Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/461 E. 2021/109 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/558 Esas
KARAR NO : 2021/154
DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/11/2020
KARAR TARİHİ : 10/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14.11.2005 tarihinde … … … Bankası A.Ş. … Şubesi’nden konut kredisi talep ettiği ve taraflar arasında protokol imzalandığını, … Bankası tarafından uygulanan genel prosedüre göre bankadan konut kredisi alanlardan zorunlu olarak hayat sigortası ve buna ilişkin sigorta yapmalarının talep edildiğini, sigortalı da vefatı halinde mirasçılarını borç ödemekle yükümlü bırakmamak için hayat sigortasından faydalandığını, sigortalı … … bankaya kredi taksitlerini ödemeye devam ederken 02.07.2010 tarihinde vefat ettiğini, vefatından sonra bankaca ve sigorta şirketince mirasçılara … …’ın hayat sigortasının varlığından haberdar edilmediği, banka tarafından kalan borcun mirasçılardan talep edildiğini ve talep sonrasında mirasçıların borcu kapattığını, 2020 yılı Ocak ayında davacı mirasçılardan birinin bir işlem için İş Bankasına gittiğini işlem sırasında konut kredisi çekilirken hayat sigortası yapılmasının zorunlu olduğu, mirasçı müvekkilin bankaya ödediği meblağın geri alınabilmesi için … Sigortasına başvurduğu, sonrasında arabulucuya ve sigorta şirketine başvurulduğu görüşmeler sonrasında anlaşmaya varılamadığını, … … konut kredisi kullanırken … ilçesi, … Mah. … ada, … parsel, blok No: … kat no: … nolu bağımsız bölüm üzerinde ipotek konulduğu, … …’ın ölümünden sonra bankanın alacağını kalan bakiye miktarının yüklü bir faiz ile birlikte ödenmesini mirasçılardan talep ettiğini, müvekkilinin hayat sigortasından haberi olmadığını ve ipoteği kaldırmak için borcun tamamını 30.12.2010 ödediğini, bunun üzerine bankanın taşınmaz üzerindeki ipoteğini kaldırdığını beyan ve gerekçelerle, davasının kabulü ile davalı sigorta şirketinden bankaya ödenen bedelin HMK m.107 uyarınca toplanacak delillere göre belirlenerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 -TL’nin riziko tarihinden (02.07.2010) itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davacı mirasçılara ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket kayıtlarında araştırma yapılmış olup yapılan araştırmada davacıların murisi … … adına müvekkil şirket nezdinde herhangi bir ürün kaydına rastlanılmadığını, …. Noterliği’nin 23/09/2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile … …’a ait hayat sigortası kapsamında tazminat talebinde bulunulduğunu, ihtarnameye istinaden müvekkil şirket nezdinde yapılan inceleme neticesinde de müvekkil şirketin 23/10/2020 tarih ve … nolu yazısı ile … … adına Şirketimiz nezdinde hayat ve ferdi kaza sigortası poliçesi ve bireysel emeklilik hesabı bulunmadığı hususu davacılar vekiline bildirildiğini beyan ve gerekçelerle davanın reddini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacılara yüklenilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı tarafından sigorta şirketine gönderilen …. Noterliği’nin 23/09/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarname örneği,, 2020/… numaralı arabuluculuk tutanağı, …. Noterliği’nin 23/09/2020 tarih … yevmiye numaralı mirasçılık belgesi örneği, ölüm belgesi örneği, sigorta şirketinin 23/10/2020 tarih ve … nolu yazı örneği, … Hastanesi Hasta Epkrizinin dosyamız arasında olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; davalı ile dava dışı … … arasında akdedilen hayat sigortası poliçesi kapsamında mirasçılara ödenmesi gereken sigorta bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. Maddesine göre, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; tüketici işleme, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. Maddesi bu Kanunun uygulanması ile her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” düzenlemesine yer verilmiştir, ilgili yasa maddesi ile görev konusunun tartışılmasının önüne geçilmiştir. Somut uyuşmazlık, davacıların miras bırakanı ile davalı sigorta şirketi arasında gerçekleştirilen kredili hayat sigortasından kaynaklanmaktadır. Açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığından davaya bakmakta görevli mahkeme tüketici mahkemesidir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacılar ile davalı arasındaki davaya konu hukuki ilişki hayat sigorta poliçesine dayandığından, hayat sigorta ilişkisinin tüketici işlemi niteliğinde olduğundan, tüketici işlemlerinden doğan davalara bakma görevi Tüketici mahkemelerine ait olduğundan, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Tüketici Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğundan davacı yönünden tefhimden itibaren, davalı yönünden kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.10/02/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza