Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/344 E. 2021/388 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/344 Esas
KARAR NO : 2021/388

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/09/2020
KARAR TARİHİ : 29/04/2021

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Ana davada Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin turizm sektöründe faaliyet gösteren sektörün önde gelen ve tanınmış şirketlerinden … Holding bünyesine yer alan ve başta uzak doğu ve Çin olmak üzere yurt dışından turist getirmek sureti ile incoming hizmet veren turizm şirketi olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında turizm sektöründe faaliyet gösterilmek (sözleşmede; “turistik konaklama, restaurant, davet, konser, defile, spa, özel gün organizasyonu gibi her türlü turistik ve diğer amaçlara yönelik yapı ve oluşturulacak ve bu faaliyet alanlarında ticari faaliyette bulunulacak.” şeklinde tanımlanmıştır) üzere ekte bir örneği sunulmakta olan İstanbul İli Sarıyer İlçesi …Cad. No:.., …pafta … ada… parsel sayılı zemin+2kat+çekme kat betonarme bina, su deposu 5 set ve 5 havuzu, ayrıca 2. Sette bir bahçıvan evi bulan taşınmazların 01.09.2015 tarihinden itibaren 49 yıl süreli yap işlet devret ve irtifak hakkı tanınmasına yönelik sözleşme akdedildiğini, sözleşmeye konu arsa üzerinde yer alan betonarme bina inşa edilmeden önce arsa üzerinde betonarme binanın yerinde bulunan ve yangın sonucu ortadan kalkan tarihi nitelikteki yapı …’dan izin alınarak tarihi niteliğine uygun şekilde yeniden inşaa edilerek yeni inşa edilecek binaya …Müdürlüğünden ruhsat alınması gerekeceğinden prosedürün düşünülenden uzun sürdüğünü, müvekkilinin tüm çabalarına rağmen söz konusu kuruların incelemeleri vs. uzun sürdüğünden bir neticeye varılamadığını, 12 Aralık 2019 tarihinde Çin’de ortaya çıkan ve Corona virüs (Covid-19) olarak bilinen solunum yolu bulaşıcı salgın hastalığı ve bu salgının tehlikeli boyuta ulaşması neticesinde Çin Hükümetinin 27.01.2020 tarihli resmi açıklamasında önce turizm faaliyetlerinin durdurulması kararı alındığını, daha sonra WHO (DSÖ) Corana Virüs (Covid-19) yönünden küresel risk seviyesini yüksekten, çok yüksek seviyesine çıkartmıştır. Ülkemizde de birçok tedbir alınması neticesinde virüsten en son etkilenen ülke olmakla birlikte 11.03.2020 tarihi itibariyle ilk corona virüs (covid-19) vakasına rastlandığı …Bakanı sayın… tarafından açıklandığını, devam eden süreçte alınan tedbirler kapsamında 27.03.2020 tarihi itibari ile tüm yurt dışı uçuşları durdurulduğunu, Türkiye sınırları kapatıldığını, şehirler arası ulaşımların dahi valilik izni ile sınırlandırıldığını, müvekkiline ait işyerinde yapılmakta olan işin tamamen turizm sektörüne yönelik olup yukarıda sayılan sebeplerle durma noktasına geldiğini ve nihayetinde tamamen durduğunu, tüm işletmelerin kapatılmış olduğunu, hali hazırda yurt dışı uçuşları başlamadığı ve sınırlar açılmadığı için de müvekkilinin ticari hayatına etkileri devam ettiğini belirterek davanın kabulüne, 01.09.2015 tarihli yap-işlet-devret sözleşmesi gereği davalıya teslim edilen 1500.000TL bedelli 01.09.2015 tarihli 520626 sayılı … Katılım Bankası Çağlayan şubesinden verilme teminat mektubu nedeni ile müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine, bedelsiz kalan teminat mektubunun iptali ile müvekkiline iadesine, dava sonuna ve karar kesinleşene kadar teminatın nakte çevrilmemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Ana davada Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Taraflar arasında, mülkiyeti davalı müvekkil vakfa ait İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, Merkez Mah. … Ada,…Parselde … Cad. No: …, Sarıyer İstanbul adresinde bulunan taşınmaza ilişkin 01.09.2015 başlangıç tarihli, 49 yıl süreli yap işlet devret ve irtifak hakkı tanınması konulu sözleşme akdedildiğini, davacı tarafça sözleşmenin başlangıç tarihi olan 01.09.2015 tarihinden sözleşmenin fesih edildiği 01.07.2020 tarihine kadar kadar, sözleşme konusu taşınmaz üzerinde her hangi bir yapı inşa edilmediğini, hatta inşaat için ruhsata dahi başvurulmadığını, bu itibar ile sözleşme konusu taşınmaz üzerinde her hangi bir ticari faaliyet de yürütülmediğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin, haklı sebep olmaksızın davacı şirket tarafından feshedildiğini, sözleşmenin başlangıç tarihi olan 01.09.2015 tarihinden bugüne kadar, sözleşme konusu taşınmaz üzerinde her hangi bir yapı inşa edilmemiş olması, hatta inşaat için ruhsata dahi başvurulmamış olması, bu itibar ile sözleşme konusu taşınmaz üzerinde her hangi bir ticari faaliyet yürütülmüyor olması karşısında, mücbir sebep nedeni ile sözleşme bedelinin ödenmeyeceği, sözleşmenin askıda kalmış sayılacağı yönündeki beyanların samimi bulunamadığını, müvekkili vakfın tüm iyi niyetine rağmen davacı tarafından sözleşme yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, bunun üzerine müvekkili vakıfça Beyoğlu … Noterliğince 05.06.2020 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameler uyarınca açıkça görüleceği üzere taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tan turizm tarafından tek taraflı olarak sözleşme yükümlülükleri yerine getirilmemesine rağmen haksız nedenler ile fesholunduğu, davacının sözleşme gereği olan ödenmemiş irtifak hakkı bedeli borcu bulunduğunu, ayrıca sözleşme tarihi olan 01.09.2015 tarihinden bugüne kadar yaklaşık 5 yıllık bir süre geçmesine rağmen sözleşme konusu taşınmaz üzerinde inşaat ve yapı yapılmadığını, bu nedenle müvekkili vakfın sözleşmeden gerekli yararı sağlayamadığı ve menfi zarara uğradığını, taraflar arasında akdedilen 01.09.2015 başlangıç tarihli sözleşmesinin 8. Maddesi gereğince davacı … Turizm tarafından doğabilecek her türlü zararın ve inşaatın sorunsuz bitirilebilmesinin teminatı olarak verilmiş olan 1.500.000-TL bedelli 01.09.2015 tarihli… sayılı …Bankası Çağlayan Şubesine ait teminat mektubu bulunduğunu, taraflar sözleşme gereğince binanın iskan ruhsatının alınmasını akabinde mektubun iade edileceğinin kararlaştırıldığını, davacının sözleşme gereği olan ödenmemiş irtifak hakkı bedeli borcu bulunduğunu, ayrıca sözleşme tarihi olan 01.09.2015 tarihinden bugüne kadar yaklaşık 5 yıllık bir süre geçmesine rağmen sözleşme konusu taşınmaz üzerinde inşaat ve yapı yapılmadığını, Beyoğlu … Noterliğince 05.06.2020 tarihli 10300 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Banka Teminat Mektubunun paraya çevrilmesinin talep edileceğinin ihtar olunduğunu ve temerrüt unsurunun oluştuğunu ifade ederek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 13.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2020/497 ESAS SAYILI DOSYASINDA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Taraflar arasında akdedilen “İstanbul İli, …İlçesi, Merkez Mah. …Ada, … Parselde… Cad. No:.., Sarıyer/İSTANBUL adresinde bulunan taşınmaza ilişkin 01/09/2015 başlangıç tarihli 49 yıl süreli yap işlet devret ve irtifak hakkı tanınması konulu sözleşmenin haksız fesih olunması nedeniyle müvekkili vakfın uğradığı menfi ve müspet zararların tespiti ile HMK 107. Maddesi gereği fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının sebep olduğu menfi, müspet zararların tazmini için şimdilik 1.000 TL zararın davalıdan tahsili ile muaccel 23.700,20 TL… bedeli, Nisan 2020 dönemine ilişkin 52.204 TL irtifak hakkı bedeli, Mayıs 2020 dönemine ilişkin 52.204 TL irtifak hakkı bedeli ve Haziran 2020 dönemine ilişkin 52.204 TL irtifak hakkı bedelinin sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, işbu dava dosyasının İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamaya mezkur dosya üzerinden devam olunmasına, taraflar arasında akdedilen 01/09/2015 başlangıç tarihli, 49 yıl süreli yap işlet devret ve irtifak hakkı tanınması konulu sözleşmenin haksız fesih olunması nedeni ile müvekkili vakfın uğramış olduğu menfi ve müspet zararların tespiti ile HMK 107. Maddesi gereği fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının sebep olduğu menfi, müspet zararların tazmini için şimdilik 1.000 TL zararın davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilemeyeceğini , alacağın varlığını kabul anlamına gelmemek kaydı ile birlikte davacının iş bu davada talep etmiş olduğu alacak kalemlerinin tutarları belirlenebilir nitelikte olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereği belirlenebilir nitelikteki alacak kalemlerinin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, bu sebeple iş bu davanın usulden reddine aksi halde belirsiz alacak davası değil kısmi dava olduğunun tespitine karar verilmesini talep ettiklerini,
davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğrayan alacakların reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı müvekkilinden 01.09.2015 başlangıç tarihli sözleşme gereği zararının tazminini ve bir takım alacaklarının taksilini talep ettiğini, TBK’nın 72. Maddesi gereği dava zamanaşımı süresi dolduğunu, bu sebeple davacının zamanaşımına uğrayan taleplerinin reddi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde sözde sözleşmeye aykırılık nedeni ile ne kapsamda zararı oluştuğunu dair açıklama yapmadığı gibi maddi zarar kalemlerini ve dayanaklarını açıklamadığını, somutlaştırmamış olduğunu, sözleşme konusu taşınmaz üzerinde yapı inşa edilmemesi müvekkilinden kaynaklanan nedenlerden değil sözleşmeye konu taşınmazın vasıflarınan ve resmi prosedürler ve kurumlardan kaynaklı olduğunu, müvekkili şirketin turizm sektöründe faaliyet gösteren sektörün önde gelen ve tanınmış şirketlerinden … Holding bünyesine yer alan ve başta uzak doğu ve Çin olmak üzere yurt dışından turist getirmek sureti ile… hizmet veren turizm şirketi olduğunu, Müvekkili ile birleşen dosya davacısı arasında turizm sektöründe faaliyet gösterilmek üzere İstanbul İli … İlçesi …Cad. No:.., … pafta…ada… parsel sayılı zemin+2kat+çekme kat betonarme bina, su deposu 5 set ve 5 havuzu, ayrıca 2. Sette bir bahçıvan evi bulan taşınmazların 01.09.2015 tarihinden itibaren 49 yıl süreli yap işlet devret ve irtifak hakkı tanınmasına yönelik sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin imzalanması akabinde müvekkili tarafından sözleşmeye uygun şekilde gerekli projeler ve raporlar hazırlanmış, sözleşmeye konu yapı …imar kanunu ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma mevzuatına bağlı yapı olduğundan Kültür ve Tabiat Varlıkları kurulu ve … imar Müdürlüğünde gerekli işlemlere başlanıldığını, gerekli başvuru evraklarının söz konusu yerlere sunulduğunu, sözleşmeye konu arsa üzerinde yer alan betonarme bina inşa edilmeden önce arsa üzerinde betonarme binanın yerinde bulunan ve yangın sonucu ortadan kalkan tarihi nitelikteki yapı …’dan izin alınarak tarihi niteliğine uygun şekilde yeniden inşaa edilerek yeni inşa edilecek binaya…Müdürlüğünden ruhsat alınması gerekeceğinden prosedür düşünülenden uzun sürdüğünü, müvekkilinin tüm çabalarına rağmen söz konusu kurulların incelemeleri vs. uzun sürdüğünden bir neticeye varılamadığını, sözleşmenin müvekkili tarafından haksız şekilde fesih edildiği, müvekkil tarafından sözleşmeye aykırı davranıldığı iddia edilmiş ise de iddiaların gerçek dışı olup haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli davasının reddi gerektiğini, 12 Aralık 2019 tarihinde Çin’de ortaya çıkan ve Corona virüs (Covid-19) olarak bilinen solunum yolu bulaşıcı salgın hastalığı ve bu salgının tehlikeli boyuta ulaşması neticesinde Çin Hükümetinin 27.01.2020 tarihli resmi açıklamasında önce turizm faaliyetlerinin durdurulması kararı alındığını, Çinin Wuhan bölgesinde başlayan bu salgın hastalık tüm dünyaya yayıldığını, Dünyanın pek çok ülkesi de önce Çin ile olan, daha sonra virüsün bulaştığı diğer ülkelerle olan uçuş faaliyetlerini yasakladığını, bu yayılma sonrası … Örgütü (… Organization veya Türkçe kısaltma DSÖ) Genel Sekreteri …, 11 Mart itibarıyla 114 ülkede 118 bin vakanın görüldüğünü ve 4 bin 291 kişinin hayatını kaybettiğini açıklayarak Covid-19’u pandemik (bir ve birden fazla kıtaya veya dünyanın çok geniş alanına yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara verilen genel ad) bir hastalık ilan ettiğini, İçişleri Bakanlığının da 16.03.2020 tarihli genelgesi ile salgın hastalığa karşı alınan tedbirler kapsamında; tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan/düğün salonu, çalgılı/müzikli lokanta/kafe, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kıraathane, kafeterya, kır bahçesi, nargile salonu, nargile kafe, internet salonu, internet kafe, her türlü oyun salonları, her türlü kapalı çocuk oyun alanları (AVM ve lokanta içindekiler dahil), çay bahçesi, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam, sauna, kaplıca, masaj salonu, SPA ve spor merkezlerinin faaliyetleri geçici bir süreliğine durdurulmuş olup halk toplu olarak bir arada bulunacak mekanlardan soyutlandığını, devam eden süreçte alınan tedbirler kapsamında 27.03.2020 tarihi itibari ile tüm yurt dışı uçuşları durdurulduğunu, Türkiye sınırlarının kapatıldığını, şehirler arası ulaşımlar dahi valilik izni ile sınırlandırılmış olduğunu, müvekkiline ait işyerinde yapılmakta olan işin tamamen turizm sektörüne yönelik olup yukarıda sayılan sebeplerle durma noktasına gelmiş ve nihayetinde tamamen durduğunu, tüm işletmelerin kapatıldığını, izah edildiği üzere müvekkili şirketin turizm sektöründe incoming faaliyeti veren bir firma olup ticari faaliyeti pandeminin neden olduğu mücbir sebep ile tamamen durduğunu, hali hazırda pandeminin müvekkilinin ticari hayatına etkileri devam etmekte olduğunu, gelinen noktada mücbir sebep nedeni ile davacı taraf ile yapılan sulh görüşmelerinin sonuçsuz kalması nedeni ile sözleşmenin ifası imkânsız hale gelmiş müvekkilinin fesihten başka çaresi kalmadığını, bu sebeple dosyada bir örneği yer alan Beyoğlu … Noterliğinin… yevmiye sayılı 24.03.2020 tarihli ihtarnamesi ile pandemi nedeni ile meydana gelen mücbir sebep hali nedeni ile sözleşmenin askıya alınmasını, ödemelerin ertelenmesi ve/veya uyarlanması ihtar edildiğini, ancak söz konusu ihtarnameye olumlu veya olumsuz bir dönüş alınamadığını, devam eden süreçte pandeminin yaratmış olduğu ekonomik olumsuzlukların ve fiziki imkansızlıkların devam etmesi ve davalı ile yapılan görüşmeler neticesinde bir sonuç alınamaması, sözleşme ilişkisinin devamını müvekkili şirket açısından çekilmez hale getiren önemli sebeplerin varlığı nedeni ile Beyoğlu … Noterliğinin … yevmiye sayılı 01.07.2020 tarihli ihtarnamesi ile; “Sözleşme ilişkisinin devamını müvekkil şirket açısından çekilmez hale getiren önemli sebeplerin varlığı nedeni ile tarafınızla müvekkil şirket arasında akdedilmiş olan İstanbul İli Sarıyer İlçesi Piyasa Cad. No:.., … pafta… ada… parsel sayılı zemin+2kat+çekme kat betonarme bina, su deposu 5 set ve 5 havuzu, ayrıca 2. Sette bir bahçıvan evi bulunan taşınmazların 01.09.2015 tarihinden itibaren 49 yıl süreli yap işlet devret ve irtifak hakkı tanınmasına yönelik sözleşmenin fesih edildiği, Sözleşmeye konu taşınmazlar tahliye edilmiş olup taşınmaza ait anahtarları teslim almanızı aksi halde tevdi mahalli tayini talep edileceğini ….Söz konusu kontratı kapsamında tarafınıza teslim edilen depozito ve teminatların müvekkile iadesi….Teminatların tahsili yoluna gidilmemesi….”Denilmek sureti ile sözleşme fesih edilerek teminatların iadesi talep edildiğini, her ne kadar davalı müvekkili tarafından keşide edilen Beyoğlu … Noterliğinin …yevmiye sayılı 24.03.2020 tarihli ihtarnameye Beyoğlu … Noterliğinin …yevmiye sayılı 27.03.2020 tarihli ihtarı ile cevap verdiğini iddia etmiş ise de söz konusu ihtarname cevabı taraflarına tebliğ edilmediğini, ilgili noterlikten tebliğ şerhi talep edilerek bu hususun tespit edilebileceğini, nitekim davalı tarafla yapılan şifai görüşmelerde de davalı tarafça uzlaşmacı bir tavır sergilenmediğini, mücbir sebep hali gereği müvekkilinin irtifak bedeli borcu bulunduğu yönündeki iddianın kabul edilemeyeceğini, mücbir sebebin etkisi ile borçlunun edimini yerine getirmesi, ifa etmesi imkansız hale gelebileceğini, bu ifa imkansızlığının sürekli olabileceği gibi geçici de olabileceğini, imkansızlığın ortadan kalkacağı zamanın, tarafların sözleşmeyle bağlı kalmasının kendisinden beklenebileceği süreyi aşar derecede, belirsiz olması gibi durumlarda sürekli ifa imkansızlığı olduğunun kabulü gerektiğini, mücbir sebebin ortaya çıkması halinde, söz konusu olayın sürekli mi yoksa geçici ifa imkansızlığına mı yol açtığının tespit edilmesi gerektiğini, Covid 19 salgınının sözleşmedeki edimler bakımından sürekli ifa imkansızlığına yol açtığının kabul edilmesi durumunda TBK’nın 136. ve 137. maddelerinde düzenlenen borçlunun sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle davacı tarafça müvekkili aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak huzurdaki davanın açılmış olduğunu, iş bu davada talep edilen alacak tutarının %20 sinden aşağı olmamak üzere müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talepleri bulunduğunu belirterek açıklanan nedenler ile öncelikle usule ve zamanaşımına ilişkin defii ve itirazların kabulüne, haksız ve mesnetsiz birleşen davanın külliyen reddine, kötü niyet tazminatı taleplerinin kabulüne, HMK 329. Maddesinin uygulanması ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin birleşen dosya davacısına yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilafın; ana dava açısından; 01/09/2015 tarihli yap- işlet- devret sözleşmesi gereği davalıya teslim edildiği iddia olunan 520626 sayılı …Bankası Çağlayan şubesinden verilme teminat mektubu nedeni ile davacı … Turizm’in borçlu bulunup bulunmadığı, teminat mektubunun iptali ve iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı , davacı tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği, birleşen dava açısından ; 01/09/2015 başlangıç tarihli yap-işlet- devret ve irtifak hakkı tanınması konulu sözleşmenin haksız feshedildiği iddiası ile birleşen dosya davacısı vakfın talep edebileceği zarar miktarı ile bildirilen dönemlere ilişkin emlak vergisi irtifak hakkı bedeli talep koşullarının oluşup oluşmadığı, zamanaşımı, itirazı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, …Kaymakamlığı,… Belediye Başkanlığı…Müdürlüğünün cevabi yazıları ve tüm dosya kapsamı davamızın delillerini oluşturmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosyamıza emsal kabul edilen Yargıtay 13. HD’ nin 2015/39283 esas, 2017/3676 karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. HD’ nin 2019/1553 esas, 2019/ 1621 karar sayılı ilamları birlikte incelenip değerlendirildiğinde, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, somut olayda davalı birleşen dosya davacısı …nın tacir olmadığı, davanın ticari işletme ile ilgili bulunmadığı gibi eldeki davanın da Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı, bu halde davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi görevli olduğu, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceği göz önüne alınarak mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle usulden reddine, HMK 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
3-6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/04/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır