Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/45 E. 2021/365 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/45 Esas
KARAR NO : 2021/365
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2020
KARAR TARİHİ : 15/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyasından takip yapıldığını, takip dosyasından müvekkiline gönderilen ödeme emrinin il dışında bulunduğu zaman diliminde muhtara yapılmış olduğunu, müvekkilinin takibe itiraz süresini kaçırdığından takibe itiraz edemediğini, davalı … şirketine veya müşterilerinin zararına hareketi ve zararla müvekkili arasındaki illiyet bağı ve zararın meydana gelmesi ile kusur durumları konusunda müvekkilinin bilgisi bulunmadığından bu konuda daha sonra ayrıntılı beyanda bulunacaklarını, davalı zararın kaynağının ve müvekkili ile olan illiyet bağı konusunda cevap dilekçesinde bilgi verilmesi halinde hasar, kusur ve illiyet bağı konusunda beyanda bulunacaklarını, şimdilik davalı … şirketine böyle bir borçlarının bulunmadığının tespiti ile haklarındaki takibin iptaline ve %20 haksız tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; borçlu-davacı … hakkında … İcra Dairesi’nde takip işlemi başlatıldığını, bu çerçevede, açılacak olan bir davada, … mahkemelerinin yetkili olacağını, davacı tarafından bahse konu olan davanın İstanbul’da açıldığını, İstanbul mahkemelerinde açılmış bulunan davaya ilişkin yetki itirazlarının olduğunu,arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğunu ancak davacı tarafından arabulucuya başvurma konusunda herhangi bir çaba gösterilmediğini, bu çerçevede açılmış olan bu davanın, dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddedilmesini gerektiğini, taraflarıyca davacı-borçlu hakkında yapılmış bulunan takibin kesinleştiğini, borçlu-davacının, usulüne uygun biçimde gönderilen ödeme emrine karşı süresinde bir itirazda bulunmadığını,bu sebep nedeniyle davacının, borca süresinde itiraz etmediği için, dava açma hakkının da bulunmadığını,davacının açmış olduğu bu dava, zaman kazanmak amacıyla süreci uzatmaya yönelik olduğunu, bu sebeplele davanın reddi ile birlikte %20 oranında icra-inkar tazminatına ve alacağın %10 oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davanın, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı ilamsız icra takibinde davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
… İcra Dairesi’nin 2019/… E. Sayılı takip dosyasının mahkememiz dosyası içerisine celp edildiği, dosyanın yapılan incelemesinde … tarafından davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, takibe süresinde itiraz yapılmadığından takibin kesinleştiği görülmüştür.
Ziraat Sigorta A.Ş. tarafından davaya konu olayla ilgili olarak ekspertiz raporunun ve hasar dosyasının dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
Dava, davalıya Özel Konut Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalı dava dışı sigortalının konutun davacının dairesinde çıkan yangın nedeni ile uğranıldığı iddia olunan maddi zararın tazmini amacıyla başlatılan ilamsız icra takibinden davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacının iddia olunan haksız eylemi asıl uyuşmazlıktır. Bir an için Sigorta Sözleşmesininde uyuşmazlık konusu olduğu kabul edilse dahi, ortak hükümlere göre asıl uyuşmazlık haksız fiil olduğu gibi TBK ‘da düzenlenen husus haksız fiil olup uyuşmazlık haksız fiil hükümlerine dayanmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Somut olayda da uyuşmazlık, davacı gerçek kişi olup eldeki davada Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Bu nedenle davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil Asliye Hukuk mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle Mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
-Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere,
-6100 Sayılı HMK. gereğince DAVA DİLEKÇESİNİN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
-Görevli Mahkemenin Nöbetçi İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun tespitine,
-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaatı halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ’NE gönderilmesine,
-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
-6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır