Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/443 E. 2022/178 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/443 Esas
KARAR NO : 2022/178 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket yetkilisi ve ortağı…, …A.Ş. bünyesinde faaliyet gösteren… Hastanesinde radyoloji uzmanı doktor olarak 01.02.2005 tarihinde işe başladığı, 14.11.2018 tarihine kadar kesintisiz olarak davalı şirkete bağlı hastanede görev yaptığı, dava dışı …’ün rızası alınmaksızın gerçek dışı giriş-çıkışlar yapıldığı, 11.04.2016 tarihine kadar davalı işveren bünyesinde 4A sigortalı personel iken bu tarih sonrası işverenin baskısı ile 4B (Bağkur)lu olarak gösterildiği, oysa 01.02.2005-14.11.2018 arası görevi, unvanı, iş tanımı, pozisyonu hiç değişmediği, emir ve talimatları tüm çalışma süresi boyunca başhekimlikten aldığı, davalı hastanenin talebi üzerine davacı şirketi kurduğu ve ücret ödemelerini fatura karşılığı almaya başladığı, dava dışı… ile davalı arasında iş mahkemesinde derdest dosya olduğu, ancak huzurdaki dava tamamen iki şirket arasında görülen fatura alacağına dayalı olduğu için ticaret mahkemesi görev alanına girdiği, dava dilekçesi ekinde doktor havuzu evraklarını ve ona istinaden faturanın nasıl düzenlenmesi gerektiğine yönelik davalı şirket muhasebesinden gelen mailleri sunduklarını, Radyoloji havuzu ismi verilen bu evraklarda … ismine tahakkuk eden hak edişleri…’ün şirketi olan davacı şirkete fatura karşılığı ödendiği, 13.12.2019 tarih ve… sayılı 62.488,80 TL bedelli fatura Beyoğlu … Noterliği 17.12.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile karşı tarafa 18.12.2019 tebliğ edildiğini, ihtarname tebliğ edildikten sonra 30 gün içinde ödeme olmadığı, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü…E. Sayılı icra takibi açıldığı belirtilerek; açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, davalının İstanbul … İcra Dairesi … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ve takibin bakiye kalan miktar için devamına, davalının haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı itiraz nedeniyle alacağın, ticari avans faizi ve %20 ‘sinden az olmamak kaydı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatı ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini taleple huzurdaki davayı açmıştır.
CEVAP:
Davalı …Anonim Şirketi vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, müvekkili hastanenin davacı şirketten radyoloji bölümünde sağlık hizmeti sunumu satın aldığını radyoloji bölümünde sunulan ayda tahsil edilmiş gelirler üzerinden belirlenen oranda gelir bölüşümü yapılarak çıkan toplam hak ediş ilgili ayda hizmet sunan hekimler arasında pay edildiğini, hakediş tahsil edilmiş tutarlar üzerinden hesaplandığını, davacının takibe konu ettiği bir alacağı olmadığını, müvekkili hastane davacı şirkete sözleşme kapsamında hak etmiş olan alacaklarının hepsini eksiksiz ödediğini, davacı şirketin bu kapsamda sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için de hak etmiş olduğu alacak Mayıs ayı için oluşmuş ve davacıya ödenmiş olup, başkaca hak ve alacağı olmadığından takibe itiraz edildiğini, arz ve izah edilen kapsamda davacının müvekkili şirketten sözleşme uyarınca haketmiş olduğu alacağı olmadığını beyan ettiklerini, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Uyuşmazlığın konusunun, davalı hastane bünyesindeki radyoloji uzmanı olarak faaliyet gösteren davacı şirketin ücret alacağının olup olmadığı varsa miktarının ne kadar olduğu, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı, noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya aslı bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza celp edilen İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 62.488,80 TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı Tanığı …Mahkeme Huzurunda Alınan Beyanında:” Tanıklık ücret talebim yoktur. 2017 Temmuz ile 2018 Eylül arasında…Ltd. Şti aracılığı ile radyolog olarak çalıştım davacı şirket yetkili ile … ile birlikte bir dönem çalıştık, …radyoloji bölümünde yapılan işlemler sonucu toplanan oranlar dahilinde çalışan radyologlara fatura karşılığı ödeniyordu ödemeler kasaya giren para üzerinden yapılıyordu bunun için 1-2 yıl öncesindeki hak edişlerin ödemesi yapılmaktaydı, bu durumunda kişiden kişiye çalışanların çalışma dönemlerine ilişkin ödemeleri de farklılık göstermekteydi, hastane yönetimi hak edişlerini her ayın 2. Haftasına kadar göndermekteydi, ödemelerde her ayın 3. Haftasının perşembe günü hastane yönetiminde çalışanların banka hesaplarına yapılmaktaydı, geriye dönük hak ediş ödemeleri olduğunda çalışanlar hastaneden ayrıldıkları dönemde bile yaklaşık 1 yıl sonra bile ödeme alabilmekteydi bu dönem sigortalı hastaların ücretlerinin özel sağlık sigorta kuruluşları ve diğer ödeme sistemlerinin geriye dönük ödemelerle ilgilidir, ben somut olarak geçmiş hak edişlerle ilgili sorun yaşayan bir çalışan olduğunu görmedim ta ki …’ün uyuşmazlığına kadar, hak edişi yapılan belirlenen oranlar her radyolog ile aynıydı ancak geçiş çalışma dönemleri farklı olduğunda ödemeler farklı oluyordu. Soruldu: Hastane yönetimin hak edişlerine yönelik e postalarda hastaneden ayrılmış personel ile birlikte mevcut çalışanlarında hak edişlerini görebiliyorduk ” diyerek beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi bilgisayar mühendisi ve mali müşavir tarafından verilen bilirkişi raporunda sonuç ve özet olarak, davalı hastanenin davacıya ait çalışmış olduğu dönemler için hak kazanmış olduğu “Dr Payı” hesaplanarak bordrolandığı, bu bedelin toplamının 57.860,00 TL olarak hesaplandığı ve KDV eklenmek suretiyle davalı hastaneye fatura edildiği (62.488,80 TL) aynı zamanda davaya konu edilen iş bu fatur, 17/12/2019 tarihinde Beyoğlu… Noterliğinin … nolu ihtarnamesi ile tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından kayıtlarına alınmadığı, davcı vekilince sunulan e-posta yazışmaları ve ekinde yer alan belgelerde yapılan teknik inceleme neticesinde davacı adına davalı tarafın hesaplanmış olduğu hakediş tutarları 2019 yılı 2019 yılı Ocak ayı — 15.834,92 TL
2019 yılı Şubat ayı — 21.395,36 TL
2019 yılı Mart ayı — 13.631,29 TL
2019 yılı Nisan ayı — 2.490,02 TL
2019 yılı Temmuz ayı – 1.410,64 TL
2019 yılı Ağustos ayı — 1.769,56 TL
2019 yılı Eylül ayı 448,26TL
TOPLAM 56.980,05 TL
Toplamda 7 ay için 56.980,05 TL olarak hesaplandığı Haziran 2019 dönemi için belge sunulmamış olduğundan hesaplamaya katılmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı velili 26/07/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan itiraz dilekçesi ibraz etmiştir. Davalı vekili 15/07/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Mahkememizden verilen duruşma ara kararında mevcut bilirkişiden tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olmakla dosya mevcut bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 09/12/2021 tarihli ek raporda sonuç ve özet olarak, davalı hastanenin davacıya ait çalışmış olduğu dönemler için hak kazanmış olduğu ” Dr Payı” hesaplanarak bordrolandığı, bu bedelin toplamının 57.860 TL olarak hesaplandığı ve KDV eklenmek suretiyle davalı hastaneye fatura edildiği(62.488,80 TL) aynı zamanda davaya konu edilen iş bu fatura , 17/12/2019 tarihinde Beyoğlu 22. Noterliğinin 14325 nolu ihtarnamesi ile tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından kayıtlarına alınmadığı, davacı vekilinde sunulan e-posta yazışmaları ve ekinde yer alan belgelerde yapılan teknik inceleme neticesinde davacı adına davalı tarafın hesaplanmış olduğu hakediş tutarları; Haziran 2019 dönemi için sunulan belgenin incelenmesi neticesinde 883,95 TL tutarında hakedişi olduğu, davalı vekili tarafından her ne kadar Beşiktaş … Noterliğinin 27/12/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davaya konu faturanın yasal süresi içerisinde iade edildiği belirtilmişse de; davaya dosyası içeriğinde söz konusu ihtarnamenin yer almadığı, belirtilen sebeplerle kök raporda yer verilen görüşlerinde bir değişiklik olmadığı yönünde oluşan kanaatlerini içerir iş bu bilirkişi raporu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 27/12/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan itiraz dilekçesi ibraz etmiştir. Davacı vekili 27/12/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 229. maddesinde “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır” hükmünü haizdir. Bu hüküm çerçevesinde, 24.12.2003 tarihli ve 25326 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunun 27.06.2003 tarihli ve 2001/l E., 2003/l K. sayılı kararında fatura; “Ticari satışlarda satıcı tarafından alıcıya verilen ve satılan malın miktarını, vasıflarını, ölçüsünü, fiyatını ve sair hususları veya ifa edilmiş hizmetleri gösteren hesap pusulası olup, ticari belge niteliğindedir” şeklinde tanımlanmıştır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 21. maddesine göre; fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdî bir ilişkinin bulunması gerekir. Madde hükmüne göre faturanın bir alacağın mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir.
Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir (Prof. Dr. Sami Karahan, Ticari İşletme Hukuku, 23. Baskı, Eylül 2012, Sh 111 vd.).
Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi halinde alacaklının HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Türk Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddiası, takip dosyası, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, İstanbul … İcra Dairesi’nin …Esas takip sayılı icra dosyası ile davacı tarafından davalı aleyhine 62.488,80-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davacı yanca davalı adına 17.12.2019 tarihinde Beyoğlu … Noterliğinin …nolu ihtarnamesi ile; “Şirketimizle kurumunuz (Özel Memorial Şişli Hastanesi) arasındaki sağlık hizmeti ilişkisi gereği önceki dönemlerde verilen sağlık hizmetlerine ilişkin 2019 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında tahakkuku yapılan hizmet bedeline ilişkin fatura düzenlendiğini, Davacı vekili tarafından dava dosyasına eklenilen “…hastanesi doktor prim detayı” başlıklı bir kısım belgeler incelendiğinde, Davacı …’ün davalı hastanede Radyoloji Uzmanı olarak görev yaptığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacı tarafından düzenlenen kdv dahil 62.488,80 TL’lik fatura usulüne uygun davalı tarafa ulaştırılmış davalı şirket tarafından süresinde faturaya itiraz edildiği ancak iade faturasının düzenlenmediği ve ticari defterlerine işlemediği gene davalı vekilince hakediş bedelinin ödendiği daha sonrasında da hakediş bedelinin ek raporda belirlendiği kadar olmadığı yönündeki itirazları karşısında ödeme yapıldığına ilişkin belge sunulmadığı gibi bilirkişi heyetince taraflar arasında uygulanan ortak havuzda biriken gelirlerin yüzdelik dilimlerine göre hakediş ödeme usulüne uygun hesaplama yapıldığı anlaşıldığından itirazlara itibar edilemeyeceği, taraflar arasındaki mail yazışmaları ile tanık anlatımları neticesinde faturaya konu hizmetlerin verildiği anlaşıldığından davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla ve bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 62.488,80-TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanması şeklinde devamına, asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak… Dava Şartı Dosya No:.. sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan arabulucu …adına ekte sunulan 1.320,00 TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davanın kabulüne karar verildiği dikkate alınarak davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile;
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
2-Asıl alacağın %20’si oranındaki 12.497,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 8.924,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 4.268,60 -TL harcın peşin alınan 836,76-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 3.431,85 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 836,76 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 107,00-TL ile 2 adet bilirkişi ücreti 2.800,00-TL, 54,40.-TL başvuru harcı, 7,80.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.969,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/02/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır