Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/355 E. 2022/365 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/355 Esas
KARAR NO : 2022/365
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/08/2020
KARAR TARİHİ : 16/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 25.08.2012 günü saat 18:00 sıralarında müvekkilinin Gümrük Yolu Mezarlık karşısından yolun karşısına geçmek istediği esnada plakasını alamadığı gri renkli bir aracın çarpmasıyla yaralandığını, kazaya sebep olan araç sürücüsünün olay yerinden kaçtığını, bu kaza sonucunda yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin malul kaldığını, bu olayın oluşumunda firari araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin bu kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusuru bulunmadığını, müvekkiline çarpan aracın olay yerinden kaçması nedeni ile aracın tespit edilememiş olması sebeple …’na karşı haklı dava açma zarureti doğduğunu, kaza sonrasında müvekkilinin yaralandığını ve bu trafik kazasına bağlı olarak ömrünün sonuna kadar taşıyacağı cismani zararları oluştuğunu, malul kaldığını beyanla davanın kabulü ile müvekkilinin 25.08.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde sakat kalması ile kazadan sorumlu firari aracın tespit edilmediğinden dolayı davalıdan TBK m.54 uyarınca; hesaplanacak tazminat neticesinde sonradan artırılmak üzere çalışma gücündeki geçici iş gücü kaybı için şimdilik 500,00-TL, sürekli iş gücü kaybı için 500,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle tahsiline, tüm yargılama giderlerinin ve ücret-i vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava açmadan önce gerekli belgelerle kuruma başvuru koşulu arandığından ve huzurdaki dava, “dava şartı” eksiksiz olarak yerine getirilmeden açıldığından davanın usulden reddine karar verilmesini, dava konusu yapılan olay sebebiyle kuruma yapılan başvuru sonrasında başvurunun değerlendirilebilmesi için istenen belgeler tamamlanmadığını, davacının yaralandığı iddia edilen zararlandırıcı olayın 25.08.2012 tarihinde meydana geldiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, öncelikle 2918 Sayılı KTK. 109. maddesi uyarınca iki yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmayan davanın reddine karar verilmesini, kuruma sorumluluk yüklenebilmesi için kazaya karıştığı iddia olunan plakası tespit edilemeyen motorlu aracın varlığı, olaya dahli somut deliller ile ispat edilmesi gerektiğini, aracın olaydaki varlığının ispatı veya trafik poliçesi yaptırmak zorunda olmayan bir araç olduğunun tespiti yapıldığı takdirde açılan davanın reddi gerektiğini, olayın oluş şekli hakkı olaya ait somut delil bulunmadığından soyut iddiaların reddi gerektiğini, zira plakası tespit edilemeyen aracın olaya sebebiyet verdiği somut delillerle ispat edilemediğinden davanın reddedilmesi gerektiği, zarar gören şahsın kazanın meydana gelmesinde kusuru varsa, kusur oranı uzman bilirkişiler marifetiyle Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile tespitinin yapılmasını, maluliyet oranının tespiti için de Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’ndan rapor alınmasını beyanlarla davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde 22/07/2020 tarihli 2020/… numaralı Arabuluculuk Son Tutanağı,
… Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı 19.09.2019 tarihli sağlık kurulu raporu, davacı tarafından davalı sigorta şirketine yapılan 16/19/2019 tarihli başvuru dilekçesinin, davalı yanın başvuruya ilişkin 01/10/2019 tarihli cevabının bir suretlerinin sunmuş olduğu görüldü.
Mahkememizce UYAP sisteminden davacıya ait nüfus kayıt örneğinin, adli sicil kaydının, GİB, araç, takbis, SGK kayıtlarının çıkartılarak dosya içerisine alındığı görüldü.
Mahkememizin 24/02/2021 tarihli ara kararı ile adli yardım talebinin reddine karar verildiği görüldü.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacıya ait sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılarak gönderildiği görüldü.
… Cumhuriyet Başsavcılığı Zamanaşımı Bürosu’nun 2012/… soruşturma sayılı dosyasının bir suretinin UYAP sisteminden gönderilmiş olduğu, dosyanın tetkikinde meydana gelen olayla ilgili yapılan soruşturmada suçun şüphelilerinin tespit ve yakalanması mümkün olmadığından evrakın daimi aramaya alındığına ilişkin karar verilmiş olduğu anlaşıldı.
… Hastanesi’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacıya ait kaza ile ilgili tedavi evraklarının gönderilmiş olduğu görüldü.
… Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davaya konu kaza sebebiyle geçici veya sürekli iş görmezlik ödemesi yapılmadığının bildirildiği görüldü.
… Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 19/09/2019 tarihli davacıya ait maluliyet raporunun gönderilmiş olduğu görüldü.
Mahkememizin 01/03/2021 tarihli celsesinin 7 numaralı ara kararı ile dosyanın kusur raporu aldırılmak üzere Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verilmiş olup; Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nin 06/05/2021 tarihli raporunda sonuç olarak;
“İlgi yazınız ile gönderilen dava dosyası incelendiğinde; dosya içerisinde kaza sonrası trafik kazası tespit tutanağının tutulmadığı ve olay ile alakalı kaza mahalli yol özelliklerini, çarpma noktasının yol kenarlarına olan uzaklıklarını, kazaya karışan araç ve yayanın yönlerini, kazanın meydana geldiği yerde kavşak veya yaya geçidi olup olmadığı var ise kaza noktasına olan uzaklıklarını da içerir herhangi bir krokinin olmadığı görülmüştür. Davaya konu kazaya dair bahse konu bilgilere ihtiyaç duyulmuş olup dosyadaki mevcut verilerle sağlıklı rapor tanzimi mümkün olmadığından dosyanın işlem görmeksizin mahalline iadesine karar verilmiştir.” yönünde ön rapor bildirildiği görüldü.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur ön raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Mahkememizin 05/07/2021 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı ile Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nin kusur ön raporunda belirtilen eksikliklerin tamamlanması için refakate trafik bilirkişisi alınarak davaya konu kazanın gerçekleştiği yerde keşif yapılaması ve keşifte davacı asillere davetiye çıkartılarak kazaya ilişkin olarak ayrıntılı dinlenilerek bilirkişiden kroki düzenlenmesine karar verilmiş olup, 05/10/2021 tarihli rapor ile olay yeri basit krokisi ve olay yeri fotoğraflarının gönderildiği görüldü.
Eksikliklerin tamamlanması ardından dosyanın kusur raporu aldırılmak üzere ATK … İhtisas Dairesine gönderildiği, ATK … İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 24/12/2021 tarihli raporda;
“İlgi yazınız ile gönderilen dava dosyası incelendiğinde; 06.05.2021 tarih ve … sayılı müzekkeremizde bahsi geçen eksiklikler için bilirkişi raporu (05.10.2021 tarihli) aldırıldığı görülmüş fakat bilirkişi raporunda davacı taraf (çarpan aracın sürücüsü tespit edilememiş) keşfe katılmadığı için kroki çizilmediğinin belirttiği görülmüş, bahse konu bilirkişi raporunda kaza yerinde caddeye bağlı 3 yönlü kavşak olduğu belirtilmiş olmasına rağmen kroki çizilmediğinden dolayı çarpma noktasının yol kenarlarına olan uzaklıkları, kazaya karışan araç ve yayanın yönleri, kazanın meydana geldiği yerin kavşak veya yaya geçidi olup olmadığı, mahalde yaya geçidi veya kavşak var ise de buraların kaza noktasına olan uzaklıklarına ihtiyaç duyulmuş olup dosyadaki mevcut verilerle sağlıklı rapor tanzimi mümkün olmadığından dolayı dosyanın işlem görmeksizin mahalline iadesine karar verilmiştir.” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, yaralamalı trafik kazası nedeni ile açılan maddi tazminat davasından ibarettir.
25/08/2012 tarihinde plakası tespit edilemeyen aracın davacıya çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralandığı,
Mahkememizce davacı asilin katılımı olmadan yapılan keşfe istinaden alınan 05/10/2021 tarihli kusur bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın %100 oranında kusurlu olduğu, yaya davacının kusursuz olduğunun tespit edildiği;
… Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 19/09/2019 tarihli alınan maluliyet raporunda davacının sürekli maluliyetinin %5,1 oranında sayılacağı, tedavilerinin devam ettiği dönemde iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği ve bu süre içinde tam (100) olarak malul sayılacağı belirtilmiştir.
Dosyada mevcut alınan tüm raporlar, hastane evrakları, keşif ve soruşturma dosyası birlikte değerlendirildiğinde; mevcut yaralanmanın trafik kazasından meydana gelip gelemeyeceğinin tespiti için davacı asilin keşif mahallinde bulunması gerektiği açık olup davacı vekili 16/05/2022 tarihli celsede davacı müvekkiline ulaşamadığını ilişkin beyanda bulunmuş, böylece ara kararların gereği yerine getirilemediği anlaşılmıştır. Davanın trafik kazasından kaynaklı olduğunun ispatı MK’nın 6.maddesi gereğince davacı taraftadır. Davacı soruşturma aşamasındaki ifadesindeki kendisine çarpan aracın plakasını ve sürücüsünü görmediğini beyan etmiştir. Soruşturma dosyası içerisinde yada görgü ve tespit tutanağında “herhangi bir iz ve emareye rastlanmadığı ayrıca olay yerinde de kamera sisteminin olmadığının tespit edildiği” belirtilmiştir. Davacının başka bir aracın kendisine çarpması neticesi yaralandığını ileri sürmüş ise de, bu kaza ile ilgili herhangi bir delil elde edilememiş, olay yerine ilişkin kamera kaydında da herhangi bir kaza tespit edilemediği bildirilmiştir. Buna göre davacı yaralanmasına başka bir aracın neden olduğunu ispatlayamadığından ve bu nedenle davalı …’nın bir sorumluluğu olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) ve (14). Fıkrası hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2020/… sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek, davanın reddine karar verildiği de dikkate alınarak davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-İSPATLANAMAYAN DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL Karar ve İlam Harcından, peşin olan 59,30.-TL’nin mahsup edilerek eksik yatırılan 21,40.-TL harcın kararın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacının işbu dava sebebiyle yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-1.000,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne, davalının yoklığunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2022

Katip … Hakim …
E İmzalıdır E İmzalıdır