Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/495 E. 2021/872 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/495 Esas
KARAR NO : 2021/872
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 08/10/2020
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı mahkememize sunmuş olduğu 08/10/2020 tarihli dilekçesinde özetle, 2019 Eylül ‘den beri Kanada’da yaşadığını, zaman zaman Türkiye ‘ye giriş çıkışları olduğunu ancak covid 19 dolayısı ile Kanada’nın kapılarını kapattığını, bu nedenle … A.Ş’ nin 2018/2019 yılları arası olağan genel kurul toplantısına asaleten katılamadığını, bu nedenle tarafını temsil etmek üzere … …’ in yetkilendirildiğini, 2019 Eylül ayından sonra … A.Ş yönetim kurulu kararlarının da tarafınca paylaşılmadığını, bu süreçte alınmış olan bir yönetim kurulu kararı varsa da usul ve yasaya uygun şekilde tarafının çağrılmamış ve bilgilendirilmemiş olduğunu, Genel Kurul kararlarını incelemek istemiş ise de; buna ilişkin talebinin yasa dayanağı olmaksızın reddedildiğini, bu sebep dolayısı ile bu süreçte bilgisi ve onayı olmaksızın alınan kararlarla ilgili bilgisi olmadığı için ayrıca dava ve şikayet haklarını saklı tuttuğunu, … A.Ş’ nin 2018 ve 2019 yılları genel kurulunun ilk ayağının 11.06.2020’de yapıldığını ancak kanunun ve ilgili yönetmeliklerin belirlemiş olduğu nisap sağlanamadığından genel kurul kararının tehir edildiğini, bu nedenle de … A.Ş genel kurul toplantısının 10.07.2020 tarihinde gerçekleştirildiğini, Genel kurulda tarafınca görev kabul beyanı olmadan tarafının yönetim kuruluna atandıklarını, bunun dışında oydaki imtiyazının hazirun cetvelinde gözükmesine rağmen yönetim kurulu üye seçimine dair gündem maddesinin oylaması sırasında, anlamadığı neden dolayısı ile bu oylarının işlenmediğini, toplantı başkanı ve ticaret bakanlığı temsilcisinin imtiyazı kötüniyetle dikkate almadığını, bu durumun temsilcisi tarafından toplantının sonunda tutanak imzası sırasında fark edilmekle birlikte bilahare mahkemeye sunacağı şikayet dilekçesini genel kurul başkanlığına ve temsilciye sunduğunu, bunun üzerine tutanağa son maddenin eklendiğini, tarafından dilekçeyle birlikte tüm maddelerin oylama sonucu değiştiği konusunda beyanat verilmesine rağmen kötüniyetli olarak dilekçe ve buna binaen beyanlar dikkate alınmadan usul ve yasaya aykırı şekilde genel kurul kararı alındığını, şirketteki imtiyazlı payların kendisinde olduklarını bilmelerine rağmen kötü niyetli olarak yapılan bu toplantı neticesinde kararların durumu değişeceğini bildiklerinden kötü niyetli olarak kararlar alındığını, tarafınca bunun kabul edilmesinin de mümkün olmadığını, 25.09.2020 tarihinde Kamuyu Aydınlatma Platformun da (kap) 10.07.2020 tarihli Genel Kurul toplantısında seçilen xxxxxxxxx TC. Kimlik Numaralı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sn. … ‘ın istifa etmesi nedeniyle boşalan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini yerine getirmek üzere, Kurumsal Yönetim Komitesi’nce önerilen xxxxxx TC. Kimlik Numaralı Sn. … ‘ın TTK’ nun 363 üncü maddesi gereğince seçilmesine, toplantıda hazır bulunan üyelerin oybirliğiyle karar verilmiş olduğunun taraflarınca görev kabul beyanı dahi olmadığını, genel kurul toplantı çağrısının da usule aykırı olduğunu düşündüğünü, imtiyazlı pay sahibi olması dolayısı ile dikkate alınan oy nisaplarının yanlış hesaplanarak oylarının eksik değerlendirildiğini, ayrıca 2. maddede muhalefet şerhinin de işlenmediğini, oy hesaplamasındaki hata üzerine oylamaların değerlendirilmesi talebinin kötü niyetli olarak reddedildiğini belirterek açıklanan nedenler ile 10.07.2020 tarihli genel kurul kararının iptaline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının imtiyazının yönetim kurulu seçimine ilişkin olduğunu, gündemdeki tüm maddeler için geçerli olmadığını, söz konusu imtiyaz hesaba katılsa dahi, sonuç değişmeyecek ise, bu durumda genel kurun kararının iptalinin istenemeyeceğini, davacının “tüm maddelerin oylama sonucu değiştiğini” iddia ettiğini, bu durumun gerçeği yansıtmadığını, 26 Mayıs 2017 tarihli TTSG’de görüleceği üzere, yönetim kurulu üyelerinin seçiminde A Grubu nama yazılı payların her birinin 15 oy hakkına sahip olduğunu, şu halde imtiyazın, yalnızca yönetim kurulu üyelerinin seçiminde söz konusu olduğunu, yoksa davacının iddia ettiği gibi tüm maddelere etki edecek bir imtiyazın söz konusu olmadığını, bu itibarla genel kurul iptal isteminin ancak yönetim kurulu üyesinin seçimine ilişkin maddede olması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, imtiyaz dikkate alınmamış olsa bile, bu durumun kötü niyetle hareketin sonucu olmadığını, davacı vekilinin davacının yönetim kurulu seçiminde sahip olduğu imtiyazın dikkate alınmamasının ve işlenmemesinin kötü niyetle olduğunu iddia ettiğini ancak bu durumun gerçeği yansıtmadığını, genel kurula davacı yerine vekaleten katılan Av. … …’ in, imtiyazı, genel kurul toplantısının sonunda ve tutanak hazırlandıktan sonra hatırlattığını, toplantının kapalı bir ortamda yapılması ve Covid-19 pandemisinin devam etmesi sebebiyle daha fazla kalınmasının tüm katılan kişileri daha fazla riske atması sebepleriyle, davacı vekiline, genel kurul iptal davası hakkı olduğu hatırlatılarak toplantının sonlandırılmış olduğunu, davacının belirttiği gibi kötü niyetle imtiyaz görmezden gelinmiş veya imtiyaz bilinmesine rağmen kasten oylama yapılmış olmadığını, davacının dilekçesinde gerçekleri çarpıttığını belirterek açıklanan nedenler ile huzurdaki davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava: 10/07/2020 tarihli genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
… nün yazı cevabı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı davanın delillerini oluşturmaktadır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; davalı şirketin 10.07.2020 tarihinde yapılan 2018-2019 yıllarına ilişkin olağan genel kurul toplantı davet ve ilanlarının 18.06.2020 tarihli 10100 sayılı TTSG’de yayımlandığı, şirketin internet sitesinde ve KAP’da ilan edildiği, toplantı daveti yönünden kanuna ve esas sözleşmeye aykırılık tespit edilmediği, davalı şirket esas sözleşmesinin 7. Maddesi gereğince A Grubu Paylara tanınan 15 kat oy imtiyazının talep olmasa dahi dikkate alınacağı, dava konusu 10.07.2020 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 10. sırasında görüşülen yönetim kurulu üyelerinin seçiminde davacının imtiyazlı oylarının hesaba katılmamasının esas sözleşmeye aykırı olduğu, davacının genel kurula katılma, karşı oy kullanma ve muhalefetini tutanağa geçirtme koşullarını sağladığı ve tespit edilen esas sözleşmeye aykırılığın genel kurul kararının alınmasında etkili olduğu, dava konusu 10.07.2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan diğer kararlar yönünden kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılık tespit edilmediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı deliller birlikte incelenip değerlendirildiğinde, davalı şirketin çıkarılmış sermayesinin 20.990.000 TL olup her birinin 1 TL itibari değerli paylara bölündüğü, payların her birinin 1 TL itibari değerli 104.950 pay A Grubu Nama ve 20.885.050 pay B Grubu Hamiline yazılı olduğu, yönetim kurulu üyelerinin seçiminde A Grubu Nama payların her birinin 15 oy hakkına B Grubu hamiline payların her birinin 1 oy hakkına sahip olduğu, A Grubu paylara yalnızca yönetim kurulu üyelerinin seçiminde oyda imtiyaz tanındığı, bu durumun TTK.m.479/1’e uygun olduğu, yönetim kurulu üyelerinin seçiminde davacının A Grubu paylarının oy haklarının 15 çarpımı olarak hesaplanacağı, buna karşılık davacının 450 adet B Grubu paylarının ise birer oy hakkı olacağı, davalı şirketin 10.07.2020 tarihli olağan genel kurul gündeminin 10. sırasında yer alan “yönetim kurulu üye seçiminin yapılması ve görev süresinin belirlenmesi” maddesi bulunduğu, dava konusu 10.07.2020 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısına ait hazır bulunanlar listesinde 20.990.000 TL sermayeli şirketin toplam 510.563 payının toplantıda asaleten hazır bulunduğu, genel kurul için ilk toplantı davetinin 11.06.2020 tarihi için yapıldığı fakat TTK.m.418 gereğince asgari nisap olarak öngörülen sermayenin ¼’ü sağlanamadığı için ikinci toplantının 10.07.2020 tarihinde yapıldığı ve yine TTK.m.418 gereğince bu ikinci toplantıda asgari nisap aranmadığı için toplantı yetersayısı yönünden katılımın yeterli olduğu, davacının 10.07.2020 tarihli genel kurul hazır bulunanlar listesine göre 104.950 adet A grubu payı ve 450 adet B grubu payı olduğu, esas sözleşmeye göre oyda imtiyazlı olan bütün A grubu payların davacıya ait olduğu, davacının 104.950 A Grubu payı olduğundan ve davacının tüm payları yönünden toplantıda temsil edildiğinden davacının temsilcisinin kullandığı A Grubu paylara ilişkin oyların yönetim kurulu üyelerinin seçiminde 104.950 x15 =1.574.250 adet olarak hesaba katılacağı, gündemin diğer maddeleri ile ilgili oylamalarda imtiyazlı olmadığından 104.950 oy hakkı vereceği, toplantı daveti yönünden kanuna ve esas sözleşmeye aykırılık tespit edilmediği, gündemin 10. Sırasında görüşülen yönetim kurulu üyelerinin seçiminde davacının da aralarında bulunduğu yönetim kurulu üyeliğine aday gösterilenlerin davacının 105.400 red oyuna karşılık 405.163 olumlu oyla kabul seçildiklerinin belirtildiği, davacıyı temsilen toplantıya katılan … …’ in bu seçim kararına muhalefet ettiğini tutanağa geçirttiği ve 3 kişilik başka bir yönetim kurulu üye aday listesi sunduğu, fakat bu ikinci listenin ayrıca oylanmadığı, toplantı tutanağının 20. sırasında “Toplantı açıldığında avukat … …’in 1 pay 15 oy şeklinde imtiyazı dile getirdiğini beyan ettiğini iddia etmektedir ve toplantıdaki hiçbir pay sahipleri yönetim kurulu üyeleri tarafından duyulmadığı sonucuna ulaşılmıştır” şeklinde bir madde bulunduğu, ancak esas sözleşme ile A grubu paylara tanınan oy imtiyazının, toplantıya katılan pay sahibi veya temsilcisi tarafından açıklanmasa veya talep edilmese dahi dikkate alınması gerekeceği, dolayısıyla toplantı sonunda davacı temsilcisinin oyda imtiyazlarının, toplantı başında dile getirilip getirmemesinin sonuca etkili olmadığı kanaatine varılmıştır.
Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul Ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelik m.30’a göre “Genel kurul toplantısında hazır bulunmayanların yönetim kurulu üyeliklerine seçilmesi halinde, bunların bu göreve aday olduklarını veya görevi kabul ettiklerini belirten yazılı beyanlarının bulunması şarttır”. Anonim şirket yönetim kurulu üyeliğine seçileceklerin ya önceden bu göreve aday olduklarına dair veya seçildikten sonra bu görevi kabul ettiklerine dair yazılı beyan vereceklerine dair yönetmelik hükmünün TTK’da açık bir dayanağı yoktur.
Neticeten açıklanan nedenlerle, davalı şirket esas sözleşmesinin 7. maddesi gereğince A Grubu Paylara tanınan 15 kat oy imtiyazının talep olmasa dahi dikkate alınacağı, dava konusu 10.07.2020 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 10. sırasında görüşülen yönetim kurulu üyelerinin seçiminde davacının imtiyazlı oylarının hesaba katılmamasının esas sözleşmeye aykırı olduğu, davacının genel kurula katılma, karşı oy kullanma ve muhalefetini tutanağa geçirtme koşullarını sağladığı ve yukarıda tespit edilen esas sözleşmeye aykırılığın genel kurul kararının alınmasında etkili olduğu, dava konusu 10.07.2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan diğer kararlar yönünden kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılık tespit edilmediği anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile ; 10/07/2020 tarihli genel kurulda 10. Sırada görüşülen kararın iptaline, diğer taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Benzer dava konusu içtihatlar gereğince hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında davacı vekiline 11.11.2021 tarihli duruşmada, 10/07/2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlardan yalnızca 10. maddesinin mi yoksa tüm kararlarının mı iptalinin talep olunduğu hususunun sorulduğu; Davacı vekili, “müvekkilin şirket yönetim kurulu başkan vekili iken azletmiş olduğu Avukatlardan biri şu anda müvekkil aleyhine husumetli tarafın vekilliğini yapmaktadır. Müvekkilin o dönemde öğrenmiş olduğu tüm ticari sırları kullanmaktadır. Dava konusu iptal edilmesi istenen genel kurul toplantısında daha sonra müvekkil yerine diğer azledilen avukat geçmiştir. Meslek etik kurallarına aykırı davranılmıştır . Gerek şirket mali tablolarında gerekse birçok evrak üzerinde usulsüzlükler yapılmış olup bu husus SPK tarafından da tespit edilmiş bulunmaktadır. İş bu sebeple müvekkil tarafından yeni bir yönetim oluşturulmak istenilmiş ancak usulsüzlüklerin ortaya çıkmaması için oyları imtiyazlı pay sahibi gibi sayılmayarak başkaca bir yönetim kurulmuştur. Önceki beyanlarımızı tekrarla dava konusu 10/07/2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan tüm kararların iptali ile daha sonrasında gerçekleştirilen genel kurulların da iptaline karar verilmesini talep ediyoruz ” şeklinde beyanda bulunduğundan davanın kısmen kabulü yoluna gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE ;
10/07/2020 tarihli genel kurulda 10. Sırada görüşülen kararın İPTALİNE, diğer taleplerinin REDDİNE,
2- Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsup edilerek eksik yatırılan 4,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 4.000. TL bilirkişi ücreti, 113,95.TL posta gideri, 54,40.TL başvurma harcı ve 7,80.TL vekalet harcı olmak üzere toplam olmak üzere toplam 4.176,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 4.080 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın, avansı yatıran tarafa karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekili davalı vekilinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/11/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır