Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/418 Esas
KARAR NO : 2022/88

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 27/05/2016 tarihinde başlayan Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşme gereği … bayi kodu ile … adresinde bayilik faaliyetlerine başladığını, davalı şirketlerin … 6. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı fesih ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşmeyi fesih ettiklerini davacıya bildirdiklerini, davacının bayiliğinin iptal edildiğini, davacının sözleşme süresince yüksek performans göstererek nüfusu küçük bir ilçe olmasına rağmen yüksek satış rakamları yakaladığını, sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini beyan ederek 50.000,00-TL manevi tazminatın, haksız fesih nedeniyle sözleşmenin fesih tarihinden itibaren hesaplanacak olan aylık ortalama kazanç kaybı, bilirkişi marifetiyle tespit edilmek suretiyle davacının uğradığı maddi kaybın, davacıdan haksız olarak kesilip iade edilmeyen inşaat tadilat dekorasyon giderlerinin, davacının davalılara kazandırdığı portföy nedeniyle mahkemece hesaplanacak portföy tazminatı, davacının son 4 aya ait hak ediş ve ek kazançları, davacının kira sözleşmesinden kaynaklanan zararlarından kaynaklanan alacakları, davacıdan haksız olarak kesilen fakat davacıya ödenmeyen capex alacakları kalemlerinin şimdilik 10.000,00-TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketler ile davacı arasında 27/05/2016 tarihinde başlayan Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşme gereği … bayi kodu ile … bayisi olarak faaliyete başladığını, sözleşme kapsamında, davalı şirketler tarafından davacıya, bildirilen ve izin verilen ürün ve hizmetlerin, davalıların belirlediği usul ve esaslar çerçevesinde “…”, “…” ve “…” markaları altında abonelere sunulması, satış ve pazarlamasının yapılması hakkı verildiğini, davaya konu sözleşmenin … 6. Noterliği aracılığıyla keşide edilen … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin 4.2. maddesi hükmü uyarınca sözleşme bitiş tarihinden bir ay önceden yazılı bildirimde bulunma yükümlülüğü yerine getirilerek 27.05.2019 tarihi itibariyle … kodlu bayilik ilişkisinin sona erdirildiğini, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü taleplerinden hangi alacak kalemi için ne kadar talep ettiği anlaşılamadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olarak sözleşme süresinin sona ermesi sebebiyle feshedildiğinden davacının aylık ortalama kazanç kaybı talep edemeyeceğini, feshin haksız fesih olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, sözleşme tekel hakkı veren bir sözleşme olmadığından denkleştirme tazminatına ilişin hükümlerin uygulanamayacağını, davacı tarafından talep edilen son 4 aya ait hakkediş ve ek kazançların sözleşmenin feshiyle birlikte davacıya ödendiğini, taraflar arasında hesap mutabakatı yapıldığını, davacının kendisine mobbing ve yıldırma politikası uygulandığı iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, davacının manevi tazminat talebinin zenginleşme amacı güttüğünü ve yasal koşulları somut olayda oluşmadığını beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekilin dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağı suretini sunmuş olduğu görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde taraflar arasında imzalanan 27/05/2016 tarihinde imzalanan sözleşmenin fotokopisini, davacı adına … adresinin kira sözleşmesi fotokopisini, davacıya ait 10/02/2017 tarihli faaliyet belgesi fotokopisini, sicil kayıt sureti fotokopisini, vergi levhası fotokopisini, imza beyannamesi fotokopisini, … 6. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarname fotokopisini sunmuş olduğu görüldü.
Davalı şirketlere müzekkere yazılarak sözleşme aslı ve … kesintilerine ilişkin kayıtlarının gönderilmesi istenilmiş, davalı … A.Ş. Tarafından cevap verildiği, verilen cevap ekinde davaya konu sözleşme aslının gönderildiği ve … kesintilerinin … 13.484,12, … 801,36 ve TT Net 8.998,00 olarak bildirildiği görüldü.
Mahkememizin 13/01/2021 tarihli celsesinin 6 numaralı ara kararı ile davacı tarafın tanıklarının dinlenilmesine karar verildiği, davacı tanıkları … ve …’nın dinlenilmesi için … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02/04/2021 tarih 2021/12 Talimat sayılı dosyasından dinlenilen tanık …’un “Ben davacı …’ ı tanırım, … Hanım daha önce … bayiiliği işletiyordu, aynı zamanda marketleri de vardı, … bayiisi … bayisiine dönüştü, gelirleri oldukça iyiydi. Daha sonra firma yetkililerine hedeflerle alakalı baskı yapıldığı ve üç gün içerisinde malzeme alınması yönünde zorlandığını biliyorum. Hatta bir keresinde iftar yemeği organizasyonuna katılmış, yemek sonrasında yöneticiler personelden birinin evinde toplantı yapmak istemiş, … şaşırdığı halde toplantıya katılmış, yöneticilerin … iş yeri sahibi iken çalışanlardan birinin evinde toplantı yapılmasına … bozulsa da toplantıya katılmış, yöneticilerin bu yönde baskıları vardı. …’ ın çocuğu okula hep dağınık gelirdi, çünkü … sürekli işten dolayı moral ve motivasyonu bozuktu. Bunun sebebini sorduğumda …’ da ki bayii toplantısına kendisinin çağırılmadığını, yöneticiler tarafından göz ardı edildiği, iş yerini devretmeye yönelik baskı yapıldığını, aylık hedef kotalarını sürekli yukarıya çıkardıklarını, çalışamaz hale getirdiklerini … söylüyordu. Bayii kapatmak zorunda kaldı. Bayiisini yok parasına yöneticileri tarafından başkasına devrettirme yönünde baskı oldu, ama … bu şartlarda devretmeyeceğini söyledi. Sonra da bildiğim kadarıyla … Bayii kapatmak zorunda kaldı. … de … Hanımı daha zora sokmak için son üç aylık ödemeleri yapmadığını biliyorum, … Hanım okul taksitlerini ödemekte zorlanıyordu,” şeklinde tanıklık beyanında bulunduğu, tanık …’nın “davacıyı eski eşim olması nedeniyle tanırım. Davacı 2016 yılında … tarafından ana bayiilik verildi, ana bayii olarak başladı. O zamanki bölge müdürü bunu teklif etmişti, davacı da kabul etmişti. Ozamanki elemanların seçimini bölge müdürü ile davacı birlikte yaptılar. Daha sonra bölge müdürü değişti, … isimli bir bölge müdürü başladı. …benim bildiğim kadarıyla davacıya sürekli baskı yapıyordu, bu dönemde biz evliydik. Daha sonra …isimli bölge müdürü hedeflerini yükselterek daha da baskı yaptı, bayiiyi zor duruma düşürmeye çalıştı ve davacıyı iş yapamaz hale getirmeye çalıştı. Bu bölge ilçe olmasına rağmen buraya il hedefleri koymaya başladı. Hedef tutturamayınca da primleri düşürdü. … hanım bütün baskılara rağmen hedefleri tutturmaya çalışıyordu, baktı ki bu şekilde olmayacak, bizim cep telefonu satın aldığınımız …’ un distirübitörden … Hanımı satış yöneticisi … Beye aratarak cuma gününe kadar 80.000 TL lik malzeme alımı yapılmazsa bayiiliğin fesh edileceğini söyletti. Daha sona davacı bunun yazılı olarak kendisine mail olarak talep edilmesini istedi. … bey ben bunu … beye iletirim dedi. Daha sonra … bey davacıyı arayarak böyle bir şey yok, yanlış anlaşılma oldu demiş. 2018 yılında bizim ceza sisteminde evraklarla liste yapıldı, bu listedeki cezalar nedeniyle 40 – 50 bin lira ceza çıkacağına dair davacıya bildirimde bulundu, davacı bunun müşterilerin ödenmeyen faturalarından kaynaklandığını söyledi. Davacının yanında çalıştırdığı … isminde bir müdür vardı. Bu müdürü … seçmişti, …’ ın da cihaz hırsızlığı yaptı, bu nedenle davacı müşgil duruma düştü. Kasa açıkları oluştu. … genel müdürü …’ ın davacıya uyguladığı baskılar ve uyguladığı psikolojik şiddet sonrası davacının dükkanı zarar etmeye başladı. Bayii toplantısı olmasına rağmen davacı çağırılmadı. Son üç aydır iş yerinde … tarafından prim ödemeleri yapılmadı, bu da davacıyı sıkıntıya soktu. Daha sonra bölge müdürü … Beyde değişti, yeni gelen müdürde … beydi, … Bey davacı ile arasındaki durumunu yeni gelen müdüre anlatmış olacak ki, yeni gelen genel müdürde davacıya aynı baskılara devam etti. Son üç ay içerisinde de iş yerini devrettirmek için sürekli davacıya baskı yapıldı. Davacı bu baskılara direnerek iş yerini devretmedi. Bunun üzerine bölge müdürü burayı devretmezseniz bu saatten sonra … adına size bir işlem yaptırtmam dedi. Akabinde davacı ile olan sözleşemesini uzatmadılar, sözleşmeyi haksız olarak feshettiler. Davacının bu durumda hiç bir kusuru yoktur. Bölge müdürlerinin davacıya bu işi bıraktırmak ve başka birilerine devrettirmek istemelerinden oldu” şeklinde tanıklık beyanında bulunduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; bayilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin UYAP sisteminden göndermiş olduğu 20/01/2022 tarihli dilekçesi ile dava dosyasından feragat ettiğini görülmüştür.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde; Davadan feragate yetkisinin olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin 02/02/2022 tarihli celsede “feragat doğrultusunda karar verilsin, bizim vekalet ücreti ve yargılama giderleri hususunda talebimiz bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
HMK’nun 311/1. maddesi “Feragat ve Kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur” maddesi dikkate alındığında, davacının açmış olduğu davasından feragat etmesi nedeniyle, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: … sayılı dosyasından arabulucu ücreti olarak 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 04/09/2020 tarihli … sıra numaralı Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı, her iki tarafında arabuluculuk oturumuna katıldığı ve davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği gözetilerek; davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince maktu olarak hesaplanan 80,70-TL Karar ve İlam Harcının peşin alınan 1.024,65-TL harçtan mahsubu ile arta kalan 943,95-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep edilmediğinden davalı vekili lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davalılar vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/02/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza