alınan bilirkişi raporunda sonuç ve özetle;
“Davacının iddiaları, dosyaya sunulan belgeler ve davacının ticari defterlerine göre;Davalının incelenen ticari defterlerinin 6102 TTK’nın 64. maddesine göre 2019 dönemine ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, lehe delil olup olmaması hakkındaki takdirin yüce mahkemeye ait olacağını, Tarafların arasında ticari bir ilişkinin olduğu, Davacının ticari defter kayıtlarına göre; Davacı tarafın feragat ettiği 44.935,34 TL dava konusu edilen 131.703,82 TL tutarındaki satış faturalarından düşülmesi sonucu bulunan 86.768,48 TL davacının davalıdan alacağının olduğu…”şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir
Mahkememizce davalı şirket kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda sonuç ve özetle;
” Davalı şirketin Ticari Defter kayıtlarına göre, takip tarihi olan 10.01.2019 itibariyle davacı şirkete 131.703,83 TL borcunun bulunduğu, Ttakip tarihinden sonra 31.01.2019 tarihinde 44.935,34 TL miktarlı faturayı davacı yana iade ettiği ve 31.01.2019 tarihi itibariyle davacı yana 86.768,48 TL borcunun bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından verilen dilekçede takibin 44.935,34 TL miktarındaki kısmından feragat edildiği görülmüştür.
Huzurdaki davada hukuki ihtilaf, davacının 10.01.2019 tarihinde borçlu aleyhine davalı yandan 131.703,82 TL Asıl Alacak ve 633,26 TL İşlemiş Faiz alacağı ile birlikte Toplam 132.337,08 TL alacağın tahsili amacıyla çıkmış bulunmaktadır. Davacı tarafın 44.935,34 TL alacağından feragat ettiği ve 86.768,48 TL üzerinden takibin devamını talep ettiği, Davalı şirketin incelenen Ticari Defter kayıtlarına göre, takip tarihi olan 10.01.2019 itibariyle Davacı Şirkete 131.703,82 TL Borcunun bulunduğu, takip tarihinden sonra 31.01.2019 tarihinde 44.935,34 TL miktarlı faturayı davacı yana iade ettiği ve 31.01.2019 tarihi itibariyle davacı yana 86.768,48 TL borcunun bulunduğu, İşlemiş miktarı 417,20 TL olarak hesaplandığı, 29.06.2018-10.10.2019 % 19,50 11.10.2019-20.12.2019 % 18,25 21.12.2019-12.06.2019 % 13,75 13.06.2020- … % 10,00, Takip alacaklısı takip tarihi olan 10.01.2019 tarihinde işlemiş faiz miktarını 216,06 TL fazlası ile 633,26 TL talep etmiş olduğu, Davacı/Alacaklı takip tarihi olan 10.01.2019 tarihi itibariyle, Davalı/Borçludan 86.768,48 TL Asıl Alacak ve 417,20 TL İşlemiş faiz miktarı talep edebileceği, Dosya kapsamında bulunan 24.12.2020 tarihli Bilirkişi raporunda Davacının ticari defter kayıtlarına göre; Davacı tarafın feragat ettiği 44.935,34 TL dava konusu edilen 131.703,82 TL tutarındaki satış faturalarından düşülmesi sonucunda 86.768,48 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu, Taraflar arasında Ticari ilişki olduğu ve TTK. 21 maddesi uyarınca Davalı Şirketin faturalara itiraz etmediği, dolayısıyla faturaları kabul etmiş sayılacağı…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporları taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 11/01/2021 ve 10/03/2021 tarihli dilekçeleriyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiş, davacı vekili de 11/01/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna beyanlarını dosyaya sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Türk Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve bu itibarla lehine delil vasfı taşıdığı kanaatine varılarak; davalının davacıdan alüminyum deodorant tüpü aldığı ve fason deodorant dolumu yaptığı, tarafların ürün alım satımı konusunda anlaştıkları, buna göre davacının davalı adına 01/01/2018-31/12/2018 tarih aralıklarında cari hesap ekstresi ve içeriği faturalar düzenlendiği dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf ticari kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi cihetine gidilerek, ticari kayıtlar incelenmiş, talimat kanalı ve mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında; davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, takip tarihi olan 10.01.2019 itibariyle davacı şirkete 131.703,83-TL borcu olduğu, davacı şirketin 44.935,34 TL alacağından feragat ettiği, takip tarihi olan 10.01.2019 tarihi itibariyle, davacının davalıdan 86.768,48.-TL talep edebileceği, davacı yanın ticari defter kayıtlarına göre; davacı tarafın feragat ettiği 44.935,34.-TL takip konusu edilen 131.703,82.-TL tutarındaki satış faturalarından düşülmesi sonucunda 86.768,48.-TL davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiş, işlemiş faiz miktarının 417,20-TL olarak hesaplandığı bu haliyle taraf kayıtları arasında tam mutabakat bulunduğu görülmüştür.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; davalının, takip tarihi olan 10/01/2019 itibariyle davacı şirkete 131.703,83.-TL borcunun bulunduğu, takip tarihinden sonra 31/01/2019 tarihinde 44.935,34.-TL miktarlı faturayı davacı yana iade ettiği ve 31/01/2019 tarihi itibariyle davacı yana 86.768,48.-TL borcunun bulunduğu tespit edilmiş, davacı tarafından verilen kısmi feragat dilekçesiyle de takibin 44.935,34.-TL miktarındaki kısmından feragat edildiği görülmekle, davacının davalıdan 86.768,48 TL alacaklı olduğu ve 417,20 -TL işlemiş faiz talep edebileceği, bu hali ile davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla ve bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü iledavalı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 86,768,48 .-TL asıl alacak, 417,20 -TL işlemiş faiz üzere toplam 87.185,68-TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına, asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/… sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320,00.TL tarife bedeli üzerinden kesilen 16/01/2020 tarihli … sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafında arabuluculuk son oturumuna katıldıkları ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olduğu gözetilerek red ve kabul oranına göre taraflar aleyhine arabulucuk gideri yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE ,
-Davalı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile;
-Takibin 86,768,48 .-TL asıl alacak, 417,20 -TL işlemiş faiz üzere toplam 87.185,68-TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına,
-Asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-5.955,65-TL harcın peşin alınan 2.910,87-TL (661,69.-TL’si icra dosyasından) harcın mahsubu ile bakiye 3.044,78-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-12.134,14.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kısmi feragat nedeniyle 6.641,59.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 400,00-TL, iki bilirkişi ücreti 1.650,00.-TL, 54,40.-TL başvuru harcı, 7,80.-TL vekalet harcı, 2.910,87.-TL peşin harç olmak üzere toplam 5.023,07.-TL yargılama giderinin kısmi feragat nedeniyle 3.315,22-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin kısmi feragat sebebiyle 871,20.-TL’sinin davalıdan, 448,80.-TL’sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır