Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/37 E. 2022/153 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/37 Esas
KARAR NO : 2022/153

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/01/2020
KARAR TARİHİ:16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …Ş. ile davalı şirket arasında 25.12.2018 tarihinde İstasyon Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve 05.06.2015 tarihinde Protokol akdedildiğini, 14.02.2019 tarihli Genel Kurul Kararı ve 25.02.2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi uyarınca davalı şirketin davacı şirketin bünyesinde birleştiğini, akdedilen protokolün 4. Maddesine istinaden davalı tarafa ariyet malzemeleri teslim edildiğini, davalı şirket tarafından davacı şirket lehine 100.000,00-TL tutarlı banka teminat mektubu düzenlendiğini, akdedilen protokol hükümleri uyarınca asgari alım taahhüdüne göre davalı şirketin tonaj taahhüdünün gerisinde kaldığını, davalı tarafın bayilik lisansının gerek mevzuat gerekse sözleşme ve protokol hükümlerine aykırı olarak 6 aydan uzun süre akaryakıt almamış olması sebebiyle Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 17. Maddesinin 1. Fıkrasının g bendi uyarınca 02.07.2019 tarih ve 30322 sayılı EPDK kararı ile sonlandırıldığını, akdedilen sözleşme ve protokollerin davacı şirket tarafından … 17. Noterliği’nin 16.07.2019 tarihli ve 26986, yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshedildiğini, aynı ihtarnameyle tonaj taahhüdünden kaynaklanan cezai şart borcunun ödenmesi gerektiğinin de bildirildiği, davalı şirketin temerrüde düşürüldüğünü, davalı şirkete ariyet olarak verilen tüm menkullerin demontajı için istasyona gidildiğini, davalı şirket yetkilisinin söküme izin vermediği için sadece tutanak tutulduğunu, sözleşmenin 6. Maddesine göre bayinin 30 günden fazla süreyle ürün almaması halinde davacı tarafın sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceğini, sözleşmenin 21. Maddesine göre bayinin yeterli stok bulundurmaması ve akaryakıt istasyonunu hizmete açık tutmaması durumunda davacı tarafın sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceğini, akdedilen protokolün 3. Maddesine göre eksik kalan beyaz ürün için m³ başına 30 USD cezai şart belirlendiğini, davalı şirketin 2.969 m³ eksik beyaz ürün alımı nedeniyle 89.055,96 USD cezai şart borcu olduğunu, sözleşmenin 22. Maddesine göre davacı şirketin kar mahrumiyeti talep etme hakkı olduğunu, davalı şirketin borçlarına karşılık 100.000 TL bedelli teminat mektubunun nakde çevrildiğini, cezai şart borcunun şimdilik 500 USD tutarına temerrüt tarihinden itibaren devlet bankalarının bu yabancı para cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini, kar mahrumiyeti alacağının şimdilik 1.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişen oranlı faiziyle birlikte tahsilini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya TK 35. Maddeye göre tebligatın yapıldığı ancak davaya süresi içerisinde cevap verilmemiş olduğu görüldü.
DELİLLER:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde; taraflar arasında düzenlenen 05/06/2015 tarihli Bayilik Protokolü’nün bir suretini, 25/12/2018 tarihli Bayilik Sözleşmesi’nin bir suretini, Alacağın Temliki ve Borcun Nakli Sözleşmesinin bir suretini, … 17. Noterliği’nin 21/05/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamenin bir suretini, … 17. Noterliği’nin 16/07/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamenin bir suretini, … 17. Noterliği’nin 16/07/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamenin bir suretini, 05/07/2019 tarihli Servis Raporunun bir suretini, arabuluculuk son tutanağının bir suretini sunmuş olduğu görüldü.
Dava dilekçesi ekinde suretleri sunulan 05/06/2015 tarihli Bayilik Protokolü ve 25/12/2018 tarihli Bayilik Sözleşmesinde tarafların kaşelerinin ve imzalarının bulunduğu,
… 17. Noterliği’nin 21/05/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarname ile davacı şirketin davalı şirkete taraflar arasında imzalanan sözleşme ve protokolden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, 2.768,500 m³ alım yapması gerekirken sadece 531,468 m³ akaryakıt alımı yaptığı, bu nedenle 67.110,96-USD cezai şart alacağı oluştuğu bildirilerek sözleşme taahhütlerine uygun şekilde akaryakıt alımı yapılması ve 67.110,96-USD borcun ödenmesi, ödeme yapılmaması halinde TP Petrol Dağıtım A.Ş. sözleşmeyi feshetmezse alacağından feragat ettiği anlamına gelmediğinin ihtar edildiği,
… 17. Noterliği’nin 16/07/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarname ile davacı şirketin davalı şirkete taraflar arasında imzalanan sözleşme ve protokolden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi ve sözleşmeye aykırı davranılması sebebiyle Akaryakıt Bayilik lisansının 02/07/2019 tarihinde feshedildiğinin, asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklanan borç miktarının 89.055,96-USD olduğunun, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 2 gün içinde borcun ödenmesi, ariyet olarak teslim edilen tüm ekipmanların iade edilmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği,
… 17. Noterliği’nin 16/07/2019 tarih 26986 yevmiye sayılı ihtarname ile davacı şirketin davalı şirkete davacı şirketin kar mahrumiyetinden doğan alacak hakkı ile fazlaya ilişkin diğer hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşme ve protokollerden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmediği, akaryakıt ürünlerinden taahhütlerine uygun şekilde ve süresinde ikmal yapmadığından Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve eki niteliğindeki Protokollerin derhal feshedildiğini, her türlü hak ve alacakları ile fazlaya ferilerine ve sair hususlara ilişkin her türlü talep ve dava haklarını saklı tutarak ihtar edildiği görüldü.
Mahkememizin 04/11/2020 tarihli celsesinin 6 numaralı ara kararı gereğince; dosyanın 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle, tarafları ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak sözleşmenin haklı olarak fesih edilip edilmediği, davacının cezai şart ile kar mahrumiyeti olup olmadığı alacaklı ise miktarı ile cezai şart alacağının davalının mahvına sebebiyet verip vermeyeceği hususlarında rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 19/02/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
Taraflar arasındaki 25.12.2018 tarihli “Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi” davalı şirketin uzun süre alım yapmaması sebebiyle EPDK tarafından lisansının iptal edilmesi sebebiyle davacı tarafından haklı sebeple feshedilmiş olduğu,
Taraflar arasındaki Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin 22. Maddesi ile Bayilik Protokolü’nün 3. Maddesi gereğince alım taahhüdünden eksik kalan kısım için m³ başına 30 USD cezai şart ödeneceği öngörülmüş ve davalının eksik aldığı tespit edilen miktarlar üzerinden davacı …’nin hak kazandığı cezai şart miktarının 89.040,00 USD olduğu hesap edildiği, (Talep 500 USD’dir)
Davalı şirket TTK.m.22 gereğince cezai şartın indirilmesinin talep edemese de Yargıtay’ın yerleşik içtihatları çerçevesinde cezai şartın ödenmesinin, borçlunun iktisaden mahvına sebep olması durumunda indirilebileceği, dosyada davalının mali durumuna dair bilgi ve belge bulunmadığı, bununla birlikte 5 yıl için 3.500 m³ alım taahhüdünde bulunmuş iken yalnızca 531,46 m³ alım yapabilen ve akabinde uzun süre alım yapmadığı için akaryakıt bayilik lisansı iptal edilen davalı şirket için, hesaplanan cezai şartın ödenmesi aşırı güçlük arz edeceğinden 1/3 oranına kadar indirilmesinin Mahkemenin takdirinde olduğu,
Taraflar arasında imzalanan Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin 22. maddesine göre, taraflar arasındaki sözleşmenin olağan bitiş tarihinden önce haklı sebeple feshedilmesinden dolayı, kalan 339 günlük sözleşme süresi için davacının brüt kar kaybı tutarının 30.486,27 TL olduğu, ancak bayilik sözleşmelerinin sona ermesinde Yargıtay’ın içtihatları çerçevesinde davacının brüt kara göre 450 net kar mahrumiyeti ve aynı bölge için yeni bayilik vermesi için öngörülen 3 aylık makul süre dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davacı şirketin net kar mahrumiyetinin 4.047,00 TL olduğu, (Talep 1.000 TL’dir)
Davacı şirketin, davalının borçlarına karşılık olarak 100.000 TL’lik teminat mektubunu paraya çevirmesi sebebiyle, bu miktarın hesaplanan alacaklarından düşülmesi gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 10/03/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 02/06/2021 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı gereğince; Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davalının yıllık bilançolarını gösterir kayıtların celbine karar verilmiş olup, … Vergi Dairesine yazılan müzekkereye cevap verildiği, davalı şirketin 2016-2017-2018-2019-2020 Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin gönderilmiş olduğu görüldü.
Mahkememizin 02/06/2021 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı gereğince; vergi dairesi cevabı geldiğinde davacının rapora itiraz dilekçesi ile vergi kayıtları yazı cevabı dikkate alınarak cezai şartın davalının mahvına sebebiyet verip vermediği husus ile davacı vekilinin rapora itiraz dilekçesindeki hususlarda ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 29/06/2021 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak;
Sözleşme ve Protokol hükümleri gereği, beş yıllık alım miktarı 3.500 m³ olması gerekirken, davacı yanın ticari defter kayıtlarına göre davalı yanın 2.968 m³ eksik ürün aldığı anlaşılmıştır.
Protokol’ün 3. maddesine göre davalı şirket, taahhütlerini yerine getirmezse akaryakıtta m³ başına 30,00 USD Cezai Şart’ı davacı şirket’e ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği görülmüş olup, bu itibarla asgari ürün alım taahhüdünün ihlalinden kaynaklanan Cezai Şart Tutar’ının 89.040,00 USD olarak hesap edilmiştir.
Sayın Mahkemeniz cezai şart tutarının davalıdan tahsil edilmesi gerektiği yönünde karar vermesi durumunda, Ceza miktarının fahiş olup olmadığı, tarafların ekonomik durumları, özel olarak borçlunun ödeme gücü, alacaklının asıl borcun ifa edilmesi halinde elde edeceği yarar ile cezai şartın ödenmesinin sağlayacağı yarar arasındaki makul ölçü, sözleşmeye aykırı davranılması yüzünden alacaklının uğradığı zarar, borçlunun kusur derecesi gibi durumlar, özellikle de cezai şartın ödenmesinin, borçlunun iktisaden mahvına sebep olup almayacağının dikkate alınması gerekmektedir. Tacir sıfatı taşıyan borçlu TTK.m.22 gereğince aşırı cezai şartın indirilmesini isteyemez ise de doktrinde ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında, cezai şartın borçlunun iktisaden mahvına sebep olacağı durumlarda hakim tarafından cezai şartın indirilebileceği kabul edilmektedir. Gerek kök raporda gerek bu kök raporda borçlu şirketin iktisadi durumu, mali verilere dayalı olarak irdelenerek cezai şartın ödenmesinin onu iktisaden sarsacağı tespiti yapılmıştır. Cezai şartın indirilip indirilmeyeceği, indirilecek ise hangi miktar veya oranda indirim yapılacağı tamamen Mahkeme’nin takdirindedir.
… Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü’nün 15.06.2021 tarih ve E-…-250.02.01.-… sayılı yazısı ekinde davalı şirketin 2016, 2017, 2018, 2019, 2020 yılları Kurumlar vergisi Beyannameleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Davalı şirketin incelenen 2019 ve 2020 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesi incelendiğinde; Davalının 2019 yılında Net satış tutarının 7.882,12 TL, 2020 yılında ise satışının olmadığı, 2019 yılında firmanın -157.578,26 TL, 2020 yılında ise -200.778,88 TL zarar ettiği görüldüğünden 89.040,00 USD’lik ceza-i şartın davalının ekonomik mahvına sebebiyet vereceği yönünde ek rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Bilirkişi ek raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 26/07/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 10/11/2021 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı gereğince davacı vekiline davasını ıslah etmek ve eksik harcı tamamlamak üzere 2 haftalık süre verildiği, davacı vekilinin 24/11/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile kar mahrumiyeti alacağı yönünden 3.047,00-TL arttırılarak toplamda 4.047-TL olarak, cezai şart alacağı yönünden 29.180,00-USD arttırılarak toplamda 29.680-USD olarak davanın kabulüne, alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Islah dilekçesinin bir örneğinin davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan cezai şart ile kar mahrumiyeti alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava dilekçesi, sözleşme hükümleri, alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 05/06/2015 tarihinde Bayilik Protokolü imzalandığı, 25/12/2018 tarihinde 5 yıl süreli Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, … 17. Noterliği’nin 21/05/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davacı şirket tarafından davalı şirkete sözleşme ve protokole göre alması gereken akaryakıt alımını yapmadığını, bundan kaynaklı davacının 67.110,96-USD cezai şart alacağı oluştuğunun ihtar edildiği, … 17. Noterliği’nin 16/07/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile taraflar arasında imzalanan sözleşme ve protokolden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi ve sözleşmeye aykırı davranılması sebebiyle Akaryakıt Bayilik lisansının 02/07/2019 tarihinde feshedildiğinin, asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklanan borç miktarının 89.055,96-USD olduğunun, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 2 gün içinde borcun ödenmesi, ariyet olarak teslim edilen tüm ekipmanların iade edilmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği ve … 17. Noterliği’nin 16/07/2019 tarih 26986 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davacı şirketin kar mahrumiyetinden doğan alacak hakkı ile fazlaya ilişkin diğer hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşme ve protokollerden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmediği, akaryakıt ürünlerinden taahhütlerine uygun şekilde ve süresinde ikmal yapmadığından Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve eki niteliğindeki Protokollerin derhal feshedildiğini, her türlü hak ve alacakları ile fazlaya ferilerine ve sair hususlara ilişkin her türlü talep ve dava haklarını saklı tutarak ihtar edildiği görülmüştür.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 21. maddesinde; “Resmi makamların emir, karar ve müdahaleleri, mahkeme kararları ve/veya mücbir sebeplerle, akaryakıt ikmal ve satışının bir aydan fazla süreyle kısmen veya tamamen yapılamaması veya bu kabil ticaretin devamına mani herhangi bir durumun ortaya çıkması halinde TP Sözleşmeyi feshedebilir.” hükmü ile davalının sözleşme şartlarına uygun akaryakıt alımı yapmaması halinde davacıya sözleşmeyi fesih etme hakkı verdiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 05/06/2015 tarihli protokolün 3. maddesinde ise “Bayi adayı sözleşme süresince beher yıl için 700 m³ beyaz ürün (Motorinler + Benzinler) alımı yapmayı taahhüt etmiştir. Beher yılda taahhüdünden eksik kalan beyaz ürün için m³ başına 30 USD ödeyeceğini kabul ve taahhüt etmiştir.” hükmü ile yıllık alınması gereken akaryakıt miktarının ve alınmaması durumunda uygulanacak cezai şart miktarının belirlendiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasından alınan hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere 5 yıllık akaryakıt alım miktarı 3.500 m³ olması gerekirken davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının davalı tarafın 531,46 m³ ürün alımı gerçekleştirdiği, 2.968 m³ eksik alım yapıldığı, 2.968 m³ * 30 USD = 89.040,00 USD cezai şart alacağı hesap edildiği görülmüştür.
Kar mahrumiyeti alacağı yönünden ise dikkat edilmesi gereken husus, kâr mahrumiyeti süresinin hesabında olup öncelikle davacının dava konusu taşınmaz için yeni bir bayilik sözleşmesi yapıp yapmadığı ve yeni bir istasyon kurup kurmadığı tespit edilmeli, yeni bir bayilik ilişkisi kurulmamış ise kâr mahrumiyeti süresinin, fesihten sözleşmenin sonuna kadar olan sürenin tamamı için değil, davacının aynı bölgede benzer bir bayilik kurabilmesi için gerekli makûl süre belirlenerek ve brüt kâr değil net kâr dikkate alınarak hesaplanması gerekir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 11.04.2019 tarihli 2018/2661 E., 2019/2508 K. sayılı ve 15.12.2015 tarihli 2015/3689 E., 2015/16904 K. sayılı emsal kararları). Somut olayda mahkememizce aldırılan 18/02/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda mevzuata uygun hesaplama yapıldığı anlaşılmış olup davacının talep edebileceği kar mahrumiyeti alacağının 4.047,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; cezai şart alacağı yönünden yapılan değerlendirmeye göre Cezai şart, borçlunun alacaklıya karşı mevcut bir borcu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde ödemeyi vaad ettiği, hukuki işlem ile belirlenmiş ekonomik değeri olan bir edimdir. Cezai şartın amacı, borçluyu borca uygun davranmaya sevketmektir. Cezai şart, asıl alacağı kuvvetlendirme amacı güder. Bu bakımdan cezai şart, kuvvetlendirilecek asıl borcun mevcut olmasını gerektirir. Asıl borç yoksa cezai şart da söz konusu olamaz. Bu niteliği itibariyle cezai şart asıl borca bağlı fer’i bir borçtur. Asıl borç, mevcut ve geçerli ise, cezai şart da borç doğurur. Asıl borç sona ermiş ya da geçersiz doğmuşsa, cezai şart bağımsız bir borç oluşturamaz. Cezai şart, asıl borcun bağlı olduğu şekle tabidir. Asıl borç bir geçerlilik şekline bağlanmışsa, cezai şartın borç doğurabilmesi aynı şekilde kararlaştırılmış bulunmasına bağlıdır. Ancak, geçerlilik şekline bağlı olan bir sözleşme bu şekle uygun olarak yapılmadığı halde, şekle aykırılığı ileri sürmenin dürüstlük kurallarıyla bağdaşmaması nedeniyle dinlenmediği hallerde, sözleşme geçerli sayıldığından, onun fer’i nitelikte olan cezai şart da geçerli sayılacaktır. Cezai şartın fer’ilik niteliği asıl borca bağlı olduğu sürece devam eder. Başka bir anlatımla cezai şartın fer’iliği, muaccel olduğu ana kadar devam eder. Borçlu borca aykırı davrandığında cezai şart muaccel hale geldiğinden artık fer’i değil, asli (bağımsız) bir alacak niteliğini kazanır. Cezai şart, sağlararası hukuki işlemlerde ve özellikle sonuçlarını hayatta doğuran sözleşmelerde kararlaştırılır. (Bkz.Tunçomağ Kenan; Türk Borçlar Hukuku I. Cilt Genel Hükümler İstanbul 1976 Sh.853 vd., Eren Fikret; Borçlar Hukuku Genel Hükümler 5. Bası, Cilt 2 Sh.l 169-1171; Kılıçoğlu M. Ahmet; Borçlar Hukuku Genel Hükümler 4. Bası Sh.575-577; Reisoğlu Safa; Borçlar Hukuku Genel Hükümler 12. Bası Sh. 362.)
6098 sayılı TBK’nın 179. maddesinde üç ayrı cezai şart türü düzenlenmiştir. Bunlar; seçimlik, ifaya eklenen ve dönme (veya fesih) cezasıdır. Sözleşmeye aykırı davranılması halinde, diğer bir deyişle, sözleşme hiç yerine getirilmediğinde veya eksik yerine getirildiğinde ödenmek üzere kararlaştırılmış ise, bu seçimlik ceza niteliğindedir. Borçlu, asıl borcu ifa etmemiş veya eksik ifa etmişse, alacaklı, aksi kararlaştırılmamışsa borçludan sözleşmeye dayanarak ya akdin ifasını veya seçimlik cezanın ödenmesini isteyebilir. ( TBK m. 179/1) Somut olayda, davacı, sözleşmenin 20/e. maddesine göre davalının sözleşmeye aykırı davranmasından kaynaklı olarak cezai şart istemektedir. Her iki madde metni incelendiğinde, sözleşmenin erken feshi ile davalının haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmesi ya da davalının sözleşmedeki borçlarına aykırılık hallerinden dolayı davacı tarafından sözleşmenin feshedilmesi halinde halinde cezai şartın istenebileceği kararlaştırılmıştır. Davacı tarafça, sözleşmenin tek taraflı ve haklı olarak feshedildiği ileri sürülmüş ve dava tarihinden önce sözleşmenin feshine ilişkin ihtarnameleri dosyaya ibraz etmiştir. Dava tarihi itibariyle sözleşmenin feshedildiği davacı tarafça ispatlandığı ve sözleşme hükümleri uyarınca cezai şartın, sözleşmenin feshedilmesine bağlandığından davacının cezai şarta ilişkin talepleri incelenmeye alınmış ve davacının söz konusu ihlal nedeniyle cezai şart talep etme hakkının doğduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece 18/02/2021 tarihli aldırılan bilirkişi heyet raporuna göre; davalı şirketin 2019 yılında Net satış tutarının 7.882,12-TL, 2020 yılında ise satışının olmadığı, 2019 yılında firmanın -157.578,26 TL, 2020 yılında ise -200.778,88 TL zarar ettiği, 89.040,00-USD olarak hesaplanan cezai şart tutarının davalının ekonomik mahvına sebebiyet verebileceği belirtilmiştir. Cezai şart alacağının talep edildiği işletmenin ekonomik olarak mahvına neden olacağının anlaşılması halinde, cezai şart alacağından takdiri olarak indirim yapılabileceği Yargıtay’ın istikrar kazanmış kararları ile kabul edilmiştir. Buna göre, davalı şirketin 2019 yılında Net satış tutarının 7.882,12 TL, 2020 yılında ise satışının olmadığı, 2019 yılında firmanın -157.578,26 TL, 2020 yılında ise -200.778,88 TL zarar ettiği, hesaplanan cezai şartın ise 89.040,00 USD olduğu dikkate alındığında, somut olayın özelliklerine göre bu miktardaki cezai şartın davalının ekonomik mahvına sebep olabilecek nitelikte bulunduğu anlaşılmakla; TBK. 182/son maddesi gereğince Hâkim borçluyu iktisaden sarsan ceza miktarını tenkisle mükellef olup, hâkim tarafından resen nazara alınması gereken bu hüküm açısından; borca aykırı davranılması yüzünden uğranılan zarar ile tayin edilen ceza tutarı arasında adalet ve hakkaniyet ölçüsünü zedeleyen bir fark bulunmamalıdır. Buna göre cezai şartın tahsili istemiyle açılan davada, cezai şart miktarının fahiş olup olmadığının takdiri hakime aittir. Davacının bunu önceden takdir ve tespit etmesi mümkün olmayıp somut olayda cezai şart alacağında takdiren % 75 oranında indirim yapılarak 22.260,00 USD cezai şart alacağına hükmedilmesinin yerinde olduğu kanaatine varılmış ayrıca sözleşme ile tayin edilen bir cezai şartın tahsilini istemek hakkını haiz olan davacının açtığı dava sonunda cezai şartın mahkemece fahiş görülerek tenkis edilmesi halinde, tenkis edilen miktardan dolayı davalı yararına vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilemez hükmü uyarınca davalı yararına yargı gideri indirimi yapılmamış ve tüm yukarıda açıklanan nedenlerle mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun ve ek raporun hüküm kurmaya elverişli taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olduğu anlaşılmakla rapor dikkate alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 4.047,00-TL kar mahrumiyeti alacağının 1.000,00-TL’sine dava tarihinden itibaren, 3.047,00-TL’sine ıslah tarihi olan 24/11/2021 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 89.040,00-USD cezai şart alacağının takdiren %75 tenkisi ile 22.260,00-USD’nin 500,00-USD’sine dava tarihinden itibaren, 21.760,00-USD’sine ıslah tarihi olan 24/11/2021 tarihinden itibaren işletilecek 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının dolar cinsi döviz ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2019/20429 sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 29/11/2019 tarih ve 00121 sıra numaralı Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş ise de davalı yararına yargı gideri indirimi yapılamadığı gözetilerek; davalı aleyhine arabulucuk ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
(A)4.047,00-TL kar mahrumiyeti alacağının 1.000,00-TL’sine dava tarihinden itibaren, 3.047,00-TL’sine ıslah tarihi olan 24/11/2021 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(B)89.040,00-USD cezai şart alacağının takdiren %75 tenkisi ile 22.260,00-USD’nin 500,00-USD’sine dava tarihinden itibaren, 21.760,00-USD’sine ıslah tarihi olan 24/11/2021 tarihinden itibaren işletilecek 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının dolar cinsi döviz ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.369,52-TL Karar ve İlam Harcından, peşin harç ve tamamlama harcının toplam olan 6.427,36-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 2.942,16-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 16.980,37-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 9.244,31-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/02/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
54,40 TL BAŞVURMA HARCI 67,36 TL PEŞİN HARÇ
67,36 TL PEŞİN HARÇ 6.360,00 TL TAMAMLAMA HARCI
6.360,00 TL TAMAMLAMA HARCI + 2.942,16 TL EKSİK HARÇ
7,80 TL VEKALET HARCI 9.369,52 TL KARAR VE İLAM
2.550,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ HARCI
+ 204,75 TL TEBLİGAT ÜCRETİ
9.244,31 TL TOPLAM