Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/358 E. 2022/431 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/358 Esas
KARAR NO : 2022/431

DAVA : Ortaklıktan Çıkma veya şirketin tasfiyesi
DAVA TARİHİ : 10/08/2020
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ortaklıktan Çıkma veya şirketin tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ‘ın …sicil numaralı …’nin ortakları olduğunu, müvekkiline ait nominal hisse değeri 10.000,00 TL olan hisselerin kendisinden satın alınmasını şirket ortaklığından ayrılmak istediğini bildirmiş olduğunu, ancak belirtilen tarihte ve sonrasında hisseler alınmadığı gibi müvekkilinin hisselerinin bedeli veya kar payının kendisine hiç bir zaman ödenmediğini, şirketi tamamen kendi ailelerinin kontrolünde tutarak müvekkilini kamu borçları altına soktuklarını, müvekkilinin yıllardır şirketin dışında tutulduğunu, faaliyetlerde bulunmadığı gibi gıyabında yapılan işlerden dolayı da rahatsızlık duyduğunu, müvekkili ile yapılan işlemlere ilişkin bilgi alma hakkının TTK 614. madde ” Her ortak, müdürlerden, şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir ve belirli konularda inceleme yapabilir.” denilmek suretiyle düzenlenildiğini, müvekkilinin bilgi alma hakkının engellenemesinin başlı başına ortaklıktan çıkmak için haklı sebep teşkil ettiğini, şirkette bu güne kadar 6 adet genel kurul yapıldığını ve hiçbir genel kurula müvekkilinin davet edilmediğini, 09.11.2016 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edilen İstanbul … Noterliği’nin …yevmiye numaralı işlemi ile diğer ortak Etem Baki Kılıçaslan’a ait hisselerin …tarafından 22.07.2016 tarihinde devir alındığının görüldüğünü, … ve …’ un şirketin %81 payla büyük ortağı olup 01.11.2016 tarihli Genel Kurul kararıyla da şirketi temsile yetkili müdür olarak faaliyeti yürüttüğünü, şirketin faaliyet alanının özel ders ve dersanecilik olup kayıt dışı faaliyet göstererek şirket gelirleri resmileştirilmeksizin şirket gelir elde etmiyormuş gibi kayden zarar ettirilmekte olduğunu ve hakim ortakların hiçbir şekilde diğer hissedarlara hesap vermediği gibi faaliyetin dışında tutulduğunu, … ve …’ un davalı şirkete ait birçok ödemelerin ortaklar tarafından davalı şirket banka hesabına yatırılması ve şirket hesaplarından ilgili ödemelerin yapılması gerekirken bu işlemlerin banka aracılığı olmadan gerçekleştirdiğini, sözde davalı şirketin sürekli zarar etmesine rağmen faaliyetini …’a ve …’a borçlanarak sürdüyor gibi gözüktüğünü, bu durumun Ticari, teamüllere aykırı olduğunu, davalıların müvekkilin hissesini satın almaları- şirketteki payının bedelini ödemeleri gerektiğini, aksi halde 636(3) “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” hükümleri gereğince sermaye azaltılarak ve müvekkilinin hisse bedeli ödenerek, bu da olmadığı takdirde şirket tasfiye edilerek müvekkilinin haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesi için mahkemeye başvurmak zorunluluğu doğduğunu, bu konuda arabuluculuk toplantısı yapılmış ise de karşı tarafın toplantıya katılmadığından anlaşma sağlanamadığını, daha önce Şirket ortaklarından …’ ın, yukarıda anlatılan sebeplerden ve yargılama safhasında yapılan tespitler dolayısıyla İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi ‘ nin … Esas…ılı ilamı ile haklı olarak şirket ortaklığından çıktığını belirterek açıklanan nedenler ile müvekkilinin davalı şirketten haklı sebeplerle çıkmasına, müvekkilinin esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin faizi ile birlikte hüküm altına alınmasına, Aksi halde şirketin tasfiyesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı her ne kadar şirketten ayrılmak istediğini beyan etmekte ise de bu yasal bir hak olup, buna itirazlarının söz konusu olmadığını, davacının şirketin mali durumunu bildiğini, payı oranında sorumlu olduğu halde şirket borcundan kurtulmak amacıyla bu davayı açtığı kanaatinde olduklarını, daha fazla miktarda para karşılığında hissesini devretmek için dava dilekçesindeki iddialarda bulunduğunu ve şirketi fesh etme hakkını kötüye kullandığının anlaşıldığını, hisse bedelinin mahkemece belirlenmesine, hisse bedelinin belirlenmesinde şirketin yapılandırılmış borçlarının da dikkate alınması suretiyle şirket ortaklığından ayrılmasına, bunun dışındaki tüm taleplerin reddi ile davanın reddini talep etmek zarureti hasıl olduğunu belirterek açıklanan nedenler ile davacının şirket ortaklığından çıkma isteği yasal bir talep olduğundan mahkemenin takdirine, hisse bedelinin belirlenmesinde şirketin yapılandırılmış borçlarının da dikkate alınmasına ve hisse bedelinin mahkemece belirlenmesine ve diğer tüm taleplerin reddine, mahkeme masrafları ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 22/06/2021 tarihli dilekçesiyle davasını ıslah etmiş, ıslah dilekçesinden bir suret davalı yana tebliğ edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin… esas, …karar sayılı dosyanın incelenmesinde; davacısının …, davalısının …Ltd. Şti olduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacının davasının kabulü ile, davacı …’ın …Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün … sırasında kayıtlı davalı … Ticaret Limited Şirket’indeki 9.000,00 TL nominal bedelli toplam sermaye içindeki 9.000/100.000 payı yönünden TTK 638.maddesi uyarınca davalı şirketten çıkmasına izin verilmesine, davacıya ait ayrılma akçesi şirket tarafından dosyaya yatırıldığı anlaşılmakla çıkma akçesi olarak tespit edilen 68.520,53 TL’nin davacıya çıkma payı olarak ödenmesine, şirketten çıkan davacı ortağın çıkma payı şirket tarafından yatırıldığından ve şirket tarafından söz konusu payın diğer ortaklar tarafından kimin aracılığıyla yatırıldığı bildirilmediğinden davacı ortağın çıkma payı olarak iptal edilen payların sermaye eksiltilmek sureti ile sermayenin 91.000,00 TL’ye düşürülmek sureti ile şirketin devamına karar verildiği, tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine hükmün, 10/10/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesi’ nin …esas sayılı dosyasının incelenmesinde; müştekinin …, sanığın … olduğu, sanığın Türk Ceza Kanunu 158/1.d, 204/1, 53. maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle dava açıldığı, dosyanın müzekkere yazım tarihi itibariyle derdest olduğu anlaşılmıştır.

İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … esas sayılı dosyanın incelenmesinde; davacılarının …, …, …; davalıların … ve …Ltd. Şti. Olduğu, davanın konusunun şirket hisse devir işlemlerinin iptali davası olduğu, mahkemenin 24/05/2021tarihli ara kararı ile davalı … Ltd. Şti.’ ne temsil ve yönetim kayyımı olarak mali müşavir …’ın atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Müzekkere yazım tarihi itibariyle dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin… esas sayılı dosyasında davalı … Ltd. Şti.’ ni temsil ve yönetim kayyımı olarak atanan mali müşavir …’ a usulune uygun davetiye çıkarılmıştır.
İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesinin… E. Sayılı dosyasının incelenmesinde,
Müştekinin,…, sanığın … olup suçun, resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşları, vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık olduğu, dosyanın müzekkere yazım tarihi itibariyle derdest olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişiler …,…, Prof. Dr. … mahkememize sunmuş oldukları 12/04/2020 tarihli raporlarında neticeten “Mahkeme tarafından yapılan görevlendirme gereğince, dosyası ve ekinde yer alan her türlü bilgi, belge, deliller ve davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde, ayrıntıları ile hesaplamaları yukarıda açıklandığı şekilde ve takdiri Mahkemeye ait olmak üzere; davacı … ‘ın davalı şirkettin % 10 hissedarı olduğu, davacı … ‘ın , usulünce bilgi alma ve inceleme haklarını kullanabildiğine ve dava tarihine kadar son 6 genel kurul toplantısına davet edildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, şirketin sürekli zarar etmesine rağmen mevcut yönetici ortak …’un sürekli şirkete borç finansman katkısı sağlayarak, ve şirketi kendisine borçlandırarak faaliyet yürütülmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, yönetici ortak …’un şirkete borç finansman katkısı sağladığı kaynağın şirket faaliyetleriyle fatura düzenlemeden açıktan yapılan tahsilatlar olabileceği, böylece davacı ile diğer şirket ortakları arasında güven ilişkisinin kalmadığı ve şirket ortaklığının sürdürülmesinin davacıdan beklenemeyeceği, nitekim davacının çıkma talebini davalı yanın yasal hak olarak görüp kayda değer bir itirazının bulunmadığı, davalı … Ltd. Şti.’nin TTK. 638. maddesinin 1. bendi gereğince ana sözleşmesinde “çıkma ve çıkarılma” hususunda bir hüküm olmadığı, TTK. 638 f.2 gereğince “haklı sebeplerin varlığında” hükmüne uygun olarak davacının şirketten çıkması için haklı sebeplerin oluştuğu, davacının ayrılma akçesinin hesabında, dava tarihi 10.08.2020 itibariyle şirketin kayıtlı değerleriyle şirket özvarlığının eksi -514.903,31 TL olduğu, bu haliyle şirket sermayesinin tamamen kaybedildiği, öz varlığın eksi değerde olmasından dolayı ayrılma akçesi hesaplanmasının mümkün olamayacağı,TTK.m.641/1’e göre çıkan ortağın esas sermaye payının gerçek değeri esas alınacağından, davalı şirketin 10.08.2020 (Dava tarihi ) tarihli mizanında, Pasif Toplamı içinde dahil olan “431.01.001-…” hesabı tutarı 1.744.413,66 TL dikkate alınmadan öz varlık hesabı yapıldığında, davalı şirketin öz sermayesinin 1.230.923,73 TL olduğu, davacının şirketteki %10 hissesi dikkate alınarak, ayrılma akçesinin dava tarihi itibariyle 123.092,37 TL olduğu, TTK.m.642/1/a hükmü gereğince, şirket öz sermayesinin artı olarak kabulü halinde, davalı şirketin kullanılabilir öz kaynağının mevcut olduğu saptandığından davacının ayrılma akçesinin, sermaye azaltma veya devir koşulları aranmaksızın ödenebilir olduğu” yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi raporu hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde; açılan davanın davalı şirketten haklı sebeplerle çıkarılmasına, aksi halde şirketin tasfiyesi taleplerine ilişkin olduğu, davacı … Yıldırım’ın davalı şirketin 100.000,00 TL Sermaye içindeki payı 10.000,00 TL olup hissesi % 10 oranında olduğu, TTK638/2 madde ve fıkrası uyarınca, her ortağın, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceği, davacının kamu borçlarından sorumlu tutulmaya çalışıldığına ilişkin iddiası bakımından; şirketin kamu borçlarından, öncelikle şirketin ve yasal koşullarının oluşması halinde davacı dışında şirket müdürlerinin sorumlu olacağı, diğer ortaklarla birlikte hissesi oranında davacının da sorumlu olacağı, davacının sorumluluğu tüm ortaklar için geçerli olan bir sorumluluktur. Bu sebeple bu iddia açısından şirketten çıkma talebi haklı sebep oluşturacak nitelikte değildir. Davacının TTK.m.614 gereğince bilgi alma ve inceleme hakkını kullanamadığına ve dava tarihi itibariyle son 6 genel kurula davet edilmediğine dair iddiaları yönünden, yapılan incelemede dosya kapsamında davacıya bilgi ve hesap verildiğine ve genel kurul toplantılarına davet edildiğine dair herhangi bir delil yoktur.
Mahkememizce atanan mali müşavir bilirkişi tespitlerine göre, davalı şirketin 2019 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesi eki bilançosunda önceki dönem (2018 yılı) verilerine göre Öz Sermaye hesaplaması yapıldığında, Net Aktif toplamının (1.282.830,08 + 152.730,50) : 1.349.762,15 TL, net pasif toplamının -1.572.155,72 TL; fark / öz sermaye : -375.124,07TL olduğu, yani 2018 yılında öz sermayenin (-) eksi bakiyede olduğu; şirketin öz sermayesinin kayıp edildiği, davalı şirketin 2019 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesi eki Bilançosunda cari dönem ( 2019 yılı) verilerine göre öz sermaye hesaplaması yapıldığında; net aktif toplamının (1.291.417,51 + 80.536,02) : 1.358.39,58TL; net pasif toplamının; -1.674.362,74 TL; fark / öz sermaye; – 396.549,18 TL olduğu, 2019 yılında da öz sermayenin (-) eksi bakiyede olduğu; yani şirketin öz sermayesinin kayıp edildiği, Ayrıntılı Alt Hesaplar Mizanı üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; şirket özvarlığının -513.489,93 TL olduğu ve şirket sermayesinin tamamen kaybedildiği, davalı şirket aktifinde öz varlık hesabını etkileyecek sabit kıymetinin mevcut olmadığı, ancak 10.08.2020 tarihli mizanında görülen 43 ana hesap adının diğer borçlar, 431 hesap adının ortaklara borçlar olduğu ve … adına açılmış olduğu, … alt hesabının muavin defteri üzerinden yapılan incelemeler sonucunda, söz konusu hesap muavin defterine göre; 10.08.2020 tarihli 1.744.413,66 TL bakiyenin, 1.648.939,65 TL tutarında kısmının 2019 yılından devir bakiyesi olduğu, … hesabına 2018, 2019 ve 2020 yıllarında Yapı Kredi Bankasının ekstresi işlenmiş olduğu, 431.01.001 -… hesabına (01.01.2020-10.08.2020 tarihleri arasında) 96.777,50 TL nakit girişi olduğu, 192.251,51 TL nakit çıkışı olduğu, 7 adet nakit çıkışının açıklamasının … olduğu ve bu 7 adet nakit çıkışı işleminin toplamda 30.300,00 TL tutarın … ‘dan para çıkışı olduğu, …’ un şirketten alacaklı duruma getirildiği, bu nedenle, şirketin incelemeye konu 10.08.2020 tarihli mizanında, Pasif Toplamı de 431 Ortaklara Borçlar hesabı tutarı 1.744.413,66 TL’yi dikkate almadan Öz varlık hesaplaması yapıldığında, net aktif toplamının 1.324.810,59; Net Pasif toplamı; -1.838.300,52-(-1.744.413,66)= -93.886,86; Fark / Öz varlık; 1.230.923,73 olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıdaki tespitlere bağlı kalınarak mahkememizde bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda oluşan kanaate göre, davacının bilgi alma ve inceleme haklarını kullanabildiğine ve dava tarihine kadar son 6 genel kurul toplantısına davet edildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, şirketin sürekli zarar etmesine rağmen mevcut yönetici ortak …’un sürekli şirkete borç finansman katkısı sağlayarak ve şirketi kendisine borçlandırarak faaliyet yürütülmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, yönetici ortak …’un şirkete borç finansman katkısı sağladığı kaynağın şirket faaliyetleriyle fatura düzenlemeden açıktan yapılan tahsilatlar olabileceğinin bilirkişi heyetince bildirildiği, böylece davacı ile diğer şirket ortakları arasında güven ilişkisinin kalmadığı ve şirket ortaklığının sürdürülmesinin davacıdan beklenemeyeceği kanaatine varılarak davacının davasının kabulü ile; Davacı …’ın İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sırasında kayıtlı … Ltd. Şti’ndeki 10.000 TL nominal bedelli toplam sermaye içindeki 10.000/100.000 payı yönünden TTK md. 638. Uyarınca davalı şirketten çıkmasına izin verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davacının ayrılma akçesinin hesabında; TTK.m.641/1’e göre çıkan ortağın esas sermaye payının gerçek değeri esas alınacağından, davalı şirketin 10.08.2020 tarihli mizanında, Pasif Toplamı içinde dahil olan “431.01.001-…” hesabı tutarı 1.744.413,66 TL dikkate alınmadan öz varlık hesabı yapıldığında, davalı şirketin öz sermayesinin 1.230.923,73 TL olduğu, davacının şirketteki %10 hissesi dikkate alınarak, ayrılma akçesinin dava tarihi itibariyle 123.092,37 TL olduğu kanaatine varılarak 123.092,37 TL ayrılma akçesinin karar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bilirkişi raporu doğrultusunda TTK.m.642/1/a hükmü gereğince, şirket öz sermayesinin artı olarak kabulü halinde, davalı şirketin kullanılabilir öz kaynağının mevcut olduğu saptandığından davacının ayrılma akçesinin, sermaye azaltma veya devir koşulları aranmaksızın ödenebilir olduğu kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı vekilince, İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesi’ nin …Esas sayılı dosyası ve İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası sonuçlarının beklenilmesi talep olunmuş ise de; ilgili dosyaların derdest olduğu, davacının dosyalara taraf olmadığı, davacının talebinin haklı sebeple çıkma olduğu, diğer ortak …’ ın da İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … esas, …karar sayılı kararı ile şirketten çıkmasına izin verilmesi yolunda karar verildiği ve kararın kesinleştiği göz önüne alınarak ilgili dosyaların sonucunun beklenilmesi davayı uzatacağı göz önüne alınarak karar verilmesi yoluna gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının KABULÜ ile; Davacı …’ın …Ticaret Sicil Müdürlüğünün… sırasında kayıtlı …Ltd. Şti’ndeki 10.000 TL nominal bedelli toplam sermaye içindeki 10.000/100.000 payı yönünden TTK md. 638. Uyarınca davalı şirketten çıkmasına izin verilmesine,
2- 123.092,37 TL ayrılma akçesinin karar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 8.408,43TL karar harcından peşin alınan 54,40 TL ile tamamlama harcı olan 2.130,00 TL olmak üzere toplam 2.184,40 TL mahsubu ile geri kalan 6.224,03 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacının yaptığı 94,00 TL posta masrafı, 4.500 TL bilirkişi ücreti, 54,40 TL başvurma harcı, 54,40TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 2.130,00TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 6.840,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 15.643,78 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
26/05/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır